Gerçek ücret, sigorta kayıtlarına geçmiş ücret değildir.
Zararlandırıcı sigorta olayına uğrayan sigortalının tazminatının hesabında, gerçek ücretinin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise, işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri ve sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Somut olayda, davacı işçinin Endüstri Meslek Lisesi Elektrik bölümü mezunu elektrik tesisat işçisi olup, bu nitelikte bir işçinin asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyeceği, giderek, Sigorta Müfettişinin asgari ücret üzerinden yapmış olduğu saptamanın gerçeği yansıtmadığı açık seçiktir.
(21.HD.26.09.2000, 5270-6115)
Müfettiş tarafından tutulan tutanaklar, 506 sayılı yasanın 130/2 ve 1475 sayılı yasanın 89.maddeleri gereğince, aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.
Zararlandırıcı sigorta olayına uğrayan işçinin beton döküm işçisi olduğu, beton ustası olmadığı, asgari ücret aldığı, ücretin ise işyeri kayıtları incelenmek suretiyle belirlendiği, Müfettiş raporu ve eklerinin içeriğinden anlaşılmaktadır. Öte yandan, müfettiş tarafından tutulan tutanaklar, 506 sayılı yasanın 130/2 ve 1475 sayılı yasanın 89.maddeleri gereğince, aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Somut olayda, müfettiş tutanağının aksinin sabit olmadığı açıktır. Hal böyle olunca, giderek işçinin gerçek ücreti yöntemince saptanmış ve belli iken varsayıma dayalı ücret tespitine gidilemeyeceği ortadadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve özellikle gerçek belli iken varsayıma dayanılmak suretiyle , işçinin kalıpçı ustası olduğundan söz edilerek, Ticaret Odasının bildirdiği ücret üzerinden tazminatın hesaplanması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. (21.HD. 21.09.1999, 5155-5960)
Dostları ilə paylaş: |