Bibliyografya: 5 Bibliyografya: 9



Yüklə 405,34 Kb.
səhifə13/13
tarix27.12.2018
ölçüsü405,34 Kb.
#86790
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13

BURHAN AİLESİ

Buhara'daV-VII. (XI-XIII.) yüzyıllarda Sadr unvanıyla hüküm süren ve Hanefî fukahasının en önde gelen temsilcileri olan bir ulemâ ailesi.

Hz. Ömer'in soyundan geldiği rivayet edilen aile, fertlerinin hepsi "Burhânü'd-dîn" veya "Burhânü'l-mille ve'd-dîn" laka­bını aldığı için Burhan ailesi (Burhanoğul-ları) adıyla meşhur olmuştur.

Ortaçağ'da Türkistan'ın en önemli ilim ve kültür merkezlerinden biri olan Bu­hara bazı nüfuzlu ailelerin yönetimin­deydi. Burhan ailesinden önce İsmâilî ve Saffârî sülâlelerinin hüküm sürdüğü şe­hir daha sonra Mahbûbîler'in eline geç­miştir.

Buhara ve bütün Mâverâünnehir'de Hanefî mezhebinin ileri gelenlerine "sadr" denilirdi. Hatta Buhara'da Sadr-ı Cihan ve Sadr-ı Şeriat lakabını taşıyanlar bile vardı. Burhan ailesi ve diğerleri sahip ol­dukları servet ve mülk sayesinde eko­nomik açıdan da güçlü idiler. Ailenin ilk reisi hariç diğerleri kaynaklarda hep "şe-hid" unvanıyla anılmaktadır ki bu onla­rın Karahanlilar ve Karahıtaylar tarafın­dan öldürüldüğü şeklinde yorumlanmak­tadır.

Ailenin ilk reisi "Sadr-ı Kebfr Nu'mân-ı Sânî (İkinci Ebû Hanîfe)", "Bahrü'1-ulûm", "Burhânü'l-mille ve'd-dîn" unvan ve la-kaplarıyla tanınan Abdülazîz b. Ömer b. Mâze daha Önce Merv'de oturuyordu. 495'te (1102) Mâverâünnehir'de Kara-hanlı hâkimiyetine son veren Selçuklu-lar'ın Horasan Meliki Sencer Merv'i ken­disine merkez yaparak bölgeyi yeniden teşkilâtlandırdıktan sonra siyasî bakım­dan tehlikeli gördüğü İmam Ebû İshak İbrahim es-Saffâr'ı Merv'e getirdi; onu burada ikamete mecbur etmek suretiy­le bertaraf edince Abdülazîz b. Ömer b. Mâze'yi "Nu'mân-ı SânT unvanıyla Bu­hara sadn tayin etti ve onu kız kardeş­lerinden biriyle evlendirdi. Sencer bu müdahalesiyle Karahanlı hükümdarları ile ulemâ arasında süregelen anlaşmaz­lığa da son vermiş oluyordu. Abdülazîz b. Ömer büyük bir Hanefî fakihi idi. Çağ­daşlarından Zemahşerî onun için bir methiye yazmış, büyük Hanefî fıkıh âli­mi Neseff de kendisini İslâm hukukun­da otorite kabul etmiştir. Abdülazîz b. Ömer b. Mâze muhtemelen XII. yüzyılın ilk çeyreğinde vefat etmiştir.

Abdülazîz'in yerine oğlu Sadrüşşehîd Hüsâmeddin Ömer geçti ve Sultan Sen-cer'in Karahıtaylar'a yenildiği Katvân Sa-vaşi'nda180 öldü­rüldü. Burhan ailesi de Karahıtaylar'a tâbi oldu. Karahıtayiar bu ailenin ma­nevî nüfuz ve otoritesini tanıdılar ve on­ları kendi temsilcileri olarak kabul et­tiler. Hüsâmeddin Ömer Hanefî fıkhı­na dair birçok eserin müellifi olup bazı­ları şunlardır: el-Vâkı'âtü'l-Hüsânüy-ye, 'Umdetü'l-fetâvâ, el-Fetâva'1-küblâ, el-Fetâva'ş-şuğrâ, Şerhu Edebi'l-kâdî (bk. sadrüşşehîd). Mâverâünnehir 612 (1215-16) yılında Hârizmşah Alâed-din Muhammed tarafından zaptedilin-ceye kadar Karahıtaylar'ın elinde kaldı. Ancak Hârizmşah'ın buradaki hâkimiye­ti fazla sürmedi ve Buhara 616'da (1220) Cengiz Han'a teslim olan ilk şehirlerden biri oldu.

Bu siyasî değişmelere rağmen Burhan ailesi dinî otoritesini her dönemde mu­hafaza etmiştir. Moğollar'ın ortalığı ka­sıp kavurduğu sıralarda yalnızca dinî ilimler ve din âlimleri gelişme imkânı bu­labiliyordu. Muînülfukarâ'nın kaydına göre181 Buhara'da "Sadr-ı Cihan" unvanını taşıyan bu reis­ler sarıklı oldukları halde dergâhlarına taçlılar sığınırdı. Burhan ailesi dinî vazi­felerinin ve ilimlerinin yanında büyük servete de sahip oldukları için böylesine nüfuzluydular ve âdeta emîr telakki edi­liyorlardı.

Karahıtaylar, Sadrüşşehîd Hüsâmed­din Ömer'in yerine kardeşi Tâcü'l-İslâm (Tâcü'd-dîn) Ebü'l-Mekârim Ahmed b. Abdülazîz'i getirdiler ve dinî otoritesini tasdik ettiler. Nizâmî-i Arûzfye göre182 Karahıtaylar'ın tayin ettiği vali her hususta sadrın talimatına uymak zorunda idi. Tâcü'l-İslâm'ın 551 -559 (1156-1163) yılları arasında öldüğü tahmin edilmektedir.

Tâcü'l-İslâm Ahmed'e yeğeni Muham­med b. Ömer halef oldu. Muhammed Buhara'da doğdu ve Karluklar Buhara üzerine yürüdüklerinde (553/1158) Bu­hara reisiydi [İA, VI, 268). Devrin şairle­rinden Muhammed b. Ali es-Semerkan-dî Karluklar karşısındaki başarısından dolayı onu bir şiirinde övmüştür. Muham­med b. Ömer "Sadrüşşehîd", "Melikü'l-ulemâ". "İmâmü'I-Harameyn" gibi unvan ve lakaplara sahipti.

Muhammed'den sonra sadr makamına Burhâneddin Mahmûd b. Ahmed geçti. Hanefî fıkhına dair birçok eserin müelli­fi olan Mahmûd'un eserlerinden bazıla­rı şunlardır: el-Muhîtu'i-Burhânî, Za-hîretü'l-fetâvâ, Tetimmetü'l-ietâvâ.183

Burhâneddin Mahmüd'a Abdülazîz b. Muhammed b. Ömer halef oldu184. Abdülazîz'in 593'te (1196-97) ölümünden sonra yerine Ömer b. Mes'ûd b. Ahmed geçti. Ömer, Avfî'nin hocası ve Batı Karahanlı hükümdarları IV. İbrahim ve Osman'ın çağdaşı olup onların adına şiirler de yazmıştır. "Sadrü'l-kebîr", "Burhânü'l-İslâm", "Tâcü'l-mil­le ve'd-dîn" unvan ve lakaplarına sahip olan Ömer bu görevini 603 (1206) yılına kadar sürdürdü.

Ömer'den sonra ailenin başına Mu­hammed b. Ahmed geçti. "Burhâneddin Sadr-ı Cihan" unvanını taşıyan Muham­med Karahıtaylar adına haraç toplaya­rak hâkimiyetini sürdürdü. 1206 yılında hacca gitti. Mekke'de hacılara karşı men­fi tavır ve hareketlerinden dolayı ilgi gör­medi. Çok kibirli olduğundan hacılar ona "Sadr-ı Cehennem" adını verdiler.185 Sadr Burhâ­neddin Muhammed daha sonra Buha-ra'ya geri döndü ve orada bir süre daha Hanefîler'in reis ve hatipliğini yaptı. Ön­ceki gibi büyük bir ihtişam içinde yaşa­dı. Kendisinden 6000 fakih maaş alıyor­du. Daha sonra Hârizmşah Alâeddin Mu­hammed onu reislikten azletti ve Hâ-rizm'e getirtti. Hârizmşah'm annesi Ter­ken Hatun Moğollar'ın önünden kaçmak zorunda kalınca Sadr Muhammed'i. kar­deşi İftihâr-ı Cihan ve oğulları Melikü'l-İslâm ve Azîzü'l-İslâm ile birlikte Amu-derya (Ceyhun) nehrine attırdı (1220).

Muhammed b. Ahmed'den sonra Mu­hammed b. Abdülazîz yaklaşık 617 (1220) yılında sadr makamına geçti. "Sadr-ı Ci­han Burhâneddin". "Seyfü'l-mille ve'd-dîn", "İmâmü'I-Harameyn" unvan ve la-kaplarıyla anılıyordu. Avffnin Lübâbul-elbâb'\ kaleme aldığı sıralarda (618/ 1221) hayatta idi. Bunun dışında hayatı hakkında bilgi yoktur. Taclîka ii'1-hilâi adlı bir eseri vardır.

Kitâb-ı Mollazâde''deki şecereye gö­re (I, 44-45) Burhan ailesinin son sadrı "Sadrüşşehîd", "Seyfeddin", "Melikü'l-İs-lâm", "Ebü'l-Meâlî" unvan ve lakaplarıy-la bilinen Ahmed b. Muhammed b. Ab-dülazîz'dir (1221-1238). Aslen Buhara'-nın Târâb köyünden olan Mahmud Târâ-bî adlı bir esnaf Buhara'da Moğollar'a ve Buhara aristokratlarına karşı tama­men halka dayalı bir ayaklanma başlat­tı. Hanefî fıkıh âlimi Şemseddin Mah­mûd b. Ahmed Mahbûbî de bu isyanı destekliyordu. Târâbî etrafına toplanan büyük bir kalabalıkla Buhara'ya girdi. Sadrların reisi ihtiyatlı davranarak isya­na karşı çıkmadı. Târâbî Buhara'da hâ­kimiyetini kuvvetlendirdikten sonra Mâ-verâünnehir'in en büyük dinî rütbesini taşıyan Burhan ailesinden Ahmed'in ye­rine Şemseddin el-Mahbûbfyi sadr olarak tayin etti (1238). Bundan sonra Bur­han ailesi manevî ve siyasî nüfuzunu kay­betti. Ahmed Karahıtaylar'clan destek sağlayarak Buhara'ya tekrar hâkim ol­mak istediyse de başarılı olamadı. 636 (1238) yılındaki olaylardan sonra Buha-ra'da sadr unvanını taşıyanlara rastlan­ması ise Mahbûbî sülâlesi sadrları ile il­gili olmalıdır. Çünkü Burhan sülâlesinin yerine geçen Mahbûbî sülâlesi sadrla-nnda da Burhan ailesine ait bilinen un­van ve lakaplar görülmektedir. Mahmûd b. Ahmed el-Mahbübî "Tâcü'ş-şerîa" di­ye anılırken babası Ahmed b. İbrahim "Sadrü'ş-şerîa el-Evvel", torunu Ubey-dullah b. Mes'ûd b. Mahmûd da "Sad-rü'ş-şerîa es-Sânî" olarak tanınmıştır.

Bibliyografya:

Nerşahî, TSrîh-l Buhârâ186, Paris 1892, s. 2, 23-24, 33; Nİzâmî-i Aruzu Çehâr Makale187, Lon-don 1909, s. 22-24; Sem'ânî, el-Ensâb188, London 1912, s. 36, 353; Beyhakl. Tarttı (Hüseynî), s. 183 vd.; Nesevî, Stret-i Celâied-dtn-i Min.gbu.rnX ftrc. Anonim, nşr. Müctebâ Mînovî), Tahran 1344 hş./1965, s. 309-311; İbnin-Esîr. el-KS.mil, XI, 56-57, 205; XII, 170-171, 239; Avff, Lüb&b, I, 169-180, 184, 186, 211, 269; II, 332, 385, 393; Minhâc-ı Sirâc el-Cüzcânl. Tabakât-t Nâşırî(n%r. W. N. Lees), Kal-küta 1864, s. 167 vd.; Cüveynî, Târîh-i Cihângü-şSy, II, 74, 85-90; Keşfuz-zunûn, i, 46, 268 vd.; Muînülfukarâ, Kit&b-ı MollazS.de189, Petersburg 1898, I, 44-45, 166-172; Zambaur. Manuet, s. 210; Hedİyye-tu'l-'ârtftn, 11, 107; Brockelmann. GAL, I, 374; Suppl., t, 639-640, 642; Kehhâle. Muecemû7-mü'ellifîn, X, 176; XIII, 146; Barthold, Türkis­tan, s. 393-394, 398, 406-407, 414, 416, 438-441, 502-504, 581-584; a.mlf., "Buhârâ", İA, II, 766, 767; a.mlf., 'Burhan Ailesi", İA, II, 839-840; İbrahim Kafesoğlu, Harezmşahlar Devleti Tarihi, Ankara 1984, s. 57, 97, 261, 270; Meh­met Altay Köymen, Büyük Selçuklu İmpara­torluğu Tarihi, Ankara 1984, II, 158-163, 323-336; Ahmet Özel. Hanefi Fıkıh Alimleri, Anka­ra 1990, s. 46, 61, 62, ayrıca bk. İndeks; M. C. Defremery, "Histoire Des Khans Mongols du Türkistan", JA, XX (1852), s. 370-406; Omel-yan Pritsak, "Âl-i Burhan", İsi, XXX/1 (1952), s. 81-96; a.mlf., "Kara - hanlılar", İA, VI, 266-269; A. Yakııbovskiy, "Merv", İA, VII, 776; DMBİ, I, 606-608; C. E. Bosvvorth. "Âl-e Borhân", Elr.,



1 ed. L. A. Dellin

2 nşr. Genel­kurmay Harp Tarihi Başkanlığı

3 BA, TD, nr. 370, s. 202-203

4 Geniş bilgi için bk. Kiel, s. 101-116

5 BA, TD, nr. 370, s. 100

6 Örnekler için bk. BA, TD, nr. 370, tür.yer

7 Erim, s. 409

8 Kavak Baba Tek­kesi Camii

9 trc. von Hammer

10 Almancası: Die Europaeische Türkei Wİen 1889

11 Fransızcası, Paris 1882

12 Bulgarische Bibliothek, nr. 6

13 Aynı makale; Aufsaetze und Abhandlungen zur Geschichte Sudosteuropas und der Levante, München 1962, I, 370-377

14 Aynı makale; Aufsaetze und Abhandlungen zur Geschichte Sudosteuropas und der Levante, München 1962, I, 88-96

15 Bulgarca, Almanca özetli

16 trc. Ali Kemal

17 Almanca, Fransız­ca ve İngilizce özetli

18 Almanca, Fransızca ve İngilizce özetli

19 nşr. Bilgarska Akademia

20 Les Guldes Nagel

21 Ayrıca ki­tap halinde, İstanbul 1933

22 Cisr-i Mustafa Paşa

23 La mosquee Bairaklı â Samokov, Monument representatif du style baroque Bui­gare

24 hücre, mutfak vb.

25 Konya Ta­rihi, s. 340

26 8 Ekim 1421

27 nr. 1553/7

28 Bk. Brockelmann, II, 137

29 Bk. Brockelmann, GAL Suppl, II, 139

30 Ayasofya, nr. 679

31 Keşfü'z-zunûn, II, 1890

32 Süyütî, et-İtkân, I, 5

33 Ziriklî, III, 320

34 4 Ağustos 1324

35 M, II, 835

36 DMİ, IV, 111

37 1 Haziran 1403

38 Fâtih, nr. 667

39 Bu dört ese­rin yazma nüshaları için bk. Brockelmann, GAL, II, 114; Suppi, II, 110

40 Şehid Ali Paşa, nr. 1549, 2 i 38/ 1; Ayasofya, nr. 4 158

41 Kaynaklarda adiarı zikre­dilen son üç eserin günümüze ulaşıp ulaş­madığı bilinmemektedir

42 Zeylü Tezkireti'l-huffâz içinde

43 Dâru İhyâi't-türâsi'l-Arabî

44 Zeylü Tez­kireti'l-huffâz içinde

45 Zeylü Tez­kireti'l-huffâz içinde

46 21 Kasım 1422

47 14 Mart 1464

48 Nisan 1433

49 Süleymaniye, nr. 677

50 Bu üç eserin yazma nüshaları için bk. Brockelmann, GAL, II, 119; SuppL, II, 115

51 Bununla babasının et-Tedrîb adlı eserini tamamla­mıştır

52 Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 1415/5

53 Türk Amacı, İstanbul 1942, I/l, s. 42-48; 1/2, S. 66-72:1/3, s. 124-131; 1/4, s. 171-176; 1/5, s. 233-240; 1/6, s. 277-284; 11/1, s. 365-371

54 XIH-XIV. Asır Anadolu Türkçesine Giriş: İmlâ ue Fonetik, İstan­bul 1956 Ibaskısı tamamlanamamıştır. Buluç'un yayınlarının tam bir listesi İçin bk. Yüce, s. 209-210

55 Ahmed b. Hanbel, Buhârî, Müslim, Ebü Dâvûd, Nesâî, Tirmizî ve İbn Mâce

56 Taşbaskı, 1253/ 1837

57 Taşbaskı, 1305/1888; özel Hint taliki ile 1312

58 1320; 1330/ 1912; nşr. Abdurrahman Bedrân, 1331/ 1913; 1352/1933

59 Kettânî, nr. 420

60 Ziriklî, II, 256

61 nr. 404

62 Taşbaskı, 1911

63 I-IV, İstanbul 1965-1967

64 I-II, Beyrut 1394/1974

65 1-IX, Medine 1403/1983

66 nşr, Ebü'l-Hasan Aii en-Nedvî

67 Dârü'r-Risâlel, 430-436

68 md. 988

69 md. 985

70 el-En'âm 6/152; el-Is-râ 17/34

71 Ebû Dâvûd, "Hudûd", 16

72 en-Nisâ 4/6

73 Bk. rüşd

74 Dârü'l-Fikri'1-Arabî

75 Mektebetü'n-Nehda

76 20 Zilhicce 361/2 Ekim 972

77 Bk. Ateh

78 Bk. Baybars

79 nşr. Sa'd Zağ Abdülhamîd

80 Diplöme d'Etudes su-perieures

81 trc. Muhammed Huccî-Muhammed el-Ahdar

82 I-IV, Ka­hire 1291 [taşbaski), 1321; Bombay 1287, 1298

83 1-IV, İstanbul 1979

84 Ka­hire, ts

85 Mukaddime, III, 1162

86 Önceki eserle birlikte basıl­mıştır, bk. Serkîs, 1, 608

87 Kahire, ts

88 Kahire, ts

89 Fas 1317

90 Kahire, ts.; Bü­nî'nin diğer eserleri için bk. Brockeîmann, GAL, I, 655-656; SuppL, I, 910-911

91 LîsAnü't-Arab, "brk", md

92 İbn Hişâm, 1, 398

93 Meselâ bk. İbn Hişâm, 1, 398; İbn Sa'd, 1, 214

94 Tefsir, XV, 5, 10

95 Bk. Kıyamet

96 Palnting in islam, s. 120, rs. LV a, b

97 Çağman-Tanındı, s. 13, rs. 6, Behrâm Mirza Albümünden

98 Arnold, rs. LIII

99 Örnek için bk. Tanındı, rs. 10

100 Arnold, rs. LVIII

101 Behrâm Mirza Albümü, vr. 62a

102 Llll-LVI, LVill numaralı minyatürler

103 minyatür, IV

104 Bk. Barak Hacib

105 el-Memâlİkü"!-Çerâkize

106 XIV. Yüzyıl Mısır Tarihine Dair Araş­tırmalar

107 Association for Promoting the Discovery of the Interior Parts of Africa

108 Nisan 1809

109 Bugün Ürdün'de el-Betrâ

110 Haziran 15I5

111 Haziran 1816

112 27 Ekim 1817

113 London 1819, 1822

114 London 1829, 1968; Weimar 1830

115 London 1831; Weimar 1831; Paris 1835

116 Arabic Proverbs or the Manners and Customs of the Mo­dern Egyptians, London 1830, şerhiyle bir­likte

117 Weimar 1834

118 London 1822

119 Bk. Kale

120 Brown, s. 180

121 Eyub, 9/9, 38/ 31-32; Amos, 5/8; İşaya, 13/10

122 Eat XVI, 1191

123 Ead, III, 789

124 m.s. 100-178

125 el-Burüc

126 en-Nisâ 4/ 78

127 el-Hicr 15/16; el-Furkâh 25/61; el-Burûc 85/ 1

128 Zemahşerî, 11, 534

129 el-Vâkıa 56/75

130 Mefâühu'l-ğayb, XXIV, 106; XXIX, 188; XXXI, 113

131 Hac Dini, V, 3608-3609; VII, 5688-5689

132 Larousse Encyclopedia of Astronomy, s. 48

133 Hamel, Aries: 21 Mart

134 Sevr, Taurus: 20 Nisan

135 Cev­za, Gemini: 21 Mayıs

136 Seretan, Cancer: 22 Haziran

137 Esed, Leo: 23 Temmuz

138 Sünbüle, Virgo: 23 Ağus­tos

139 Mîzan, Libra; 23 Eylül

140 Akreb, Scorpius: 22 Ekim

141 Kavs, Sagittarius; 22 Kasım

142 Cedî, Cap-ricornus: 22 Aralık

143 Delv, Aquarius: 20 Ocak

144 Hüt, Pisces: 19 Şubat

145 Bk. Resa'ü, I, 115-135

146 Krş. Nasr, An Introduction to Islamic Cosmological Doctrines, s. 152-154

147 İlm-i ahkâm-i nücûm veya tencîm

148 Fârâbî, s. 87-88

149 Bk. ŞiıuerÛ'l-keuâkib, s. 177-311

150 Nasr, İslâm ve İlim, s. 95-134

151 Gr. arkhetypos, arketip, ilk örnek

152 Burckhardt, s. 32-33

153 nşr. Fuad Sezgin

154 trc. R. Ram-say Wright

155 trc. Bülent Rauf

156 trc. İlhan Kutluer

157 trc. Michael Guest v.dğr

158 Bk. Ciz­re köprüsü

159 Le liure de ia. grande table hakûmite , nşr. ve trc. 1.1, A. Caussin de Perceval

160 trc. İlhan Kutluer

161 Bk. İÜ Ktp., TY, nr. 5953

162 haz. Mustafa Özkan

163 Refik Duru, s. 12

164 ve bu plan 1978'de yeniden ele alındı

165 bk. LÜLEBURGAZ

166 Bk. Neccârîyye

167 Bk. el-Bakara 2/111; el-Enbiyâ 21/24; el-Mü'minûn 23/117

168 en-Nisâ 4/174

169 el-Kasas 28/32

170 İbnü'l-Cevzî, II, 264

171 İbnü'1-Esîr, en-Nihâye, "burhan" md.

172 Bk. Fârâbî, s. 28

173 Bk. zarûriyyât

174 lhşâ:'ü'l-sulom, s. 21

175 en-Necât, s. 126

176 Micyâru'l-tam, s. 187

177 İzmirli, s. 13-14

178 bunların dışında kelâm ilminin de­ğişik konularını ispat etmekte kullanılan burhân-ı temânu', burhân-ı tevârüd için bk. VAHDÂNİYYET; burhân-ı tatbik, burhân-ı tezâyüf, burhân-ı arşî için bk. TESELSÜL; burhân-ı muvâzât, burhân-ı selbî, burhân-ı infisâl, burhân-ı süllemî, burhân-ı türsî, burhân-ı müsâmete için bk. HUDÛS

179 nşr. Mustafa Ab-dülcevâd îmrân

180 5 Safer 536/9 Eylül 1141

181 Kitâb-ı Mollazâde, I, 169

182 Çehâr Makale, s. 22

183 Bk. Burhâneddin El-Buharı

184 Mutnül-fukara, 1, 45

185 Barth old, Türkistan, s. 439-440

186 nşr. Ch. Schefer

187 nşr. Muhammed Kazvînî

188 nşr. D. Litt

189 nşr. Barthold, Turkestan içinde

Yüklə 405,34 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   13




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin