13- el-Müntehal (el-Menhâl) fi Hlmi'l-cedel. Gazzâ’nin hayatından bahseden klasik kaynakların bir kısmında adı geçmektedir.547
D- Felsefe.
1- Maköşıdü'l-felâsife. Gazzâlî'nin çalışmalarının fıkıh ve kelâmdan sonra üçüncü safhasını oluşturan felsefeye dair ilk eseridir. Filozofların tutarsızlıklarını ortaya koymak üzere bu alanda çeşitli eserler yazmayı planlayan müellif, ilkin onların amaçlarının belirtilmesinin faydalı olacağını düşünüp İbn Sînâ felsefesinin klasik mantık, tabîiyyât ve ilâhiyyât modeline uyarak ve daha çok onun eserlerinden özetler yaparak 487 (1094) yılında bu kitabı kaleme almıştır. Yazıldığı günden beri büyük ilgiye mazhar olan, Türk ve dünya kütüphanelerinde on civarında yazma nüshası bulunan eserin548 erken dönemde Latince'ye ve İb-rânîce'ye tercümeleri yapılmıştır. Gaz-zâlfyi Batı dünyasında tanıtan ilk eser. XII. yüzyılda Dominicus Gundissalinus tarafından Latince'ye çevrilen Makâşıdii'l-felâsif e'öır. Latince tercümesi 1506'-da Venedik'te Logica et Philosophia Al-gazelis Arabis adıyla basılmıştır. Çeşitli Batı kütüphanelerinde Latince çevirilere ait yazma nüshaların mantık, fizik ve metafizik bölümlerinin pek çok müstakil nüshası vardır549. Eserin her üç bölümü Summa Theoricae Phİlosophiae adıyla aşağıdaki kütüphanelerde günümüze kadar gelmiştir: Avusturya'da Gratz Bibi. Universitatis550, İngiltere'de Edinburg Bibi. Universitatis551, Fransa'da Bİbliotheque nationale552, İtalya'da Vatikan Kütüphanesi553, Bohemia'da Prag Bibi. Capituli Metropolitani (L. LXXVII, 0.1.1585). İlâhiyyât bölümünden seçilmiş bir çeviri de Roma'da Bibi. Angelica'da kayıtlıdır554. Makâşı-dü'1-felâsiie'nın üç ayrı İbrânîce tercümesi bulunmaktadır. Bunlardan ilki mantık ve ilâhiyyât bölümlerini içermektedir. XIII. yüzyılın sonlarında İshak el-Bellâğ (îsâac Albalag) tarafından yapılan bu özet çeviri eksik ve yetersizdir. Bu çevirinin bazı nüshaları günümüze kadar gelmiştir555. Mütercim tabîiyyât bölümünün tercümesine başlamışsa da bitirememiş, bu kısmı İshak b. Bulcer (Isâac Aben Bulger) tamamlamıştır556. Juda Nathan tarafından yapılan ve geniş ilgi gören çeviri aslına daha uygundur. Baş tarafına yahudi inancıyla ilgili bir şiir konulmuş olan bu çevirinin Oxford Bodleiana Michael557. Berlin558, British Museum559, Biblİotheque nationale560, İtalya Parma561, Torino562 ve Zunzta563 nüshaları bulunmaktadır. Üçüncü tercümenin sahibi bilinmemektedir. Moise de Narbonne'un şerhettiği bu tercümenin birçok nüshası günümüze ulaşmıştır564. Makâşıdü'l-felâsife üzerine birçok yazar tarafından İbrânîce şerhler yazılmış olup bunların en tanınmışı İbn Rüşdcü olarak bilinen Moise de Narbonne'un şerhidir. Daha önce Mûsâ b. Meymûn'un (Maimonides) Delâletü'l-hâ3irin adlı eserine açıklamalar yazan Moise'in, Arapça bilmediği için eseri İbrânîce tercümesine dayanarak 1342-1349 yıllan arasında şerhettiği sanılmaktadır.565 İkinci şerh tsâac Scham-Tob ben Scham-Tob tarafından 1459 yılına doğru Aguilar de Campo şehrinde tamamlanmıştır. Yalnızca ilâhiyyât bölümünün şerhinden ibaret olan bu eserin bir nüshası Bibliotheque natio-nale'dedir566. Üçüncü şerh Eisae adlı bir Musevî tarafından yapılmıştır. Sadece tabîiyyât bölümünün şerhi olan bu eserin bir nüshası da Bib-liotheque nationale'de kayıtlıdır567. Dördüncü şerh, Maestero Ma-nuel adıyla bilinen Eli Habillo zu Mon-zon'a aittir. Eserin ilâhiyyât ve tabîiyyât bölümlerinden oluşan bu şerhin bir nüshası Bibliotheque nationale'de mevcuttur568. Beşinci şerh, Selanik hahamlarından Almosino tarafından yapılmış olup bir nüshası İtalya'da bulunmaktadır569. Diğer iki şerhten birisi Scham-Tob ben Josef ben Scham-Tob'a, diğeri de Elia Mİzrachi'ye aittir570. Bunun yanında eserin bazı bölümlerinin İspanyolca çevirisinin yer aldığı bir nüsha Madrid Millî Kütüphanesi'nde kayıtlıdır571. Jose Millas Vallicrosa bu nüshayı bir makalesinde tanıtmaktadır572 Maköşıdü'l-felâsife Muhyiddin Sabrî573 ve Süleyman Dünyâ574 tarafından yayımlanmıştır.
2- Tehâfötü'l-felâsife. Gazzâlî. filozofların amaçlarını ortaya koyduktan sonra onların tutarsızlığını göstermek üzere bu eseri kaleme almış, kitapta Fârâbî ve İbn Sînâ gibi İslâm filozoflarının ilâhiyyât ve metafiziğe dair konular hakkındaki görüşlerini eleştirmiştir. İbn Rüşd'ün Tehâfütü't-Tehâlüt adıyla bu esere yazdığı reddiyeden sonra İslâm dünyasında "tehâfütler tartışması" denilen yeni bir tartışma alanı ortaya çıkmış ve bu konuda onu aşkın eser kaleme alınmıştır. XIV. yüzyılda Latince'ye ve XV. yüzyılda İbrânîce'ye çevrildikten sonra Batı dünyasında önemli yankılar uyandıran Tehâfütü '1-felâsi-/e'nin tenkitli neşri Maurice Bouyges tarafından gerçekleştirilmiştir.575 Eseri H. Bekir Karlığa Filozofların Tutarsızlığı adıyla Türkçe'ye tercüme etmiştir.576
3- el-Madnûn bih 'alâ gayri ehlih. el-Mad-nûnü'l-kebîr adıyla da bilinen eserin Gazzâlfye aidiyeti tartışılmışsa da gerek müellifin kendi ifadesi577, gerekse İbn Rüşd ve İbn Teymiyye gibi düşünürlerin eseri ona nisbet etmeleri bu konudaki kuşkuları giderecek niteliktedir. Zebîdî ise eserin ona ait olmadığını bildirmektedir578. Müellifin Allah, melekler, peygamberler, mucize ve ölümden sonraki hayata dair görüşlerini ihtiva eden eserin çeşitli baskılan vardır.579 el-Modnûn Abdullah el-Ubeydî tarafından şerhedilmiştir.
4- el-Madnûn bih calâ ehlih. Gazzâlî yukarıdaki kitapta580 aynı konuda başka bir eser kaleme alacağını adını vererek bildirmektedir. Ruhla ilgili konuların tartışıldığı ve sudur teorisinin işlendiği bu eserin de Gazzâlî'ye aidiyeti tartışmalıdır. Kitabın değişik baskıları bulunmaktadır.581 Ahmed Hicâzî es-Sekkâ tarafından neşredilen Nefhu'r-rûh vet-tesviye582 adlı eserin büyük bir bölümü el-Madnûn bih alâ ehlih ile uyuştuğundan eser bu adla da anılmaktadır.
5- er-Risâletü'1-ledünniyye. Yine Gazzâlfye aidiyeti tartışmalı olan bu eser ledünnî bilginin imkânı konusunu ele almaktadır. Gazzâlî, bir kısım dostlarının kendisine bazı âlimlerin ta-savvufî bilgiyi inkâr ettiklerini söylemeleri üzerine bu risaleyi kaleme almıştır. Bilginin tanımıyla başlayan eser, bilginin aracı olması sebebiyle ruh ve nefse ilişkin açıklamalarla devam etmektedir. İlimler şer'î ve aklî olarak ikiye ayrıldığına göre bilgi edinme yolları da insanî öğretim ve rabbânî öğretim şeklinde iki kategoride ele alınır. Rabbânî öğretimin de vahiy ve ilham olmak üzere iki mertebesi bulunduğu, son peygamberin gelişiyle vahiy mertebesinin sona erdiği, ilham yolunun ise sürekli açık olduğu bildirilerek arındırılıp aydınlatılması halinde nefislerin ilhama mazhar olabileceği ileri sürülmektedir. Eserin çeşitli baskıları arasında en yaygın olanı Muhyiddin Sabrî neşridir583. Kitap Margaret Smith tarafından İngilizce'ye çevrilmiştir.584
6- Mişkâtü'l-envâr. Gazzâlî'nin son dönem eserlerinden olup felsefî muhtevasından dolayı eleştirilmiş ve Gazzâlî'ye nisbeti tartışılmışsa da gerek Gazzâlî'nin hayatından bahseden klasik kaynaklarda zikredilmesi, gerekse İbn Rüşd585 ve İbn Tufeyl586 gibi düşünürler tarafından yapılan atıflar sebebiyle Gazzâlî'ye aidiyeti kesinlik kazanmaktadır. Çeşitli baskılan bulunan eser587, Ebü'l-Alâ el-Afîfî tarafından Süleymaniye Kütüphanesi588 ve el-Mektebetü'l-belediyye bi'l-İskenderiy-ye'de589 bulunan nüshaları esas alınarak neşredilmiştir590. İki defa İbrânîce'ye591 ve bu dilden Latince'ye592çevrilen kitap, W. H. T. Gardner tarafından İngilizce'ye593, Süleyman Ateş tarafından da Türkçe'ye594 tercüme edilmiştir.
7- el-Münkızmine'd-dalûl. Müellifin kendi düşünce hayatının seyrini Özetlediği bu otobiyografisi büyük yankılar uyandırmış ve Özellikle aklî ilimlerden ziyade tasavvufî bilgiye değer vermesi sebebiyle bâzı âlimler tarafından takdir edilirken bazılarınca eleştirilmiştir. Fransızca, İngilizce, Farsça, Türkçe. Hintçe, Felemenkçe gibi çeşitli dillere çevrilen ve birçok defa basılan eserin tenkitli neşrini Cemîl Salîbâ ve Kâmil Ayâd gerçekleştirmişlerdir.595