Dünden bugüne ortadoğuda kadin



Yüklə 0,59 Mb.
səhifə2/8
tarix15.01.2018
ölçüsü0,59 Mb.
#37930
1   2   3   4   5   6   7   8

Ortadoğu Kadınları

Büyük çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu Ortadoğu kadınları, batı toplumlarınca yıllarca pasif, boyun eğen ve kaderci insanlar olarak kabul edilmişlerdir. Hatta 2002 – 2003 yıllarında Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan İnsani Gelişme Raporlarında bölgenin en önemli sorunlarından ve ilerlemenin önündeki engellerden birisi olarak da kadın haklarının ihlal edilmesi gösterilmiştir (Akt;Aktaş,Bora,2008,55). Ancak Arap Baharı ile birlikte baskıcı rejimlere karşı ayaklanmaların yaşandığı bu coğrafyada kadınların protesto gösterilerinde en ön saflarda yer alarak, demokrasi, adalet ve siyasal haklar için mücadele etmeleri ile bu algı değişmeye başlamıştır (Aktaş;2012,33).

2010 yılında başlayan ve dalga dalga tüm Ortadoğu’ya yayılan Arap Baharı’ını meydana getiren toplumsal olaylarda, kadınların en ön saflarda yer almaları ve demokrasi, özgürlük gibi talepleri dile getirmeleri, dünyadaki Müslüman kadın algısını temelden değiştirecek bir noktaya gelmiştir. Bu bağlamda, sadece evinin kadını olan, en önemli fonksiyonu çocuk doğurmak olan, itaatkâr ve kapalı Müslüman kadın; artık internet kullanan, sosyal medyada iletişim kuran, yabancı dil bilen, ilerici ve devrimci bir kadın imgesine evrilmiştir (Aktaş;2012,33).

Müslüman kadının imajındaki bu algı değişikliği, müspet bir durum gibi gözükse de, Ertan’a göre dünyadaki örneklerine bakıldığında, kadınların demokratikleşme hareketlerinde aktif rol almalarının, izleyen dönemdeki siyasetin işleyişi ya da politikaların belirlenmesine olan etkisi çok sınırlıdır. Buna göre tarihte gözlemlenen İran devrimi ya da Doğu Avrupa’daki birçok demokratikleşme örneğinde, kadınlar olumsuz bir şekilde etkilenmiş ve edinilmiş haklarını da kaybetmişlerdir. Örneğin, Doğu Avrupa’daki demokratikleşme hareketi kadınların siyasetteki temsilini büyük oranlarda düşürmüş, kadın kotaları kaldırılmış, annelik, çocuk bakımı ve kürtaj gibi üremeyle ilgili haklarında da gerilemelere yol açmıştır (Ertan;2016,128).

Yine Ertan’a göre demokratikleşme hareketlerinin, kadın haklarının ve özgürlüklerinin kısıtlanmasıyla sonuçlanması, literatüre “erkek demokrasisi” teriminin girmesinde ilham kaynağı olmuştur. Arap Baharı sürecinde kadınların toplumsal hareketlerdeki yerini inceleyen birçok çalışma, kadının birçok ülkedeki toplumsal harekette aktif olarak yer almasına rağmen protestolar bittikten sonraki süreçte muhalifler ve rejim arasındaki müzakerelere dâhil edilmediğini ve siyasi haklarının sınırlandırıldığı ortaya koymaktadır (Ertan;2016,129).

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2006 yılında ilk defa yayınladığı Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi 150 civarındaki ülkeyi mercek altına alarak toplumsal cinsiyet eksenindeki eşitsizlikleri ve bu alandaki ilerlemelerini takip altına almayı amaçlamaktadır. Geçtiğimiz günlerde 2015 yılı için onuncu kez hazırlanan raporda ekonomi, eğitim, sağlık ve siyaset alanlarından göstergeler ile ekonomilerin kadın yetenekleri ne ölçüde değerlendirdikleri ölçülürken, eşitsizliklerin ortaya çıkardığı riskler ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin ortaya koyduğu fırsatlar dünya kamuoyunun bilgilerine sunulmaktadır. Ayrıca endeks ülkeler arası kıyaslama olanağı sağlarken, bölgelere ve gelir gruplarına göre rol modeli ülkeleri de ortaya koymaktadır.

Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi 155 ülkede sağlık, güçlendirme ve iş gücü piyasası alanlarındaki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine ışık tutan bir eşitsizlik endeksidir. Kadınların ve erkeklerin kazanımlarındaki eşitsizliklere bağlı potansiyel insani gelişme kaybını güçlendirme ve ekonomik statü olmak üzere iki boyutu ele alan endeks, kadın sağlığı gibi temel birtakım haklar konusunda kadınların ne kadar dezavantajlı olduklarını ülkeler bazında ortaya koymaktadır.

Dünya Ekonomik Forumu, Küresel Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksini hazırlarken dört temel kategoride inceleme yapmaktadır. Bunlar; ekonomik katılım ve fırsat eşitliği, eğitim durumu, sağlık ve yaşam mücadelesi ile siyasal güçlendirmedir. Bu ana kategoriler aşağıdaki gibi alt endekslere ayrılmak suretiyle değerlendirmeye tabi tutulmaktadır (weforum.org;2015).



  1. Ekonomik Katılım ve Fırsat Eşitliği (Economic Participation and Opportunity)

  • Kadın İşgücüne Katılım Oranı (Female Labour Force Participation)

  • Benzer İş İçin Kadın ve Erkek Arasındaki Ücret Eşitliği (Wage Equality Between Women and Men For Similar Work)

  • Kadın Tahmini Kazanılan Gelir (Female Estimated Earned Income)

  • Kadın Üst Düzey Yetkili, Yönetici ve Milletvekili Oranı (Female Legislators, Senior Officials and Managers)

  • Kadın Profesyonel ve Teknik Çalışan Oranı (Female Professional and Technical Workers)

  1. Eğitim Durumu (Educational Attainment)

  • Kadın Okuryazarlık Oranı (Female Literacy Rate)

  • Kadınlarda İlköğretim ve Öncesi Okullaşma Oranı (Female Net Primary Enrolment Rate)

  • Kadınlarda Ortaöğretimde Okullaşma Oranı (Female Net Secondary Enrolment Rate)

  • Kadınlarda Yükseköğretimde Okullaşma Oranı (Female Gross Tertiary Enrolment Ratio)

  1. Sağlık ve Yaşam Mücadelesi (Health and Survival)

  • Doğumda cinsiyet Oranı (Sex Ratio At Birth)

  • Kadın Sağlıklı Yaşam Beklentisi (Female Healthy Life Expectancy)

  1. Siyasal Güçlendirme (Political Empowerment)

  • Parlemantodaki Kadın Sandalye Oranı (Females With Seats İn Parliament)

  • Kadın Bakan Oranı (Females At Ministerial Level)

  • Son 50 yıldaki Kadın Devlet Başkanı Sayısı (Number Of Years Of A Female Head Of State)


İstatistiklerle Ortadoğu Ülkelerinde Kadın

Çalışmanın bu bölümünde, 19 Kasım 2015 tarihinde yayınlanan, Dünya Ekonomik Forumu Küresel Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği 2015 Yılı Endeksi, Ortadoğu ülkeleri özelinde değerlendirilmeye çalışılacaktır. Zira günümüz Ortadoğu’sundaki kadının toplumsal bünyede ne konumda olduğunu en iyi izah edecek analizler, toplumsal cinsiyet eşitsizliği endeksi yardımıyla yapılabilecektir. 2015 raporuna göre toplumsal cinsiyet eşitliğinde en önde gelen ülkeler sırasıyla İzlanda, Norveç, Finlandiya, İsveç, İrlanda, Ruanda, Filipinler, İsviçre, Slovenya ve Yeni Zelanda’dır. En son sırada ise Yemen, Pakistan ve Suriye gelmektedir. Raporda, şimdiye kadarki hesaplamalara göre küresel cinsiyet uçurumunun tamamen ortadan kalkabilmesi için 118 yıl geçmesi gerektiği ifade edilmektedir (weforum.org;2015).



Aşağıda Ortadoğu ülkeleri içerisinde hem nüfus hem de küresel ölçekteki etki alanı bakımından önde görünen İran, İsrail, Lübnan, Mısır, Suriye, Suudi Arabistan, Umman, Ürdün, Yemen ve Türkiye’den ibaret 10 ülke, toplumsal cinsiyet eşitsizliği endeksi istatistiklerine göre değerlendirilmek suretiyle, Ortadoğu kadınına ışık tutmaya çalışılacaktır.


İZLANDA 2006: 4. sıra - 2015: 1. sıra (0,881)

Dünya Sıralaması

Endeks Puanı

Kadın

Erkek

2006

2015

Ekonomik Katılım ve Fırsat Eşitliği

17

5

0,836

 

İşgücüne Katılım Oranı

11

10

0,95

82

87

Benzer İş İçin Kdn-Erk Arası Ücret Eşitliği

43

16

0,77

 

Tahmini Kazanılan Gelir ($)

11

14

0,89

35.755

40.000

Üst Düzey Yetkili, Yönetici, M.vekili Oranı

42

32

0,59

37

63

Profesyonel ve Teknik Çalışan Oranı

1

1

1

57

43

Eğitim Durumu

50

1

1

 

Kadın Okuryazarlık Oranı

1

1

1

99

99

İlköğretim ve Öncesi Okullaşma Oranı

87

1

1

98

98

Ortaöğretimde Okullaşma Oranı

1

1

1

89

89

Yükseköğretimde Okullaşma Oranı

1

1

1

103

60

Sağlık ve Yaşam Mücadelesi

92

105

0,97

 

Doğumda Cinsiyet Oranı

1

1

0,94

Sağlıklı Yaşam Beklentisi

99

118

1,03

73

71

Siyasal Güçlendirme

4

1

0,719

 

Kadın Parlamenter Oranı

10

12

0,7

41

59

Kadın Bakan Oranı

16

9

0,8

44

56

Son 50 Yıl İçindeki Dvlt. Başkanlığı Süresi

2

4

0,68

20

30

GSYH ($ Milyar)

19,5

GSMH

$ 41.237

Nüfus

330 Bin

Nüfus Artışı

1,17%

Yüklə 0,59 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin