Bakirköy ruh ve siNİr hastaliklari hastanesi



Yüklə 7,73 Mb.
səhifə525/899
tarix09.01.2022
ölçüsü7,73 Mb.
#96304
1   ...   521   522   523   524   525   526   527   528   ...   899
Büyükada

istanbul Ansiklopedisi

Nüfus ve Yerleşme-. Büyükada kuzey-güney doğrultusunda, güney ve kuzeydeki en uç noktalar arasında 5.200 m'ye uzanır. Güneyde 203 m yükseklikte Aya Yorgi Tepesi (Yüce Tepe), kuzeyde ise Hristos (İsa) Tepesi, arada alçak bir boyunla ayrılmıştır. Batıda, adanın kuzey-güney doğrultusunun hemen hemen yarısında denize uzanan Dil Burnu vardır. 500 m uzunluğundaki Dil Burnu'nun kuzeyinde Nizam Koyu, güneyinde Yörüka-li (eski adıyla plajın işletmecisinin adından gelen Yorgali) koy ve plajları vardır. Dil Burnu'ndan güneye doğru büyük bahçeler içinde tek tuk köşkler dışında yerleşme sona erer ve daha da güneye gidildiğinde, sadece makiler, yükseklerde çamlıklar, sahilde kayalıklarla kaplı, hiçbir yerleşmenin bulunmadığı bir doğa ya-

pısı görülür. Büyükada'nm yoğun yerleşmeleri kuzey sahilinde, eski Kumsal mevkiine yakın bir yerdeki vapur iskelesinin (bak. Büyükada İskelesi) sağında Nizam Mahallesi, solunda Maden Mahal-lesi'dir. Her iki yönde, yamaçlara zaman zaman oldukça dik yokuşlarla tırmanan cadde ve yollar Hristos Tepesi'ne varır. Adını Osmanlı döneminde 18. yy'da işletilen madenlerden alan doğu yönüne bakan Maden semti, aynı zamanda Büyükada'nm Bizans dönemindeki ilk yerleşmesi olan ve Evliya Çelebi zamanında 200 kadar evin bulunduğu söylenen Karia (Kariye, Karyas) Köyü'nün kurulmuş olduğu bölgedir. Kuzeyde bugünkü yerleşmenin yakınlarındaki Prinkipo adlı yerleşme, Karia'nın terk edilmesinden sonra gelişmiş olmalıdır.

Büyükada'da

Nizam ve Dil

Burnu'ndan bir

görünüm.


Erdal Yazıcı

Gezginlerin notlarından ve tarihsel o-laylardan anlaşıldığı kadarıyla, Bizans döneminde olsun, Osmanlı döneminde olsun, Büyükada hep meskûn kalmış, yerleşmeler zaman zaman parlak dönemler yaşamış, zaman zaman da talanlar, yangınlar, saldırılar yüzünden gerilemiştir. 19. yy'm ilk yansında 3.000 kadar olduğu tahmin edilen Büyükada nüfusu, aynı yüzyılın ikinci yarısında adalara vapur işlemeye başladıktan sonra artmış, 20. yy'm başlarında 5-6.000'i bulmuş, 1960 sayımında 7.000'e ulaşmıştır. 1990 sayımında da adanın sürekli nüfusunun 7.000 civarında kaldığı anlaşılmaktadır. Ancak nüfusun etnik ve dinsel bileşimi, özellikle 1960 sonrasında önemli ölçüde değişmiştir. Geçmişte tümüyle bir Rum köyü olan Karia'dan günümüzün Büyükada'sı-na doğru gelindikçe Rum nüfusun, önce 1922-1923'lerde, sonra 6-7 Eylül (1955) Olayları nedeniyle, daha sonra da Kıbrıs olaylarına bağlı olarak 1964 ve 1974'ten sonra adayı ve Türkiye'yi terk ettikleri görülür. Gidenlerin yerini Müslüman Türk nüfus, son yıllarda da Türkiye'nin doğu kesiminden iç göçle gelenler almıştır. Büyükada'da ayrıca Ermeni ve Museviler de bulunmaktadır.

18. yy'dan itibaren, yerleşik halkının yanında özellikle İngiliz, Fransız, İtalyanlar gibi "ecnebi"lerin yazlık olarak veya tedavi, hava değişimi dinlenme maksat-lanyla tercih ettikleri; havasını, doğasını öve öve bitiremedikleri Büyükada, daha sonraki yüzyıllarda gayrimüslim zenginlerin, elçilik mensuplarının yanısıra Osmanlı aristokrasisi ve aydınlarının da ilgisini çekmiş, 1930'lardan sonra, Yat Kulübü'nün Anadolu Kulübü'nün şubesine dönüşmesiyle (bak. Anadolu Kulübü) Cumhuriyet dönemi devlet erkânının özellikle de önce Cumhuriyet Halk Partili, daha sonra Demokrat Partili ba-

kan ve milletvekillerinin tercih ettikleri bir yer haline gelmiştir. Günümüzde Büyükada, hâlâ yazlan rağbet gören, eski özel yaşam ve havasından bir şeyler yitirmiş olmakla birlikte, İstanbul'un gelenekli gayrimüslim zenginlerinin yanında Türk burjuvazisinin ve kimisi adada yaz kış yaşayan sanatçı, yazar ve aydınların yerleştikleri ya da yazlığa geldikleri bir semttir.



Tarih: Büyükada hakkında ilkçağlara, Bizans dönemi öncesine uzanan fazla bilgi yoktur (bak. Adalar). Roma ve Bizans kaynaklarında Büyükada, Doğu Roma İmparatoru I. Constantinus'un Kons-tantinopolis'i başkent yapmasından sonra, adaların sürgün ve manastırlar bölgesi haline gelmesiyle anılmaya başlar. Bilinen ilk Büyükada sürgünleri Constantinus'un kendisine elçi olarak gönderilmiş bulunan karşı olduğu Aryani mezhebinden Ermeni piskopos I. Nar-ses ve beraberindeki adamlarıdır. Daha sonraki yüzyıllar boyunca, Bizans imparatorları, muhaliflerini veya tahtlarına ortak olacağından kuşkulandıkları evlatlarını, kardeşlerini, yakınlarını, adalara, ö-zellikle de Büyükada'ya sürgüne göndermişler, buradaki zindanlarda ve manastırlarda, türlü zulüm ve işkence altında ölüme terk etmişlerdir.

Bizans döneminde Büyükada, İmpa-ratoriçe İrene'nin yaptırdığı Kadınlar Ma-nastırı'nın varlığı yüzünden, özellikle Bizans sarayından kadın sürgünlerin gönderildiği bir zulüm ve zindan yeri olmanın yanında; keşişlerin, rahiplerin inzivaya çekildikleri bir manastırlar adaşıdır. II. İustinos 567'de adanın doğu sahilindeki bugünkü Maden semtinin güneyinde bir saray ve manastır inşa ettirmiştir. Büyükada'nm ve tüm adaların "Prens A-daları" olarak anılmasının nedeni kimi tarihçilerce bu saraya ve manastıra, yani

II. İustinos dönemine bağlanır. Daha sonra İmparatoriçe İrene'nin yaptırdığı ve kendisinin de sürgün olarak kaldığı Kadınlar Manastırı da aynı yörededir.

Gerek saldırı ve istilalar, gerekse adaların Osmanlılar tarafından alınması sırasında ve sonrasında, Büyükada defalarca yıkıma, yağmaya uğramış, eski dönemlerden günümüze, varlığı bilinen manastır, kilise ve sarayların hiçbiri kalmamıştır.

Büyükada İstanbul'un fethinden bir süre daha önce 17 Nisan 1453'te, İstanbul'u kuşatmış bulunan Kaptan-ı Derya Baltaoğlu Süleyman Bey'in kumandasındaki donanma tarafından fethedilmiştir. Diğer adaların pek çabuk düştüğü, Büyükada'nm ise güçlü bir kaleye sahip olduğu için bir süre direnebildiği yazılmaktadır. Söz konusu kalenin Maden bölgesindeki Kadınlar Manastırı'nı çevreleyen kale mi, yoksa bugün izi kalmamış olmakla birlikte 1880'lerde hâlâ kule kalıntıları görülen kuzeydeki kale mi olduğu bilinmemektedir. Bilinen, İstanbul'un fethini izleyen yıllarda buradaki manastırların boşaldığı, halkın adalardan göçtüğü, bir yüzyıl kadar Büyükada'da ciddi bir yerleşme görülmediği, ancak daha sonra 16. yy'da doğudaki Karia ve kuzeydeki Prinkipo köylerinin yeniden canlandığıdır.

Büyükada'nm çoğu balıkçı olan yerli Rum halkının, manastırlardaki keşiş ve rahiplerin, manastırlara dini amaçlarla veya sağlık nedeniyle gelenlerin ve tek tuk de İngiliz, Fransız vb yabancıların dışında, Müslüman Türklerin de ilgisini çekmeye başlaması 19. yy ortalarıdır. Daha önceleri İstanbul'la bağlantısı büyük pazar kayıklarıyla sağlanan adalara 1846' dan itibaren vapur işletilmesi, Büyükada'nm hızla gelişmesinde, köşklerle, eğlence yerleriyle donanmasında ve Büyü-




Yüklə 7,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   521   522   523   524   525   526   527   528   ...   899




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin