BöLÜm I aydin iLİ ve ekonomiSİ


Aydın İli’nde Yatırım Ortamı



Yüklə 2,24 Mb.
səhifə14/38
tarix09.02.2018
ölçüsü2,24 Mb.
#42475
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   38

4.1.9 Aydın İli’nde Yatırım Ortamı

Bir ilin yatırım ortamını belirleyen temel etmenler, doğal kaynaklar, tarım ve hayvan potansiyeli, teknik ve sosyal alt yapı, sanayi ve ticaret, kurum ve kuruluşlar, ilin sahip olduğu maddi kaynaklar, beşeri potansiyeli ve yararlandığı teşviklerden oluşmaktadır (Ateş et al, 2001: 81).


Ancak, yukarıdaki etmenler rasyonel kullanıldığı takdirde bir anlam ifade etmektedir. Bir bölgenin ekonomik gelişmesi için üretim faktörlerinin etkin ve verimli kullanılması yanında uygun zamanda yapılması da gerekmektedir. Bir bölgeye yatırım yapmayı planlayan müteşebbisler, o bölgenin sahip olduğu avantaj ile bölgenin fırsatlarını ve bunların yanında bölgenin dezavantajlarını ve oluşabilecek tehditleri iyi değerlendirmek zorundadır.
Bu yüzden uygun yatırım alanları araştırması çok önemli bir faktördür. “ilin/ilçenin veya bir bölgenin gelişmeleri de dikkate alınarak önerilebilecek yatırım konuları ile bunların olası kuruluş yerlerini tespit etmeye yönelik çalışmaları kapsamaktadır.” (Genç, 2000: 139).
Bütün bu etkenler çerçevesinde yatırım kararları alınırken, çevreye verilecek zararın minimumda tutulması gerekmektedir. Özellikle, Aydın gibi tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu bölgelerde bu daha da önem kazanmaktadır.
Bir bölgenin yatırım ortamını şekillendirirken, o bölgenin gelişim bileşenleri göz önünde tutulmalıdır. Çizelge 38’de Ahmet Ateş ve arkadaşlarının hazırladığı Aydın İli için gelişim bileşenlerin bulunabilirlikleri gösterilmektedir. Bu çalışmada, Aydın İli’nde yedi gelişim bileşeninden sadece iletişim, sermaye ve teknoloji alanlarında yeterli olduğu kanısına varılmaktadır.

Çizelge 38. Aydın İli’nde Gelişim Bileşenlerinin Bulunabilirlikleri



Bileşenler

Bulunabilirlik Düzeyi

Yeterli

Kısmen Yeterli

Yetersiz

Ulaşım




+




İletişim

+







Enerji




+




Sermaye

+







Hammadde




+




Teknoloji

+







İşgücü




+




Kaynak: Ahmet Ateş et al, “Aydın Sanayi Potansiyeli ve Yatırım Alanları Araştırması”, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Ankara, 2001, s.84.
Ulaşımın bilindiği gibi dört alt kolu bulunmaktadır. Bunlar, karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayoludur. Aydın İli yapılan yatırımlarla ile güçlü bir karayolu alt yapısına sahiptir. İzmir-Denizli Otoyol projesi Aydın İli sınırları içerisinden geçmektedir. Bu otoyolun uzun vadede Antalya İli’ne kadar uzatılması planlanmaktadır. Kısa vadede ise mevcut devlet yolunu genişletme çalışmaları yapılmakta ve bu çalışmanın önümüzdeki birkaç senede sonuç vermesi beklenmektedir. Devlet yolu şu anda mevcut organize sanayi bölgesi ve yakında faaliyete geçmesi planlanan Nazilli Organize Sanayi bölgesinin yakınından geçmektedir. Bu konuda İl avantajlı konumdadır.
İl’deki demiryolu ağı daha önce de değinildiği gibi Osmanlı Devleti zamanına dayanmaktadır. Ancak, İl bu demiryolundan yeterince faydalanamamaktadır. Mevcut demiryolu hattı, faaliyette bulunan iki organize sanayi bölgesinin yanından geçmekle beraber bu alanlara bağlantısı bulunmamaktadır. Mevcut yol kurulacak diğer iki organize sanayi bölgesi Nazilli Organize Sanayi Bölgesi ve Söke Organize Sanayi Bölgesi üzerinde yer almaktadır. Bu hattın bir an önce organize sanayi bölgelerine kadar uzatılması ve Kuşadası dolaylarında kurulması gereken bir yük limanına kadar da uzatılması gerekmektedir. Hem bu yolla İl’in ihtiyacı olan işgücünün nakli de daha kolay olabilecektir. Düşük maliyetli olan bu taşımacılık sisteminin kazandırılması Aydın İli’nin cazibe merkezi olmasında önemli bir etken olacaktır.
Denize kıyısı olmasına rağmen denizyolu taşımacılığına uygun bir liman bulunmamaktadır. İldeki sanayi kuruluşları daha ziyade İzmir Limanı’nı kullanmaktadırlar. Kuşadası ya da Söke dolaylarında kurulacak bir yük limanı İl’in diğer ülkelerle olan ticaretini canlandıracaktır. Bu liman seçilerken İl’in sahip olduğu turizm potansiyelinin dikkate alınması gerekmektedir.
İlin şu aşamada bir havayolu taşımacılığı ihtiyacı bulunmamaktadır. Mevcut diğer alt kolların geliştirilmesi İl için daha verimli olacaktır.
Aydın İli, iletişim bakımından diğer gelişmiş iller seviyesinde bulunmaktadır. İl’deki Telekom hatları ve mobil telefon servis sağlayıcıları İl’in hemen hemen her yerine hizmet sunmaktadır. İl’deki internet hızı da makul düzeydedir. Ancak, İl’de faaliyet gösteren ve ihracat yapan şirketin ya internet sitesi bulunmamaktadır ya da çok yetersizdir. İleriki dönemde e-ticarettin daha da etkinleşeceği bilinmektedir. Şimdiden Aydın İli için bu şirketlere hizmet sunacak bir e-ticaret alt yapısı oluşturulmalıdır.
İl’in mevcut enerji sistemi gelişen sanayinin ihtiyacı kısmen cevap verebilmektedir. Ulusal dağıtıma bağlı bulunan İl’de ayrıca iki barajda İl’in elektrik ihtiyacını karşılamaya çalışmaktadır. Aydın İli’ne BOTAŞ tarafından doğalgaz getirilmesi planlanmaktadır. Bu amaçla 2003 senesinde BOTAŞ bir ön fizibilite çalışması yapmaya başlamıştır. Doğalgazın Aydın İli’ne gelmesiyle özellikle organize sanayi bölgelerindeki işletmeler için elektrik ve LPG’ye oranla daha ucuz olan enerji kullanımı fırsatı doğacaktır. Ayrıca İl’deki jeotermal enerjiyi elektrik enerjisine ve ısıtmaya uygulamaya yönelik çalışmalar da yapılmaktadır. Ancak, bu çalışmalar yavaş ilerlemektedir. İl özel idaresinin bu çalışmalara ön ayak olması ve uygun yatırım projelerini bir an önce hayata geçirmesi gerekmektedir. İl böylece enerji ihtiyacı bakımından dışa bağımlılığını ortadan kaldıracaktır.
İlde yeteri kadar sermaye birikimi olduğunu söylemek mümkündür. Ancak, bu birikimin sanayi yatırımlarına yönelmesi oldukça kısıtlı kalmaktadır. Bunun iki önemli nedeni bulunmaktadır. Bunlardan birincisi ve en önemlisi İl’deki müteşebbislerin yatırım anlayışıdır. Aydın’lı yatırımcı risk olgusundan çekinmektedir. Müteşebbisliğin birinci kuralı olan, girişimci ruh niteliğini bir çok yatırımcı taşımamaktadır. Oysa ki, finanstaki varsayıma göre risk arttıkça getiride artmaktadır. Tasarrufların çoğu ya yastık altında ya da gayrimenkule yönelmektedir. Sanayiden elde edilen paralar yine sanayiye dönememektedir. Bunun sonucunda yeni yatırımlar istenilen düzeyde yapılamamakta ya da mevcut yatırımlar yenilenememektedir. Bunun en güzel örneği, Aydın İli ile komşu il olan Denizli İli’nin sanayide katettiği yolun karşılaştırıldığında görülmektedir. İkinci neden de, Aydın İli’ne dışarıdan bir sermaye hareketinin bulunmamasıdır. Özellikle büyük gruplar Aydın İli’ne gereken önemi vermemektedir. Sermaye, daha çok Denizli, Manisa ve İzmir’e gibi komşu illere yönelmektedir. Bu illerde daha önceden kurulan organize sanayi bölgeleri ve bunun sonucunda var olan nitelikli iş gücü yapısı tercihi bu bölgelere kaydırmaktadır. Bu nedenlerde ötürü, İl önce kendi müteşebbisini yatırıma yöneltecek çalışmalar yapmalı ve alternatifler geliştirmelidir. İl’de hizmet vermekte olan Adnan Menderes Üniversitesi, ticaret ve sanayi odaları bu konuda ön ayak olmalıdır.
Aydın’da müteşebbislerin kollektif çalışma alışkanlığını gelişmesi sonucunda Aydın’da sanayileşmenin önü açılacak ve daha büyük yatırımlar gerçekleşecektir. Bilindiği gibi, çağımızda küçük sermayeler ile büyük sanayi projelerinin yapılabilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, küçük sermayeleri bir araya getirecek ve ülkemizde Anadolu Kaplanları olarak adlandırılan kollektif yapıların oluşturulması gerekmektedir. Bu şekilde küçük müteşebbislerin korkuları bertaraf edilebilir (Eycellioğlu, 2000:91).
Aydın’daki müteşebbis sanayileşme hamlesinin gelişmesinde sabırlı olmalıdır. Aydın İli’ndeki müteşebbisler genel olarak ticaret ile uğraştıklarından tahsis ettikleri sermayelerini kısa sürede almaya alışmışlardır. Bu yüzden, yapmış oldukları yatırımlardan kısa sürede kârı realize yapmaya amaçlamaktadırlar. Ancak, sanayi kuruluşlarına yatırımlar belli bir müddet sonra kârlarını realize etmektedirler. Bu yüzden müteşebbisler sabırlı ve ilgili olmak durumundadırlar (Çağlar, 2000:94).
Çizelge 39’da Ahmet Ateş ve arkadaşlarının yapmış oldukları çalışma Aydın İli’nin hammadde yönünden kısmen yeterli olduğu gösterilse de bu duruma katılmak mümkün değildir. Hammadde konusunu incelerken önemli olan bölgenin hangi sanayi kolu üzerinde ağırlıklı olarak faaliyette olduğuna ve ileride hangi faaliyet kollarında etkinlik göstereceğine bakmak gerekmektedir. Daha önce de değinildiği gibi Aydın İli temelde tarımsal faaliyetlerin ağırlıkta olduğu bir ekonomiye sahiptir. Tarımsal sanayi diğer sanayi kollarına göre daha ağırlıktadır. Aydın İli tarımsal çeşitlilik bakımından Türkiye’deki birkaç ilden bir tanesidir. Bu bakımdan Aydın İli hammadde bakımından yeterli bir konumdadır. Aydın İli’nin ekonomik gelişimi de çevreye en az zarar veren tarımsal sanayi kollarında faaliyet gösteren işletmelerin kurulmasından geçmektedir. İl’de son senelerde gelişme gösteren madencilik sektörü içinde yeterli yer altı kaynakları mevcuttur.
Aydın İli’nde eğitim olanakları son derece fazladır. İl, her yıl Türkiye ortalamasının üzerinde öğrencisini üniversitelere göndermektedir. Ancak, bu durum beyin göçünü de beraberinde getirmektedir. Kalifiye iş gücü olan bu gençler tekrar Aydın’a dönmemekte ve diğer illerde hayatını sürdürmektedir. Buradaki en önemli neden İl’de gerekli yatırımların gerçekleştirememesi ve yeni istihdam alanlarının açılamamasıdır. Aydın İli’nde bir çok mesleki eğitim veren lise bulunmaktadır. Ancak, bu liselerin yetiştirdiği gençler, gördükleri eğitim nedeniyle koşullarında yetiştirilmemekte ve sanayi sektörünün talep ettiği vasıflı insan gücü niteliğinde olamamaktadırlar. İl’deki mevcut sanayi kuruluşları verecekleri stajlarla bu dezavantajı kendi lehlerine çevirmelidirler.
Teknolojik seviye bakımından gıda ve tekstil sektörü gelişmiş olmakla beraber diğer sektörler de teknolojik yetersizlikler bulunmaktadır. Teknolojik alt yapıda değinilmesi gereken bir başka konuda arıtma tesislerdir. İl’de bulunan bir çok büyük tesiste arıtma teknolojisi bulunmamaktadır. Bu durum, Menderes Vadisi’nin hızla kirlenmesine neden olmakta ve tarımsal üretime sekte vurmaktadır. Organize sanayi bölgelerinde var olan tesisler ise, ya deneme sürecinde ya da tam kapasite ile kullanılmamaktadır. Bu durum, İl için bir tehdit unsurudur.
Diğer ve belki de en önemlisi Aydın İli’nin yararlanabileceği teşvikleri içermektedir. Geçmiş hükümetlerce uygulanan teşvik politikalarından Aydın İli tam olarak yararlanamamış ve genel olarak normal iller kapsamı altındaki teşviklerden yararlandırılmıştır. Yapılacak yatırımlarla ilgili düzenlenen son tebliğ, 30/07/2002-24831 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, 2002/1 nolu Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın uygulanmasına yönelik tebliğdir. Bu tebliğde Aydın İli, normal iller kapsamına alınmıştır. Bu tebliğe 12. maddesi uyarınca Aydın İli, Gümrük Vergisi ve Toplu Konut İstisnası, yatırım indirimi, Katma Değer Vergisi istisnası, Vergi, resim ve harç istisnası ve kredi tahsisinden yararlanmaktadır.
Bilindiği gibi teşvikler, vergisel teşvikler ve vergisel olmayan teşvikler olarak ikiye ayrılmaktadır. Yatırım indirimi vergisel bir teşvik mekanizmasıdır. 24.04.2003 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan ve vergi kanunlarında değişiklik yapan 4842 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’da yatırım indirimi teşvik belgesi aranmaksızın tüm yörelerde % 40 olarak değiştirilmiştir. Aydın İli’nde kurulacak her yatırım % 40 yatırım indiriminden yararlanma imkanına sahiptir.
Ahmet Ateş ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, bir diğer önemli çizelge de sektörel yeterlilikler başlığı altında yaptıkları çalışmadır. Aydın İli’nde faaliyet gösteren işletmelerin, yeterlilik açısından değerlendirmeleri Çizelge 39’da gösterilmektedir:

Çizelge 39. Aydın İli’nin Sektörel Yeterlilikleri



Bileşenler

Avantaj Düzeyi

Yeterli

Kısmen Yeterli

Yetersiz

Ara Girdi Sağlama Yeterliliği




+




Servis ve Bakım Hizmetlerinin Yeterliliği




+




Alıcı Yeterliliği

+







Mal Dağıtım Ağının Yeterliliği

+







Sektörel İşbirliğinin Yeterliliği







+

Üretim Ölçeğinin Yeterliliği




+




Kaynak: Ahmet Ateş et al, “Aydın Sanayi Potansiyeli ve Yatırım Alanları Araştırması”, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Ankara, 2001, s.84.
Aydın’da faaliyette bulunan işletmeler, genellikle nihai tüketime yönelik tüketim malları üretimi yapmaktadırlar. Ara girdi olabilecek ara malı üretimi yapan işletmeler son derece sınırlı sayıdadır. Bu sebeple, İl’de ara girdi sağlama konusunda yetersizlikler yaşanmaktadır. Bu İlin bir dezavantajıdır. Ancak, Aydın İli’nin bir çok ara malı üreten İzmir İli ve Manisa İli’ne komşu olması, İl’de yeni yapılacak yatırımların ara girdi temini konusundaki ihtiyaçları telafi etmektedir (Ateş et al, 2001: 86).
Bir önceki paragrafta belirtildiği gibi Aydın İli’nde faaliyette bulunan işletmelerin büyük bir kısmı nihai tüketim malı üretmektedirler. Bu tür işletmeler çok sık servis ve bakım ihtiyacı duymamaktadırlar. Bu yüzden, bu konu Aydın İli için pek bir önem arz etmemektedir. Yeni yatırımlarda duyulacak ihtiyaçlar İzmir ve Manisa illerinden kolaylıkla sağlanması mümkündür (Ateş et al, 2001: 87).
Aydın İli’nde yapılan sanayi üretiminin büyük kısmı tarıma dayalı sanayi olan gıda ve tekstil sektörüdür. Bu faaliyet kollarının talebi her zaman olmakta ve pazar imkanı bulmaktadırlar. Ülke genelinde ve çevre ülkelerden özellikle gıda sektöründe yeni pazarlar açılmaktadır. Metal eşya sektörü de hem İzmir’deki ve diğer illerdeki büyük sanayi kuruluşlarının talep ettiği malları sağlamakta hem de Uğur Soğutucu, Jantsa A.Ş. gibi İl’in büyük kuruluşları kıtalar ötesi ülkelere ihracat yapabilmektedir. Aydın İli bu bakımdan oldukça avantajlı bir konuma sahiptir.
Mal dağıtım hususunda Aydın İli’nde iki durum söz konusudur. Bunlardan birincisi, Uğur Dondurma, Jantsa A.Ş. vb. büyük işletmelerin oluşturduğu gruptur. Bu işletmeler dağıtım kanallarını kendi imkanlarıyla sürdürmektedir. İkinci olarak da, küçük ve orta boy işletmelerinin tercih ettiği lojistik şirketleri ve kargo şirketleridir. Bu işletmeler bu konuda bir sıkıntı yaşamamaktadırlar. İl konumu itibariyle İzmir-Denizli-Antalya hattı üzerinde olduğu için bir çok lojistik ve kargo şirketinin ana hattı üzerindedir. Bunun yanında Aydın Merkez ve büyük ilçelerinde bir çok nakliye kooperatifi ve işletmesi bulunmaktadır.
Aydın İli’nde sektörel işbirliği yeterince gelişmemiştir. Aynı sektörde faaliyet gösteren işletmelerin fiyat rekabeti temeline dayalı rekabet stratejileri, Aydın İli’ndeki işletmeler arası işbirliği fırsatlarını gölgelemektedir. İlin geleneksel faaliyet kollarından olan zeytin ve zeytinyağı işletmeciliği ile incir işletmeleri bu durumun en belirgin hâl aldığı sektörlerdir. Kaliteye, ürün çeşitlendirmeye ve yeni pazarlar arama yerine fiyat stratejisine dayalı bir anlayış İldeki işletmelere zarar vermektedir. Bu anlayış, kamu sektörünün sektörel işbirliğine örnek teşkil edecek yaklaşımlarıyla aşılabilir (Ateş et al, 2001: 87).
Aydın İli’nde faaliyet gösteren işletmelerin büyük bir kısmı küçük ve orta boy işletmedir. Üretim ölçeği dikkate alındığında, işletmelerin optimum üretim miktarından uzak olduğu görülmektedir. Kapasite kullanım oranları oldukça düşük seyretmektedir. İşletmeler arası rekabet ve pazar paylarının sınırlılığı bunun en başta gelen nedenleridir (Ateş et al, 2001: 87).
Bunun yanında, 1990 sonrası yaşanan ekonomik krizler Türkiye genelinde olduğu gibi Aydın’daki işletmeleri de derinden etkilemiştir.
Daha önce de belirtildiği gibi, sermayenin sanayi sektörü dışındaki yatırımlarda değerlendirilmesi üretim ölçeğindeki yetersizlikler, Aydın İli’nde önümüzdeki senelerde faaliyet gösterecek işletmeler açısından bir tehdit unsurudur (Ateş et al, 2001: 87).
Uygun yatırım alanlarının araştırılmasında temel amaç, o bölgenin kalkınmasında katkıda bulunacak, bölge kaynakları ile uyumlu ve pazarlama imkanlarının fazla olduğu yatırım alanlarının tespitidir. Bu yüzden, temel inceleme kuruluş yeri faktörleri analizi olmalıdır. Bu faktörler, işletme giderlerinin en düşük, işletme gelirlerinin en yüksek olduğu yerin belirlenmesinde yardımcı olmaktadır (Genç, 2000: 139).
Aydın İli’ne uygun bir yatırım yapılması isteniyorsa, öncelikle İlin doğal kaynak potansiyeli dikkate alınmalıdır. Doğal kaynak potansiyeli, öncelikle ve kolaylıkla değerlendirilebilecek kaynakları oluşturur. Çünkü, Aydın İli’nin ekonomik alt yapısı tarım sektörüne dayanmaktadır. Aydın İli’nin ekonomik, çevresel ve demografik yapısına uygun yapılacak bir yatırım, müteşebbisine daha kısa zamanda bir getiri sağlayacaktır. Böyle bir yatırımın da ileride gelişme potansiyeli daha kolay olacaktır (Genç, 2000: 121).
Bir ilde, doğal kaynak potansiyelinin yanında yurtiçi talebi ve ihracatı karşılamayı yönelik yatırımların da yapılması bölgenin gelişmesinde önemli bir etkendir. Verimli Büyük Menderes Vadisi ile pazarlara ulaşım kolaylıkları ve yakınlıkları itibariyle Aydın İli’nde şu andaki sektörlerin yanı sıra gelecekte yapılabilecek farklı alanlardaki yatırımlar şu şekilde sıralanabilir: (Genç, 2000: 122-127 ; Ateş et al, 2001: 91-111)


  • Su ürünleri üretimi,

  • Damızlık et ve süt sığırcılığı,

  • Seracılık,

  • Arıcılık,

  • Tavuk üretim ve Kesim çiftliği,

  • Orman ürünleri işleme- Mobilya üretimi,

  • Dondurulmuş, kurutulmuş meyve ve sebze, Konserveler (Domates Salçası, Turşu vb.),

  • Organik tarım ürünleri,

  • Temizlik Malzemeleri (sabun, deterjan vb.)

  • Toprak Ürünleri (karo, fayans)

  • Soğuk hava deposu,

  • Çorap, örme eşya,

  • Konfeksiyon ,

  • Süt işleme tesisleri,

  • Maya,

  • Helva, lokum, reçel ve marmelat,

  • Kültür Mantarı,

  • Sera Çiçekçiliği,

  • Ambalajlama işletmesi.

Yukarıda yatırımların Aydın’da faaliyete geçirilmesi için ilk etapta bazı çalışmaların yapılması gereklidir. Bu faaliyetler;




  • Aydın İli’nde sermaye akımı sağlayacak kalkınma ajansının mutlaka kurulması gerekmektedir (Başlık ve Tunoğlu, 2000:225).

  • Aydın İli’nin ekonomik potansiyelinin tanıtımı birincil ve çok yönlü bir faaliyet olarak yürütülmesi gerekir (Başlık ve Tunoğlu, 2000:225).

  • Aydın’lı müteşebbis ve il özel idaresi birlikteliğinde üretim planlaması, ürün geliştirme, çeşitlendirme, süreklilik ve pazarlama stratejisini yürütecek uzmanlardan oluşan bir AR-GE kurumu kurulmalıdır (Başlık ve Tunoğlu, 2000:225).

  • Müteşebbise başta Eximbank, diğer kredi kuruluşlar ve yatırım bankaları uzun vadeli düşük faizli krediler vererek yatırımlar desteklenmelidir (Baştuğ, 2000:49).

  • Küçük ve Orta Boy İşletmelerinin kurulması ve gelişmesi bakımından büyük önem arz eden organize sanayi bölgeleri kurulmalı, yapımı sürdürülen organize sanayi bölgelerine bir an önce tamamlanarak, bu işletmelerin hizmetine sunulmalıdır(Baştuğ, 2000: 49).

  • Uluslararası fuar ve organizasyonların yapılabileceği bir fuar ve konferans merkezi kurulmalıdır (Başlık ve Tunoğlu, 2000: 225).

4.2 YATIRIM KAVRAMI ve PROJE




Yüklə 2,24 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin