BEKİRAĞA BÖLÜĞÜ
128
129
BEKTAŞÎ MUSİKİSİ
•-•-•<-_-_ A»' S~.
fTTTînpî ^n: M M: l 1
iti* -ÜŞ jtlil Üüi «JL.İLİ ! •
Bekirağa Bölüğü'nün Bâb-ı Seraskeri Hastanesi olarak Fossati tarafından hazırlanan 1841 tarihli proje eskizi. Cengiz Can foloğraf koleksiyonu
Mimari
Tasarımı 1841 "de Gaspare Fossati(->) tarafından yapılmış ve uygulanmıştır. Bâb-ı Seraskeri Hastanesi olarak isimlendirilen ve 250 yatak kapasiteli olarak tasarlanan yapıyla ilgili mimari projeler Bel-linzona (isviçre) arşivindedir.
arkadaşı Ali Fethi Bey'i (Okyar) ziyaret ettiği de (Mayıs 1919) bilinmektedir. Bundan birkaç gün sonra ise işgal Kuvvetleri, Bekirağa Bölüğü'ndeki tutukluları Malta Adası'na sürgüne göndermişlerdir. Hüseyin Cahit (Yalçın) anılarında, harp divanı tarafından bir ay hapse mahkûm edilip cezasını Bekirağa Bölüğü'nde çekerken bitlerini ayıklamaya çalışan bir mahkûmla, zemin katta bir odada kaldığını anlatır. Onun gözlemleri ilk kez hapse giren bir aydının tespitleri olarak önemlidir. Mütareke yıllarında koğuşlarında boş yer kalmayan Bekirağa Bölüğü'ndeki tutuklularından bazıları Nemrut Mustafa ve Hayret Paşa başkanlığındaki divan-ı harplerde yargılanmışlardır. Bu yargılamalar sırasında, Ermeni tehciri sanıklarından Boğazlıyan Kaymakamı Ke-maleddin Bey ile Jandarma Komutanı Mehmed Tevfik Bey ve Evkaf Müdürü Feyyaz Bey idama mahkûm edilmişler, Kemaleddin Bey'in Bekirağa Bölüğü'nün karşısında darağacında idamı İstanbulluları üzüntüye boğmuştu. Tutuklulardan Halil Paşa (Kut) ile Küçük Talat Bey'in (Muşkara) kaçışları ise burada yaşanan son olaylardandır. 1922'den sonra boşaltılan harap durumdaki bina, Seraskerlik Dairesi ile birlikte istanbul Üniversite-si'ne verilmiş, 1950'li yıllarda da yıkılıp yerine laboratuvar binaları yapılmıştır.
Bibi. A. H. Tanyeli, "Meşhur Bekir Ağa ve Bölüğü", Tarih Hazinesi, S. 3-4 (Aralık 1950-Ocak 1951); H. Ertürk, iki Devrin Perde Arkası, İst., 1957, s. 201-207; F. Kandemir, "Eski Politikacıların Korkunç Tevkifhanesi Bekirağa Bölüğü" Resimli Tarih Mecmuası, s. 3882-3885; Süleyman Sırrı, Bekirağa Bölüğünde, Orada Neler Gördüm?, İst., 1335; Hüseyin Kâzım Kadri, Meşrutiyet'ten Cumhuri-yet'e Hatıralarım, (haz. ismail Kara), ist., 1991, s. 134-135; A. Mehmetefendioğlu, ittihat ve Terraki'nin Kurucu Üyelerinden Dr. Reşid Bey'in Hatıraları "Sürgünden İntihara", ist., 1993, s. 17-18; B. Felek, "O Devrin ihtilâlcileri", Milliyet, 26 Ekim 1975; H. C. Yalçın, Siyasi Anılar, İst., 1976. s. 176 vd.
NECDET SAKAOĞLU
Bekirağa Bölüğü, Tanzimat yöneticilerinin mimarlık eğitimi görmüş bir mimara yaptırdıkları ilk yapı olması bakımından önemlidir. Ahşap mahalleleri yok eden İstanbul yangınlarına önlem olarak örnek bir yapı niteliğinde tecrübe için tuğla yığma sistemle inşa edilmiştir. 1843'te Eminönü Yeni Cami sahilinde Limon İskelesi Karakolu'nu da inşa eden Gaspare Fossati bu yapılarındaki başarısı sonucu Tanzimat yöneticilerinin gözde mimarı olmuş ve Darülfünun, Baltalimanı Sahilsarayı (bugün Kemik Hastalıkları Hastanesi), Mekteb-i Sanayi (bugün Sultanahmet Meslek Lisesi) gibi birçok yapı gerçekleştirmiştir.
Köşelerinde kademeli cephe çıkmaları ile hareketlenen yapı büyük ölçülerine rağmen alçak nispetleri ve geniş çatısıyla çevreye uygun bir kütledir. Eğimli bir arazide yer aldığından bahçe cephesi bir, Marmara cephesi iki katlıdır. Her iki cephede sütunlar üzerinde öne çıkan almlıklı giriş saçakları yer alır. Fossati, projede orta sofa üstünde basık bir kubbe ve tonoz bir örtü denemiş ancak uygulamayı bir çatı, feneri ile gerçekleştirmiş, bu fener daha sonra kaldırılmıştır. Eskizlerde parapetli olarak görünen çatı, uygulamada saçaklı gerçekleşmiştir. Ahşap döşemeli tuğla yığma tekniği, cephe
Dostları ilə paylaş: |