Türlerin seçiminin ciddi bir çalışma
sonucunda yapılması ve ağaçlandırmanın
bir plan çerçevesinde yürütülmesi:
Üç yıldır yapılan ağaçlandırmalara baktığımızda
1986'da 9, 1987'de 24 ve 1988'de 9 tür veya cinsin
kullanıldığını, iki yıl kullanılan aynı tür sayının 5 ve üç
yıl üst üste kullanılan tür sayısının 2 olduğunu
görüyoruz. Bu rakamlar ağaçlandırmaların bir plan
çerçevesinde yürütülmediğini göstermektedir.
Yatağan çevresinde, ağaçlandırma
deneme süresinin dolmasını beklemenin
gerekli olmaması
Yatağan çevresinde ormanlar termik santralın
baca gazları etkisiyle hızla kurumakta ve ormanlar
hızla kesilmektedir. Bu nedenlerle burada yapıl-
makta olan ve deneme süresinin 10 yıl olarak belir-
lendiği söylenen bu çalışmanın süresinin dolmasını
beklemeye gerek yoktur. Başta peyzajın onarılması,
bu sahalardan yeniden ileride orman ürünleri elde
edebilme ve erozyon (eğimin fazla olduğu yerlerde)
Mühendis ve Makina Cilt:31 Sayı :366 Temmuz 1990
nedenleriyle bölgenin hızla ağaçlandırılması gerek-
mektedir. 1986 yılında yaptığımız araştırmada bölge-
deki meşe ağaçlarının mevcut baca gazı etkisi kar-
şısında son derece dirençli olarak görmemiz nede-
niyle 10 yıl olduğu söylenen deneme sonuçlarını
beklemek çok yanlıştır. 10 yıllık sürenin neye göre
seçildiğini anlamak da zordur. Zaten ağaçlandırılan
sahanın (286,5 ha) sadece 4 ha'ı deneme sahası ola-
rak belirtilmektedir. Ayrıca kuruyup kesilen sahalara
maki vejetasyonu hızla gelmektedir, ileride bu saha-
ların ağaçlandırılması için ayrıca makiliklerin temizlen-
mesi masrafı ortaya çıkacaktır.
Yatağan çevresinin daha hızlı bir şe-
kilde ağaçlandırılması
1986 sonuna kadar 4181 ha (1990 rakamını
gizlendiği için bilmiyoruz) kesilen orman sahası ye-
rine bugüne kadar 268,5 ha (4181 ha'nın % 6,4 ü)
saha ağaçlandırılmıştır.
Ağaçlandırma sorumluluğunun bir
araştırma enstitüsüne verilmesi
Yatağan çevresindeki ağaçlandırma çalışma-
larının yürütülme görevinin Yatağan Orman işletme
müdürlüğüne verildiği belirtilmektedir. Büyük çaptaki
kesimlere karşılık 1989'a kadar 268,5 ha'lık bir sa-
hanın ağaçlandırılması nedeniyle bu çalışmanın daha
ciddi ve hızlı yürütülmesi için bu görevin bir araştırma
enstitüsündeki bir ekip ile yürütülmesi yerinde ola-
caktır. Yatağan Orman işletme Müdürlüğü Ağaçlan-
dırma Bölge şefliğinde tecrübeli bir eleman bulunma-
maktadır.
Ağaçlandırma çalışmalarının yıllık ra-
porlar halinde kamuoyuna duyurulması
Bu çalışma raporları ile, başta üniversite ve
araştırma enstitülerinin tenkit ve görüşlerini almak
ve çalışmaların daha verimli yürütülmesi mümkün
olabilecektir.
ÖNERİLER
1 - Yılın en sıcak olan ayında termik
santralın yıllık bakıma alınması
Termik santral çevre ormanları üzerinde en
şiddetli etkisini (kurumaların olduğu aylar) en sıcak
aylarda göstermektedir. Bu nedenle her yıl yapılan
ve 1-1,5 ay süren bu bakımların yılın en sıcak ayına
(Temmuz) kaydırılması gerekir.
23
2-Termik santralın yılın sıcak ayların-
da 3 ünite yerine 2 ünite halinde çalışması
1. maddedeki nedenlerle termik santralın
yılın en sıcak olan 4 ayında (Haziran-Eylül) 2 ünite
halinde çalıştırıldığı takdirde çevre ormanlarında
bugüne kadar görülen şiddetli etkinin (1986 yılı so-
nuna kadar kesilen 4181 ha) süratle azalacağını
söyleyebiliriz. Yatağan'ın 3 ünitesini çevre ormanları
kaldıramamaktadır. Yılın sıcak 4 ayında 3 yerine 2
ünitenin çalışması ekonomik kayıp değil, çevre
üzerinde etkinin süratle azalmasından dolayı ekono-
mik kazanç olacaktır.
Muğla bölgesinde doğal 4 meşe türü (pala-
mut meşesi, tüylü meşe, mazı meşesi ve kermez
meşesi) bulunmaktadır. Zaten Ege bölgesinde ve
bu arada Yatağan bölgesinde bundan 40-50 yıl
öncesine kadar Palamut meşeleri çok yaygın iken,
bu ağacın dericilikteki ekonomik değerini kaybet-
mesi nedeniyle bölgede hızla tahrip edilmişlerdi.
Meşe ağaçlandırması ile böylece bölge eski pey-
zajına da kavuşturulacaktır.
4-Yatağan çevresinde meşe ağaç-
landırması yapabilmek için en azından
Güney Ege Orman fidanlıklarında meşe
fidanı yetiştirilmesi
1986 yılına kadar Güney Ege'nin yanında
Türkiye'nin hemen tüm orman fidanlıklarında meşe
fidanı yetiştirilmesi en ihmal edilmiş konulardan
biriydi. Bölgede başta en büyüğü olan Gökova Or-
man Fidanlığı olmak üzere diğer orman fidanlık-
larında (Muğla, Aydın v.b.) süratle meşe fidanı yetiş-
tirilmesi sağlanmalıdır.
5-Yatağan çevresi ağaçlandırma sa-
halarındaki bakım çalışmalarının yeniden
gözden geçirilmesi
Yatağan çevresindeki kızılcam ağaçlandırma
sahalarındaki bakım çalışmalarında asli ağaç türü
olan kızılcamın dışındaki ağaç türlerinin özellikle
meşe türlerinin (termik santral baca gazlarına
dayanıklı olması nedeniyle) temizlenmemesi, ak-
sine bu meşe türleri için bakım çalışmalarının
yapılması yerinde olacaktır.
6-Yatağan çevresindeki ağaçlandırma
çalışmaları giderlerine TEK'in katılması
nedeniyle kuruduğu ve bölgede ağaçlandırma
çalışmalarına hız kazandırabilmek için Türkiye Elektrik
Kurumunun bu ağaçlandırma çalışmaları giderlerine
katılması gerekmektedir. Böylece Türkiye'de termik
santraller kurulurken termik santral yerinin seçi-
mindeki tercihlerde, sonunda çevreye verilen zarar-
ların telafisi gibi giderler de gözönüne alınabilecektir.
7-Yatağan çevresinde kesilen orman
sahalarında teraslamalara önem verilmesi
Özellikle eğimin fazla olduğu yerlerde ağaç-
landırma yapılsa bile bunun teraslama ile birlikte
yürütülmesi gerekmektedir. Çeşitli nedenlerle ağaç-
landırmanın yavaş gitmesi nedeniyle ağaçlandırı-
lamayan yamaçlarda, ağaçlandırma yapılmasa bile te-
raslamanın mutlaka yapılması yararlı olacaktır.
Böylece bu sahalara maki bitki örtüsünün daha hızlı
gelmesi sağlanacaktır.
8-Ağaçlandırma çalışmalarında ter-
mik santral kül sahası ve dekapaj saha-
larının da göz önüne alınması
Çok yanlış olarak Yatağan'a 3 km uzakta
seçilen kül sahası ve yine aynı uzaklıkta seçilen de-
kapaj sahası için de bir yeşillendirme programı
hazırlanmalıdır. 1986'da9l ha olarak öğrendiğimiz
kül sahasının sadece 2 ha'ında böyle bir çalışma
daha çok yeni olarak başlamış, fakat kullanılan türleri
öğrenememiş durumdayız. Kül, pH'sı 10 civarında,
organik maddenin olmadığı, bitki için zararlı bazı
mineralleri bulundurması yönünden hemen hemen
hiç bir bitkinin yaşayamayacağı (en azından kısa bir
süre dışında) bir ortam olduğundan, ormancılar ta-
rafından kesinlikle kül sahasında ağaç ve çalı türleri
denenmemelidir. Ağaç ve çalı türleri için külün en az
birkaç metre kalınlığında toprak ile örtülmesi gerekir
ki bu ekonomik değildir. Kül 30-40 cm kalınlığında
toprak ile kaplandığında herhangi bir otsu bitki ile ot-
landırılmasa bile kısa bir süre içinde çevresindeki
otsu bitkilerin buraya kendiliğinden gelmesi ile kül
sahası çevre için bir sorun olmayacaktır.
9-Yatağan'da kül ve dekapaj saha-
larının çevre sorunu yaratmaması için TEK
ve TKl'nin birlikte bir çalışmaya girmesi
Türkiye'de TEK ve TKi bugüne kadar böyle
bir ortak çalışmaya girmemiştir. Bu ortak çalışma
Yatağan'da başlayabilir ve Eskihisar'da gittikçe
büyüyen açık işletme sahasının işletilmesinin bittiği
yerlerin kül ve dekapaj sahaları olarak kullanılmaları
sağlanabilir. Böylece termik santralın yarattığı sorun-
Mühendis ve Makina Cilt:31 Say ı :366 Temmuz 1990
lardan hiç olmazsa ikisi için bir çözüm bulunmuş
olabilir.
10- Çevre sorunları için Yatağan çev-
resinin periyodik olarak hava fotoğrafla-
rının çekilmesi ve araştırıcıların hizmetine
sunulması
Böylece çevre sorunlarının yayılma hızı, yönü
v.b. hakkında bilgi sahibi olunarak çözüm önerileri
geliştirmek mümkün olabilecektir.
SONUÇ
istimlakleri 1967'de başlayıp 1975'te yatırım
programına alınan ve temeli 1976"de atılıp 1. ünitesi
1982'de işletmeye açılan Yatağan Termik Santra-
lının yarattığı çevre sorunları ile ilgili ilk yayının
18.1.1985 tarihli bir rapor olması ve ilk basın haberi-
nin 17.10.1984'de olması, çevre sorunlarına karşı bir
ilginin bu dönemde olmadığını göstermektedir.
Çevre sorunlarına bugün ilginin daha kuvvetli
olduğunu söylemek hala çok zor. Nitekim 12-13
Mayıs 1990 tarihleri arasında Yatağan'da düzen-
lenen "Termik Santraller ve Çevre" sempozyumuna
Türkiye'de mevcut resmi ve özel 500'ün üzerindeki
kuruluştan hiçbiri katılmamıştır. 12 Mayıs'taki gezi
programına organizasyon komitesi dışında (gezinin
Yatağan çevresindeki kısmına Yatağan Orman
işletmesi yetkilileri de gelmiştir) sadece 4 gazeteci
katılmıştır. Bu nedenle termik santrallerin yarattığı
çevre sorunlarının çözümü için önce, termik santral-
lerin çevre sorunu yarattığını kabul etmekle işe
başlamalıyız.
Yatağan'daki ağaçlandırmaların eleştirisini
25.1.1990 tarihinde Orman Genel Müdürüne ve
29.1.1990 tarihinde Ormancılık Araştırma Enstitüsü
Müdürüne şahsen iletmiş, fakat olumlu bir sonuç
alamamamız üzerine 31.1.1990 tarihli bir rapor ha-
linde çevreden sorumlu Devlet Bakanlığına görüş-
lerimizi bildirmiştik. Sonuçta böyle bir makale ile
görüşlerimizi kamuoyuna açıklamanın yararlı ola-
cağına karar verdik.
KAYNAKÇA
1.Davis, P.H. (ed.) 1965-1988 - Flora of Turkey
and the East Aegean Islands. Edinburgh Univ. Press.
2.Köse, T., 1984 - Özal, "Filtreler sayesinde
Gökova kirlenmez" demişti... Yatağan'ı filtre de kurtara-
madı. Cumhuriyet, 17.10.1984.
3.Pirim, O., Balcı, K., Kuşçuoğlu, C., & Gürel,
H.,1990 - Çarpık yapılaşmayı önlemek için kapılar yerli
turiste açılmalı. Betonlaşma turizmi öldürür. Milliyet,
8.4.1990, Çevre dosyası, 6.
Uslu, T., 1986 - Yatağan Termik Santralının
çevre bitki örtüsü üzerindeki etkileri ve çevrenin yeniden
ağaçlandırılmasında kullanılabilecek türler hakkında
rapor (1) (7.7.1986). TEK Santrallar Proje ve Tesis Daire-
si Başkanlığı, Ankara: 10 s.
Uslu,T., 1987-Yatağan Termik Santralının
çevre bitki örtüsü üzerindeki etkileri ve çevrenin yeniden
ağaçlandırılmasında kullanılabilecek türler hakkında
rapor (2) (17.2.1987). TEK Santrallar Proje ve Tesis Dai-
resi Başkanlığı, Ankara: 11 s.
Uslu, T., 1989 - Yatağan Termik Santralı ve ya-
rattığı çevre sorunları, in: ÖZTÜRK, M.A. ve TÜRKAN, l.
(eds.). Canlılar ve Çevre, Ege Univ., Fen Fak. yay.: 47-68.
7- Uslu, T., 1990 - Yatağan Termik Santralı çevre-
sinde sürdürülen ağaçlandırma çalışmaları hakkında rapor
(31.1.1990). T.C. Devlet Bakanlığı, Ankara: 5s.
8.Uslu, T., 1990-Yatağan Termik Santralı ve ya-
rattığı çevre sorunları ile ilgili yayınlar. Çevre ve Or-
mancılık Dergisi, 6 (1): 29-33.
9.Vural M., 1985-Yatağan Orman işletmesi
Bağyaka.bölgesi Bencikdağ ve Sepetçidağ serilerinde
kızılcam ormanlarında görülen hastalık ve kurumalar
hakkında rapor (18.1.1985). Yatağan Orman işletme
Müdürlüğü: 6 s.