Beyan Edilen İlimlerin Tefsirdeki Zaruret Ölçüsü
“Acaba müfessirin bu ilimlerin tümünü bilmesi gerekir mi? Yoksa birkaç ilimde derinleşmiş olması onu diğer ilimlerden müstağni kılar mı?” sorusu irdelenip, üzerinde durulması gereken bir konudur.
Şunu söylemek gerekir ki Kurân’ın kabuğunu kırmak ve ilahi murada ulaşmak için tefsirde gerekli olan önbilgilere mutlaka ihtiyaç vardır. Bu doğrultuda insanın muhtelif alanlardaki bilgisi ne kadar artarsa Kurân ayetlerinden istifade ölçüsü de o denli artacaktır. Ancak tefsirde zaruri olan ilimler, Kurân araştırmacılarının bazılarının zikrettiği kadar çok sayıda ve geniş çapta değildir. Zira defalarca işaret edildiği gibi önbilgileri kazanmak Kurân’ı külli ve mutlak olarak tanımak için değil, ayetlerin tefsir ve açıklaması için zaruridir. Dolayısıyla buradaki ihtiyaç, Kurân lafızları ve mefhumlarının muhtelif boyutlarını tanımada ve aynı zamanda ilahi kelama ait muttasıl ve munfasıl karinelere ulaşmada etkili olacak ilimlerle sınırlıdır.
Bu hedeflere ulaşmanın, malum ve bilinen ilimlerden başka ilimlere ihtiyacı yoktur. Mesela; ayetlerdeki mana ve belagat inceliklerine ulaşmak için edebi ilimlere ihtiyaç vardır. Kurân ilimlerinin umdesi, Kurân’ın özelliklerini anlamada gereklidir. Kelam, tarih, fıkıh gibi ilimler ve aynı şekilde tecrübeye dayalı bazı tabii ve insani ilimler; akait, tarih, fıkıh ve bilimsel konuları içeren ayetlerdeki mana ve maksadın daha net anlaşılmasında gereklidir.
Binaenaleyh tefsirde zaruri olmayan veya az bilgi sağlayan ilimler, ihtiyaç duyulan ilimler dairesinin dışında kalmaktadır. Mesela; ayetlerin hangisinin gece ve hangisinin gündüz veya hangisinin yaz ve hangisinin kış aylarında nazil olduğunu bilmek müfessir için çok da yarar sağlamaz. Faydası olsa bile bu çok az olacaktır. Oysaki araştırmacılardan bazıları bunu müstakil olarak zikretmiş ve ihtiyaç duyulan ilimlerden biri saymışlardır.990
Bu yüzden Kurân ilimlerinin sayısını arttırma eğiliminde olan Zerkeşi, Suyuti ve diğerleri, “müfessirin ihtiyacı olan ilimler” başlığında ayrı bir bölüm açmışlar ve orada bu ilimlerden bir kısmını zaruri bilmişlerdir.991 Bu da şunu gösteriyor; mezkûr ilimler dışındaki ilimlere aşina olmamanın tefsire her hangi bir zararı olmayacaktır.
Elbette zikri geçen ölçü dikkate alınarak tefsirde belirttiğimiz hedefler doğrultusunda bize yardımcı olacak birtakım ilimler ortaya çıkacak olursa kesinlikle onları tefsirde ihtiyaç duyulan ilimler kapsamında değerlendirmek gerekir. Bu yüzden muasır müfessirler bilinen ilimlerle yetinmemiş, aksine başka bilimlerin keşfi ve genişlemesiyle birlikte tecrübi ve beşeri bilimler gibi yeni ortaya çıkan bazı ilimleri tefsir ilimlerine eklemişler992 ve tefsirde bunlardan faydalanılmasını tavsiye etmişlerdir.
Dostları ilə paylaş: |