GiRİŞ Oyun ve dansla ilgili bilimlik çalışmalar, diğer alanlara kıyasla daha azdır. Özellikle Türkiye’deki çalışmalar hem diğer alanlar karşısında sayısal olarak, hem de bilimlik nitelik taşımaları bakımından, azdır


Böylece temeli taklide dayanan danslar ve basit müzik unsurları ortaya çıkıyordu



Yüklə 230,41 Kb.
səhifə7/39
tarix09.01.2022
ölçüsü230,41 Kb.
#97527
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   39
Böylece temeli taklide dayanan danslar ve basit müzik unsurları ortaya çıkıyordu.

Davulun kullanıldığı büyülü âyinler, davul danslarının gelişmesine sebep oldu ve davul dansları ortaya çıktı. Dans insanın hayatî bir unsuru, günlük hayatın vazgeçilmez bir parçasıydı. Önce taklitle başlamıştı, sonra oyunu keşfetti…

İnsanoğlu keşfettiği bütün varlıklara dokunmak istedi. İnsana, ağaca, hayvana, rüzgara, havaya ve sese dokunmak. Sese dokunma isteği çıkardığı ritmik sesleri kullanarak müzik üretmesini sağladı. Ancak ürettiği müzik henüz basitti.

İnsanlar farklı yerlerde de olsalar, belli durumlarda aynı tepkiyi veriyorlardı. Yeryüzündeki varlığı devam ettiği sürece, korkuları, sevinçleri, hüzünleri olacaktı. Korkuları vardı. Ancak toplum halinde yaşamanın gereği olarak, güç birliği yapıyordu. Korkularını yenmenin ve kendini ifade edebilmenin yolu dans ve müzikti. Dans hareket, hareket ise canlılık demekti. Dans ederek kötülüklerden arınıyor, güçlü bildiği nesnelerin gücünü elde ediyor, kötü bildiklerine karşı bir korunma kalkanı oluşturuyordu.

Bu kalkana bir de somut bir şey ekledi; “Mask”… Maskı kullanarak ardına saklandı ve hareketlerle, müzikle, kendini, korkularını, sevinçlerini, hüzünlerini anlatmaya çalıştı.

Ancak toplum halinde yaşamanın getirdiği sıkıntılar vardı. Kavgalar, çekişmeler ve ölüm… Hayatı boyunca ölümü yenmeye çalıştı. Ölümü yenmenin yollarını aradı. Ölümü yenmenin yolu hayata dokunmaktı. Sesi keşfetmişti. Ses nefesti, hayattı. Hayata dokunmanın bir yolu da sese dokunmaktı. Sesi kullanarak müzik yapıyor, hayata dokunuyor, canlılığı sağlamaya çalışıyordu.

Canlılığı sağlamak için, öldürmede kullandığı kutsal sopadan yararlanmak istedi. Ancak işe yaramadığını görünce başka çareler aradı.

Gizli güçlerin varlığı inancıyla gidişi tersine çevirmek için büyüye başvurdu. Büyüyü, dansı ve müziği kullanarak hayata dokundu.

Artık taklitten oyuna geçmişti.

Gün dönümlerini, yazı – kışı karşıladı, kutladı, kutsadı… Dans ve müzik canlılık, hayat demekti.

Onunla bütünleşti…”39

Yukarıdaki anlatım, 2004 yılında kurduğumuz “Türk Güneşi Dans Tiyatrosu”nun 2004 yılından bu yana repertuvarında olan “Taklitten Oyuna, Oyundan Sanata Adlı” iki perdelik dans tiyatrosu gösterisinde kullanılan, tarafımızdan kaleme alınmış bir metindir.

Elbette dansın doğuşu yukarıda anlatılardan ibaret değildir. Yahut yukarıda anlatılardan farklı da olabilir. Ancak maalesef dansın doğuşu ile ilgili geniş bir çalışmaya da rastlanamamıştır. Bu sebeple bilinen dans tarihine kısa bir göz atmak gerekir.



      1. Yüklə 230,41 Kb.

        Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   39




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin