El-MÎZÂn fî tefsîR-İl kur'ÂN cilt: 4 Âl-i İmrân Sûresi'nin Devamı ve Nisa Suresi


AYETLERİN HADİSLER IŞIĞINDA AÇIKLAMASI



Yüklə 2,2 Mb.
səhifə61/77
tarix30.07.2018
ölçüsü2,2 Mb.
#64211
1   ...   57   58   59   60   61   62   63   64   ...   77

AYETLERİN HADİSLER IŞIĞINDA AÇIKLAMASI


Mecma-ul Beyan tefsirinde verilen bilgiye göre, "batıl ile" kaydının tefsiri hakkında iki görüş vardır. Bunlardan birine göre batıl yollardan maksat faizcilik, kumar, aldatıcı ticaret ve zulümdür. Mecma-ul Beyan tefsirinin yazarı daha sonra bu görüşün İmam Bâkır'dan (a.s) nakledilen bir rivayete dayalı olduğunu söylemiştir. (c.2, s.81)

Nehc-ül Beyan adlı eserde İmam Bâkır (a.s) ve İmam Cafer Sadık-'tan (a.s) şöyle nakledilmiştir: "Bu (batıl); kumar, hileli kazanç, faiz ve yalancı yeminlerdir."

Tefsir-ul Ayyâşî'de Esbat b. Salim'den şöyle nakledilir: "Bir defasında İmam Sadık'ın (a.s) yanında idim. Adamın biri yanına gelerek kendisine: Bana 'Ey inananlar! Aranızda mallarınızı batıl ile yemeyin.' ayeti hakkında bilgi ver, dedi. İmam Sadık (a.s) adama şöyle buyurdu: 'Bu ayette (batıldan) kumar kastedilmiştir. Kendinizi öldürmeyin. ifadesi ile de, tek başına müşriklere saldıran, onların evleri üzerine yürüyen ve sonunda öldürülen bir adam kastediliyor. Yüce Allah Müslümanlara böyle yapmayı yasaklıyor." (c.1, s.235, h:98)

Ben derim ki: Ayetin anlamı geneldir, batıl yollarla mal yemenin her türlüsünü kapsar. Kumar ve benzeri batıl yöntemlerin zikredilmesi, batıl yöntemlere örnek vermek amacını taşır. İmam Cafer Sadık'tan (a.s) kendini öldürme hakkında nakledilen rivayet ve bu konuda yapılan açıklama da ayeti genelleştirme amacı taşır, yoksa amaç onu verilen örnekle sınırlamak değildir.

Yine Tefsir-ul Ayyâşî kitabının yazarı, İshak b. Abdullah b. Mu-hammed b. Ali b. Hüseyin'den şöyle nakleder: "Hasan b. Zeyd babasından, Hz. Ali b. Ebu Talib'in (a.s) şöyle dediğini rivayet eder: 'Bir defasında Resulullah'a (s.a.a), kırık bir organı üzerine sargı bağlanmış kişinin nasıl abdest alacağını ve cünüp olunca nasıl yıkanacağını sordum.' Bana, 'Adamın hem abdest, hem de yıkanma sırasında sargıları ıslak elle meshetmesi yeterlidir.' diye cevap verdi. Kendisine, 'Eğer ha-va çok soğuk olur da adam vücudunun ıslanmasını sağlığı için tehlikeli görürse nasıl?' diye sorduğumda, bana 'Kendinizi öldürmeyin. Al-lah, hiç şüphesiz size karşı merhametlidir.' ayeti ile cevap verdi." (c.1, s.236, h:102)

Men La Yahzuruh-ul Fakih adlı eserde İmam Sadık'tan (a.s) şöyle rivayet edilir: "Kendini bilerek öldüren kimse ebedi olarak cehennem ateşinde yanacaktır. Nitekim yüce Allah, 'Kendinizi öldürmeyin. Allah, hiç şüphesiz size karşı merhametlidir. Kim haddi aşarak ve zulmederek bunu yaparsa, yakın zamanda onu ateşte yakarız; bu, Allah'a çok kolaydır.' buyuruyor." (c.3, s.374, h:23)

Ben derim ki: Görüldüğü gibi daha önce belirttiğimiz üzere rivayetler "Kendinizi öldürmeyin." ayetinin kapsamına genellik kazandırıyor. Bu anlama gelen daha başka rivayetler de vardır.

ed-Dürr-ül Mensûr tefsirinde naklettiğine göre İbn-i Mace ve İbn-i Münzir, Ebu Said'den şöyle aktarırlar: "Resulullah (s.a.a) buyurdu ki: Alış veriş karşılıklı rızaya dayanır." (c.2, s.144)

Yine aynı eserde İbn-i Cerir, İbn-i Abbas'tan şöyle aktarır: "Peygamberimiz (s.a.a) bir defasında adamın biri ile bir alış veriş yaparken adama, 'İstediğini seç.' dedi. Adamın 'Seçtim' demesi üzerine, 'Alış veriş işte böyle yapılır.' buyurdu. " (c.2, s.144)

Yine aynı eserde Buharî, Tirmizî ve Neseî, İbn-i Ömer'den şöyle aktarırlar: "Peygamberimiz (s.a.a) buyurdu ki: 'Alıcı ile satıcı pazarlık yerinden ayrılıncaya veya biri öbürüne 'istediğini seç' deyinceye kadar alış veriş işlemini bozmakta serbesttirler." (c.2, s.144)

Ben derim ki: "Satıcı ve alıcı pazarlık yerinden ayrılıncaya kadar alış veriş işlemini bozmakta serbesttirler." hadisi, Şiî kanallarından da rivayet edilmiştir.[37] Hadiste geçen "veya biri öbürüne 'istediğini seç' deyinceye kadar." ifadesi, alış verişte karşılıklı rızanın esas olduğunu vurgulama amacı taşır.

 

 



 

31- Eğer size yasak edilen günahların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin kötülüklerinizi (küçük günahlarınızı) bağışlarız ve sizi şerefli ve güzel bir yere sokarız.

 

ayetİn aÇIKLAMAsı


 

Bu ayet daha önceki ayetlerle bağlantısız değildir. Çünkü daha önceki ayetlerde büyük günahlardan söz edilmiştir.

"Eğer size yasak edilen günahların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin kötülüklerinizi bağışlarız." Ayetin orijinalinde geçen "tectenibû=kaçınırsanız" kelimesi, "ictinab", o da "cenb" kökünden gelir. "Cenb" insan vücudunun yan kısmı demektir. İstiare yolu ile bundan fiil yapılmıştır. Çünkü insan bir şeyi isteyince yüzü ve vücudunun ön kısmı ile ona döner. Buna karşılık bir şeyi istemeyip terk edince, ona yanını çevirir ve böylece ondan uzaklaşır. Dolayısıyla "ic-tinab" terk etmek demektir. Râgıp el-İsfahanî, "Bu kelime terk etmekten daha güçlü bir anlam taşır." diyor. Bunun sebebi kelimenin istiare yolu ile türetilmiş olmasıdır. "Canib=taraf", "Cenibe=güdülen, yanda giden" ve "ecnebi=yabancı" kelimeleri de bu kökten gelir.

Yine ayetin orijinalinde geçen "nukeffir=örteriz" kelimesi "tekfir", o da "küfr" kökünden türemiş ve anlamı "örtmek"tir. Kur'an'da genellikle günahların affedilmesi anlamında kullanılır.

Yine ayette geçen "kebair=büyükler" kelimesi, "kebîre" kelimesinin çoğuludur; aynen "measi=günahlar" vb. sıfatlar gibi isim yerine kullanılan bir sıfattır. Büyüklük anlam olarak izafî (=göreceli, nispî) bir kavramdır ve bir küçük şey ile karşılaştırılarak ortaya çıkar. Bu gerçekten hareket edilerek, "Eğer size yasak edilen günahların büyüklerinden" ifadesinden, yasaklanan günahlar içinde küçük günahların da olduğu sonucuna varılmıştır. Buna göre bu ayetten iki sonuç çıkıyor:

Birincisi: Günahlar küçük veya büyük olarak ikiye ayrılır.

İkincisi: Ayetin orijinalinde geçen "seyyiat=kötülükler" kelimesi, karşılıklılık ilişkisine bağlı olarak küçük günahlar anlamına gelir.

Evet. İsyan ve azgınlık, mahlukun yüce Allah karşısındaki zayıflığı göz önüne alındığında, nasıl olursa olsun büyük bir olay ve önemli bir iştir. Yalnız bu değerlendirmede, karşılaştırma bir günahla başka bir günah arasında değil, insan ile onun Rabbi arasında yapılıyor. Böyle olunca, bir bakış açısına göre her günahın büyük olması ile başka bir bakış açısına göre bazı günahların küçük olmaları arasında çelişki yoktur.

Bir günahın büyük oluşu onunla ilgili yasaklamanın önemlilik derecesi ile ortaya çıkar. Bu da diğer günaha ilişkin yasaklama ile karşılaştırılarak anlaşılır. Ayetteki "size yasak edilen" ifadesinde bu noktaya yönelik işaret veya delâlet olduğu söylenebilir. Yasaklamanın önemlilik derecesi ise, onunla ilgili hitabın ısrarlı ve şiddet yüklü oluşu veya cehennem azabı ve başka ceza tehdidine bağlanması ile anlaşılır.



"Sizi şerefli ve güzel bir yere sokarız." Ayetin orijinalinde geçen "mudhalen=yer" kelimesi ism-i mekândır. Burada ondan cennet veya yüce Allah'a yakınlık makamı kastediliyor ki, bu ikisi de sonuçta aynı kapıya çıkar.

 


Yüklə 2,2 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   57   58   59   60   61   62   63   64   ...   77




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin