En’âm Suresi (6/165)



Yüklə 2,97 Mb.
səhifə1/117
tarix09.01.2022
ölçüsü2,97 Mb.
#95048
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   117

En’âm Suresi (6/165)


بِسْمِ
adıyla

اللَّهِ
Allah\ın

الرَّحْمَٰنِ
Rahman

الرَّحِيمِ
Rahim




Türkçe Transcript (*)

Bismi(A)llâhi-rrahmâni-rrahîm(i)

Ali Bulaç Meali

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.

Abdullah Parlıyan meali

Dünyada herkesi, ahirette sadece mü'minleri rahmetine alan Allah adına. *

Edip Yüksel Meali

Rahman ve Rahim ALLAH'ın ismiyle. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.

Süleyman Ateş Meali

Rahman ve Rahim Allah'ın adıyla

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla...

Yusuf Ali (English)

Inthe name of Allah, MostGracious, MostMerciful(19). *

M. Pickthall (English)

Inthe name of Allah, theBeneficent, theMerciful

En’âm Suresi
1


الْحَمْدُ

hamdolsun



لِلَّهِ

o Allah'a



الَّذِي

ki


خَلَقَ

yarattı


السَّمَاوَاتِ

gökleri


وَالْأَرْضَ

ve yeri


وَجَعَلَ

var etti


الظُّلُمَاتِ

karanlıkları



وَالنُّورَۖ

ve aydınlığı



ثُمَّ

yine de


الَّذِينَ كَفَرُوا

inkarcılar



بِرَبِّهِمْ

Rablerine



يَعْدِلُونَ

eşler tutuyorlar




















Türkçe Transcript (*)

Elhamdu li(A)llâhi-lleżî ḣaleka-ssemâvâti vel-arda vece’ale-zzulumâti ve-nnûr(a)(s) śümme-lleżîne keferû birabbihim ya’dilûn(e)

Ali Bulaç Meali

Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kılan Allah'adır. (Bundan) Sonra bile inkâr edenler, Rablerine (bir takım varlıkları ve güçleri) denk tutuyorlar.

Edip Yüksel Meali

Övgü, gökleri ve yeri yaratan, karanlığı ve ışığı vareden ALLAH'a yaraşır. Buna rağmen, inkarcılar Rab'lerini başkalarıyla denk tutuyor.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Böyleyken kâfirler hâlâ Rablerine başkalarını eşit sayıyorlar.

Süleyman Ateş Meali

Hamdolsun o Allah'a ki, gökleri ve yeri yarattı, karanlıkları ve aydınlığı var etti. Yine de inkarcılar, Rablerine eşler tutuyorlar.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hamt Allah'adır! O ki gökleri ve yeri yaratmış, karanlıklara ve nura vücut vermiştir. Sonra, gerçeği örtenler bunları Rablerine denk tutuyorlar.

Yusuf Ali (English)

Praise be Allah, Who created the heavens and the earth, and made the darkness and the light. Yet those who reject Faith hold (others) as equal,(834) with their Guardian-Lord.(835) *

M. Pickthall (English)

Praise be to Allah, Who hath created the heavens and the earth, and hath appointed darkness and light. Yet those who disbelieve ascribe rivals unto their Lord.

En’âm Suresi
2


هُوَ

O


الَّذِي خَلَقَكُمْ

sizi yaratıp



مِنْ طِينٍ

çamurdan


ثُمَّ

sonra


قَضَىٰ

koymuştur



أَجَلًاۖ

bir süre


وَأَجَلٌ

bir süre de



مُسَمًّى

belirli


عِنْدَهُۖ

kendi katındadır



ثُمَّ

böyle iken



أَنْتُمْ

siz hala


تَمْتَرُونَ

kuşkulanıyorsunuz























Türkçe Transcript (*)

Huve-lleżî ḣalekakum min tînin śümme kadâ ecelâ(en)(s) ve ecelun musemmen ‘indeh(u)(s) śümme entum temterûn(e)

Ali Bulaç Meali

Sizi çamurdan yaratan, sonra bir ecel belirleyen O'dur. Adı konulmuş ecel, O'nun katındadır. Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz.

Edip Yüksel Meali

O ki sizi balçıktan yarattı ve sonra yaşam süresi belirledi. Belirlenmiş süre O'nun katındadır. Siz ise hâlâ kuşku duyuyorsunuz

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Sizi çamurdan yaratan, sonra size bir ecel takdir eden O'dur. Tayin edilen bir ecel de (kıyamet zamanı) O'nun katındadır. Sonra bir de şüphe ediyorsunuz.

Süleyman Ateş Meali

O, sizi çamurdan yaratıp, sonra (da hayatınıza) bir süre koymuştur. (Kafirlerin cezalandırılması için) Belirli bir süre de kendi katındadır. Böyle iken, siz hala kuşkulanıyorsunuz.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sizi bir balçıktan yaratmış olan O'dur. Sonra hüküm verip bir süre belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir süre de onun katındadır. Bütün bunlardan sonra siz hâlâ kuşkulanıp duruyorsunuz.

Yusuf Ali (English)

He it is created(836) you from clay, and then decreed a stated term(837) (for you). And there is in His presence another determined term; yet ye doubt within yourselves! *

M. Pickthall (English)

He it is Who hath created you from clay, and hath decreed a term for you. A term is fixed with Him. Yet still ye doubt!

En’âm Suresi
3


وَهُوَ

O


اللَّهُ

(tek) Allah'tır



فِي السَّمَاوَاتِ

göklerde de



وَفِي الْأَرْضِۖ

yerde de


يَعْلَمُ

bilir


سِرَّكُمْ

sizin gizlinizi



وَجَهْرَكُمْ

ve açığınızı



وَيَعْلَمُ

ve bilir


مَا تَكْسِبُونَ

ne kazandığınızı














Türkçe Transcript (*)

Ve huva(A)llâhu fî-ssemâvâti vefî-l-ard(i)(s) ya’lemu sirrakum ve cehrakum ve ya’lemu mâ teksibûn(e)

Ali Bulaç Meali

Göklerde ve yerde Allah O'dur. Gizlinizi ve açığınızı bilir; kazandıklarınızı da bilir.

Edip Yüksel Meali

O, göklerde ve yerde olan ALLAH. Sizin gizlinizi açığınızı bilir, kazandıklarınızı da bilir

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

O, göklerde de, yerde de (tek) Allah'tır. Sizin gizlinizi, açığınızı ve ne kazandığınızı bilir.

Süleyman Ateş Meali

O, göklerde de, yerde de (tek) Allah'tır. Sizin gizlinizi, açığınızı ve ne kazandığınızı bilir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

O, göklerde de Allah'tır, yerde de. O, sizin iç dünyanızı da bilir, açığa vurduklarınızı da. Neler kazanmakta olduğunuzu da bilir O!

Yusuf Ali (English)

And He is Allah in the heavens and on earth. He knoweth what ye hide, and what ye reveal, and He knoweth the (recompense) which ye earn (by your deeds).(838) *

M. Pickthall (English)

He is Allah in the heavens and in the earth. He knoweth both your secret and your utterance, and He knoweth what ye earn.

En’âm Suresi
4


وَمَا تَأْتِيهِمْ

onlara gelmez ki



مِنْ آيَةٍ

hiçbir ayet



مِنْ آيَاتِ

ayetlerinden



رَبِّهِمْ

Rablerinin



إِلَّا كَانُوا

olmasınlar



عَنْهَا

ondan


مُعْرِضِينَ

yüz çevirir




















Türkçe Transcript (*)

Vemâ te/tîhim min âyetin min âyâti rabbihim illâ kânû ‘anhâ mu’ridîn(e)

Ali Bulaç Meali

Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeyiversin, mutlaka ondan yüz çevirirler.

Edip Yüksel Meali

Onlara Rab'lerinin ayetlerinden (delil ve mucizelerinden) hangi bir ayet gelmişse ondan yüz çevirmişlerdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onlara Rab'lerinin âyetlerinden hiçbir âyet gelmez ki, ondan yüz çevirmesinler.

Süleyman Ateş Meali

Onlara Rablerinin ayetlerinden hiçbir ayet gelmez ki, ondan yüz çevirmesinler.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelir gelmez, ondan hemen yüz çeviriyorlardı.

Yusuf Ali (English)

But never did a single one of the signs of their Lord reach them, but they turned away therefrom.

M. Pickthall (English)

Never came there unto them a revelation of the revelations of Allah but they did turn away from it.

En’âm Suresi
5


فَقَدْ

işte


كَذَّبُوا

yalanladılar



بِالْحَقِّ

hakkı


لَمَّا جَاءَهُمْۖ

kendilerine gelen



فَسَوْفَ

fakat yakında



يَأْتِيهِمْ

kendilerine gelecektir



أَنْبَاءُ

haberleri



مَا كَانُوا

şeyin


بِهِ

kendisiyle



يَسْتَهْزِئُونَ

alay ettikleri











Türkçe Transcript (*)

Fekad keżżebû bilhakki lemmâ câehum(s) fesevfe ye/tîhim enbâu mâ kânû bihi yestehzi-ûn(e)

Ali Bulaç Meali

Kendilerine hak gelince, onu yalanladılar; fakat alaya aldıklarının haberleri onlara gelecektir.


Yüklə 2,97 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   117




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin