BÜYÜKÇEKMECE KÖPRÜSÜ
358
359
BÜYÜKDERE
üç insan boyunda çakılan kazıkların aralarına kurşun akıtılarak birleştirilmiştir. Bu şekildeki temel yapım daha sonra Mimar Davud Ağa tarafından Yeni Cami' de uygulanmıştır.
istanbul'a karayoluyla Avrupa'dan gelen gezginlerin en çok dikkatim Büyükçekmece Köprüsü çekmektedir. II. Mu-rad zamanında Venedik balyosu olan Ja-cobo Saranzo'nun, seyahatnamesinde iki ağaç köprü yıkıldıktan sonra I. Süleyman'ın (Kanuni) 73.853 akçeye bu köprüyü yaptırdığı yazılıdır.
Büyükçekmece Köprüsü 635 m uzunluğunda, 7,17 m genişliğinde, dört ayrı köprünün birleşmesinden meydana gelmiştir. Çevresi geniş rıhtımlarla çevrili, inişli çıkışlı köprünün Büyükçekmece yönündeki bir ve ikinci bölümlerinde yedişer, üçüncüsünde beş, dördüncüsünde de dokuz gözü bulunmaktadır. Ancak bunların yükseklikleri birbirleriyle eş değildir. Orta gözlerin kemerleri diğerlerinden daha yüksek olup köprünün iniş ve çıkışına göre de alçalmaktadırlar. Köprülerin birleştikleri yerlere sulardan etkile-nilmemesi için selyaranlar yapılmıştır.
ğine sahiptirler. Bu cephe de üstten çift meyilli çatı saçağı ile sınırlanır.
Kervansarayın yapı malzemesi taş, tuğla ve derzdir. Ancak, yapının içinde duvar dokusu muntazam kesme taş, dış cephelerde ise bir sıra kesme taş ve iki sıra tuğla ve derzle meydana getirilmiş, bu ise cephelerde enine bir ifade gücü yaratmıştır.
Yapının dar kuzeydoğu cephesindeki taş ve tuğla sıralarının yatay ifadesini taş şebekeli, sivri kemerli dikdörtgen mazgal pencerelerin dikey ifadesi dengelemektedir. Yapıda, yalnızca mevcut kapının yay kemeri taştan, diğer bütün kemerler ise tuğla olarak yer almaktadır.
Kervansaray, 1965-1966'da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek, göl tarafındaki yağ fabrikasına ayçiçeği deposu olarak kiralanmışsa da boşaltılarak 1988'de büyük bir onarım ve çevre düzenlemesi yapılıp, yeniden fonk-siyonlandırılmıştır.
Bibi. ISTA, IV, 3237; Meriç, Mimar Sinan; G. Güreşsever (Cantay), "Anadolu'da Osmanlı Devri Kervansaraylarının Gelişmesi", (İÜ Edebiyat Fak. basılmamış doktora tezi), ist., 1975.
GÖNÜL CANTAY
Dostları ilə paylaş: |