EKOLOJİK TARIMDA İÇ PAZARIN GELİŞİMİ
H. Serpil KAYAHAN1
GİRİŞ
Ateşin bulunmasından günümüze kadar yapılan her yeni keşif, teknolojideki her ilerleme insanın daha mutlu, daha rahat yaşamasını sağlamak amacına yönelik olarak yapılmış ve yapılagelmektedir. Ancak tüm bu iyi niyete rağmen, bu arada mevcut kaynaklar sorumsuzca sömürülmekte ve doğal denge süratle bozulmaktadır. Bu bozulmadan sadece teknolojiyi sorumlu tutmak haksızlık olur. Bugün artık çevreyi kirleten etkenler arasında tarımın, daha doğru bir deyişle entansif tarımda kullanılan girdilerin de yer aldığı herkes tarafından bilinmektedir.
Bu bilinçle insanlar kaybolursa bir daha yerine konamayacak olan, toprak gibi, su gibi kaynaklardan geriye kalanları koruma yolunda çaba harcamaya başlamışlardır. İşte Ekolojik Tarım bu çabanın ürünü olarak ortaya atılmış olup, gönül veren insanlarca yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır.
Üretimde kimyasal girdilerin kullanılmadığı, çevreye ve insan sağlığına saygılı, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı bir üretim biçimi olarak tanımlanabilen Ekolojik Tarım; hatalı uygulamalar sonucu eko sistemde kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik yöntemleri, üretim sistemlerini içermektedir.
Bu tarım sisteminde esas olarak sentetik kimyasal gübre ve ilaçlar yasaklanmış olup, bunların yerine organik gübre (çiftlik gübresi) ve yeşil gübreleme, ekim nöbeti yani her yıl üst üste aynı bitkinin ekilmemesi, bitkinin direncini arttırma ve hastalıklarla mücadelede parazit ve predatörlerden yararlanılması önerilmektedir.
20.yüzylın başında İngiltere’de başlayan ekolojik tarım hareketi önce Avrupa’da daha sonra Amerika’da taraftar bulmuş, bu konuda çok çeşitli teoriler ve yöntemler geliştirilerek değişik ekoller ortaya atılmıştır. Önceleri her ülke kendi başına faaliyetlerini yürütürken 1970’ten sora entansif tarımın yaygınlaşması, sentetik gübre ve pestisitlerin aşırı kullanımının verdiği zararlar yakından gözlenince, bu vahşi tarıma karşı birlikte hareket etme ihtiyacı ile 1972’de IFOAM (Uluslararası Ekolojik Tarım Hareketleri Federasyonu) kurulmuştur.
Önce IFOAM desteğinde yavaş yavaş ilerleyen Ekolojik tarım 1990’dan sonra Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan destekleme politikalarına bağlı olarak hızlı bir gelişim göstermiştir. Yılda % 25–30 oranındaki bu artışa rağmen Avrupa ülkelerindeki ekolojik tarım alanlarının, toplamın sadece % 2-3’lük bir kısmını oluşturduğunu görüyoruz. Ancak AB’de 2005 yılına kadar topluluk tarım alanlarının % 5–10’unda ekolojik tarım yapılması hedeflenmektedir.
Dostları ilə paylaş: |