Bir Mananın Başka Bir Mana Karşısındaki Tayin veya Tercihi
Bazen bir ayetin manasında veya müfredatının anlamında iki ihtimal söz konusu olabilmektedir. Fakat başka bir ayetin dikkate alınmasıyla bu iki ihtimalden biri taayyün etmekte veya en azından tercih edilmektedir. Örneğin;
“Eğer kulumuza indirdiğimiz (Kurân) hakkında şüphedeyseniz o halde onun gibi bir sure getirin.”831
Ayetinin zamirinde iki ihtimal verilmiştir: Birincisi zamirin “kulumuza indirdiğimiz” ifadesine dönmesidir. Bu durumda ayet, Kurân konusunda şüphesi olan herkesi Kurân’dan bir sure getirmeye davet etmiş olmaktadır; onu getirecek kişi ister ders okumuş isterse de okumamış olsun fark etmez. İkinci ihtimal ise zamirin “kulumuz” kelimesine dönmesidir. Bu durumda ayet, Resul-i Ekrem (s.a.a) gibi ders okumamış birisiden bir sure getirmesini istemiş olur ki burada Kurân’ın, onu getiren açısından mucizevî yönü beyan edilmiş olmaktadır. Fakat bu ayetle “Yoksa “Onu uydurdu” mu diyorlar?! De ki eğer doğru söylüyorsanız, siz de onun gibi bir sure getirin…”832 ayeti arasındaki (“mislihi” kelimesinin başında “min” edatı gelmesi hasebiyle) fark dikkate alındığında ve bu ayetin başlangıcı olan “eğer şüphedeyseniz…”833 ifadesinin “Bundan önce sen ne bir kitap okumuş, ne de elinle onu yazmışsın. Öyle olsaydı, batıla uyanlar şüpheye kapılırlardı” ayetiyle olan uyumu dikkate alındığında ikinci ihtimalin tercih edilmesi uygun görülmektedir.
Dostları ilə paylaş: |