1- “Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.”722
Bu ayette “âlemlerin Rabbi”, “Allah” için sıfat olarak zikredilmiştir. Mutabakat delaletiyle de tüm âlemlerin Rabbi yani yetki sahibinin Yüce Allah olduğuna delalet etmektedir. Bu ayetin, Allah’ın âlemlerden birine veya mahlukâtın arasından bir ferde rububiyetine delaleti zımni bir delalettir. Gerçi ayet, mutabık ve zımni delaletiyle Yüce Allah’ın rablikteki birliğine delalet etmez. Fakat iltizamî işaret delaletiyle tevhid-i rububiye/Allah’ın rablikteki birliğine de delalet etmektedir. Zira (mutlak şekilde) tüm âlemlerin Rabbi olmak akli telazümle O’nun dışında hiç kimsenin âlemlerin rabbi olmadığına delalet etmektedir. Başka bir ifadeyle rububiyette tevhit, tüm âlemlerin rabbi olmanın genel anlamda aşikâr olan lazımlarındandır. Çünkü “tüm âlemlerin rabbi” ile rububiyette tevhid ve bu ikisi arasındaki nispet tasavvur edildiğinde ikisi arasındaki kati ve aşikâr mülazeme ortaya çıkmaktadır. Zımnen İmam Rıza’dan da (a.s) şöyle rivayet edilmiştir: “Âlemlerin Rabbi” (ifadesi), O’nun için tevhid ve övgüdür; başkasının değil, yalnızca O’nun tek yaratıcı ve malik olduğunu da ikrar etmektir.”723
Dostları ilə paylaş: |