Cümlenin Kavramsal Delaleti
Bazı yerlerde konuşmacı sözünü bir kayıt veya şart zikrederek dillendirir. Bunun sonucunda o sözün lafzından bir mana anlaşılmakla birlikte lafzın ifade etmediği başka bir anlam da anlaşılır. Örneğin; “İhramdan çıktığınız zaman avlanabilirsiniz.”716
Bu cümle, şart ihtiva eden bir cümle olduğundan, zahirinden bir mana anlaşılmakla birlikte ondan, lafızların ifade etmediği diğer bir mana da anlaşılmaktadır. O da “İhram halinde avlanmak caiz değildir.” manasıdır. Usul âlimlerinin ıstılahında mezkûr kelamın zahirinden anlaşılan manasına “mantuk” denilir; cümlenin medlulünden istifade edilen ve lâfzen zikredilmemiş olan manaya ise “mefhum” denilir.717
Usul ve fıkıh âlimlerinin ıstılahında kelamın mefhumu iki kısma ayrılır: Muvafık mefhum ve muhalif mefhum. Muvafık mefhum, menfi veya müspetlik yönünden kelamın zahiriyle uygun olan mefhumdur. Örnek olarak; “o ikisine (anne-babaya) “öf” deme!”718 ayetinin muvafık mefhumundan “onları dövmemek ve onlara sövmemek gerekir” de anlaşılmaktadır. Yani bu iki cümlenin medlulü de “onlara “öf” deme” cümlesinin medlulü gibi menfidir. Buna muvafık mefhum denir.
Muhalif mefhum ise olumsuzluk veya olumluluk yönünden kelamın zahirine muhalif ve aykırı olan mefhumdur. Maide suresinin ikinci ayet-i kerimesinin mefhumu buna bir örnektir. Çünkü o cümlenin zahiri medlulü müspettir. (İhramdan çıkınca avlanabilirsiniz.) Bu cümlenin mefhumu daha önce geçtiği gibi menfidir. (İhram halinde avlanmak caiz değildir.) Konuşma örfünde kelamın mefhumu (ister muvafık mefhum olsun ister muhalif mefhum olsun, fark etmez) kelamın zahiri medlulü ve konuşmacının maksadı sayılır; bu hususta görüş ayrılığı yoktur. Elbette usul âlimleri hangi sözlerin mefhumu vardır ve hangilerinde mefhum yoktur konusunda; başka bir ifadeyle kelamın mefhuma sahip olması için ne gibi özellikleri taşıması gerektiği noktasında farklı görüşlere sahiptirler ve bunlar usul-i fıkıh kitaplarında detaylı şekilde açıklanmış ve irdelenmiştir.
Dostları ilə paylaş: |