Bibliyografya : 6 İcazetname 7



Yüklə 1,34 Mb.
səhifə30/38
tarix11.01.2019
ölçüsü1,34 Mb.
#94737
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   38

İDRÎS-İ BİTLİSİ

(ö. 926/1520) Heşt Bihişt adlı eseriyle tanınan müellif, münşî, şair, hattat ve siyaset adamı.



Bitlis'te dünyaya geldi. XV. yüzyılın or­talarında doğduğu tahmin edilmektedir. Bölgenin âlim ve şeyhlerinden olup Diyarbekir'de Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Ha-san'ın sarayında münşîlikyapan, Akko­yunlu Devleti'nin merkezi Tebriz'e nakle­dilince oraya giden ve burada Abdurrah-man-ı Câmî'nin ilmî toplantılarına katı­lan Hüsâmeddin Ali'nin oğludur. "Hakî-müddin" ve "Kemâleddin" unvanlarıyla da anılan İdris ilk eğitimini babasından aldı ve onunla birlikte gittiği Diyarbekir ve Tebriz'de aklî ve dinî ilimleri tahsil etti. Uzun Hasan'ın 1478'de ölümünden sonra yerine geçen Yâkub Bey zamanında Ak­koyunlu sarayında münşîlik yaptı ve hü­kümdar çocuklarına lalalık hizmetinde bulundu. Bu arada Abdurrahman-ı Câmî, Kadı Seyfeddin Savucbulağı, Vezir Nec-meddin Mesud, Molla Şehîdî ve Kadı îsâ es-Sâvecî gibi âlimlerle tanıştı. Sultan Yâ-kub'un halefleri Rüstem ve Elvend bey­lerin sarayında da münşîlik görevini sür­dürdü. Akkoyunlu Devleti'nin Safevî şey­hi İsmail tarafından ortadan kaldırılma­sından sonra Şah İsmail'in Tebriz'e davetini reddedip Osmanlı Devleti'ne sığındı (1501). II. Bayezid tarafından 1485'teYâkub Bey adına yazdığı mektupla tanınan ve takdir edilen İdris Osmanlı sarayında bü­yük itibar gördü ve kendisine yüksek ma­aş bağlandı. II. Bayezid'in emriyle Heşt Bihişt adlı Osmanlı tarihini yazmaya baş­ladı ve eserini otuz ay içinde tamamlayıp 911'de (1506) padişaha sununca 50.000 akçe nakit verilerek ödüllendirildi.595 Daha sonraki yıllarda da II. Bayezid'in in'âm ve ihsan­larına mazhar olan İdris, Muhyîi Gülşe-nî'ye göre padişahın özel nişancısı İdi.596 Bununla birlikte başta Veziriazam Atik Ali Paşa olmak üzere dev­rin idarecileriyle arası açık olduğundan eserinin gerçek karşılığını göremediği ze­habına kapıldı. Hac için istediği izni zama­nında alamadı, bu arada ciddi bir hasta­lık geçirdi ve ancak 1S11 Temmuzunda hac yolculuğuna çıkabildi. Kahire'ye ula­şınca bir süre burada kaldı, Memlûk Sul­tanı Kansu Gavri ve Mısır ulemâsı ile gö­rüştü, İbrahim Gülşenî'nin hizmetinde bulundu. Ardından Mekke'ye gidip bir yıl kadar orada kaldı. Mekke'den gönderdiği bir mektupta, yazdığı eserin karşılığını göremediğinden ve kendisine haksızlık edildiğinden bahsederek İstanbul'a dön­mek istemediğini söylüyor ve ailesinin Hicaz'a gönderilmesini talep ediyordu.597 II. Baye­zid'in ölümüne kadar orada kalan İdris, Yavuz Sultan Selim'in padişah olmasından sonra İstanbul'a döndü (1512). Yavuz Sultan Selîm'in hizmetinde onun şark politikasında danışmanlıkta bulunan İdris, 1514 yılında gerçekleştirilen İran seferine ve Çaldıran Savaşı'na katıldı. Za­ferden sonra Dukakinzâde Ahmed Paşa kumandasındaki öncü kuvvetlerle Tebriz'e gitti; şehri teslim alan ve Osmanlı padi­şahını karşılayanlardan biri de kendisi ol­du. Bir süre Tebriz'de kalarak verdiği va­azlarla halkı Osmanlı idaresine ısındır­maya çalıştı.598 Ya­vuz'un İstanbul'a dönmesinin ardından maiyetindeki 10.000 yerli gönüllü asker­le Safevî kuşatması altındaki Diyarbekir'i kurtarmaya gitti ve bu şehrin kurtarılma­sında büyük hizmeti geçti. Hatta onun te­şebbüsüyle geçici olarak Mardin de alın­dı. Yavuz Sultan Selim'in emriyle bölgenin aşiret beyleriyle görüşerek Urmiye, İtâk, İmadiye, Cizre, Eğil, Bitlis, Hizan, Garzan, Palu, Siirt, Meyyâfârikin (Silvan). Şuran. Çemişkezek, Sasun, Çapakçur, Sincar. Çer­mik, Hızo, Zerik gibi bölgelerin savaşsız olarak Osmanlı yönetimine girmesinde önemli hizmeti görüldü. Joseph von Ham-mer'in kaydına göre 599 İdris'e bü­yük güveni olan Yavuz ona üzeri tuğralı boş kâğıtlar göndermiş ve bunların ken­disi tarafından doldurularak aşiret bey­lerine gönderilmesini İstemişti. Bu hiz­metlerine karşılık padişah tarafından 2000 filori altın, değerli kılıç ve kürklerle mükâfatlandırılan İdris, Yavuz'un Mısır seferi esnasında Halep'in ilhakını müte­akip bu seferden dönüşünde Malatya, Ur-fa, Besni, Ergani. Harput, Divriği. Siverek ve kesin olarak Mardin ile öteki şehir ve kasabaların Osmanlı idaresine girmesini sağladı. Mercidâbık ve Ridâniye savaşla­rına katıldı. Mısır seferiyle ilgili olarak Mâ-verâünnehir hanlarına yazılan fetihname­leri kaleme aldığı gibi Mısır'ın İdaresinde de yardımcı oldu. Güneydoğu Anadolu'­nun Osmanlı Devleti topraklarına ilhakından sonra kurulan ve merkezi Diyarbekir olan Arap ve Acem kazaskerliği de ona ve­rilmişti.600 Mısır'da kaldığı süre içinde İbrahim Gülşenî'nin hizmetinde bulunan İdrîs-i Bitlisi, bu arada îsâ es-Sâvecî ile Necmed-din Mesud'un dualarını toplayarak şeyhe sundu. Ayrıca yazdığı 150 sayfalık şiire karşılık padişahın 500 filori altınla pek çok ihsanına nail oldu .601

İdris ömrünün son yıllarını İstanbul'da ilmî çalışmalar yaparak geçirdi. Bu arada Kanunî Sultan Süleyman'a şark seferi hu­susunda tasviyelerde bulundu. 926 (1520) yılı sonlarında altmış beş-yetmiş yaşla­rında İken vefat etti. Mezarı Eyüp'te, ha­nımı Zeynep Hatun'un yaptırdığı mescid civarında, kendi adına izafetle anılan İdris Köşkü ve Çeşmesi denilen yerdedir.602

Babası gibi tasavvufla da meşgul olan ve zamanındaki bütün sûfîlerin müridi olduğunu belirten İdris'in herhangi bir tarikat şeyhine bağlı bulunmadığı anla­şılmaktadır. Kaynaklarda güzel huylu, et­kili konuşan, kalemi kuvvetli, dindar, bil­gili, yardım sever ve özellikle siyasetin in­celiklerini bilen bir kimse olarak nitelen­dirilir.603 Çeşitli devlet hizmetlerinde bulunmuş ve baş-defterdarlığa kadar yükselmiş Ebülfazl Mehmed Efendi adlı oğlundan başka "Emîrek" mahlaslı Mustafa Çelebi isimli başka bir oğlundan daha söz edilmekte­dir.604

Tabii ilimlerle de meşgul olan İdris'in öğretici nitelikteki kaside ve mesnevile­rinde Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Senâî, Abdurrahman-ı Câmîve Şebüsterî'nin te­sirleri açıkça görülmektedir. Bununla birlikte şiirde pek başarılı olamamış, asıl şöhretini nesir alanında yapmıştır. Bunun en güzel örnekleri eserleriyle birlikte bir münşi olarak kaleme aldığı mektuplardır. İdris özellikle ta'lik, nesih, sülüs ve divanî hatlarda üstattı. Münşeât'ındakı mek­tupları ve Koca Mustafa Paşa Camii'-nin kapı kitabesi bunu ispat etmektedir.605


Eserleri.

Tıp, kozmografya, felsefe, ta­savvuf, siyaset, ahlâk ve tarih gibi ilimler­le meşgul olan İdrîs-i Bitlisî Farsça, Arap­ça, Türkçe olmak üzere telif, tercüme ve şerh mahiyetinde çeşitli eserler kaleme almıştır. Kaynaklarda eserlerinin tam lis­tesi verilmediği gibi bunların bazan ba­basının eserleriyle karıştırıldığı da görül­mektedir.



A) Farsça Eserleri.



1. Risûle-İ Bahâriyye.606 Akkoyunlu Hükümdarı Yâkub Bey'in saltanatının sonlarında yazılan ve ona ithaf edilen eserin konusu mevsimlerdir. Yer yer şiir­lerle süslenmiş olan ve dört bölümden meydana gelen risalede mevsimlerin or­taya çıkışı, bazı tabii olaylar ve semavî kâ­inatın oluş sebepleri ele alınmıştır.607

2. Risâîe-i Hazâniyye. Aynı hükümdar za­manında yazdığı (1478'den sonra) bu ese­rinde müellif Yâkub Bey'in Azerbaycan'­dan Arrân'a yaptığı seyahati anlatmak­tadır. 608

3. Terceme ve Tefsîr-i Hodîş-i Erbacîn. Mârifetullah, itikad. cennet, ameller ve ahlâkla ilgili kırk hadisin manzum olarak Farsça'ya çevrilmesi ve mensur olarak yorumundan ibarettir. 609

4. Terceme ve Nazm-ı Hadîs-i Erbcfîn. İman ve İs­lâm'ın esasları, ahlâkî faziletler ve âhiret-le ilgili kırk hadisin rubâî şeklinde Fars­ça'ya tercümesi ve yine manzum olarak yorumundan meydana gelmiştir. 610

5. Münâzaratü'ş-şavm ve'i-'M. 1502 yılında nesir ve nazım karışık olarak yazılan eser II. Bayezid'e sunulmuştur611

6. Heşt Bihişt. İdrîs-i Bitlisî'nin en önemli eseri olup II. Bayezid'in emriyle yazdığı Osmanlı tarihidir. Bu kitabıyla Osmanlıiar'da İran ekolünün başlatıcısı olan Bitlisî, tarihe edebiyatı sokup süslü yaz­ma geleneğinin İlk temsilcisi olmuştur. Günümüze müellif nüshası olarak dört yazması ulaşan eserin mutena ve tezhip-li bir nüshası Nuruosmaniye Kütüphane; si'nde kayıtlıdır.612 Manzum bö­lümleri ve bazı mensur kısımları çıkarı­larak Abdülbâki Sadî Efendi tarafından 1146 (1733-34) yılında Türkçe'ye çevrilen Heşt Bihişt'm 613 tamamı üzerinde henüz ilmî bir ça­lışma yapılmamıştır.

7. Mir'âtü'l-cemâî. II. Bayezid'e sunulan siyâsetnâme türün­de bir eser olup İnsanın iyiliklerinin vasfı, nazarî ve amelî hikmetin hulâsasının hi­kâye şeklinde açıklanmasından ibarettir. 614

8. Mir'âtü'l-'uşşâk. Yavuz Sultan Selim'e ithafen yazılan tasavvufî mahiyette­ki eser bir mukaddime ile iki bölümden meydana gelmektedir ve nesir-nazım ka­rışımı olarak telif edilmiştir. 615

9. Hak-ku'1-mübîn ti şerhi Hakkı'1-yakîn. Şe­büsterî'nin kelâmla ilgili eserine Farsça yazılmış bir şerhtir. Yavuz Sultan Selim zamanında tamamlanmıştır. Sekiz bö­lümden oluşan eserde Allah'ın zâtının ve sıfatlarının zuhuru, ilminin derecesi, var­lığının ve birliğinin vücûbu konulan ele alınmıştır. 616

10. Havâşşül-hayevon.617 Demîrî'ninHayâtü'l-hayevân adlı eserinin 1S17-1518 yılların­da Farsça'ya yapılmış tercümesidir. Mü­ellif, Yavuz Sultan Selİm'in emriyle çevir­diği eseri bu padişaha ithaf etmiştir. Ki­tabın müellif hattıyla yazılmış bir nüshası Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'nde 618 kayıtlıdır. 619

11. SeHmnâ-me. Yine Yavuz Sultan Selim'in emri üze­rine bu padişah dönemi olaylarının anla­tıldığı risalenin birçok nüshası bulunmak­tadır.620

12. Mündzaro-i Hşkbâ "Akl. Ya­rı felsefî, yan tasavvufî mahiyette mensur bir eser olup bilinen tek nüshası Beyazıt Devlet Kütüphanesi'ndedir. 621

13. Kaşâ^id ve münşe'ât ve mürâselât. İd­rîs-i Bitlisî'nin, başta Osmanlı padişahları olmak üzere ileri gelen devlet ricali ve ba­zı âlimler hakkında yazdığı kasidelerle az miktardaki mektubunu ihtiva eden ese­rin tek nüshası Süleymaniye Kütüphane­si'nde kayıtlıdır. 622

14. Mecmûca-i Münşe'âl. Akkoyunlu, Karakoyunlu, Timurlu, Osmanlı ve Hint sultanları arasında teati edilen mektup­ların suretlerinin toplandığı bir eserdir. Mektupların bir kısmı İdrîs-i Bitlisî'nin oğlu Ebülfazl Mehmed Efendi'ye aittir; mecmuada ayrıca Ebülfazl'm Risâle-i Ku-dûmiyye adlı bir eseri de yer almaktadır.623 Müellifin II. Bayezid'e, Yavuz Sultan Selim'e ve Kanunî Sultan Sü­leyman'a yazdığı Farsça birkaç mektup ise Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi'nde bu­lunmaktadır. 624

15. Könûn-i Şâhenşâhî. İd-idrîs-i Bidîsî'nin Heşi BıVıişi adlı eserinin Abdülbâki Sadi Efendi tarafından yapılan Türkçe tercümesinin İlk sayfası 625

rîs-i Bitlisfnin hayatının sonlarına doğru kaleme aldığı siyâsetnâme türünde bir eserdir. Yer yer tasavvufî nükte ve teş­bihlerle süslediği bu eserinde müellif bil­gilerini ve tecrübelerini toplamıştır. Kâ-nûn-ı Şâhenşâhî'nm önemli kaynaklan başta Devvânî'ninki olmak üzere çeşitli ahlâk kitapları. Abdurrahman-ı Câmî, Senâî, Firdevsî, Sa'dî-i Şîrâzî ve Hâfız-ı Şirâ-zî gibi şairlerin eserleridir. Eski bir nüsha­sı Süleymaniye Kütüphanesi'nde kayıtlı bulunan 626 kitap üzerinde Hasan Tevekkül! tarafından dok­tora çalışması yapılmış ve eser Türkçe'­ye çevrilmiştir.627



B) Arapça Eserleri.



1. Risâîetü'1-ibâ 'an mevâkıH'1-vebâ. 1512 yılı civarında yazılan eser, 1. Mahmud zamanında (1730-İ754) Mehmed Salih Bitlisi tarafından Türkçe'ye çevrilmiştir.628 Kitabın bir nüshası Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulunmaktadır.629 Müellife izafe edilen Risale ü't-tâcûn ve cevâzi'l-firûr anhü adlı eserin 630 yukarıda kay­dedilenle aynı kitap olması kuvvetle muh­temeldir.

2. Haşiye colâ Tefsiri Beyzâvî. II. Bayezid zamanında yazılmış olup bu padişaha sunulmuştur. 631

3. Risale fi'n-neîs. Bir giriş, altı bölüm ve bir sonuç­tan oluşmaktadır. Özellikle ruh konusu­nun ele alındığı eserin bilinen tek nüsha­sı Manchester'da John Rylands Kütüp­hanesi'nde bulunmaktadır. 632

4. Şerhu esrâri'ş-şavm min şerhi esrâri'l-cibâdât. 1511 yılında kaleme alı­nan eser Memlûk Sultanı Kansu Gavri'ye sunulmuştur. 633

5.Evdiyetü'l-edviye .634 İdrîs-i Bitlisînin bilinen tek Türkçe eseri Mecmûatü'l-münşeât adını taşımakta­dır. Müellifin inşâ örneklerine dair Türk­çe mektuplarını ihtiva eden eserde oğlu­nun bir mektubunun da bulunması tamamının İdris'e ait olmadığını akla getir­mektedir. Süleymaniye Kütüphanesi'n­de kayıtlı nüshada 635 tebrik, aşk, fetihname vb. konularda ya­zılmış mektup ve mektup başlangıç ör­nekleri yer almaktadır. Ayrıca Mecmûa-i Fevâid-i Müteferrika içinde 636 Türkçe üç mektubu bulunan İdris'in, Mısır'da Akko-yunlular'ın ileri gelenlerinden Necmeddin Mesud ve îsâ es-Sâvecî'nin şiirlerini der­leyerek bir divan haline getirdiği de bilin­mektedir.637

Kanûn-i Şâhenşâhî'öe adı geçen Ri­sale der fbâhat-i Eğânî adlı eserinde İdrîs-i Bitlisi bazı müzik aletlerini dinlemenin mubah olduğunu belirtmiştir.638 Ahmed Rifat Efendi'nin Lugat-ı Târihiyye ve Coğra/iyye'sinde onun Kitâb der Redd-i Ravâfiz isimli bir eserinden söz edilmektedir. Hâ~ şjye-i Şerh-i Tecrîd ise adı sadece Osmanlı Müelliflerinde geçen bir eserdir. Aynı yerde Kenzü'1-haü fî beyâ-ni'l-makâmûti'ş-şûü adlı kitabı da kaydedilmektedir. İstanbul Üniversitesi Kü­tüphanesi'nde kayıtlı olup 639 İdris'e atfedilen Fihrist-i Tekmiîe-i Tezkiretü'l-evüyâ'ın Kenzü'1-hafî ile aynı kitap olması kuvvetle muhtemeldir.640 Bazı kaynaklarda Şerh-İ Manzûme-i Güîşen-i Râz adlı eser İd­rîs-i Bitlisî'ye nisbet edilirse de 641Süiey-maniye ve Üsküdar Hacı Selim Ağa kütüp-hanelerindeki nüshalarında babasının is­mi bulunmaktadır. Ancak İdris kendisinin de Gülşen-İ Râz'a bir şerh yazdığını be­lirtmektedir.642 Ay­nı kaynaklarda onun Şerh-i Fuşûşü'1-hi-Aem'inden de söz edilmektedir. İdrîs-i Bitlisî'nin, İbnü'l-Fânz'ın el-Kaşîdetü'1-ham-riyye'sine bir şerh 643 ayrıca Tuhfe-i Dergâh-ı Âlî adıyla tasavvufî risaleler 644 yazdığı da ileri sürülmektedir.



Bibliyografya :

İdrîs-i Bitlisi. Hakku'l-mıibîn fî şerhi Ha.kkı'1-yakin, Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2338, vr. 4U, 1*\ a.mlf., Mir'âtü'l^uşşâk, Süleymani­ye Ktp., Esad Efendi, nr. 1888/4, vr. 153" vd.; TSMA, nr. E 1019, 5675; a.mlf.. İdr'ts BitltsV-nin Ka.nu.n-i Şâhenşâhi'sinin Tenkidli Neşri oe Türkçeye Tercümesi (doktora tezi, 1974, haz. Ha­san Tevekkülî), İÜ Ed.Fak. Tarih Seminer Kitap­lığı, nr. 2573; Feridun Bey. Münşeat,], 333 vd., 437 vd.; Mecdî, Şekâik Tercümesi,*. 327-328; Hoca Sâdeddin, Tâcû't-teuârîh, İstanbul 1280, II, 279, 299-323, 566; Âlî. Menâkıb-ı Hüneroe-rân, s. 61; Muhyî-i Gülşenî. Menâkib, s. 80 vd., 116, 352 vd.; Atâî, Zeyl-i Şekâik, s. 188; Koca Hüseyin, Bedâyiu'l-oekâyi' (nsr. A. S, Teveritino-voy). Moskova 1961, I), 452a-b; KeşFü'z-zLinûn, I, 840-841, 876; Ayvansarâyî, Hadîkatü'l-ceuâ-mi'. I, 264;Müstakimzâde. Tuhfe, s. 110-111; Cemâleddin, Osmanlı Tarih ue Müverrihleri: Âyîne-i Zurefâ, İstanbul 1314, s. 24; Hammer (Atâ Bey), I, 28-30; IV, 154 vd., 180; Ahmed Rı­fat, Lugat-t Târihiyye ue Coğrâfiyye, İstanbul 1299,1, 109-110; Gibb, HOP, II, 267; III, 7; Si-cill-i Osman'ı, 1, 309-310; hâhu'l-meknûn. I, 410; Hediyyetü't-Cârirm,\, 196; OsmanlıMü-elltfleri,], 58; III, 6-8; Babinger(Üçok), s. 51-55; Storey. Persian Literatüre, V/l, s. 412-416; Mehmed Şükrü. Osman/ı DeoleLinin Kuruluşu: Bitlisli idris oe "Heşt Bİhişt" Adlı Eserine Göre, Ankara 1934, tür.yer.; a.mlf.. "Das Hest Bihist des idris Bitlisi", İsi, XIX (1931), s. 131-157; Brockelmann, GAL, II, 302; Suppi,, I, 464; II, 325; Gökbilgin, Edirne ue Paşa Liuâsı, s. 480; a.mlf., "XVI. Asır Başlarında Osmanlı Devleti Hizmetindeki Akkoyunlu Ümerâsı", TM, IX (1946-51), s. 40; Karatay, Farsça Yazmalar, s. 106; Danlşmenö. Kronoloji,]], 14, 22-24; Uzun-çarşılı. Osmanlı Tarihi,]], 273-276, 604, 616, 629; W. Hinz, üzün Hasan ue Şeyh Cüneyd (trc.TevfikBiyıklıoğlu). Ankara 1948, s. 102; Ne-fîsî. Tarth-i Mazm u Neşr, s. 253-254; Abdülka-dir Karahan, İslâm-Türk Edebiyatında Kırk Ha-dis, İstanbul 1954, s. 111-113; Semiha Özdemir, İdrîs-i Bitüsî'nin Hayatı ue Eserleri (lisans tezi, 1966), İÜ Ed.Fak. Tarih Seminer Kitaplığı, nr. 1009; M. Ullmann, Die Medizin im İslam, Lei-den 1970, s. 248; Mehmet Bayraktar, Silisti İdris, Ankara 1991; Faik Reşit Unat, "Neşrî Ta­rihi Üzerinde Yapılan Çalışmalara Toplu Bir Ba­kış", 77KBeKeten,V][/25(l943},s. 198-199;Fa-iz Demiroğlu, "İdris-i Bitlisi", Tarih Hazinesi,]/ 12, İstanbul 1952, s. 578-579, 589; M. C. Şe-habeddin Tekindağ, "Selİmnâmeler", TED, sy. 1 (1970), s. 203-207; İsmail Erünsaİ. "Türk Ede­biyatı Tarihinin Arşiv Kaynaklan 1: il. Bayezid Devrine Ait Bir İn'âmât Defteri", a.e.,sy. 10-11 (1981], s. 307,309,310,314,317,320,322, 323, 325, 327, 328, 333; Kâmüsü'l-a'lam, II, 811; Cl. Huart. "Bidllsî, Mawlâna idris", El (İng.), II, 715; a.mlf.. "İdrîs Bitlisî", İA, V/2, s. 936; V. L. Menage. "Bidllsî, idris", El* (Fr.).\, 1243-1244; Dihhudâ.'Lugatnâme, III, 1562; Cornell H. Fleischer. "Bediisi, Mawlanâ Ha-kim-al-Dİn Edrîs", E/r., IV, 75-76.




Yüklə 1,34 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin