Cevri Usta Camii
Yavuz Çelenk, 1994
hane-i Umumi, günümüz cezaevlerinin ilk örneklerindendir. Bu dönemde, İstanbul dışındaki kale burçlarının zindan o-larak kullanılmasına devam edilmiştir. Tanzimat Fermanı ile birlikte, "kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesi uyarınca çıkarılan Ceza Kanunname-i Hümayunu ile bu alanda da yeni düzenlemeler yapıldı. 1851'de suçlar yeniden tanımlanarak değişik nitelikte yeni cezalar kabul edildi. Cezaevlerinde kalan ağır hasta hükümlülerin iyileşinceye dek kefaletle salıverilmeleri ve yoksul mahkûmların beslenme ve giyim giderlerinin devletçe karşılanması bu yasanın getirdiği yeniliklerdendir. 1858'de, Fransız Ceza Kanunu ile hürriyeti bağlayıcı cezalar, kürek cezası, kalebentlik ve hapis cezalan olarak üçe ayrıldı. Bu dönemde cezaevi olarak, başka amaçlar için yapılmış devlet binaları kullanılıyordu. 1880'de çıkarılan "Mema-lik-i Mahrusa-i Şâhâne'de Bulunan Tevkifhane ve Hapishanelerin İdare-i Dahiliyelerine Dair Nizamname" ile yeni bir düzenlemeye gidildi. Bu tüzükle, hükümlü ve tutuklular birbirinden ayrılıyor, ceza ve tevkifevlerinin yiyecek masrafları devletçe karşılanıyordu. Ayrıca 18 yaşından küçüklerle, kadınlar için ayrı koğuşların sağlanması da tüzükçe öngörülmüştü. Aynı dönemde, hükümlü ve tutukluların günlük yaşamları ve dışarı ile ilişkileri düzenlenirken, hükümlülere çalışma zorunluluğu getirildi. Bu ilkeler ışığında, 1916'da Sultanahmet' te Hapisha-ne-i Umumi (bak. Sultanahmet Cezaevi) ile Üsküdar'da Paşakapısı Hapishanesi inşa edildi. Öte yandan, Beyazıt'taki Be-kirağa Bölüğü(-0 de 1922' ye kadar varlığını korumuştu. Aralıklı olarak yaklaşık 50 yıl boyunca sivil ve askeri tutukluları barındıran Bekirağa Bölüğü İstanbul'daki cezaevleri arasında en ünlüsü idi.
l Temmuz 1926'da kabul edilen Türk Ceza Yasası ile, Osmanlı ceza ve infaz sistemi tümüyle ortadan kaldırıldı. 1929' da Adalet Bakanlığı'na bağlanan ceza ve tutukevlerinin denetim işi, yerel cumhuriyet savcılıklarına bırakıldı.
1965'te yürürlüğe giren Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanun uyarınca, günümüzde cezaevleri, kapalı, yarıaçık ve a-
çık olarak üç gruba ayrılmıştır. Bunun dışında, yapı tipine ve barındırdığı hükümlü sayısına göre, cezaevleri en küçükleri 24 kişilik A tipi, en büyükleri ise 300 kişilik E tipi olmak üzere başka bir şekilde de sınıflandı. Son dönemlerde, özel tip cezaevleri de inşa edilmektedir. Sivil tutuklu ve hükümlülerin kaldıkları yerler dışında, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı olarak faaliyet gösteren askeri ceza ve tutukevleri de vardır.
İstanbul İli sınırları içindeki sivil cezaevlerinden Sultanahmet Cezaevi 1970' lerin başında kapatıldı. Üsküdar'da 16. yy'dan kalma Mimar Sinan yapısı tarihi binada faaliyet gösteren Toptaşı Cezaevi ise, 1982'de bir yangın geçirdikten sonra kapatılarak binası Üsküdar İmam Hatip Lisesi'ne devredildi.
Günümüzde İstanbul'da 6 sivil, 2 de askeri cezaevi vardır. Eskiden Sağmalcılar Cezaevi diye bilinen, Bayrampaşa'da-ki İstanbul Hususi Cezaevi 1969'da kurulmuştur. Aralık 1993 verilerine göre 783 personeli vardır ve 1.300'ü aşkın tutuklu ve hükümlüyü barındırmaktadır. İstanbul'un en büyük cezaevidir. Bünyesinde 1983'te oluşturulan özel tip cezaevinde "devlete karşı işlenen suçlardan" yargılanan sanıklarla hükümlüler kalmaktadır. Burada 226 personel görev yapmakta, 600'den fazla tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. 1983'te askeri cezaevi olarak inşa edilen Metris Cezaevi ise 1989'da Adalet Bakanlığı'na devredilerek sivil cezaevi olarak kullanılmaya başlanmıştır. 204 personeli bulunan Metris Cezaevi'nde 700'e yakın tutuklu ve hükümlü kalmaktadır. 19l6'da inşa edilen Paşakapısı Cezaevi ise İstanbul'un Anadolu yakasındaki tek sivil cezaevidir. 145 personeli vardır ve 600'e yakın
1970'lerin başında kapatılan Sultanahmet Cezaevi binası. Nazım Timuroğlu
tutuklu ve hükümlüyü barındırmaktadır. 1951'de kurulmuş Silivri ve Şile cezaevleri ise 24'er kişilik A tipi cezaevi olup, altışar görevlisi vardır.
İstanbul'daki bütün cezaevleri kapalı türden olup, dış güvenlikleri jandarma tarafından sağlanır. Kadın ve çocuk hü-kümlü-tutuklular Bayrampaşa, Metris ve özel tip cezaevlerine gönderilmektedir. İş yoluyla eğitim ve ıslah amaçlandığından, Bayrampaşa Cezaevi'nde, çorap-tri-kotaj, fırıncılık, demircilik, bakım-ona-rım, torna işleri, fotoğrafçılık, marangozluk, çeşitli inşaat işleri, matbaacılık, halıcılık atölyeleri ile cezaevi sakinlerine hizmet veren bir mağaza bulunmaktadır. Metris ve Paşakapısı cezaevlerinde ise inşaat ve fotoğrafçılık çalışmaları yapılmaktadır. Şile ve Silivri cezaevlerinde herhangi bir üretim faaliyeti yoktur.
İstanbul'da Milli Savunma Bakanlığı' na bağlı askeri ceza ve tutukevlerinden Kartal-Maltepe'deki cezaevi 1945'te inşa edilmiştir ve yaklaşık 250 kişi kapasitelidir. 19. yy'da inşa edilmiş olan Davut-paşa Kışlası ise halen askeri cezaevi olarak kullanılmaktadır. 12 Eylül 1980 sonrasında Gaziosmanpaşa'daki Hasdal, Sa-rıgazi'deki Alemdağ, Beykoz'daki Kaba-koz ve Üsküdar'daki Selimiye kışlalarında da geçici sürelerle tutukevleri oluşturulmuştur.
İSTANBUL
Dostları ilə paylaş: |