Tenbih ve İma Delaleti
Konuşmacının sözü bir karine ile birlikte olur ve bu karinenin dikkate alınması sonucunda konuşmacının ibaresinden onun sözünün gereği anlaşılan mefhumdan farklı bir manayı kastettiği anlaşılırsa, onun sözünün bu manaya delaletine “tenbih delaleti” veya “ima” denir. Örneğin; bir fakihin, iki rekâtlı bir namazın rekâtları arasında oluşan şüphe hakkında soru soran kişiye “Namazını tekrar kıl!” diye cevap vermesi, onun sözünün tenbih delaleti olduğuna ve söz konusu şekkin de namazı batıl ettiği gerçeğini ima etmektedir.
Konuşma örfünde bu tür delalet konuşmacının maksadı sayıldığı için bu bakış açısı bir nevi iktiza delaleti gibidir. Onun iktiza delaletinden farkı şudur: İktiza delaletinde cümlenin doğruluk veya sıhhati iktiza delaletiyle sözden anlaşılan manaya bağlıdır. Fakat tenbih delaletinde veya imada kelamın doğruluk ve sıhhati tenbih delaleti ile anlaşılan manaya bağlı değildir. Aksine diğer karineler kelam için tenbih delaletini oluşturmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |