328 Mühimme nr. 50, 28 Ca 991 (19 Haziran 1583), s. 65. Belgenin fotokopisi için bkz. Belgeler nr. 10.
329 208 nolu ruus defterinde Vulçitrin sancağı (s. 16) ile Yanya sancağı (s. 18) tevcihleri en eski tarihli sancak beyi tayin kayıtlarıdır.
330 Mesela Gradişka kalesi nahiyeleriyle birlikte Pojega sancağına bağlanmıştır (KK Ruus Def. nr. 208, s. 18).
331 KK Ruus Def. nr. 208, s. 16.
332 KK Ruus Def. nr. 208 s. 26, 45.
333 Ruus defterlerinde hekimbaşılıkla ilgili ilk tayin kaydı 7 Ramazan 980 tarihlidir: “Hekimbaşılık-ı dergâh-ı âlî, yine hassa hekimlerden Garsuddinzâde Muhiddin Efendi’ye yirmi akçe terakkî ile virilmek buyuruldı” (KK Ruus nr. 225, s. 163).
334 KK Ruus Def. nr. 213, s. 226.
335 KK Ruus Def. nr. 208, s. 62.
336 KK Ruus Def. nr. 210, s. 257.
337 KK Ruus Def. nr. 255, s. 283.
338 Mühimme nr. 4, s. 4.
339 KK Ruus Def. nr. 223, s. 14.
340Osmanlı edebiyatının meşhur simalarından Veysi Hâbnâme-i Veysî isimli eserinde kadılar tarafından verilen siyâset hükümlerinin kadıaskerler tarafından tasdik edilip ruus defterlerine kaydedildikten sonra hükmün icrâ edildiğini ifade etmektedir:
“Pâdişâhlarımız Âl-i Osman -sebbetallâhu esâse devletehum- hazretlerinin zamân-ı şerîflerinde değil şerî‘atü’l-seyyidi’l-enâma muhâlif vaz‘a ikdâm ile katl-i âmm-ı ehl-i İslâm itmek tâ’ife-i Yehûd ve Nasârâdan bir zımmi-i nâçizin şer‘an katli lâzım gelse kuzât-ı İslâmdan biri hükm idüp yazdığı hüccet-i şer‘iyyeyi kadıasker mutâbık-ı şerî‘at-ı garrâdır deyu pâye-i serîr-i sultâniyeye arz idüp sûreti defter-i ru’ûsa kaydolunup asıl hüccet hıfzolundukdan sonra siyâset oluna deyû zâbite sûret-i ru’ûs verilmeyince katl olunmak muhâldir, fe-lillâhi’l-hamd” (Veysi, Hâbnâme-i Veysi s. 18. Bu eser, Münşeat-ı Aziziye isimli eserin kenarında basılmıştır).
341 Edirne’den Hasköy’e kadar birlikte yolculuk ettikleri bir müslüman iki kafir kimseyi kemend ile boğup ölülerini ormana atan altı kişinin siyaset olunması emredilmişti (KK Ruus Def. nr. 216, s. 64).
342 Musli bin Ali, Şeyh Vefa semtinde bir eve girip hırsızlık yaptığı için bir elinin kesilmesi emredilmişti (KK Ruus Def. nr. 208, s. 134). Müzevver hüküm yazan iki kişinin de ellerinin kesilmesi buyurulmuştu (KK Ruus Def. nr. 208, s. 29).
343 Aydos kazasında bir zımmiyi bıçakla öldüren kır bekçisi Nikola’nın kısasına hükmolunmuştu (KK Ruus Def. nr. 209, s. 69).
344 “Beğşehri kadısı mektûb gönderüp nefs-i Beğşehri kethüdâsı olan Mustafa fevt olup yerine İbrahim mahaldir dimeğin buyuruldı.” (KK RuusDef. nr. 208, 5 C 954, s. 171.).
345 “Yenişehir kadısı mektûb gönderüb nefs-i Yenişehir’e asesbaşı olan Ali nâm kimesne ferâğat idüp Fenar kazâsında cuma pazarına asesbaşı olan Ahmed nâm kimesne içün mahaldir dimeğin buyuruldı.” (KK Ruus Def. nr. 208, 13 S 954, s. 33).
346 “Anadolu Beğlerbeğisi Karahisar-ı Sahib’in alaybeğliği mahlüldür deyu arz idüb Kütahya sancağında on altı bin timarı olan Geduslu? Mustafa’ya tevcîh eylemeğin virildi.” (KK Ruus Def. nr. 208, s. 96).
347Bu görevlilerin 15. yüzyılın ikinci yarısından XVI. yüzyılın ortalarına kadar olan durumları hakkında ise Bursa ve Kayseri gibi şehirlerin günümüze intikal etmiş olan şer’iye sicillerinden bilgi elde etmek mümkündür.
348 “Konya dizdarlığı Koron kal‘ası dizdarlığından ma‘zûl Sinan’a buyuruldı.” (KK Ruus Def. nr. 208, 7 S 954, s. 23); “İzdin Kal’ası dizdarlığından ma‘zûl olan Ahmed’e yine dizdarlık mukarrer buyuruldı. Defterdar efendi arz eyledi, mufassal arz-ı hâldir.”(KK Ruus Def nr. 208, 4 S 954, s. 19).
349 “Rum beğlerbeğine Sultan nâm hatun kişi, “Ruhi hisar gedüği tasarruf iderken vefât idüp yarar oğulları olup gedükleri olmaduğun” bildirmeğin düşenden hisar gedüği buyuruldı. Sahih hisar eri oğlı ise” (KK Ruus Def. nr. 208, 16 Ra 954, s.97).“Hüsrev nâm kimesne sâbıkâ topçı imiş kâfire dutsak olmuş. Düşenden bir hisar gedüği virilmek buyuruldı.” (KK Ruus Def. nr. 208, 20 Safer 954 s. 44)
350 “Silistre beği mektûb gönderüp Berayil? Kal‘asına on nefer topçı verilmek taleb itmiş. Silistre sancağında vâki‘ olan kal‘alardan yedi nefer topçı tedârik idüp kal‘ada istihdâm eyleyesin deyu hüküm buyuruldı.” (KK Ruus Def. nr. 208, 28 M 954, s. 12).
351 Fransa tarafından gelen bir beyzâdeye Dubrovni’ğe kadar yol üzerinde müdahalede bulunulmaması için buyuruldı verilmişti (A.RSK nr. 1454, s. 35).
352 Venedik balyosunun Gelibolu’daki Venediklilere yapılan haksızlıkların önlenmesi için yaptığı müracaat üzerine Gelibolu kadısına haksız müdahalelerin önlenmesi için buyuruldu yazılmıştı (KK Ruus Def. nr. 208, 12 S 954 (3 Nisan 1547), s. 29).
353 Fransa elçilerine günlük olarak 400 akçe nafaka ödeniyor, ayrıca odun ve hayvanları için ot ve arpa veriliyordu (KK Ruus Def. nr. 212, s. 15).
354 KK Ruus Def. nr. 225, s. 160.
355 “Tevkii Abdurrahman Paşa Kanunnamesi”, MTM, I/3 (İstanbul 1331), s. 508, 542.
356 209 nolu ruus defterinde toplam 8 ihtida kaydı mevcut olup mühtediler arasında Haydar Paşa’nın akrabası (s. 26), Vezir Ahmed Paşa’nın dayısının oğlu (s. 36), kapıcıbaşının hısmı (s. 53) ve çaşnıgirlerden birinin kardeşi de (s. 152) bulunuyordu.
357Şehirleşme-pazar ilişkisi ve Osmanlı Devleti’nde muhtelif bölgelerde kurulan pazarlar ve bunların şehir ekonomisindeki yeri hakkında bkz:
Suraiya Faroqhi, Osmanlı’da Kentler ve Kentliler, (Terc: Neyyir Kalaycıoğlu), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1993, s. 69-72; Mustafa Akdağ, Türkiye’nin İktisadi ve İctimai Tarihi, c. II (1453-1959), Tekin Yayınları, İstanbul 1979, s. 220-225; Özer Küpeli “Osmanlı Devleti’nde Panayır organizasyonları ve Gönen Hacı İsa panayırının tarihine dair.”, Osmanlı, III, Ankara 1999, s. 490-497; “Pazar” maddesi, Türk Ansiklopedisi, XXVI, 444.
358 “Pasinabad Sancağında hafta pazarı olmayup livâ-i mezbûrda Hasan kal‘ası tahtında pazar olmak ruk‘a itdüklerin ol cânibe teftîşe varan Şücâ Çavuş arz itmeğin buyuruldı” (KK Ruus Def. nr. 208, 13 S 954 (4 Nisan 1547), s. 34).
359 “Kars alaybeği Hasan gelüp kazâ-i Kars’a tâbi‘ Karakal‘a nâm karyede câmi‘ binâ idüp vakf eyleyüp “karye-i mezbûre büyük köydür, etrâf ve cevânibde kasaba ve pazar-gâh yokdur” deyu cuma günü ikâmet-i pazar olunmak ricâ eylemeğin kimesnenin mülküne ve vakfına şer‘an zararı yok ise münâsib olan günde ikâmet-i pazar olunmak buyuruldı” (A.RSK nr. 1460, 1 Ra 982 (21 Nisan 1547), s. 44).
360Akgündüz, Osmanlı Kanunnameleri, II,114.
361Aynı yer.
362 KK Ruus Def. nr. 208 s. 10.
363Üsküdar’da Rüstem Paşa tarafından yaptırılacak bir başhane defterde şu şekilde kaydedilmişti: “Rüstem Paşa hazretleri cânibinden Üsküdar’da bir başhâne yapılmak fermân olundı. Kimesneye zararı yok ise” (KK Ruus Def. nr. 208, 12 S 954 (3 Nisan 1547), s. 29).
364Uzunçarşılı, Merkez, s. 95-116; İnalcık, “Reisülküttab”, s. 675.
365İnalcık, aynı yer.
366KK Ruus Def. nr. 212, 18 Ramazan 961 (17 Ağustos 1554), s. 82.
367 Mühimme nr. I, 19 Ramazan 961 (18 Ağustos 1554), s. 16.
368 KK Ruus Def. nr. 212, 12 Ramazan 961 (11 Ağustos 1554), s. 79.
369 Mühimme nr. I, 14 Ramazan 961 (3 Ağustos 1554), s. 7.
370 KK Ruus Def. nr. 212, 12 Ramazan 961 (11 Ağustos 1554), s. 79.
371 Mühimme nr. I, 14 Ramazan 961 (3 Ağustos 1554), s. 8.
372Ömer Lütfi Barkan, “Timar”, İA, XII/1, 287.
373“Timar ruznamçe defterlerinin biyografik kaynak olarak önemi”, Belleten, LX/227 (Nisan 1996), s. 127-138.
374“Timar tevcihleri hakkında” Osmanlı Türk Diplomatiği Semineri (30-31 Mayıs 1994), İstanbul 1995, s. 67-74.
375 Timar ruznamçe defterleri, en küçük timardan sancak beyi, beyler beyi, defterdar, vezir gibi devlet memurlarını ve şehzadelerin maiyetindeki lala defterdar ve nişancı zeamet ve haslarına kadar dirlik olarak dağıtılan bütün gelir kesitlerinde meydana gelen değişikliklerin günü gününe kaydedildiği defterlerdir. Timar ruznamçe defterlerinde belge türü olarak sadece timar tezkireleri mevcuttur. Bunun dışında muamelat dolayısıyla kaydedilmiş berat gibi belgelere de rastlanabilir. Bu defterlerde bütün dirliklerin ayrıntılı dökümünü ve timar tasarruf eden bütün devlet görevlilerinin isimlerini bulmak mümkündür. Fakat bu defterler doğrudan bir tayin defteri değildir. Tayin kayıtları sadece timar tevcihleri dolayısıyla yapılan muamelatta zikredilmektedir.
376Kadılar, yabancı elçiler ve sair merkez ve eyalet görevlileri de çeşitli hizmetlerinden dolayı askerî ve idarî personele timar verilmesi için arzda bulunuyorlardı.
377 Mahmud Paşa’ya yazılan tahvil hükmünün tarihi, tahvil ahkâm defterindeki gün tarihli başlığa göre 9 Ramazan 983/12 Aralık 1575’tür. Fakat tahvil hükmünün buyuruldudan sonra yazılması mümkün olmayacağından gün başlıklı tarihin yazımında bir hata yapıldığı veya tarih atlandığı düşünülebilir. Zaten Mahmud Paşa’nın 15 Z 983 tarihli tezkiresinde de hükmün “evâsıt-ı Ramazan 983 târihiyle muvarrah” olduğu ifade edilmiştir.
378Osmanlı bürokrasisinde tayin, terfi, azil ve tekaüd muameleleri, mali nitelikleri ve timar miktarlarındaki artma (terakkiler) ve azalmalar dolayısıyla timar sistemi içerisinde mütalaa edildiğinden Divan-ı Hümâyun merkez kalemleri ile defterhane arasında sıkı bir bağ kurulmuştu.
379Timar sisteminin ortaya çıkardığı bürokratik usulleri anlamamıza yardımcı olan kaynaklardan birisi olan Asafname, Kanuni’nin güçlü vezirlerinden Lütfi Paşa’nın timar sistemi hakkındaki görüşlerini yansıtması bakımından önemlidir. Vezirlerin kendi maiyetindeki adamlarına zeamet yerine timar vermesi gerektiğini söyleyen Lütfi Paşa’ya göre; sadrazam sehven zeamet verirse, reisülküttab tahvil hükmünü vermemeli ve defter emini iki kılıcı bir mahalle kaydetmeyerek “kanun değildir” diye geri vezir-i azama arz etmelidir (Mübahat Kütükoğlu “Lütfi Paşa Asâfnâmesi”, Prof. Dr. Bekir Kütükoğlu’na Armağan, İstanbul 1991, s. 66).
380Köprülü, “Bizans müesseselerinin”, s. 233.
381Köprülü, “Bizans müesseselerinin”, s. 235.
382Köprülü, “Bizans müesseselerinin”, s. 235.
383Halil İnalcık, “1431 tarihli timar defterine göre Fatih devrinden önce timar sistemi”, IV. Türk Tarih Kongresi, Ankara 1948, s. 133.
384Özcan, “Fatih’in Teşkilat Kanunnamesi”, s. 40.
385Halil İnalcık, “Osmanlı bürokrasisinde aklam ve muamelat” , Osmanlı Araştırmaları, I (1980), s. 14.
386“Ottoman administration and timar system: Sûret-i Kânûnnâme-i Osmânî Berâ-yı Timar-dâden”, Journal of Turkish Studies, 20 (1996) s. 46-125
387Albert How Lyber, Osmanlı İmparatorluğunun Yönetimi, çev: Seçkin Cılızoğlu, Süreç yay, İstanbul 1987, s. 100. Kanuni’nin timarla ilgili fermanları için bkz. Tayyib Gökbilgin, “Kanuni Sultan Süleyman’ın Timar ve Zeamet Tevcihi İle İlgili Fermanları “, Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, XVII/22 (1967) s. 35-48.
388Howard, “Timar system”, s. 111.
389Howard, “Timar system”, s. 91-97.
390Sancak beyi tayinine ait en eski tarihli belge 788/1386 tarihlidir. Münşeatü’s-Selatin’in kaydına göre Sofya sancakbeyliği 788/1386 tarihinde I. Murat tarafından İnce Balaban’a 500.000 akçe ile verilmiştir (Feridun Ahmed Bey, Münşeatü’s-Selatin c. I, s. 109’dan nakleden Ahıshalı, Reisülküttablık, s. 118).
391Feridun Emecen, “Beylikten sancağa, Batı Anadolu’da ilk Osmanlı sancaklarının kuruluşuna dair bazı mülahazalar”, İlk Osmanlılar ve Batı Anadolu Beylikler Dünyası, İstanbul 2001, s. 87-100.
392Sancakların başına şehzadelerin geçmesi bir kural değildi. Nitekim Yıldırım Bayezid, Karamanlılardan aldığı Beyşehir ve civarını Ankara ile birleştirerek bir sancak haline getirmiş ve Çardarlı Ali Paşa’nın azatlı kölesi olan Timurtaş Paşa’yı bey tayin etmişti (Aydın Taneri, Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuruluş Döneminde Vezir-i Azamlık, İzmir 1997, s. 94).
393Göyünç, “Timar ruznamçe defterleri ”, s. 128.
394 Bu defter, o dönemdeki eyalet teşkilatının yapısına bağlı olarak sadece Anadolu beylerbeyliğine değil Anadolu yakasındaki bütün Osmanlı topraklarına ait tevcihleri ihtiva etmektedir.
395Metin Kunt, Sancaktan Eyalete 1550-1650 Arasında Osmanlı Ümerası ve İl İdaresi, İstanbul 1978, s. 125-198.
396Kunt, age, s. 125-198
397Turan Gökçe, “934 (1528) tarihli bir deftere göre Anadolu vilayeti kadılıkları ve kadıları”, 3 Mayıs 1944 Türkçülük Armağanı, İzmir 1994, s. 77-94.
398 Feridun Emecen, İlhan Şahin, “Osmanlı Taşra Teşkilatının Kaynaklarından 957-958 (1550-1551) Tarihli Sancak Tevcih Defteri”, Belgeler, XIX/23, (1998), s. 53.