BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ
Osmanlı Devleti'nin merkez kuruluşları ile bazı nezaretlere ait önemli resmi sicil, defter ve belgelerin saklandığı yer ve bunlara bakan arşiv kurumu. Osmanlı Devleti'nde İstanbul'un fethine kadar Bursa ve Edirne'de arşivler teşekkül etmişti, istanbul'un fethinden sonra ilk arşiv Yedikule'de idi. Topkapı Sara-yı'nın inşasından sonra Osmanlı arşivi, Divan-ı Hümayun'un yanında Hazine-i Âmire'de yer almıştır. Divan defterleri ve battalları burada korunmuştur. Def-terhane'de tapu-tahrir defterleri ve sicilleri saklanmıştır. Bâb-ı Meşihat'ın (şeyhülislamlık) ve istanbul kadılarının kendine mahsus arşivleri oluşmuştur. Yeniçerilerin ve diğer askeri ocakların özellikle maaş ve künye defterleri ayrıca korunmuştur. 16. yy, Osmanlı arşivciliğinin geliştiği dönemdir. Güçlü ve süratli işleyen bürokratik sistemin arkasında düzenli bir arşivin var olduğu anlaşılmaktadır. Arşiv malzemelerinin korunması, çalınmaması, devlet sırlarının saklanması, kayıtların tahrif edilmemesi gibi hususlarda ciddi önlemler mevcuttu.
Divan-ı Hümayun toplantılarının tavsamasından ve özellikle 18. yy'dan itibaren, sadrazamın resmi makamı olan Pa-şakapısı önem kazanmaya başlayınca, burada Bâb-ı Âsafi veya Babıâli arşivi teşekkül etmiştir. Divan-ı Hümayun sicil ve defterleri Paşakapısı'na nakledilmiştir. Divan-ı Hümayun kalemi, Osmanlı Devleti'nin en önemli kayıt ve defterlerini titizlikle muhafaza etmiştir. Babıâli'ye yakın Tomruk Dairesi arşiv deposu olarak kullanıldığı gibi, Babıâli bahçesinde bir arşiv mahzeni yaptırılmıştır. Topkapı Sarayı'ndaki bir kısım evrak Atmeyda-
nı'ndaki mahzenlere, maliye belgeleri Çadır Mehterleri Kışlası'na, İbrahim Paşa Sarayı'na, Bâb-ı Hümayun'un üst kat odalarına taşınmış, böylece arşivler dağınık mekânlarda kalmıştır.
18. yy ortalarına kadar nispeten iyi korunan arşiv malzemeleri, sonra umursamazlık, ihmaller, askeri yenilgiler, kötü depolama şartlan, yangınlar gibi nedenlerle bazı tahriplere uğramıştır. Savaşlarda kimi askerlik ve maliye kayıtları düşman eline geçmiştir. Bununla beraber, zaman zaman, devlet evrakının ve kayıtlarının iyi korunması, depoların tanzimi, dürüst görevlilerin kullanılması için reisülküttaba, defter eminine ve taşra yöneticilerine emirler verilmiştir.
Hazine-i Evrak'ın Kuruluşu: Osmanlı Devleti bünyesinde arşiv alanında gelişmeler ve bazı önlemlerin alınması Tanzimat dönemine rastlar. Maliye Nazırı Safvetî Paşa'nın 1845'te Topkapı Sa-rayı'nda Enderun'da bulunan bazı tarihi belge ve defterleri düzenleme, dairelerine göre ayırma ve muntazam depolama çalışması, arşiv faaliyetlerinin ilk müjdecisi mahiyetindedir. Bunu 1846'da Mustafa Reşid Paşa'nın ilk sadrazamlığında Hazine-i Evrak'ın kuruluşu izlemiştir. Osmanlı Devleti'nin yenileşmesi sürecinde bürokratik ihtiyaçları yakından gören, yurtdışı görevlerinde arşivlere verilen önemi anlayan Mustafa Reşid Paşa, devlet arşivinin kurulmasına ve Babıâli bahçesi içinde bir bina yapılmasına karar vermiştir.
Hazine-i Evrak kurulurken bina, personel, yönetmelik gibi konular önemle ele alınmıştır. Hazine-i Evrak binası(->) inşaatı 1848'de tamamlanmıştır. Sadaret Mektupçusu Hasan Muhsin Efendi müdürlüğe getirilmiş, Babıâli kalemlerindeki tecrübeli memurlardan kurulan bir heyetle, yeni binaya konulacak birikmiş belgelerin cinsleri belirlenmiştir. Daha sonra arşive naklolunacak malzemelerin kıstasları saptanmıştır. Ayrıca, Babıâli civarında ve Sultanahmet Meydam'ndaki
mahzenler taranarak arşive alınacakların ayıklaması yapılmıştır. Bu arada Babıâli kalemlerinin yazışma ve kayıt usullerine yenilikler getirilmiştir. Hazine-i Evrak'ta, Divan-ı Hümayun sicilleri, yabancı devletlerle yapılan antlaşmalar, hatt-ı hümayunlar, iradeler, mazbatalar, kanunlar, tasdiknameler, teşrifat defterleri vb gibi cinslerin saklanması esasa bağlanmıştır. Bu ön çalışmalar ve binanın inşasından sonra arşiv 18 Şaban 1266/29 Haziran 1850 tarihli "nizamname-i mahsûs" ile hizmete girmiştir. Hazine-i Evrak, idari bir hizmet ünitesi olarak kurulduğundan bu dönemde tarih araştırmaları için yararlanmaya açık değildi. Ancak, 1908' den sonra ilmi araştırmalara açılmıştır.
1870'te Âli Paşa'nın sadrazamlığı sırasında mehterhane yakınındaki mahzenden, I. Mahmud döneminden (hd 1730-1754) II. Mahmud dönemi (1808-1839) sonuna kadar olan döneme ait bazı evrak Hazine-i Evrak'a taşınmıştır. Aynı yıl Divan-ı Hümayun defterlerinin bir envanteri "Mahzen Defteri" adıyla Beylikçi kesedarı Hasan Ziver Efendi tarafından düzenlenmiştir. Ahmed Cevad Paşa'nın sadrazamlığı sırasında (1891-1895) yeni bir sistemle arşiv malzemelerinin kayıt ve korunması sistemi getirilmiştir. İlk binanın yanına yeni bir bina inşa olunmuştur. Yıldız Sarayı'nda düzenli bir arşiv kurulmuştur. 1894'te Bâb-ı Meşi-hat'ta istanbul ve kazaları şer'iye sicilleri ve 1899'da Beyazıt'ta Maliye Nezareti Arşivi için binalar inşa edilmiştir.
II. Meşrutiyet (1908-1918) ve Mütareke (1918-1922) dönemlerinde Hazine-i Evrak'a verilen önem artmıştır. Abdur-rahman Şeref in(->) vakanüvisliğe tayini, Tarih-i Osmani Encümeni'nin kuruluşu, Tarih-i Osmanî Encümeni Mecmuası' nın yayımı, siyasi parti programlarında arşiv konularına yer verilmesi, basında arşivler hakkında önemli yazıların çıkması, yeni bir Türk tarihi yazımı girişimleri bunda etkili olmuşlardır. Eski mahzenler taranarak bazı belgeler Hazine-i
77 BAŞBAKANLIK OSMANU ARŞİVİ
Evrak'a taşınmıştır. Topkapı Sarayı'nda Kubbealtı'na yakın mahzenlerde yıllarca birikmiş ve ihmale uğramış evrak, 1909' da Babıâli'de Cevad Paşa Kütüphanesi' ne taşınmış ve tasnifi için heyetler kurulmuştur. 1911'deki Babıâli yangını sırasında Hazine-i Evrak da tehlike atlatmış ama zarara uğramamıştır. 1915'te İstanbul işgal tehdidi altında iken bir kısım önemli arşiv malzemesi geçici olarak Konya'ya nakledilmiştir.
Cumhuriyet Dönemi: 1922'de Osmanlı Devleti'nin ilgasından sonra TBMM hükümeti Hazine-i Evrak'ın bütünüyle korunması için gerekli tedbirleri almış, Hazine-i Evrak Müdürü Mahmud Nedim Bey görevinde bırakılmıştır. 1923'te Mah-zen-i Evrak Mümeyyizliği kurulmuş, sadaret evrakı ve Şûra-yı Devlet Arşivi de buraya bağlanmıştır. Mümeyyizlik 1927' de Hazine-i Evrak Müdür Muavinliği olarak değiştirilmiş ve Başvekâlet Müsteşar-lığı'na bağlanmıştır. 1933'te ise Başvekâlet Evrak ve Hazine-i Evrak Müdürlüğü adı altında birleştirilmiştir. Müdür muavini istanbul'da arşivin başında kalmıştır. 1937'de Başvekâlet Müsteşarlığına bağlı Arşiv Dairesi Müdürlüğü'ne çevrilmiş ve müstakil hale getirilmiştir. Ankara'daki Evrak Müdürlüğü ile bağı kesilmiştir. Adı 29 Haziran 1943 tarih ve 4443 sayılı kanunla Başvekâlet Arşiv Umum Müdürlüğü olmuştur. 1960'ta da Başbakanlık Arşiv Genel Müdüıiüğü'ne çevrilmiştir. 28 Şubat 1982 tarih ve 8/4334 tarihli emirle adı ve statüsü değiştirilip Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı olmuştur. 18 Haziran 1984 tarih ve 203 sayılı "Başbakanlık kuruluş ve görev esasları hakkında kanun hükmündeki kararname" ile kurulan Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'ne bağlanmıştır.
Başbakanlık Osmanlı Arşivi, esas itibariyle sadaret arşividir. Divan-ı Hümayun ile Babıâli dairelerinin belge ve kayıtlarını içermektedir. Muhtelif tarihlerde nezaret evrakı ve bazı kuruluşların malzemeleri intikal ederek muhtevası zenginleşmiştir. Dahiliye, Maliye, Hazine-i Hassa, Nâfıa, Evkaf, Ticaret, Ziraat, Orman ve Maâdin nezaretleri, Darphane, Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü (Sıhhiye Nezareti ve eski karantina-haneler), Emniyet-i Umumiye vb bunlar arasındadır. Son olarak Hariciye Nezareti belgeleri de arşive devredilmiştir.
Tasnif Çalışmaları ve Tasnifler. 1850' den II, Meşrutiyet'e (1908) kadar tasnif çalışmaları Hazine-i Evrak'ın personeli tarafından yürütülmüştür. 1918-1921 arasında Ali Emirî Efendi(->) başkanlığındaki bir heyet, I. Osman döneminden (1299-1324) Abdülmecid dönemine (1839-1861) kadar 180.700 belgeyi padişahlara göre kronolojik olarak tasnif etmiştir. 53 katalogu vardır. 1921-1922'de Ibnülemin Mahmud Kemal (İnal)(-0 başkanlığında ikinci bir heyet, 23 ana konuda, kendi içinde nispeten kronolojik 15-19. yy'lara ait 47.125 belgeyi düzenlemiştir. 29 cilt katalogu vardır. 1922-1931 arasında tasnif işleri Hazine-i Ev-
Dostları ilə paylaş: |