Say: Shall I choose for a protecting friend other than Allah, the Originator of the heavens and the earth, who feedeth and is never fed? Say: I am ordered to be the first to surrender (unto Him) . And be not thou (O Muhammad) of the idolaters
En’âm Suresi 15
قُلْ
de ki
إِنِّي
şüphesiz ben
أَخَافُ
korkarım
إِنْ
eğer
عَصَيْتُ
isyan edersem
رَبِّي
Rabbime
عَذَابَ
azabından
يَوْمٍ
bir günün
عَظِيمٍ
büyük
Türkçe Transcript (*)
Kul innî eḣâfu in ‘asaytu rabbî ‘ażâbe yevmin ‘azîm(in)
De ki: "Eğer Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabından korkarım!"
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Şunu da söyle: "Rabbime isyan edersem büyük bir günün azabından korkarım ben."
Yusuf Ali (English)
Say: "I would, if I disobeyed my Lord, indeed have fear of the penalty of a Mighty Day.
M. Pickthall (English)
Say: I fear, if I rebel against my Lord, the retribution of an Awful Day.
En’âm Suresi 16
مَنْ
kim
يُصْرَفْ
çevrilip savılırsa
عَنْهُ
ondan (azabdan)
يَوْمَئِذٍ
o gün
فَقَدْ
gerçekten
رَحِمَهُۚ
(Allah) ona acımıştır
وَذَٰلِكَ
işte budur
الْفَوْزُ
başarı
الْمُبِينُ
apaçık
Türkçe Transcript (*)
Men yusraf ‘anhu yevme-iżin fekad rahimeh(u)(c) veżâlike-lfevzu-lmubîn(u)
Ali Bulaç Meali
O gün, kim ondan (azabtan) alıkonursa, elbette, O, onu esirgemiştir. İşte apaçık olan 'kurtuluş ve mutluluk' budur.
Edip Yüksel Meali
O gün kimden azap çevrilirse (Tanrı) ona rahmet etmiştir. En büyük zafer budur.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
O gün kimden azab giderilirse, kuşkusuz Allah ona rahmet etmiştir. İşte apaçık kurtuluş budur.
Süleyman Ateş Meali
(O öyle bir gündür ki) o gün kimden azab çevrilip savılırsa gerçekten (Allah) ona acımıştır. İşte apaçık başarı budur. *
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Kendisinden azap uzaklaştırılana o gün rahmet etmiştir. İşte açık kurtuluş budur.
Yusuf Ali (English)
"On that day, if the penalty is averted from any, it is due to Allah.s mercy; And that would be (Salvation), the obvious fulfilment of all desire.(848) *
M. Pickthall (English)
He from whom (such retribution) is averted on that day (Allah) hath in truth had mercy on him. That will be the signal triumph.
Şayet Allah sana bir zarar dokunduracak olursa, O'ndan başka bunu giderecek yoktur. Sana bir iyilik dokunduracak olursa da O, her şeye güç yetirendir.
Edip Yüksel Meali
ALLAH sana bir zarar dokundurmuşsa O'ndan başkası onu gideremez. Sana bir iyilikte bulunmuşsa O her şeye Kadirdir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine kendisinden başka açacak yoktur. Ve eğer sana bir hayır dokundursa, kuşkusuz O, herşeyi yapabilendir.
Süleyman Ateş Meali
Allah sana bir zarar dokundursa, onu yine kendisinden başka açacak yoktur ve eğer sana bir hayır dokundursa, kuşkusuz O, herşeyi yapabilendir.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Allah sana bir keder dokundurursa, onu O'ndan başka açacak yoktur. Eğer sana bir hayır dokundurursa, O, her şey üzerinde güç sahibidir.
Yusuf Ali (English)
"If Allah touch thee with affliction, none can remove it but He; if He touch thee with happiness, He hath power over all things.(849) *
M. Pickthall (English)
If Allah touch thee with affliction, there is none that can relieve therefrom save Him, and if He touch thee with good fortune (there is none that can impair it); for He is Able to do all things.
O, kullarına tam anlamıyla egemendir. O Bilgedir, Haber Alandır. *
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
O, kullarının üstünde tam hâkimdir. O, hüküm ve hikmet sahibidir, herşeyden haberdardır.
Süleyman Ateş Meali
O, kullarının üstünde tam hakimdir (onları istediği gibi yönetir), O herşeyi yerli yerince yapan, (herşeyi) haber alandır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali
Ve kulları üzerinde hüküm ve egemenlik sahibi Kaahir'dir O. Tüm hikmetlerin kaynağıdır O. Her şeyden haberdardır.
Yusuf Ali (English)
"He is the irresistible, (watching) from above over His worshippers; and He is the Wise, acquainted with all things."
M. Pickthall (English)
He is the Omnipotent over His slaves, and He is the Wise, the Knower.
En’âm Suresi 19
قُلْ
de ki
أَيُّ
hangi
شَيْءٍ
şey
أَكْبَرُ
daha büyüktür
شَهَادَةًۖ
şahidlik bakımından
قُلِ
de ki
اللَّهُۖ
Allah
شَهِيدٌ
şahiddir
بَيْنِي
benimle
وَبَيْنَكُمْۚ
sizin aranızda
وَأُوحِيَ
vahyolundu ki
إِلَيَّ
bana
هَٰذَا
bu
الْقُرْآنُ
Kur'an
لِأُنْذِرَكُمْ
sizi uyarayım
بِهِ
onunla
وَمَنْ
ve herkesi
بَلَغَۚ
ulaştığı
أَئِنَّكُمْ
siz
لَتَشْهَدُونَ
şahidlik ediyor musunuz?
أَنَّ
gerçekten
مَعَ
ile beraber
اللَّهِ
Allah
آلِهَةً
tanrılar olduğuna
أُخْرَىٰۚ
başka
قُلْ
de
لَا أَشْهَدُۚ
ben şahidlik etmem
قُلْ
de
إِنَّمَا
ancak
هُوَ
O
إِلَٰهٌ
Tanrıdır
وَاحِدٌ
tek bir
وَإِنَّنِي
şüphesiz ben
بَرِيءٌ
uzağım
مِمَّا
şeylerden
تُشْرِكُونَ
sizin ortak koştuğunuz
Türkçe Transcript (*)
Kul eyyu şey-in ekberu şehâde(ten)(s)kuli(A)llâh(u)(s) şehîdun beynî ve beynekum(c) ve ûhiye ileyye hâżâ-lkur-ânu li-unżirakum bihi vemen belaġ(a)(c) e-innekum leteşhedûne enne me’a(A)llâhi âliheten uḣrâ(c)kul lâ eşhed(u)(c)kul innemâ huve ilâhun vâhidun ve-innenî berî-un mimmâ tuşrikûn(e)
Ali Bulaç Meali
De ki: 'Şahidlik bakımından hangi şey daha büyüktür?' De ki: 'Allah benimle aranızda şahiddir. Sizi -ve kime ulaşırsakendisiyle uyarmam için bana şu Kur'an vahyedildi. Gerçekten Allah'la beraber başka ilahların da bulunduğuna siz mi şahidlik ediyorsunuz?' De ki: 'Ben şehadet etmem.' De ki: O, ancak bir tek olan ilahtır ve gerçekten ben, sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım.