Draft V. 1 -savunma


Ceza muhakemesi şartı olan vergi suçu raporları hukuken kabul edilebilir olmayıp, durma kararı verilerek yenden bağımsız ve tarafsız görevlilerce yeniden aldırılması gerek raporlardır. (Muhakeme şartı



Yüklə 1,43 Mb.
səhifə26/38
tarix07.08.2018
ölçüsü1,43 Mb.
#68511
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   38

Ceza muhakemesi şartı olan vergi suçu raporları hukuken kabul edilebilir olmayıp, durma kararı verilerek yenden bağımsız ve tarafsız görevlilerce yeniden aldırılması gerek raporlardır. (Muhakeme şartı gerçekleşmemiştir.)

Normalde vergi suçlarında soruşturma usulü diğer ceza davaları soruşturma usulünden farklıdır. VUK’Nun 367. Maddesi egerğince genel ceza soruşturması usulünden ayrılmıştır. Buna göre; Vergi suçunun işlendiğinden üç şekilde haberdar olunabilir:




  1. Herhangi bir kimse vergi suçunun işlendiğini zabıtaya (polis veya jandarmaya), mülki idareye veya doğrudan doğruya Maliye Bakanlığının merkez veya taşra teşkilatına haber verebilir. Bu durumda diğer idarelerin durumu incelenmesi için Maliye’ye bildirmesi gerekir. Bu sekilde Maliye gereken incelemeyi yapar. Eğer bir suç varsa vergi sucu raporu ile usulüne uygun bir şekilde cumhuriyet savcılığına bildirir.




  1. Bazende vergi suçu, yapılan vergi incelemeleri sırasında ortaya çıkabilir. (Çoğunlukla böyle olur.) Bu durumda incelemeye yetkili olanlardan Hesap Uzmanları, Maliye Müfettişleri ve Gelirler Kontrolörleri ve bunların yardımcı ve stajyerleri doğrudan doğruya, diğer inceleme elamanları ise bağlı bulundukları Defterdarlığın veya Gelirler Bölge Müdürünün mütalaası ile yetkili Cumhuriyet Savcılığına bildirirler. (VUK 367/I).




  1. Ancak vergi suçu, herhangi bir biçimde, Cumhuriyet Savcılığı tarafından haber alınmış ise bu durumda Cumhuriyet Savcısı, herhangi bir işlem yapmaksizin hemen ilgili vergi dairesinden inceleme talep eder. (VUK 367/II) Vergi Dairesi de Maliye Bakanlığının belirlediği kurallara göre, vergi incelemesinin yapılmasını sağlar. Vergi incelemesi ve vergi incelemesi sonucu düzenlenen rapor Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirilir. Yani vergi incelemesi sırasında hapis cezasını gerektiren bir vergi suçu işlendiği kanaati hâsıl olursa vergi inceleme raporu yanında bir de “vergi suçu raporu” düzenlenir. Vergi suçu raporu adıyla düzenlenen bu rapor, vergi inceleme elemanının görüşünü (mütalaasını) içerir. Bu nedenle bu rapor “dava şartı”dır. Buna ceza muhakemesi doktrininde “mütalaa şartı” denmektedir.

Ancak soz konusu soruşturma evraki incelendiğinde vergi kaçakçılığı ile ilgili inceleme ve araştırma görevli ve yetkili vergi dairelerince başlatılmamıştır. İddianame de de ifade edildiği gibi Cumhuriyet savcılığınca 01.09.2015 tarihinde Koza İpek Holding bünyesinde bulunan şirketlerde yapılan aramalarda el konulan tüm defterler , faturalar , makbuzlar ile mali kayıtlar üzerinde bilirkişi heyetince yapılan inceleme neticesinde düzenlenen rapor ile ilgili tüm defterler ve faturalar ; Koza İpek Holding bünyesinde bulunan şirketlerde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında herhangi bir usulsuzluk yapılıp yapılmadığının tespiti amacı ile Vergi Denetim Kurulu Başkanlığına gönderilmiştir ve bu şekilde söz konusu incelemeler başlatılmıştır. Yani klasik olarak kanunda tanımlanmış normal usul işletilmemiş, soruşturma kanuna aykırı olarak tersinden başlatılmıştır. Bu husus bile soruşturmanın hangi şartlar altında gerçekleştrirldiğinin en bariz göstergesidir. Öneceden müvekkillerimi her açıdan yok etmeye yönelik karar alınmış daha sonra devlet gücünü elinde tutan ve kullanan bütün kişi ve kurumlar top yekün bir şekilde adeta seferberlik halinde Müvekillerimize ve onlara ait olan herşeye karşı harekete geçmişlerdir.


Kimse bu inceleme ve araştırma ve soruşturmaların ve hatta söz konusu bu yargılamaların normal koşullarda yapıldığından bahsedemez. Müvekillerim önceden devlet haini olarak kabul ve ilan edilmiş sonrasında da bu haksızlıklar hukuka uydurulmaya çalışılmıştır. Yapılan inceleme, araştırma ve soruşturmalar, objektij ve adil değildir. Müvekillerimi suçlu kılmaya yönelik ön yargıyla ve kabullerle hazırlanmış zorlama raporlardır.
Yani mevcut soruşturma da Cumhuriyet savcılığı vergi dairelerinin yetkili ve görevli olduğu bir hususu öncelikle bu kurumlara göndermesi gerekirken, söz konusu defterler üzerinde gerek polis aracılığıyla gerek, bilirkişiler marifetiyle inceleme ve araştırmalar yaptırmış, raporlar aldırmış, kendilerince vergi dairelerinin bağlayacak deilller toplanmış akabinde vergi dairesine usulen zorunlu raporların aldırılması için gönderilmiştir.
Yukarıda sözü edilen vergi suçu raporu bir “ceza muhakemesi şartı”dır. Bu şartın bulunmaması muhakemeye engel olur. Dolayısyla bu raporun VUK hükümlerine uygun hukuki ve objektif olmalıdır. HUKUKA AYKIRI BİR RAPORLA YARGILAMAYA DEVAM EDİLEMEZ. BİZCE BU ŞART GERÇEKLEŞMEMİŞTİR. DOLAYISIYLA MAHKEMECE “MUHAKEMENİN DURMASI” KARARININ VERİLMESİ ADİL BİR YARGILANMA İÇİN ŞARTTIR. BU NEDENLE “DURMA KARARI” VERİLMESİNİ USULÜNE UYGUN BİR ŞEKİLDE OBJEKTİF VERGİ ELEMALARI NETİCESİNDE YENİDEN BİR VERGİ SUÇU RAPORU TANZİM EDİLMESİNİ DOLAYISYLA YENİ BİR İNCELEME SONUCUNUN BEKLENİLMESİNİ TALEP ETMEKTEYİZ.
    1. Vergi suçu raporlarına esas teşkil eden deliller hukuka aykırı bir şekilde toplanmıştır.

Bilindiği üzere kanuna aykırı elde edilen delilin kullanılamaması ilkesi, Anayasa'nın 38'inci maddesinin altıncı fıkrasında yer almaktadır. Bu durumda, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin, iddia ve savunma makamlarının lehlerine veya aleyhlerine olup olmadığına bakılmadan söz konusu deliller kullanılmayacak ve hükme esas alınmayacaktır. Bir bulguyu delil olarak kullanabilmenin ilk koşulu hukuka uygun olarak elde edilmesidir. Vergi Usûl Kanunu'nda vergisel arama denetim yolu, ayrıca düzenlenmiş ve Vergi Usûl Kanunu'nda hakkında hüküm bulunmayan durumlarda ancak Ceza Muhakemesi Kanunu'nun aramaya ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir (VUK m.147) Vergisel aramanın başından başlayarak kanunlara uygun inceleme yapılıp yapılmadığı yargılama yapılan mahkemece re'sen dikkate alınması gereken bir konudur. Dolayısıyla yapılan aramada aramaya ilişkin usullere uyulmadığı saptanırsa elde edilen delilin ispat bakımından hukuksal değeri kalmayacaktır. Yani vergisel aramanın ayrıntılı kurallarına (VUKm.142-147) uyulmadan yapılan bir aramada elde edilen deliller vergi kaçakçılığının ispatlanmasında kullanılamayacaktır.


Yukarıda da ayrıntılı bir şekilde izah edildiği gibi, somut olayda müvekkillerimin iş ve adreslerine baskın yapılarak, arama yapılmış şirketlerde bulunan tüm defterler , faturalar, makbuzlar ile mali kayıtlara el konulmuş, öncesinde üzerinde savcılıkla bilirkişi incelemeleri yaptırılmış, raporlar alınmış ancak sonrasında vergi kaçakçılığı ile alakalı suçlama yapılabilmesi ve dava açılabilmesi için vergi suçu raporlarının alınması gerektiği anlaşışılca da bu zorunlu muhakeme şartının gerçekleştirilebilmesi için iddianamede itiraf edildiği üzere Cumhuriyet savcılığınca 01/09/2015 tarihinde Koza İpek Holding bünyesinde bulunan şirketlerde yapılan aramalarda el konulan tüm defterler , faturalar , makbuzlar ile mali kayıtlar üzerinde bilirkişi heyetince yapılan inceleme neticesinde düzenlenen rapor ile ilgili tüm defterler ve faturalar Vergi Denetim Kurulu Başkanlığına gönderilmiştir. Ancak mevcut soruşturma da Cumhuriyet savcılığı vergi dairelerinin yetkili ve görevli olduğu bir hususu öncelikle bu kurumlara göndermesi egerekirken, söz konusu defterler üzerinde gerek polis araçlığıyla gerek, bilirkişiler marifetiyle inceleme ve araştırmalar yaptırmış, raporlara aldırmış, kendilerince vergi dairelerinin bağlayacak deilller toplanmış akabinde vergi dairesine usulen zorunlu raporların aldırılması için gönderilmiştir. Dolayısyla vergi kaçakçılığı suçları açısından kanunen araştırma ve inceleme yapma delil toplama hususunda yetkili ve görevli vergi dairelerinin yetkileri gasp edilmiştir bu raporarla baskı altına alınmıştır. Bu şekilde vergi kaçakçılığına dayanak yapılan dediller usul ve yasaya aykırı bir şekilde toplanmıştır.
Prof. Dr. Ersan Şen’in internette yayınlanan “Vergi Usul Kanunu’na Göre Arama ve Elkoyma” ismli makalesinde de 1 ayrıntılı bir şekilde anlatıldığı gibi yasa koyucunun, vergi ödevinin usule ve kanuna uygun yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle yetkili kılınan makam ve mercilere VUK m.142 ila 147’de özel arama ve elkoyma yetkisini verdiği görülmektedir. Bu arama ve el koyma yetkisi vergi suçu raporlarını düzenleme yetkisi olan; vergi denetçisi, murakıp, denetmen, müfettiş ve kontrolör adı altında yetkili kılınan kişilere tanınmıştır. Bu kişilerin; gerekli bilgi ve belgelere ulaşabilmek için arama ve elkoyma yapabilmelerinde, VUK m.142 ve devamında özel usulün tanımlandığı anlaşılmaktadır. Dolayısyla bu genel adli kolluğun (polis ve jandarmanın) vergi suçaları ile akalı olarak arama ve elkoyma yetkisi yoktur. Bu yetki tamamen yukarıda sayılan vergi elemanlarına ait olup bir başkası ttarafından kullanılamaz. Eğer bunlar kanunun kendisine vermediği bir yetki ile bu şekilde bu maksatla bir arama ve el koyma işlemi yapmışlarsa bu deliller vergi suçu raporlarında kullanılamaz.

Konuyu biraz daha açıklamak gerekirse VUK m.142’de; ihbar ve yapılan incelemelerden hareketle, bir mükellefin vergi kaçırdığına delalet eden emareler bulunursa, bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde ve üzerinde arama yapılabilir, bu aramanın 142’de öngörülen sulh ceza hakiminin kararı ile gerçekleşmesi gerekir.


VUK m.143’e göre; Kanunda öngörülen arama sonucunda bulunan ve incelenmesine lüzum görülen defter ve vesikalar ayrıntılı düzenlenen bir tutanakta tespit edilmeli, aramanın yapıldığı sırada zaman yetersizliği veya herhangi bir sebeple bu tutanağın tanzimi, yani belgelerin dosya ve dosya içinde sayı itibariyle tespiti mümkün değilse, bulunan ve incelenmesine gerek görülen defter ve vesikaların mükellef nezdinde güvenilir bir yere koyulması veya torbalar içinde daireye nakledilmesi işlemine geçilir. Bu defter ve vesikaların koyulduğu yer veya torbaların, aramayı yapan yetkili tarafından mühürlenmesi ve mümkün olduğu ölçüde mükellefin bir mührünün yani olurunun (imzasının) da alınması şarttır. Daha sonra, elkoyulan vesikaların mükellefin veya temsilcisinin huzurunda bulunduğu yer ve torbalarının açılarak ayrıntılı şekilde tutanak tanzim işlemine geçilir. Aramanın, elkoymanın ve sonrasında hangi prosedürün izleneceği, VUK m.143’de düzenlenmiştir.
Buna riayet edilmeden yapılan soruşturma usul ve yasaya aykırı olup, toplanan belge ve deliller de kanuan aykırı delil olmakla yargılamada dikkate alınamaz.


  1. Yüklə 1,43 Mb.

    Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin