Birleşik Lâfzî Karineler
Birleşik karineler, isminden de anlaşılacağı üzere cümleye yapışıktır. Onun karşısında kelamdan ayrı olan yani birleşik olmayan karineler vardır. Bu yüzden birleşik karineler en başından lafızlar ve ibarelerin maksada delaleti konusunda rol almakta ve konuşmacının muradını tayin etmektedir. Yapışık olmayan karinelerin aksine bunlar, lafız ve ibareler dinleyici veya okuyucuya sözü ulaştırdıktan ve bir mefhumu gösterdikten sonra, konuşmacının ciddi muradını gösterme hususunda görev alır. Bu yüzden şöyle denilmektedir: Birleşik karineler kullanımdaki maksatta, yapışık olmayan karineler ise ciddi maksatta etki etmektedir. Birleşik karineler lâfzî ve gayri lâfzî olmak üzere ikiye ayrılır. Burada öncelikle tek lâfzî karine unvanıyla siyak (cümle akışı) konusuna değineceğiz.
Siyak
Lügat âlimleri siyak için “sürmek, üslup, yöntem, tarz, eski yöntemle hesap tutma fenni,351 mühür ve kabin,352 birbirini takip etmek”353 gibi çeşitli manalar zikretmişlerdir. “Kelamın siyakı”nı sözün üslubu ve cümleyi toparlama tarzı354 olarak mana etmişlerdir. Fakat siyak kelimesinin ıstılahtaki anlamından fıkıh, usul ve tefsir âlimleri birçok yerde söz ettikleri ve referans aldıkları355 halde dakik bir tanımlama sunmamışlardır. Bu hususta yalnızca Şehit Seyyid Muhammed Bakır es-Sadr onu tanımlama anlamında şunları yazmıştır:
“Siyaktan maksadımız; anlamak istediğimiz lafız ve ibarelere ilintilendirilmiş her türden delillerdir; ister dikkate alınan ibarelerle birbirine yapışık bir sözü oluşturan diğer kelimeler gibi lafızlar kabilinden olsun; ister sözün ortaya atıldığı durum, ahval ve şartlar gibi hal karinesi olsun, mevzu bahis lafzın konusu ve mefhumunda bir tür aydınlatma sağlar.”356
Bu tanım tüm birleşik karineleri kapsayacak kadar geniştir. Oysaki bu kavramın âlimlerin eserlerinde kullanıldığı alanlar bu geniş kapsamlı tanımla uyuşmamaktadır. Zira siyak, onların beyanlarında birleşik lâfzî karinelerden biridir. Elbette ıstılah oluşturmada her hangi bir sakınca bulunmadığı gibi ıstılahlarda münakaşaya da mahal yoktur. Bu tanımın yeterli olmadığını beyan etme konusunda da hiçbir ısrar yoktur. Siyak için yapılan bu tanımın yerine bizce âlimlerin görüşleriyle uyuşan başka bir tanım getiriyoruz:
Siyak “kavram veya ibareler ya da söz için başka kelime ve cümlelerle birlikte geldiğinde oluşan bir tür özelliktir.” Örneğin “Denize git” cümlesi “ve onun sözünü itina ile dinle” cümlesiyle birlikte kullanıldığında taşıdığı hususiyet ve özellik bu cümle tek başına zikredildiğinde görülmez. Bu yüzden birinci cümle ikinci cümleyle birlikte söylendiğinde “bilge adamın yanına git” anlamını verdiği halde tek başına zikredildiğinde “denize git” anlamını verir.357
Şunu da söylemekte fayda vardır; bazen tefsir edilecek kavram veya ibarelerin etrafında bulunan kelime ve cümlelere de zikredilen hususiyeti vücuda getirmesi mülahazasıyla siyak denilmektedir ve bu durumda siyak, kelama yapışık olan lâfzî karinelerden olmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |