Dr. Recep Albayrak Türklerin İranı



Yüklə 9,25 Mb.
səhifə359/430
tarix07.01.2022
ölçüsü9,25 Mb.
#82928
1   ...   355   356   357   358   359   360   361   362   ...   430
10.Antlaşmalar


Batı Azerbaycan ve Karabağ topraklarının Ruslara teslimi, Azerbaycan’ın ikiye bölünmesi, Revan Türk Hanlığı’nın yıkılması
Türk topraklarında, 21 Mart 1828 tarihinde yapay Ermenistan Oblastı’nın siyasi tarih sahnesine çıkışı, çeşitli ülkelerden devşirilen Ermenilerin bu topraklara taşınması
28 mayıs 1918’de Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurulması, Türk şehri Revan’ın Ermenilere başkent yapılması
Süreç içerisinde, Revan Hanlığı topraklarının etnik temizlik yoluyla Türklerden arındırılması
Ermeni ırkçıları, son yıllarda uydurma “Karabağ Ermenilerinin kendi kaderlerini tayin etmesi” problemini ileri sürmektedir. Ermeniler, ana yurtları Karabağ’da yaşayan Azerbaycan Türkleri’ne karşı silahlı tecavüze geçerek soykırım uygulamış, kalanları da yurtlarından sürmüştür. Ermeniler ve Ermenileri çıkar karşılığı destekteleyen taraftarlarının, Karabağ’ın ezeli Ermeni toprağı olduğu hakkında yalana dayalı propagandaları sürmektedir. Ancak inkâr edilemez tarihi belgeler bunun tam aksini göstermektedir.

Rusya ile Karabağ Hanı İbrahim Han arasında imzalanmış olan 14 Mayıs 1805 tarihli Kürek-Çayı, ayrıca Rusya ile İran arasında aktedilen 12 Ekim 1813 tarihli Gülüstan ve 10 Şubat 1828 tarihli Türkmençay antlaşmaları gibi senetli kaynaklar bulunmaktadır. Karabağ Türk topraklarının Rusya’nın hâkimiyeti altına geçmesi hususunda Karabağ Hanı İbrahim Han ile Rusya İmparatorluğu’nun 14 Mayıs 1805 tarihinde imzaladıkları ve/ veya İbrahim Han’a zorla imzalattırılan antlaşma açık şekilde göstermektedir ki, Rusya İmparatorluğu, sadece Azerbaycan Karabağ Türk topraklarını işgal etmiştir. Ermeniler buraya sonradan Türkiye ve İran’dan göçürülüp getirilmiştir. Bu belgelerin hiçbirinde Karabağ’ın Ermeni sahipleri ve onların Rusya tabiiyetine geçmesi hakkında en küçük iz ve işaret dahi yoktur.

1805 tarihli Kürek-Çayı antlaşmasının aktüalitesini ve gerçek değerini dikkate alarak, onun Azerbaycan Cumhuriyeti Merkezi Devlet Tarihi Arşivi’nde muhafaza edilen elyazmasının (fond.130, siy.1, iş 14, v 245-248), 1868 yılında Tiflis’te “Qafkaz arxeoqrafiya komissiyası aktlar”ının 2.cildinde (sayfa 705) bulunan Azerbaycan Türkçesi (ayrıca Rusça ve İngilizce) baskı varyantı aşağıda verilmiştir. Azerbaycan halkının kendi ata-baba toprakları üzerinde inkâr edilemez haklarını açık surette tasdik eden bu belgenin basımı, tarihi gerçekleri ters-yüz eden Ermenilere ve onların çıkarcı taraftarlarına gerçek bir cevaptır.

Ermeni konusu incelenirken özellikle bu üç antlaşmanın yani Kürek Çayı, Gülüstan/ Gülistan ve Türkmençay antlaşmalarının çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu nedenle bahsekonu antlaşmaların metinleri Azerbaycan Türkçesi ile verilmiştir. Bu üç belge, siyaset, diplomasi, tarih ve kültürel konulara ilgi duyanlar için önemli ve özellikli belgelerdir. Dikkatli okunması halinde anlaşılması oldukça kolaydır.

Rus-İran savaşlarının nihayete ermesinin ardından imzalanan Gülistan ve Türkmençay Barış Antlaşmaları sonucu Azerbaycan ikiye bölünmüştür. Kuzey Azerbaycan, Çarlık Rusyası boyunduruğunda Kafkas Azerbaycanı, müteakiben Sovyet Azerbaycanı olarak devam etmiştir. Güney Azerbaycan ise İran Şahlığı, bilahare İran Cumhuriyeti idaresi altında yaşamaya devam etmiştir. Kuzey Azerbaycan, 1991 yılında “Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti” adıyla bağımsız cumhuriyet olmuştur.

Güney Kafkasya, 1696-1725 döneminden başlayarak, Çarlık Rusyası’nın yayılma politikasının ana unsuru olan işgal planları arasında önemli bir yer tutmaktaydı. XVIII. yüzyılda hanlıklara bölünmüş olan Azerbaycan’ı, siyasi amaçlarla 1786 yılında gezmiş olan Rus subayı Burnaşov, Güney Kafkasya’daki Şeki, Karabağ, Guba, Şamahı, Bakü, Nahçıvan, Gence, Tebriz, Erdebil, Hoy, Urumiye, Talış, Merağa, Makû hanlıklarının kimisinin idari yapısının yarı bağımsız, kimilerinin ise bağımsız olduğunu tespit etmiştir. Bunlardan Urumiye, Şeki, Karabağ, Guba ve Hoy hanlıkları diğerlerine göre daha güçlüydü. XVIII. yüzyılın ikinci yarısında bu hanlıkların liderleri, her biri ayrı ayrı siyasi güçlerini artırdıkça, Azerbaycan hanlıklarını kendi yönetimlerinde bir devlet çatısı altında toplamak amacını gütmekteydi. Kuzey Azerbaycan’da, Şeki Hanı Hacı ÇelEbi ve Guba Hanı Feth-Ali Han Gubalı bu amaçla çaba harcadılar.

1791 yılında İran’da Kacar Türk hanedanı yönetime geldikten sonra, kuzey hanlıkları birbiri ardına bağımsızlıklarını yitirerek, Kacarların hükümranlığı altında birleştiler. Buna mukabil Rusya’nın Güney Kafkasya’yı istila siyaseti güç kazandı. XVIII. yüzyılın sonlarında Türk boylarından olan Kacarların iktidara gelmesinin ardından, tüm Kafkasya’yı hâkimiyet altına almaya çalışan Muhammed Şah Kacar ile Rusya arasında, bunun yanı sıra Hanlıkların hem İran hem de Rusya ile çok sayıda çatışmaları oldu.

Gence Hanı Cevad Han’ın, 03 Ocak 1804 tarihindeki güçlü direnişine rağmen, Ruslar Gence kalesini işgal ettiler. Cevad Han ve oğlunun ön saflarda can verdiği savunmada çok kan döküldü. 10 Temmuz 1804 tarihinde, Rusya ile Kacarlar arasında savaş başladı. Rus ordusu birbiri ardına Karabağ, Şeki, Şirvan, Guba, Bakü, Lenkeran hanlıklarını ele geçirdi. Böylece kuzeydeki hanlıkların büyük bölümü Rusya’nın egemenliğine girdi. Kacar ordularının, Rusları durdurma çabaları sonuç vermedi. Bunun neticesinde İran ile Rusya arasında 13 Ekim 1813 tarihinde Gülistan Barış Antlaşması imzalandı. Çar I.Aleksandr’ın temsilcisi Rus Ordusu Komutanı General Rtişçev ve İran Şahı Feth-ali Şah Kacar’ın resmi temsilcisi Mirza Abdül-Hasan Han Şirazî tarafından imzalanan “Ebedi Barış ve Dostluk” antlaşması ile antlaşmanın taraflarına karşı savaşan bir halk, antlaşmaya taraf dahi olmaksızın iki parçaya bölündü. Bu sonuç, güç ve adaletsizliğin, gücünü birleştirmeyi bilmeyenlere karşı, bugüne dek süren zaferi oldu. Onbir maddeden oluşan bu antlaşmaya göre, Rusya ve İran devletleri arasındaki sınır hattı Aras nehri olarak kabul edildi. Bunun sonucu Azerbaycan memleketi, Kuzey Azerbaycan ve Güney Azerbaycan olarak ikiye bölündü. Hanlıkların güçlerini birleştirememesi, bugünkü Ermeni probleminin ortaya çıkmasının temel nedeni olmuştur. Hanlıklar bir araya gelmiş olsaydı ne Azerbaycan ikiye bölünür, ne de Ermenistan adında bir ülke olurdu.

Mirza Abdül-Hasan Han Şirazî’nin, Ruslarla imzalanan ve Azerbaycan’ı ikiye bölen Gülistan ve Türkmençay antlaşmalarının gizli mimarı olduğu söylenir. Bugün bile nefretle anılmaktadır. Aynı anda hem Ruslara hem de İngilizlere hizmet etmesiyle ünlenmiştir. Saraydaki gücünün kaynağı Rus ve İngilizlerdi. Ruslarla yapılan savaşlar ve ardından imzalanan iki antlaşma metninin hazırlanmasında etkisi büyük oldu. Tam bir mel’un olduğuna inanılır.

Kacar Şahlığı, Gülistan Antlaşması’ndan ötürü Güney Kafkasya topraklarından vazgeçmek istemiyordu. Bu kez de İngiltere ve Fransa’nın yardımı(!) ile kaybettiği toprakları geri alma ümidine kapıldı ve savaşa girdi. 16 Temmuz 1826 tarihinde Kuzey Hanlıklarını geri almak amacıyla girdiği bu savaşta, Veliahd Abbas Mirza komutasındaki Kacar ordusunun yenilgisi sonucunda, 10 Şubat 1828 tarihinde Türkmençay Barış Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre, Nahçıvan ve Revan Türk Hanlıkları da Rusya’ya verildi.



Rusya, 1850 yılında Revan Hanlığı’ndan Erivan Vilayeti yaratarak, buraya İran’ın çeşitli mıntıkalarından Ermenileri göçürüp, gelecekte oluşturulacak Ermenistan Cumhuriyeti’nin temelini attı. Erivan’a planlı şekilde getirilip yerleştirilen Ermeni göçmenleri, Türkleri yavaş yavaş vatanları olan Batı Azerbaycan topraklarından sürmeye ve katliamlar yapmaya başladı. Türk yurdu olan bu topraklar, 1828’den itibaren geçen süre içerisinde Türklerden arındırıldı. Bu nedenle Gülistan ve Türkmençay Antlaşmaları Türk insanı için çok önemlidir. Türkmençay Antlaşması’nın imzalanması, Batı Azerbaycan Türk yurdunun, Türklerden arındırmasının Miladıdır. “Ermeni Sorunu” denilen sözde problemin tarihi temelinin olmadığı açık ve seçiktir. Var olan “Ermeni Sorunu” değil, Türklerden katliam, sürgün ve tecavüz yoluyla ele geçirilmiş olan “Batı Azerbaycan Türk Toprakları Sorunu”dur. Bu dönemde Kafkasya’da ciddiye alınacak bir Ermeni nüfusunun olmadığını Rus Kafkas Kalendera/ Yıllıklarında da görmek mümkündür.

Ruslar, Türkmençay Barış Antlaşması’nın 14-15. maddeleri çerçevesinde (15. maddenin zeyli), Güney Azerbaycan’ın Merağa, Urumiye gibi bölgeleri başta olmak üzere, çeşitli yörelerden 40 binden çok Ermeni’yi Güney Kafkasya’ya, özellikle Revan, Nahçıvan ve Karabağ bölgelerine göç ettirdi. Rusya’nın “Kafkasya’yı Türklerden Arındırma” politikası sonucunda, XX. yüzyılın başına kadar 1.300.000 dolayında Ermeni, sözü edilen Batı Azerbaycan Türk topraklarına göçürüldü. Göçmenlerin bir bölümüne Karabağ’ın dağlık yörelerinde toprak sağlanarak, buralar Ermeni yerleşim bölgeleri hâline getirildi. Azerbaycan ve Azerbaycanlıların yaşadığı “Karabağ ve Batı Azerbaycan Sorunu”nun temelleri, Rusya tarafından büyük bir ileri görüşlülükle 1828 yılında atılmıştır. Azerbaycan Türkleri, topraklarının ve yurtlarının göz göre göre ellerinden zorla alınıp, Ermenilere peşkeş çekilmesi nedeniyle büyük bir travma yaşadı. XIX. yüzyılda yapay olarak yaratılan problem, Azerbaycan Türkleri’nin günlük yaşamını olumsuz yönde etkilemeye devam etmektedir.

Azerbaycan’ın ikiye bölünmesine rağmen, Kuzey Azerbaycan’da petrol sanayinin gelişmesi, yerli ve millî Türk burjuvazisinin oluşmasına zemin hazırladı. Türk sermayedarları, halkın gelişiminin “Aydınlanma” ile mümkün olabileceğini gördü. Gazete ve dergilerin basılmasına, yeni okulların açılmasına, tiyatro ve müziğin gelişmesine cömertçe maddi destek sağladılar. Azerbaycan’da ve Türk Aleminde bugün bile saygı ile anılan Hacı Zeynelabidin Tagıyev’in, 1896 yılında Bakü’da açtığı “Kız MektEbi” sayesinde, kızların yaygın şekilde öğrenim görebilmesinin ilk adımları atıldı. Tagıyev, millî/ ulusal burjuvazinin ileri görüşlü ve akıllı bir temsilcisi olarak; sömürge ekonomi ve politikalarını kırıp, petrolden elde ettiği gelirle, millî üretimi artırmak amacıyla fabrikalar kurup, ulusal sanayinin temellerini atanlardan biri oldu. Bakü’deki görgemli tarihi binaların bir bölümü Hacı Zeynelabidin Tagıyev’ın hatırasıdır.



Yüklə 9,25 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   355   356   357   358   359   360   361   362   ...   430




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin