Mekki ve Medeni
Ayetlerin Mekki ve Medeni oluşunu bilmek de Kurân ilimlerine ait bahislerden biridir. Buradaki maksat, ayetlerin indiği yerleri, onlardan Mekki ve Medeni olanları tanımaktır. Bazıları bu tür bilgiyi de tefsirin mukaddimelerinden saymış1073 ve bundan haberdar olmayanları tefsire girmekten men etmişlerdir.
Muhakkikler, ayetlerin Mekki ve Medeni oluşunu bilmenin çeşitli faydalarını saymışlar ve biz de burada bunlardan tefsirde ihtiyaç duyduğumuz bazılarına değineceğiz.
1- Bu teknikte görüş sahibi olanların çoğunun da işaret ettiği1074 faydalardan birisi nasih ayetleri mensuh ayetlerden ayırt etmektir. Nasih ayetlerin daima mensuh ayetlerden sonra nazil olduğu gerçeğine binaen Mekki ve Medeni ayetleri tanıdıktan sonra eğer onlar arasında tezat olursa ve hiçbir şekilde ortak noktada birleşmeleri mümkün olmazsa, bu durumda Medeni ayetin Mekki ayeti neshettiği hükmünü verebiliriz.1075 Aynı şekilde Mekki ile Medeni ayetleri tanıma vesilesiyle özeli genelden ve mutlakı mukayyetten ayırt etme konusunda faydalanmak da mümkün olur.
2- Aynı şekilde Mekki ayetleri Medeni ayetlerden ayırt etmek, ayetlerin nüzul sebepleri ve yerleri hakkında bilgi sağlayacağı için Kurân kavramlarının manasını anlamada etkilidir. Daha önce de işaret ettiğimiz gibi Kurân’ın maksat ve mefhumlarını anlamak; mekân ve nüzul sebepleri veya muhatap ve Kurân’ın nazil olduğu feza gibi karinelerden müstağni değildir. Mekki ve Medeni ayetleri bilmek bu tür karineleri tanımada müfessire destek olmakta ve bu açıdan ilahi maksatları anlama hususunda müfessire yardımcı olmaktadır.1076
Bu hususu göz ardı etmek bazen doğru olmayan konular ve yersiz tevillerin tefsire girmesine yol açmıştır. Mesela müfessirlerden bazılarının, “Ne peygambere, ne iman edenlere akraba bile olsalar cehennemlik oldukları iyice belli olduktan sonra müşrikler hakkında istiğfar etmeleri yakışmaz.”1077 ayetinin Hz. Ebutalib hakkında olduğu görüşü, bu yanlış tefsirlerdendir.1078
Bu tefsirin yanlışlığı ancak bu surenin Medeni olduğunu,1079 Hicretin sekizinci yılında veya Peygamberin (s.a.a) ömrünün son senesinde indiğini bildiğimizde anlaşılır. Hâlbuki Hz. Ebutalib’in (a.s) vefatı Mekke’de ve Peygamberin (s.a.a) hicretinden üç yıl önce vuku bulmuştur.1080
Kıraat İlmi
Kıraat, lügatte kelimeleri okumak ve telaffuz etmek anlamına gelir; ıstılahta ise Kurân-ı Kerim lafızlarını, Resulullah’ın (s.a.a) telaffuz ettiği şekilde telaffuz etmektir.1081 Bu esasa göre kıraat ilmi, tüm ayetlerde sahih ve sağlam yollardan Peygambere (s.a.a) ait kıraati tanımak için gerekli olan kaide ve kuralları bilmektir.
Kurân araştırmacılarının çoğuna göre bu ilim, tefsire girmeden önce bilinmesi gereken zaruri ilimlerden sayılmaktadır.1082 Bu yüzden müfessirler bu konuya çok dikkat etmiş ve ayetlerle ilgili kıraat farklarını az-çok kendi tefsirlerinde zikretmişlerdir.1083
Dostları ilə paylaş: |