Bakirköy ruh ve siNİr hastaliklari hastanesi



Yüklə 7,73 Mb.
səhifə573/899
tarix09.01.2022
ölçüsü7,73 Mb.
#96304
1   ...   569   570   571   572   573   574   575   576   ...   899
383 CANFEDA KADIN ÇEŞMESİ

lıktan kurtulmak için ne büyük gayretler sarf edildiğim gösterir.

ilgi çekici bir mescit 1956'ya kadar Vatan Caddesi'nin surlar tarafındaki u-cunda bulunan Yenibahçe veya Hoca At-tar Halil Ağa Mescidi idi. 16. yy ortalarında yapılan bu mescit ahşaptı. Avlu içinde olan mescidin minaresi, binadan uzakta, avlunun bir köşesindeki iki yüzlü güzel bir çeşmenin üzerine oturtulmuş bir şerefeden ibaret olup, düz bir merdivenle buna ulaşılıyordu. Eyüp'te Zal Mahmud Paşa Camii'nin karşısında olan Silâhi Mehmed Bey Mescidi çok değişik plan düzeni ve çok değişik biçimde sekiz köşeli minaresi ile dikkati çeker. Mimar Sinan'ın kendi adına Ye-nibahçe'de yaptığı mescit de plan düzeni ve minaresi bakımından başka benzeri olmayan bir eserdir. Bu minarede şerefe, çıkıntısız sekizgen bir baca şeklinde olup ezan en yukarıdaki küçük pencerelerden okunur.

Mimar Sinan'ın yaptığı, üstü kiremit kaplı dikdörtgen planlı mescitler arasında Çapa'da Kazasker Abdurrahman Efendi (1957'de yıktırıldı), Şehremini semtinde Odabaşı, Balat'ta Ferruh Kethüda, Yedikule'de Hacı Evhad, Fındıklı sırtlarında Defterdar Ebu'lfazl (1936'da yıktırıldı), Hekimoğlu civarında Bezirgan veya Ramazan Efendi mescitleri sayılabilir. Bunların minareleri gösterişsiz ve basit olmasına karşılık, içlerinde çini ve kalem işi nakışlarla yapılmış zengin bir bezeme olduğu, bazı izlerden anlaşılır. Yalnız 1586'da yapılan Bezirgan Mescidi, son derecede muhteşem çini süslemesini bugüne kadar koruyabilmiştir. Bu tip basit mimarili mescitlerin iç süslemesine sahip bir örnek ise Topkapı dışında 1592' de Takkeci (Arakiyeci) ibrahim Ağa tarafından yaptırılan eserdir. Burada bütün duvarlar çinilerle kaplı olduktan başka, kiremit kaplı tavan boşluğuna gizlenmiş ahşap bir kubbe de mekânı örter. Bu özellik, böyle çatılı küçük camilerin esasında içlerinde ahşap kubbeler olduğunu gösterir.

19. yy'da yapılan ve döneminin güzel bir örneği olan mescitlerinden biri de Tekfur Sarayı karşısındaki Âdilşah Kadın Camii(-0 idi. 1805'te ampir üslubunda yapılan bu zarif eser 1943'te ortadan kaldırılmış, fakat eski planına uygun olarak 1980'lerde yeniden inşa edilmiştir. Bu yüzyılın ikinci yarısında Laleli'deki Ya-kub Ağa, Beyazıt'taki Kaliçeci Hasan gibi bazı eski mescitler tamamen tahrif edilerek, kaba bir şekilde yenilenmiş, Vilayet yanındaki Naili Mescit ile Sultan-hamamı'ndaki Hacı Köçek Mescidi de garip üsluplarda yemden inşa edilmiştir. Bu ikincide gotik üslubun, bilhassa minare şerefesinde uygulanması şaşırtıcıdır. Eminönü'nde bu tarihlerde yenilenen Hidayet Camii de belirli bir üsluba bağlanamayan, fakat iyi malzeme ile, itinalı işçilikle inşa edilmiş, cephesindeki geniş penceresi ile mimari yenilik denemesi gösteren kubbeli bir binadır. Mimarının Fransız Vallaury olduğu söyle-

nir. Büyük Postane arkasındaki Hobyar Mescidi de 1911'e doğru yeniden yapılırken eski Türk sanatının yeni bir taklidi olarak fakat pek başarılı sayılamayacak biçimde yapılmıştır. Buna karşılık, aynı yıllarda Mimar Kemaleddin Bey'in, Te-pebaşı'nda küçük bir mahalle mescidi gibi tasarladığı Kamer Hatun Mescidi daha başarılı bir denemedir.

Eski ahşap, mahalle mescitlerinden ise hemen hemen şehir içinde hiçbir örnek kalmamış gibidir. Eminönü'ndeki Bursa Tekkesi Mescidi(->) oldukça belirli bir ampir üslubu gösteren, nadir kalabilmiş bir eser sayılabilir. Son yıllarda sebepsiz yere ya da cadde açmak amacıyla birçok mescit yıktırılmıştır. Sarayburnu'n-da Yedekçiler, Atatürk Bulvarı yakınında Voynuk Şücaeddin, Aksaray'da Oruç Gazi, Unkapanı'nda Süleyman Subaşı, Babıâli karşısında Fatma Sultan, Eminönü Meydanı'nda Arap Mehmed Paşa, Atatürk Bulvarı'nın iki tarafında Revanî Çelebi, Papazoğlu, Yahyagüzel veya Hoca Te-berrük, Karagöz veya Baba Hasan Alemi, Firuz Ağa, Sirkeci istasyonu karşısında Sirkeci mescitleri bunlardan bazılarıdır. Ayrıca cami ve mescitlerin tasnifi hakkındaki talimatname nedeniyle 1930-1950 arasında satışa çıkarılmış ve yeni sahiplerince yıktırılmış birçok mescit vardır. Bunlar arasında Haraççı, Kabasakal, Hoca Ali, Tüfekhane, Servili, Pirinççi Sinan, Öküz Mehmed Paşa, Yolgeçen, Hacı Ferhad, Sinan Ağa, Dibek, Ilyas Çelebi mescitleri sayılabilir.

Cumhuriyet Dönemi Camileri: Cumhuriyet döneminde uzunca bir süre yeni cami yapılmamıştır. Mimar Vasfi Egeli' nin yaptığı Feneryolu Camii küçük bir denemedir. Aynı mimarın eseri olan çok daha iddialı Şişli Camii, Mimar Kemaleddin Bey'in başlattığı neoklasik akımın en önemli eseridir. Burada yarım kubbelerle desteklenmiş ana kubbe sistemine sahip bir cami yapılmış ve klasik dönemin süslemede kullandığı bütün unsurlara geniş ölçüde yer verilmiştir. Levent'teki A-fet Yola Camii de bunlar gibi, eski Türk sanatının esaslarını aşmayan, klasik prensiplere bağlı bir yapıdır. 1960'lı yıllarda yapılan Söğütlüçeşme Camii yine Türk neoklasik üslubunun bir örneğini teşkil eder. Sirkeci tren garı yanında, Mimar Aydın Yüksel tarafından projelendirilip inşa edilen Mustafa Paşa Camii klasik üslubun tekrarlandığı küçük bir camidir. Fakat burada da klasik dönemin bütün unsurlarının bir binada toplanmasına özen gösterilmiştir. Mimar Ömer Kirazoğlu' nün projelendirdiği Beykoz, Paşabahçe, Fıstıkağacı ve ilahiyat Fakültesi camileri ile mimar Ömer Kirazoğlu'nun projelendirdiği Küçüksu Camii ve projesini Yur-daer Zırhlıoğlu'nun çizdiği Ataköy Camii, klasik cami mimarisinin modern inşa tekniklerinden faydalanılarak gerçekleştirilen örneklerindendir.

Son yıllarda istanbul'un çeşitli semtlerinde ve bilhassa yeni kurulan mahallelerde yapılan camilerden çoğu belirli bir üslubu aksettirmezler. Bu camiler ma-

halle derneklerinin zevki ve yapı anlayışının tesiri altında kalmışlar ve kısa bir süre içinde sayısız denecek kadar çoğalmışlardır. Ciddi projelere dayanmayan bu camilerde altta dükkânlar, çarşılar, bunun üstünde lojmanlar, en üstte ise cami bulunmaktadır. Kubbeli olarak yapılan bu camilerde nispetlere dikkat edilmediğinden ortaya son derece çirkin yapılar çıkmaktadır.

Bibi. Barkan-Ayverdi, Tahrir Defteri; Evliya, Seyahatname, I; Avyansarayî, Hadîka, I-II; 1. Erzi, Camilerimiz Ansiklopedisi, I-II, İst., 1987; Raif, Mir'at; Gurlitt, Konstantinopels; F. Adler, "Die Moscheen zu Konstantinopel", Deutsche Bauzeitung, 1874; Osman Bey, Mecmua-i Cevâıni, I-II; H. Etem (Eldem), Camilerimiz, ist., 1933; A. Gabriel, "Leş mos-quees de Constantinople", Syria, VII (1926), s. 359-419; (Konyalı), Abideler; Konyalı, Mimar Sinan-, Eyice, İstanbul; Öz, İstanbul Camileri, I-II; Kuban, Barok; S. Eyice, "istanbul (Tarihi Eserler)", M, V/2, 1214/55-1214/75; A. M. Schneider-M. İs. Nomidis, Galata, İst., 1944; Ayverdi, Fatih III; Ayverdi, Fatih IV; Yüksel, Bâyezid-Yavuz; Konyalı, Üsküdar Tarihi, I-II; A. Saim Ülgen, Mimar Sinan Yapılan, I-II, Ankara, 1989; Müller-Wiener, Bildlexikon; Eminönü Camileri; Fatih Camileri; S. Eyice, "Cami", DlA, VII, 78-85; S. Eyice, İstanbul, İst., 1993, s. 61-68, 89-119; ay, "İstanbul'un Camiye Çevrilen Kiliseleri", TAÇ, I (1986), 9-18; ay, "İstanbul'da Kiliseden Çevrilmiş Camiler ve Bunların Restorasyonu", VII. Vakıflar Haftası, Ankara, 1990, s. 279-291; Haskan, Eyüp Tarihi, I-II.

SEMAVİ EYİCE




Yüklə 7,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   569   570   571   572   573   574   575   576   ...   899




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin