EriŞ kuyusu1


ERİVAN4 ERKÂM-I DIVANİYYE5



Yüklə 1,21 Mb.
səhifə2/42
tarix04.01.2019
ölçüsü1,21 Mb.
#90157
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   42

ERİVAN4




ERKÂM-I DIVANİYYE5




ERKAM B. EBÜ'L-ERKAM

Ebû Abdillâh el-Erkam b. Ebi'l-Erkam Abdimenâf b. Esed el-Kureşî (ö. 55/675) İlk müslüman olan sahâbîlerden.

Milâdî 594 yılı civarında doğduğu an­laşılmaktadır. Mekke'nin nüfuzlu ve zen­gin ailelerinden Benî Mahzûm'a mensup olan Erkam'ın İslâmiyet'i kabul etme­den önceki hayatı hakkında bilgi yoktur. Hilfü'l-fudûl'e katıldığına dair rivayet­ler ise sağlam değildir. Babası Abdüme-nâf'ın da müslüman olduğu ve Hz. Ebû Bekir'le aynı gün vefat ettiği söylenmek­tedir. Kureyş'in Benî Sehm kolundan olan annesi Turnadır (Ümeyme) bint Hizyem (Abdülhâris) İslâm'a ilk giren kadın sahâ-bîlerdendi.

On yedi on sekiz yaşlarında İslâmiyet'i kabul eden Erkam'ın ilk müslümanlar arasında yedinci veya on ikinci sırayı al­dığı belirtilmektedir. Hz. Peygamber'e sadakatle bağlanarak evini onun emri­ne verdi. Resûl-i Ekrem, İslâm tarihinde Dârülerkam diye anılacak olan bu evi tebliğ faaliyeti için çok elverişli bularak merkez haline getirdi.

Medine'ye ilk hicret edenler arasında yer alan Erkam ile Ebû Talha Zeyd b. Sehl el-Ensârî arasında kardeşlik bağı (muâhât") kuruldu ve burada kendisine bir ev verildi. Bedir, Uhud, Hendek gibi önemli gazvelerin hepsine katıldı. Bedir Gazvesi'nde Mekkeliler'den ganimet ola­rak alınan ve "merzübân" diye anılan kı­lıcı Hz. Peygamber ona verdi. Okuma yaz­ma bildiği İçin Hz. Peygamberin vahiy kâtipleri arasında yer alan Erkam Resûl-i Ekrem tarafından zekât memurluğuna tayin edildi. Erkam Medine'de vefat et­ti ve cenaze namazını vasiyeti üzerine Sa'd b. Ebû Vakkâs kıldırdı. 53'te (673) öldüğü de rivayet edilmektedir. Onun Ahmed b. Hanbel'in el-Müsned"ınde bir hadisi bulunmaktadır.

Zühreoğulları'na mensup aynı adı ta­şıyan bir başka sahâbî daha vardır.



Bibliyografya :

Müsned III. 417: İbn SaU et-Tabakât. 111, 242 244; Buhârî, et-Târihu'I-kebîr, II. 46; İbn Abdül-ber. ei-İsti'âb. 1. 107-109; İbnü'l-Cevzî, Şıfatuş-şafoe. I, 442; İbnü'l-Esîr, üsdü'l-ğâbe. 1. 74-75; Zehebî, A'lâmun-nübetâ'. II, 479-480; İbn Hu-deyde, el-Misbâhu'l-mudî(nşr Mııhammed A?î-miiddinl. Beyrut 1405/1985, I. 74-76; İbn Hacer, el-İşâbe, I, 28-29; M. Mustafa el-A'zamî. Küttâ-bû'n-nebt, Riyad 1401/1981. s. 44; Reckendorf, "Elkam", M. IV, 316: W. Montgomer/ Watt, "al-Arkam", E/'lFr 1,1,654.



ERKAN-I HARBİYYE6




ERMENEK ULUCAMİİ7




ERMENİ KİLİSESİ

Aziz Gregoire'ın öncülüğünde Hıristiyanlığı benimseyen ve sadece ilk üç ökümenik konsili kabul eden Ermeniler'in, Katolik ve Ortodokslar'dan farklı olan mezheplerine verilen ad.8



ERMENŞAHLAR9

EROL, MUHAMMED RÂŞİD

(1930-1993) Nakşibendî-Hâlidî şeyhi.

Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Siyânis kö­yünde doğdu. Bölgelerinde seyyid ola­rak tanınan bir şeyh ailesine mensup­tur. Dedesi Hâlidî şeyhlerinden Şeyh Mu­hammed. babası bir süre yaşadığı Bilvâ-nis köyüne nisbetle Gavs-ı Bilvânis un­vanıyla tanınan Şeyh Abdülhakim Hüsey-nî'dir. Suriyeli Hâlidî şeyhi Ahmed Haznevî'nin halifelerinden olan babası Siirt ve Bitlis'in köylerinde uzun yıllar şeyhlik yaptıktan sonra Adıyaman'ın Kâhta ilçesinin Menzil köyüne yerleşerek tari­kat faaliyetini burada sürdürdü.

M. Râşid Erol i!k tahsiline babasının yanında başladı. Köyündeki babasına ait medresede Arapça ve din ilimlerini öğ­rendi. Daha sonra Bitlis'e gidip öğreni­mini Nurşin Medresesi'nde sürdürdü. Bu arada Suriye'ye geçerek bir süre baba­sının şeyhi Ahmed Haznevî'nin köyünde­ki medreseye devam etti. Medrese ica­zetinin yanı sıra Hâlidî tarikatı hilâfetini de babasından aldı (1968). Tarikat faali­yetine fiilen babasının ölümünden (1972) sonra başladı. Tarikat silsilesi babası Ab­dülhakim Hüseynî, Ahmed Haznevî, Mu­hammed Ziyâeddin. Fethullah Verkâni-sî. Abdurrahman Tâgl. Sıbgatullah Arvâsî, Seyyid Tâhâ vasıtasıyla Hâlidiyye tarikatının kurucusu Hâlid el-Bağdâdî'-ye ulaşır.

Halka yönelik tasavvuf anlayışı ile İrşad faaliyetini sürdüren Muhammed Râşid Efendi'nin. şeyhlik müessesesinin hâkim olduğu bir bölgenin tanınmış bir şeyh ailesine mensup olması şöhretinin kısa zamanda yaygınlaşmasını kolaylaştırdı. Mensuplarının içki, kumar gibi kötü alış­kanlıklarını terkettiklerine dair rivayet­ler dinî ve tasavvuf! hayata ilgileri zayıf halk kesimleri üzerinde etkili oldu. Bu­nun sonucu olarak yurt içinde ve yurt dışında yaygın bir şöhret kazandı. Ya­şadığı Menzil köyü özellikle 1975 yılın­dan itibaren giderek artan ziyaretçi akı­nına uğradı. 12 Eylül 1980 sonrasındaki sıkıyönetim döneminde Çanakkale'nin Gökçeada ilçesinde mecburi ikamete tâ­bi tutulan10 Muhammed Râ­şid on sekiz ay sonra Ankara'ya nakle­dildi. 1986 yılında Menzil'e dönmesine izin verildikten sonra da tarikat faaliyet­lerine devam etti.

Şeker hastalığı ve damar sertliğine müptelâ olan Râşid Efendi tedavi ama­cıyla her yıl gittiği Afyon kaplıcalarında rahatsızlandı. Dönüşte Ankara'ya uğra­dı. Hastalığının artması üzerine kaldırıl­dığı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakülte­si Hastahanesi'nde 22 Ekim 1993 Cuma günü vefat etti. Mensuplarınca "Şeyda hazretleri" unvanıyla anılan Râşid Efen­di'nin cenazesi Adıyaman'a götürülerek Menzil köyünde toprağa verildi. Nakşi­bendî-Hâlidî tarikatının Muhammed Râ­şid Erol tarafından temsil edilen kolunun faaliyetleri kardeşi Abdülbaki Erol ve kendi halifeleri tarafından sürdürülmek-teyse de onun dönemindeki canlılığını muhafaza etmediği görülmektedir.



Bibliyografya :

Mehmed lldırar — Ahmet Çağıl, Seyyid Ab-düthakim el-Hüseynî, Adıyaman, ts.; Müfid Yük­sel, Kürdistan'da Değişim Süreci, Ankara 1993, s. 220-221; Cuma, sy. 169, İstanbul 1993, s. 1-8; Altınoluk, sy. 93, İstanbul 1993, s. 21.



EROZAN, CELÂL SAHİR11




ERPENIUS, THOMAS

(1584-1624) Hollandalı şarkiyatçı ve semitist.



Gorkum'da doğan Erpenius (Felemenkçe aslı van Erpe) Leiden Üniversitesi'nde ilahiyat okumaya başladı. Ancak bura­daki hocalarından Scaliger'in yönlendir­mesiyle Arapça öğrenmeye karar verdi ve tahsilini yarım bırakarak Hollanda'da İmkân bulamadığı için İngiltere'ye gidip bu dili ilk İngiliz Arabiyatçısı olan Willi-am Bedvvell'den öğrendi (1608). Ertesi yıl Fransa'ya geçerek Paris Üniversite­si Arap dili profesörlerinden Stephanus Hubertus ve Kraliyet Kütüphanesi mü­dürü Isaac Casaubon'dan tekrar gramer dersleri aidi; bu arada Paris'te yaşayan Kıptî âlimi Yûsuf b. Ebû Zekan ile de (Joseph Barbatus Abudacnus) pratiğini geliş­tirdi. Aynı yıl buradan ayrılarak ilahiyat öğrenimini tamamlamak üzere Güney Fransa'daki Saumur'a gitti. Bu arada el-Âcurrûmİyye, el-Kâîiye ve el- cAvâmi-lü'1-mi'e (Abdülkâhir el-Cürcânî'nin] gi­bi klasik eserleri okuyarak Arapça sarf ve nahiv ilimleri üzerindeki bilgisini iler­letti. Ertesi yıl hocası Casaubon'u gör­mek için Paris'e döndü ve arkasından tahkikini yaptığı Kitabü'l-Emsal adlı eseri neşretmek üzere Conflas'a geçti. Burada karşılaştığı Faslı müslüman ta­cir Ahmed b. Kasım el-Endelüsî ile dost­luk kurdu; onunla birlikte Paris'e gide­rek Arapça pratiğini, özellikle Mağrib lehçesine olan hâkimiyetini geliştirmek ve İslâm akidesini öğrenmek imkânını elde etti. 1612 yılında Venedik'e yaptığı bir ziyaretin ardından Hollanda'ya aile­sinin yanına döndü. O sıralarda Leiden Üniversitesi'nde yeni açılan Doğu Dilleri Bölümü'nde Arapça hocası olarak görev aldı. Daha çok Sâmî dillerin mukayese­sini yapan Erpenius, araştırmalarını İb-rânîce ile Arapça arasındaki yakınlık üze­rinde yoğunlaştırdı; Orationes tres, de Linguarum Ebr Bce, atque Arabicae Dignitate adlı eseri12 bu ça­lışmalarının ürünüdür. İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya'da bulunduğu şehir­lerden topladığı yazma eserlerden mey­dana gelen geniş bir koleksiyona13 sahip olan Erpenius, ken­di evinde kurduğu bir matbaa ile (Bu­günkü Brill Matbaasfnın çekirdeği) Arap literatürüne ait eserlerin neşrine çalıştı. Arap dili ve tarihiyle ilgili çeşitli kitapla­rın yanı sıra eğitim hizmetleri yoluyla da Avrupa'daki İslâm dünyasına yönelik ça­lışmaların öncülüğünü yaptı. Henüz kırk yaşında iken Leiden'de vebadan öldü.

Eserleri.



1- Grammatica Arabica14. Klasik Arapça üzerine Avru­pa'da kaleme alınmış ilk bilimsel metot­lu gramer kitabı sayılan ve Arapça eği­timinde iki yüzyıl süreyle Batılı araştır­macıların yegâne müracaat kaynağı ola­rak kalan eser beş bölümden oluşmak­tadır. Öğrencileri ve devrin ünlü araştır­macıları tarafından birkaç defa düzelti­lerek yeniden neşredilen kitap daha son­ra J. D. Michaelis tarafından Almanca'ya çevrilmiştir15.

2- Kitabü'l -Emsal / Proverbiorum Arabicorum cen-turiae duae16. 200 Arapça meselden oluşan müellifi meçhul bir yaz­manın tahkiki ve Latince'ye tercümesi­dir. 176 mesel hocası Scaliger tarafın­dan tercüme ve şerhedilmiş, onun ölü­mü üzerine kalan kısmı Erpenius ta­mamlamıştır.

3- Emsâîü Lukmân el-Ha-kîm ve ba'zu ahvâli'l-cArab I Locma-ni Sapientis Fabulae et selecta guae-dam Arabum Adagia cura interpreta-tione Latina et notis Thomae Erpenü17. Yazan bilinmeyen bir "Lok­man Hekim meselleri" kitabının bazı not­larla birlikte yapılmış Latince tercüme­sidir. Eser, Avrupa'da XIX. yüzyılın ortala­rına kadar okutulan başlıca Arapça ders kitaplarından biri olarak kalmıştır.

4- Sûretü Yûsuf ve tehecci'l-cArab I Historia Josephi Patriarchae18. Arap­ça eğitimine yönelik eserlerden biri olup Yûsuf sûresinin metniyle üç ayrı Latin­ce tercümesini ve Erpenius'un bazı not­larını içermektedir.

5- Kitabü'l-Ceiûmiy-ye ve Mi'etü'l-'âmil Grammatica Ara­bica dicta Gjarumia, et Libellus cen-tum regentium cum versione Latina et Commentarijs Thomae Erpenii19. Klasik gramer kitaplarından İbn Âcurrûm'un el -Âcurrûmİyye 'si ile Cür-cânrnin el-cAvâmilü'l-mi''e''sinin Arap­ça metinleriyle Latince tercüme ve açıklamalarından meydana gelmektedir.

6- Historia Saracenica. Mısır Kıbtî âlimle­rinden Mekîn'in (ö. 672/1273) ei-Mec-mû'u'l-mübarek adlı tarihinin Hz. Mu-hammed'den Zengîler'e kadarki dönemi kapsayan ikinci kısmının tahkikli metni ve Latince tercümesidir. Erpenius'un baş­ladığı bu çalışmayı ölümü üzerine öğren­cisi Jacobus Golius tamamlamış ve Endü-lüs'ie ilgili bilgiler ihtiva etmesinden do­layı Tuleytula (Toledo) başpiskoposu Don Rodrigo Jimenez de Rada'nın Târîhu'i-'Arab I Historia Arabum adlı kitabının tahkikli metniyle Latince tercümesini de ekleyerek yayımlamıştır.20

Erpenius'un bunlardan başka sağlı­ğında veya ölümünün arkasından yayım­lanmış İbrânîce, Ârâmîce, Süryânîce gra­merleri, bazı okuma parçalan ve Ahd-i Atîk'İn ilk beş kitabı ile Ahd-İ Cedîd'in Arapça tercümeleri bulunmaktadır.



Bibliyografya :

Serkîs, Mu'cem, I, 421; Brockelmann, GAL, I, 287, 348; II, 237; SuppL, II, 332; M. A. Pa-lau. Cdtalogo de autores de la bibliotecü (seccion Europea), Tetuan 1953, s. 44; J. FÜCk, Die arabischen studien in Europa, Leipzig 1955, s. 59-72; Ziriklî. el-A'lâm, II, 76; A. S. Fulton -M. Lings, Second Supplementary Catalogue ofArabic Printed Books in the British Museum, London 1959, s. 255; D. Grimwood - J. D. Hopvvood - J. D. Pearson, Arab Isiamic Bibtiog-raphy. Sussex 1977, s. 71; Necîb el-Akîki, ei-Müsteşrikıtn, Kahire 1980, II, 303; Bedevî, Meu-sû'atü'l-mûsteşrikin. s. 8-13; J. Balagna, l'lmpri-merie arabe en occident Paris 1984, s. 53-54, 58,60,61,62,63,65,70,71,82, 106, 112, 121; R. Jones, "Thomas Erpenius 11 584-1624|", Ma-nuscriptsoftheMiddleEast{eâ.\ I Witkam), I, Leiden 1986, s. 15; "Erpenius", EAm.,X, 484; "Erpeniûs", TA, XV, 335; el-Kamusu I-İslâm'ı, I, 61; "Van Erpe", ML, XII, 523-524; R Loewe. "Erpenius", EJd., VI, 846; "Erpenius", Büyük Larousse, İstanbul 1986, IİI, 3789-3790.




Yüklə 1,21 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin