You are a student.
Sen -sin bir öğrenci. : Sen bir öğrencisin.
He is a doctor.
O -dur bir doktor. : O bir doktordur.
English is easy.
İngilizce -dır kolay. : İngilizce kolaydır.
“Yok canım! Bu İngilizler tuhaf adamlar!” dediğinizi duyar gibi oluyoruz. En sonda olması gereken “-im” “-sin” “-dır” eklerini ikinci sıraya koymaları garibinize gitmiş olmalı. Haklısınız, buradan (yani Türkiye’den) bakınca öyle görünüyor. Ancak bu onların dili ve biz de maalesef onların dilini öğrenmeye mecburuz.
Türk Ailesi ve İngiliz Ailesi Arasındaki Fark
Başlığa bakanlar, sosyolojik tahlillere girişeceğimizi sanmasınlar lütfen. Bu kısımda aileden bahsedeceğiz. Ama bu aile, ilk bölümdeki Türkçe dersinde geçen “kelime ailesi.” Yani: “cümle”.
Hatırlarsanız ilk bölümde bu konuyu ayrıntılı şekilde ele almıştık.
Cümlenin öğesi olan kelimelerin, bir anlam ifade edecek şekilde bir araya gelmesiyle anlamlı bir beraberlik kurulduğunu gösteren örnekler sunmuştuk. Bu anlamlı beraberliklere “cümle” adını vermiştik.
Tıpkı çeşitli sorumluluk ve görevleri paylaşarak bir araya gelen anne, baba ve çocukların, anlamlı bir beraberlik ifade eden “aile” kurumunu oluşturması gibi, kelimelerin de cümle içinde çeşitli görevler almakla cümleyi oluşturduklarını söylemiştik.
Cümlenin anlam yükünü üstlenen en baba kelimenin “yüklem” olduğunu; dişi kuş olmadan yuva yapılmayacağı gibi, özne olmaksızın da cümlenin kurulamayacağını; bir aileyi sağlamlaştıran çocuklar gibi, tümleçlerin de cümlenin anlamını tümleyen konumda olduklarını belirtmiştik.
Verdiğimiz örnekler, Türkçe cümle yapısını gösteren örneklerdi.
Şimdi dilerseniz İngilizce cümle yapısını gösteren örneklerle bu konuyu İngilizce’yle bağlantılı olarak ele alalım.
Herkesin bildiği bir cümleden başlıyoruz:
I love you.
Bilindiği gibi bu cümle, “seni seviyorum” anlamında. Daha doğrusu “ben seni seviyorum” anlamında.
I love you.
Ben seviyorum seni.
ÖZNE YÜKLEM DÜZ TÜMLEÇ (NESNE)
Dikkat ederseniz, biz Türkçe’de “seni” kelimesini “seviyorum” kelimesinden önce kullanıyoruz. Yani tümleçleri yüklemin önüne koyuyoruz. İngilizler ise, tümleçleri yüklemin arkasına yerleştiriyorlar. Yani cümledeki öğelerin yeri değişiyor.
Bu fark, İngilizce konuşmaya çalışan Türklerin acemilik hatalarının en önemlilerinden birine neden oluyor. Bir başka deyişle, Türkçe’deki cümle yapısıyla İngilizce cümle kurmaya çalışmak gibi bir yanılgı söz konusu. Pek çok kişinin yanılgıya düştüğü bu önemli ayrıntıyı akılda tutmanız için, size iki aile fotoğrafı sunacağız.
Özneyi anneye, yüklemi babaya ve tümleçleri de çocuklara benzettiğimizi hatırlayın. Bir de Türkçe ve İngilizce örnek cümleleri hatırlayarak her iki dildeki cümle öğelerinin sıralanışını düşünün.
Türkçe cümle yapısında:
Ben seni seviyorum.
ÖZNE+TÜMLEÇ+YÜKLEM
Anne + Çocuk + Baba
İngilizce cümle yapısında:
I love you.
ÖZNE + YÜKLEM + TÜMLEÇ
Anne + Baba + Çocuk
Bu iki fotoğrafa iyi bakın.
İngilizce cümle kurarken: “I you love” dememek için.
Yada bir turistin neden “Ben seviyor seni” şeklinde konuştuğunu anlamak için...
Bu bölümde İngilizce kelime ve cümle yapısına ilişkin ipuçları vermeye çalıştık.
Bazı eklerin ayrı bir kelime olarak yazıldığına ve kelimelerin cümledeki yerinin Türkçe’deki sıralamadan farklı olduğuna dikkatinizi çektik.
Bu durumda unutmamamız gereken Altın Kural şu:
Bizim, Türkçe’de kelimelerin sonuna harf veya hece ekleyerek verdiğimiz anlamları İngilizler cümlede farklı yöntemlerle sağlıyorlar. Bazı ekler, “ek” olarak değil de ayrı birer “kelime” olarak cümlenin değişik yerlerine konuyor. Bazı ekler ise hiç kullanılmıyor. Kelimelerin cümledeki yerleri de Türkçe cümlelerdekinden daha farklı oluyor. Bu bizim 1. Altın Kuralımız
4.Bölüm
“Olmak” yada “yapmak”... İşte Bütün Mesele!
Dostları ilə paylaş: |