GüNÜMÜz tüRKÇESİyle evliya çelebi seyahatnamesi



Yüklə 2,09 Mb.
səhifə31/34
tarix15.01.2019
ölçüsü2,09 Mb.
#96831
növüYazı
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   34

Can tazeleyen suyu ve havasını bildirir: Havası gayet hoş olduğundan halkı sağlıklı olup mahbûb ve mahbûbeleri güzel yüzlü ve havası gibi hoş ve tatlı meşhur Macar kadınları vardır, ama yeni fetholduğundan insanlarının çoğu Rumeli adamları­dır. Daha serhadli Boşnak kavmi azdır.

Yetiştirdikleri: Yaz ve kışta otu sebzesi eksik değildir. Hat­ta bir tür kılçıksız deve dişi buğdayı olup ondan Haleb kalka­nı kadar beyaz sipov ekmek pişirirler ki sanki nurdur. Üzü­mü, eriği, armudu, lahanası, kavunu ve karpuzu öyle bol ve çok olur ki bir araba kavun ve karpuz iki beşliğe ve bir okka et bir peneze verilir.

Sözün kısası gayet bolluk vilâyet fethedilmiştir. Cenâb-ı Bârî yârî kılıp İslâm elinde devamlı dura. Ama tüm reayası Eflâk, Tot ve Macar'dır.



Abıhayat tatlı sulu nehirleri: Kale hendeği ve şehir için­de akan Kiriş Nehri, Erdel diyarından gelip Tise Nehri'ne ka­rıştığı yukarıda yazılmıştır. Ama o kadar beğenilir su değildir,


344

345


zira devamlı içenlerin boğazlarında kuşka, yani ur hâsıl olur. Onun için hassas tabiatlı olan kişiler genellikle kuyu suların­dan içerler.

Macar müneccimlerinin sözleri

Bu büyük şehir usturlab ilmine göre beşinci iklimde bulu­nup arz-ı beledi (—) (—) uzun gündüzü (—) derece ve dakika­dır. Uzun gecesi de yine öyle bulunmuştur.

Bu şehri canımızın istediği gibi gezdikten sonra Sadrazam Köprülüoğlu tarafından elçi paşaya gelen padişah emrini Varat divanında okuduk. Nemse çasarı huzurunda padişah mektubu okunup sulh anlaşması yapıldığında Nemse çasarmın ricasıy­la bu Varat Kalesi yanında Hayduşak Vilâyeti içinde Seykelhit Kalesi'nin yıkılması fermanı okunmuştu. Varati Hâkimi Hısım Mehmed Paşa ve bütün serhad askerleri,

"Bu emr-i şerife uyup bize yararlı olan Seykelhit Kalesi'ni yıktırmazız. İnşaallah onu da Erdel elinden fethedip içine as­ker koyduğumuzda Varat Kalemiz henüz taze can bulup iç el olduğunda İskender Şeddi olup İslâm serhaddi rahat olur" de­diler. Getirdiğimiz emre, Budin Veziri Mehmed Paşa'mn em­rine, elçi paşa efendimizin mektuplarına ve Nemse çasarmm sulhnâmeleri suretine asla rağbet ve padişah emirlerine itaat etmeyip Seykelhit Kalesi'n yıkmaya razı olmadılar.

Allah'ın hikmeti, bu emr-i şeriflere uyup Seykel Kalesi'ni yıkmadıklarının 3. günü padişah tarafından bir selâhor ve hünkâr kapucubaşısı Varat Valisi Hısım Mehmed Paşa'ya hatt-ı şerifle geldi. Divanda padişah fermanı okundu, yazılanlar bun­lardır ki:

"Sen ki Varat Veziri Mehmed Paşa'sın. Hatt-ı şerifim var­dıkta Varat Eyaleti'nde ne kadar asker var ise kalkıp Nemse ça­sarı dostumuzun ricasıyla Varat Kalesi yakınında Erdel diya­rının Hayduşak nahiyesinde Seykelhit Kalesi'ni yıkıp yerle bir edesin. Ve bizim Varat fethi sulhünde viran kalacak Erdel'in Adorban Kalesi'ni yine Erdel kralı sulha aykırı iş edip bu ka­leyi tamir edip içine Nemse, Erdel ve Hayduşak kâfiri askerle­ri komuş.

İmdi hatt-ı şerifim varıp ulaştığında yönetimin altında olan Varat Eyaleti askeriyle kalkıp cebehane ve balyemez toplar

346


da götürüp kral çasar dostumuzun ricasıyla Seykelhit Kalesi'ni harap edip bizim tarafımızdan Adorban Kalesi'ni yıkasın" diye padişah divanında padişah emri okundu. O an Varat veziri­nin tuğları ile çadır ve ağırlıkları Varat'ın Ulesi tarafına çıkıp dellâllar çağırıp 3 günde 20 bin asker toplandı. Beşinci günde Yanova Eyaleti askeriyle Cerrah Kasım Paşa da 20 bin askerijde, 20 sahi ve 3 adet balyemez toplarını mandalar çekerek Varat as­kerine katıldı. İki vezir bir yere gelip cümle serhad ayanlarıyla danışıp sonra Allah'a tevekkül deyip 7 balyemez ve 40 sahi top ve 47 bin silâhlı asker olup,

Varat Vilâyeti'nden Erdel diyarının Hayduşak Vilâyeti'ne ve diğer kalelere gittiğimiz konakları bildirir

Evvelâ Varat altında Erdel Vilâyeti'nin, Hayduşak nahi­yesinin, Kurs Vilâyeti'nin, Orta Macar Vilâyeti'nin ve Varat Eyaleti'nin ne kadar kefere birovları, yani hâkimleri ve irşekle-ri, yani başpapazları, bütün nemeşleri, yani sipahileri, tüm jo-dojları, yani ulûfeli askeri, hepsi Hısım Mehmed Paşa'ya gelip "Seferiniz mübarek ola" diye hediyelerini arz edip bütün kâfir zabıtları İslâm askerine kılavuz olup itaat etmeyen kalelere Mehmed Paşa'yı götürürlerdi. Evvelâ Varat'tan batı tarafa (—) saatte mamur köyler içinde gidip,



Kral Değirmeni Vadisi menzili

Allah'ın hikmeti daha önce 1071 [1661] tarihinde Varat Ka­lesi fethedilip hisar içinden aman [88a] ile dışarı çıkan kâfirleri Senköy Kalesi'ne götürüp kâfirleri sağ salim Senköy Kalesi'ne teslim edip kaptanından Hısım Mehmed Paşa hediyeler aldı. Dönüşte bir pusu yerinden 3 bin kadar kâfir çıkıp Hısım Meh­med Paşa'yı bu Kral Değirmeni mahallinde basıp 3 saat bir cenk ettik.

Sonunda Hısım Mehmed Paşa kasığından kurşun ile vuru­lup bir kenarda yaralı durup kimseye yaralı olduğunu sezdir­medi ve askeri savaşa teşvik ederdi. Hamd olsun öğleden sonra kâfirler bozulup bu kadar kelle ve esir ile İslâm ordusuna Varat altında geldiğimizde Hısım Mehmed Paşa "Ben yaralandım" diye haber etti.

Nice yüz usta cerrahlar bir yere gelip Mehmed Paşa'mn kurşununu kasığından çıkaramadılar. Allah'ın hikmeti yârı kı-

347

lıp bu güzel seferde Mehmed Paşa ile bu yaralandığı yere yine gelip konduğumuzda bir gün önce bu hakir Mehmed Paşa'nın kurşun yarası yerine bir fitil ile tavşanın yüreği yağını konıuş idim. Hemen o mahalde Mehmed Paşa,

"Bre medet kasığım" diye bağırırken Cerrah Kasım Paşa gelip "Nedir birader?" diye Mehmed Paşa'nın yarasına nasıl mil soktu ise henüz kâğıda sarılmış altı dirhem bir kol tüfengi kurşunu çıktı. Mehmed Paşa 40 koyun kurban edip gazilere üç kese riyal sadaka dağıtıp kurşun yarasından kurtuldu.

Allah'ın hikmeti 6 yıl önce burada vurulup ve 6 sene yara­lı gezip yedinci sene başında yine bu Kral Değirmeni yanında kurtuldu. Ertesi gün yine büyük alay ile batı tarafa dağlar, or­manlar ve meşelik pusu yerlerini 5 saatte dikkatle gidip, Senköy Kalesi'nin özellikleri

Senkob da derler. Macarcada (—) demektir. Yapıcısı Betlen Gabor'un atası olan Bete Gor Kral'dır. Sene 1071 (1661) tarihinde Arnavut Sinan Paşa fethidir. Hâlâ Varat Eyaletinde başka san­cak beyi tahtıdır.

IV. Mehmed Han kanunu üzere 300 bin akçe hassı var ve 7 adet zeameti ve 600 timar erbabı vardır. Ve alaybeyi, çeriba­şı, yüzbaşısı, sipah kethüdayeri, yeniçeri serdarı, kale dizdarı, 5 adet kale ağası, 3 bin adet neferleri, mükemmel cebehanesi ve 150 akçe pâyesiyle kazası var. Timar erbabının kanun üzere ce-belüleri ile beyinin de askeriyle sefer sırasında toplam 6 bin as­ker olur.

Kalesinin şekli: Varat Kalesi'nin kuzeyi ve batısı tarafın­da 6 saat uzak dağlar, bağlar ve bataklı yerler içinde bir havale­li zeminde beşgen şekilli bir kârgir yapıdır. Bir küçük kalecik­tir, ancak gayet sarptır.

Çepçevre büyüklüğü 1.700 adımdır. Ve doğuya bakar bir demir kapısı var, içinde Sinan Paşa Camii, bir mescidi, cebeha­nesi, tahıl ambarı ve 10 adet dükkâncıkları var, başka yapı ve hamamı yoktur.

Bu kalenin özelliklerini yazmak gerekli değildir. Varat Kalesi'ni gören hemen bunu görmüş olur. Nasıl Kapoşvar Ka­lesi, Kanije Kalesi'ne benzerse bu da Varat'a benzer olup sanki Varat'in oğludur. Ve varoşu da henüz mamur olmamıştır. Ora-

dan yine kuzey tarafına bakımlı ve şenlikli köyler, meşelik ve ağaçlık ulu dağları geçip 5 saat gidip,



Erdel sınırı, yani Seykelhit Kalesi'nin özellikleri

Sekelhit de derler. Evvel ve sonra Erdel Vilâyeti kaleleridir, ama yapıcısını bilmiyorum. Varat fetholunca Ali Paşa yazımın­da bu kale Erdel'in Hayduşak Vilâyeti'nde kalıp 600 adet köy­leri Macar nahiyesine yazılıp Varat köyleri oldu. Bu kale bizim Varat Kalemize yakın olduğundan Nemse kralı sulh sırasında korkusundan bu kalenin yıkılmasını rica etti. Zira ileri görüşlü ve sonunu düşünen kâfirler böyle düşündüler ki,

"Osmanlı Varat Kalesi'ni aldı. Eğer bu Seykelhit Kalesi'ni de alırsa ve böyle bir sarp kaleye asker korsa tüm Erdel Vilâyeti'ni, bütün Hayduşak ülkesini ve Orta Macar Vilâyeti'ni tamamen ele geçirir" diye öncelikle bu Seykelhit Kalesi'nin yı­kılmasını rica etti. Bizim Serdar Hısım Mehmed Paşa 40 bin as­ker ile bu kale altına vardıkta Nemse çasarı tarafından da 40-50 bin kadar reaya ve berayalar kazmaları, çapa ve kürekleri ile 3 bin kantar barut ve 2 bin kadar kazan kumbaralar getirip kale­nin her tarafında hazır etmişler.

Hemen kale içinde olan Nemse askeri yaya olup pür-silâh Bihar Kalesi'ne gittiler. Ve kaledeki ev sahipleri, reaya ve bera­yalar çoluk çocuklarını alıp fakir kâfirler,

"Hey gidi Seykelhit Kalesi, senin kıymetini Osmanlı bilme­di. Keşke Osmanlı elinde olaydı" diye kaleden çıkıp ağlaşıp sız­lanarak gittiklerinde hemen 40-50 bin Nemse reayası Seykel­hit Kalesi etrafına karınca yılana üşer gibi üşüp kaleye 27 yerde lağımlar kazıp siyah barut ile o nazenin güzel kaleyi "havaya uçtu" deyip duvarlarını göğe atıp bütün yapıları o çok derin ba­tak içine düşüp kale bir günde harap oldu. O an içinde olan 12 bin kılıç sahibi Hayduşak askeri ve reayaları baş kaldırıp,

"Bu kalemiz harap olduktan sonra simden gerü biz Nem­se kralına [88b] tabiyiz, Varat Kalesi'ne tabi olmazız" deyip baş eğmeyip 12 bin kılıç reaya ve 12 bin asker kefereler Varat rea-yalığından ayrılıp gittiler ve bir anda dağıldılar. Melun Nemse kralı acep incelikle pek çok reaya sahibi oldu, ama ne fayda.

Ancak Allah'a ayandır ki, elçi paşamızla Nemse kralıy­la Beç Kalesi içinde buluştuğumuzda sulh anlaşması sırasında


348

349


Nemse çasarı elçi paşadan bu Seykelhit Kalesi'nin yıkılmasını rica ettiğinde bu hakir ve fakir gizlice elçi paşaya "Razı olman" dedim. Hamd olsun sözüm tesir edip öyle oldu ve bu kalenin yıkılmasına izin vermedi.

Sonunda Der-i Devlet tarafına Nemse çasarı kendi elçile­rine haber gönderip saadetlü padişahtan izin alıp hatt-ı şerif Varat'a gelip padişah fermanı ile kaleyi berbat ettik. Ama Varat Kalesi'ne yazılmış 24 bin reayadan çıktık, emir padişahındır.

Bu Seykelhit Kalesi bizim Bihar sınırında birçok derin ba­taklık içinde İskender Şeddi gibi yuvarlak şekilli olup çevre­sinde 9 tabyalı, kırmızı tuğla yapılı, batı tarafa bakar bir kapılı, sağlam ve dayanıklı bir kale idi. Hatta sahib-kıran Gazi Seydî Ahmed Paşa efendimiz ile Erdel diyarında bilek gücüyle 160 kaleyi ele geçirip içlerine girip hepsinin hediyelerini almışken ve bütün kaleler itaat edip bağlanmışken bu Seykelhit Kalesi sarp ve dayanıklı olmakla Seydî Ahmed Paşa'ya bir Girit man­gırı vermeyip 1.700 pare alarka topu Seydî Paşa'ya atıp asla uğ­ratmadı. Sonunda Seydî Paşa "Olmaya illâ hayr gidi kâfir Sey­kelhit Kalesi" deyip hüsrana uğrayıp gönül yarasıyla gitti.

Yani ta bu mertebe sarp ve dayanıklı derya gibi batak için­de kale idi. Ve azıcık bahane ile Osmanlı eline girmesi müm­kün idi ki yıkmak için içine girdiğimizde İslâm askeri içinden çıkmasa fethedilmiş olurdu, henüz İslâm elinde bir Kahkaha Kalesi olmuş olurdu. Ama şimdi her taraftan fakir kaleyi la­ğımlar ile harap etti ki ancak temelleri kaldı. Kısacası Erdel'de öyle kale yok idi, meğer Karol Kalesi ve Galu Kalesi ola.

Oradan kuzey tarafa giderken bu kalenin yıkıldığını Der-i Devlet'e arz edip sonra bütün İslâm askeri ile kuzey tarafa 3 saat dağlar ve taşlar aştıktan sonra 3 saatte daha yine kuzeye Papmezö Ovası içinde gidip,

Küçük Papmezö Kalesi'nin özellikleri

Bu da Erdel Vilâyeti'nde iken Varat fetholduğunda kâfirleri Osmanlı'dan korkularından kaleyi vere ile verip bütün cebeha-nesini Varat'a getirdiler. Hâlâ 79 pare mamur nahiye köyleriy­le kalesi tamamen İslâm elinde olup itaatkâr köyleri ve reayala­rı vardır.



Kalesinin şekli: Papmezö Dağı eteğinde yüzü Papmezö

Ovası'na dönük dörtgen şekilli bir küçücük taş yapı olduğu ka­dar hoş bir kaledir.

(1,5 satır boş)

Oradan yine kuzey tarafa (—) saat gidip,



Balanoş Kalesi'nin özellikleri

Bin adet mamur ve şenlikli Macar ve Eflâk reayalı süs­lü köylü büyük nahiyedir ki yazım sırasında bu nahiye Varat Kalesi'ne yazılmıştır. Gayet bolluk memleket olup asla bir di­yarda mahbûblarımn eşi benzeri yoktur.



Hisarının şekli: Bir bayır eteğinde altıgen şekilli bir kârgir yapıdır. Süleyman Han asrında Betlen Gabor Kral ya­pısıdır ki buna Macar kavmi Betlen Gor derler. Ve Macarca-da Balanoşvar (—) demektir. Hâlâ nahiyesiyle reaya ve beraya-sı Osmanlı'nındır, ama kalesi yine reaya elinde Osmanlı'ya tabi kavimdirler.

(2 satır boş)

Oradan kalkıp doğu tarafa gidip, Honot Nahiyesi ve Şebeşvar Kalesi'nin özellikleri

300 adet bakımlı ve şenlikli köylü Honot Nahiyesi'dir. Askerî kefereleri Hayduşak kavmidir.

Bu nahiye içinde Şebeşvar Kalesi bir düz ovada ve bir or­manlı yüksek dağ eteğinde olduğu 1072 (1662) tarihinde Serdar Ali Paşa ile Erdel gazasına gidip Kemen Yanoş Kral'ı katledip Abobi Mihal'ı kral ettiğimizde bu Şebeşvar Kalesi'ni yakıp ga­nimet malını aldığımızda ayrıntılı olarak yazılmıştır ki tekrara gerek yoktur. Oradan kuzey tarafa yine İslâm askeri ile gidip, Köze Sonlok Nahiyesi ve Hadatvar Kalesi'nin anlatılması

Bu büyük nahiye Varat fethinde yazılıp 300 adet şenlikli köylerinde 17 bin Macar ve Eflâk reayası, İslâm elinde Varat'a tabi olup kalesi kefere elinde kalmıştır. Hâlâ yüksek bir dağın eteğinde Orta Macar elinde bir küçük şeddadi yapı, hoş kaledir. İçinde kefere olmak ile girip seyredemedik, ama kaptanları Hı­sım Mehmed Paşa'ya hediyelerini getirip [89a] İslâm askerine büyük ziyafetler ile top şenlikleri edip itaat yüzünü gösterdiler.

Oradan yine kuzey tarafa dağlar içinde şenlikli köyleri ge-

Çip,



350

351


Çehivar Kalesi ve Beşo Sonlok nahiyesinin özellikleri

200 adet süslü köylerinde 7 bin adet seçkin reayaları ya­zım sırasında Varat Kalesi reayası kaydolunmuştur, ama ka­lesi Erdel keferesi elinde olup içinde Nemse askeri vardır. Bü­tün İslâm askeri ile kale dibinde ip ipe çadır ve ağırlıklarıyla konup kaleden top şenlikleri olup Serdar Mehmed Paşa'ya ve Cerrah Kasım Paşa'ya hediyeler iletip büyük ziyafetler oldu. Yemekten sonra kale kaptanına, irşek ve sağlarına büyük ik­ramlar olundu.



Çehivar Kalesi'nin şekli: (—) (—) (---)

Ali Paşa zamanında yukarıda yazılmıştır, ama şimdi,


(1 satır boş)

Oradan batı tarafa dağlar içinde gidip,



Şomlu Kalesi ve nahiyesinin özellikleri

Varat fethi yazımından sonra kalesi ve nahiyesi Erdel ke­feresi elinde kalıp bir sağlam ve sarp hisarı vardır. Gerçi kâfir elindedir, ama (—) tarihinde Ali Paşa ile Erdel'i fethettiğimiz­de bu Şomlu Kalesi Ali Paşa'ya itaat etti. Şimdi yine Serdar Hı­sım Mehmed Paşa'ya itaat edip şenlik topları atıp askere ve iki vezire ziyafetler edip hediyeler verdi. Kefere elinde bu Şomlu büyük nahiyedir. Askerleri Hayduşak kavmidir.



Kalesinin şekli:

(2 satır boş)

Oradan batı tarafa gidip Tise Nehri kenarında nice köyler geçip,

Sakmar Kalesi ve nahiyesinin özellikleri

Evvel ve sonra Erdel kralı hükmünde Tise Nehri kenarın­da olduğu (—) tarihinde Erdel diyarının Seykel Vilâyeti'ni Bu-din Veziri İsmail Paşa ile fethedip zaferle İslâm ordusuna gel­diğimizde Tatar askeriyle bu Sakmar Kalesi'ni Tise kenarında vurup mamur nahiyesinden 27 bin esir aldığımız yukarıda ya­zılıdır

Oradan yine kuzey tarafa asker ile yine Tise Nehri'yle gi­dip,

Aranyoş Megeşvar Kalesi ve nahiyesinin özellikleri

Mamur nahiyelerdir, ama hâlâ Erdel hükmündedir. Bunu da (—) tarihinde Ali Paşa asrında harap edip itaat ettirmiştik.

Şimdi yine itaat yüzü gösterip kaptanı hediyeler getirip büyük ziyafetler mahallinde top şenlikleri etti.

Oradan yine bütün İslâm askeri ile kâh Tise Nehri ke­narıyla, ara sıra ovalar, dağlar ve kâh meşelikler içinde zo­runlu olarak gidip Eçetvar Kalesi'ne gittik. Bu yine Sakmar Nahiyesi'ndedir. Oradan,



Karol Kalesi: Bu da Sakmar Nahiyesi'ndedir. Oradan, Kalo Kalesi ve nahiyesi, oradan Gâlu Kalesi ve nahiyesi: Bu yukarıdaki 4 adet kale ve nahiyeler ki, yazıldı. (—) tarihin­de Ali Paşa ile Erdel diyarı gazasına gittiğimizde bu kaleler bü­tün nahiyeleriyle itaat etmeyip harap edip, haneleri toprak ve kâfirlerini esir etmiştik. Bu olaylar tamamen yukarıdaki cilt­te ayrıntılı olarak yazılıdır, tekrar yazmaya gerek yoktur. Ama Ali Paşa berbadmdan beri imar olup Serdar Mehmed Paşa'ya ve Cerrah Kasım Paşa'ya kaptanları gelip top şenlikleriyle hediye­ler getirip çok büyük ziyafetler çekildi. Oradan yine İslâm aske­ri ile,

Saboş Nahiyesi ve İbram Kalesi'nin özellikleri Evvel ve sonra kâfirlerin elinde bakımlı ve şenlikli ka­ledir. Ali Paşa asrında bu kaleye uğramamıştık, ama Saboş Nahiyesi'ni berbat edip 7 bin adet penciği alınmış esir alınmış­tır. Hâlâ yine imar olmuş.

Ama İbram Kalesi, Demâvend Dağı gibi yüksek bir dağın eteğinden uzak İskender Şeddi gibi sarp kale imiş. 500 pare top şenlikleri edip kale kaptanı, birovları, nemeşleri ve irşekleri hepsi kale dışında serdarın otağına gelip hediyeleriyle yemekle­rini getirdiler, büyük ziyafet oldu.

Meğer bu İbram Kalesi Menûçehr evlâdı Yejder Ban yapı­sı olup miras yoluyla intikal ede ede hâlâ Rakofçioğlu'nun ka­lesi imiş. 3 bin askere sahip şeddadi yapı güzel bir kaledir, an­cak küçüktür. Kuzey tarafında Tokay İskelesi ve Tokay Kalesi yakındır. Ancak bu İbram Kalesi'ni içine girip seyretmeye için­de olan Nemse kaptanı komadı. Beç Kalesi'nde Nemse çasarı "7 krallık yeri seyahat etsin" diye bu hakire verdiği buyruğunu İb­ram Kalesi kaptanına gösterince hemen ayak üzere kalkıp buy­ruğu yüzüne gözüne sürüp hakirin elini öpüp o kadar izzet ik­ramlar etti ki bu hakir ve kölelerim hayretler içinde kaldık.


352

353


Sonra bu hakire 1 kese talar guruş, 2 Nemse'nin kuyruk­suz atları, 2 saat, 1 pastav Macar çukası ve 6 adet çarklı kol tü-fenkleri verdi. [89b] Hizmetçilerime onar Ungurus altını, birer donluk çuka ve kumaş verip bir mülûkâne ziyafet edip kale­den 7 pare top atıp çasarm sancaklarıyla kale bedenlerini süs­ledi.

Oradan yine îslâm askeri ile batı tarafa gidip,



Pulgar Kalesi ve büyük nahiyesinin özellikleri

Tise Nehri kenarında yüksek bir dağ üzerinde dörtgen şe­killi şeddadi yapı güzel bir kaledir. Daha önce Ali Paşa zama­nında bunu da görmemiştik. Erdel hükmünde Hayduşak kav­mi kolunda bir küçük kaledir. Bunlar da serdara itaat ettiler serdara hediyeler ve ziyafetler getirdiler ve top şenlikleri etti­ler. Nahiyesi gayet mamurdur. Halkı ve kaptanları Seykelhit Kalesi'ni yıktığımıza ağlaştılar. "Keşke Osmanlı elinde olay­dı" dediler. Bu Pulgar Kalesinden yukarı Tise Nehri karşısın­da dağlar eteğinde,



Büyük Husvar Kalesi

Orta Macar toprağmdadır. Sene (—) tarihinde Serdar Ali Paşa ile Tise Nehri kenarına vardığımızda Serdar Ali Paşa Ket­hüdası Hüseyin Ağa ve Tımışvar Veziri Sarı Abaza Hüseyin Paşa ile Tise Nehri'ni Tımışvar askeriyle geçtiğimiz, karşı taraf­ta Husvar Kalesi'ne varıp Zolomioğlu'nu krallığa istediğimiz, Zolomioğlu'nu vermeyip bizi Husvar Kalesi'nden kâfirlerin kovduğu ve Husvar Kalesi'nin özellikleri yukarıda yazılıdır. Ama şimdi Tise Nehri'ni karşı geçip Husvar Kalesi'ne varma­dık, uzak mesafeden seyrettik.

Daha sonra Tise Nehri'nden kuzey tarafına iki günde, Orta Macar Vilâyeti'nde Şarbatak Kalesi

Tise Nehri (—) de yıktığımız Seykelhit Kalesi, Kanije, Us-tolni ve Sigetvar gibi gerçekten bataklık içinde sarp kaledir. Kaptanları, birovları ve diğer hâkimleri serdara hediyeleri ve ziyafetleri ile geldiler.



Şarbatak Kalesi'nin şekli:

(2.5 satır boş)

Oradan yine batı tarafa Tise kenarıyla gidip,

Tokay Kalesi'nin özellikleri

Kalesi, Tise Nehri'nin (—) yalısında Orta Macar toprağında Topal Palatinuş Hersek'in hükmündedir, ama görülmeye değer İskender Şeddi kale olduğu yukarıda Ali Paşa zamanında yazı­lıdır.

Oradan bir konakta doğu tarafa gidip yüksek dağlar ete­ğinde,

İbretlik İrem Bağı, Kaşa Kalesi'nin özellikleri

Orta Macar ve Kurs Banı Macarı hükmünde olduğu yuka­rıda Ali Paşa zamanında, canımızın istediği gibi gezip dolaşıp gördüğümüz ayrıntılı olarak yazılmıştır. Şimdi yine seyrettik. Bu Kaşa Kalesi iremi yakınında bir vadide derin bir su kuyu­su vardır, o sudan frengi demir üzere dökseler anında o frengi demir kırmızı bakır olur. Hakirin kölelerinin heybelerinde birer geyim nal var idi. Bu suyun özelliğini kılavuzlardan dinleyince hatırıma geldi, zira Ali Paşa senesinde bu suyu demire sürdü­ğümüzde bakır olmuştu. Hemen yine heybeden bir geyim nal çıkarıp bu kuyu suyundan sürünce anında nallar kızıl has ba­kır oldu. Serdarımız Hısım Mehmed Paşa'ya ve Cerrah Kasım Paşa'ya getirip gösterdiğimizde onlar hayret edip derhâl kendi adamlarını şişeler ile bu kuyuya göndererek suyundan nallara sürdüler. O an kırmızı bakır oldular. Mesela nice kırmızı bakırı sarp sirkeye koşalar hemen bakır mahv olup cengari boya oldu­ğu gibi bu kuyunun suyunu demire sürseler o an demir kırmı­zı bakır olur. Kaşa şehri yakınında meşhur kuyudur. "Allah her şeye kadirdir" [Kur'ân, Bakara 20, 106, vd.] Bu amber kokulu top­rakta pek çok ibretlikler vardır, ancak hepsini yazsak seyahati­mize engel olur.

Sonra Serdar Mehmed Paşa tüm yaşlı iş erleriyle görüşüp görüş birliğiyle,

Hayduşak Vilâyeti'ne gittiğimiz konakları bildirir

Bu amber kokulu, verimli toprakta kıbleye doğru (—) saat gidip,



Büyük Adorban Kalesi'nin özellikleri

Erdelcede (—) demektir. Yapıcısını bilmiyorum. Kalesi bir geniş çemenzar düzlükte Bihar Nahiyesi'nde badem şeklin­de yontma taş, hazır baş sağlam bir kaledir. Gazi Seydî Ahmed




354

355


Paşa taşra varoşunu yakmıştı. Hâlâ şimdi evvelkiden mamur olup cümle asker kefereleri Varat Kalesi'ne tabilerdir, ama ka­leleri yine Hayduşak kefereleri elindedir ve gayet mamur köy­leri var. Kalesine giremedik. Uzak mesafeden bir gösterişli ma­nastırları, burçları ve tabyaları gözüken süslü bir kaledir. Kale kaptanı ve birovları hediyeler ile ziyafetler getirip top şenlikle­ri ettiler.

Oradan yine yıldız rüzgârı tarafına (—) saatte geçip, Eski Tatar Kalesi'nin özellikleri

Evvel ve sonra Macar elinde virandır. Macaristan ül­kesinde ilk defa bu kaleyi Menûçehr evlâtları yapmıştır. Menûçehr'in 4 şehzadesi, Mâverâünnehir'den bu iklime gelip bu güvenli yerde 4 adet topraktan yığılı kale yaparlar. Ama taş ve rıhtım dolma değillerdir, ancak bir toprak yığılı hendekli ta­bur kaleleridir. Onun için Tatar Kalesi derler.

Bu Menûçehr evlâtlarının [90a] dördüne diğer kefere­ler sorarlar, "Siz kimlersiz?" derler. Bunlar da Farsça "Biz Mençâriz" yani biz 4 adamız demek olur. Gide gide bunlara mençâr mençâr diye diye bozulup Macar dediler. İmdi Macar mençâr'dan bozulmadır.

Onun için Macar dili Farsçadan türeyip Macar dilinde Farsça kelimeler çok kullanılır.

Mesela Macarcada "İn tudom maki penlatot" yani "Ben kendi gözümle gördüm" ve hesaplarında hatvan, hitvan, kı~ hnçvan, tisvan, saz sözleri gibi kelimeleri vardır. Macar'ın aslı Menûçehr'dendir ki eski millettir.

Hâlâ bu toprak kaleleri büyük bir varoş, topları ve tüfenk-leri yoktur ve hâlâ Varat Kalesi'ndeki Köprülü Mehmed Paşa Camii'nin evkafıdır. Reayası Macar'dır, toprağı Hayduşak top­rağıdır. Bu Tatar Kalesi'nin bir eşi de Eğri Kalesi yakınında Eğri fatihi Sultan III. Mehmed Han'ın 7 kral ile cenk edip bozul­duğu ve sonra kâfiri bozduğu Hırıştoş Yaylası'nda Menûçehr evlâtlarının bir kalesi de topraktandır, o da yerle bir olmuş ya­tar, ama bu Hayduşak'taki ona göre mamurdur.

Sonra bu Tatar özünden kuzeye doğru 3 saat gidip, Kiş Karaki Kalesi'nin özellikleri

Erdel dilinde (—) demektir. Yine Menûçehr evlâtlarından

Nagban Ejder yapısıdır. Nice kral imar edip elden ele gir­miştir. Hâlâ Erdel Kralı Abobi Mihal hükmünde Hayduşak Nahiyesi'nde yeşillik ve lalezar bir ovada sağlam bir kaledir. Gazi Seydî Ahmed Paşa ile bu kaleye aman zaman vermeyip büyük varoşunu yakıp binlerce esir ve ganimet malı almış idik, ama Varat fethinden sonra bu kale reayaları tamamen itaat edip Köprülü Mehmed Paşa evkafı olmuştu.

Oradan batı tarafa (—) saat bakımlı ve şenlikli köyler, süslü haneler, ovalar, dağlar ve bağlar geçip,


Yüklə 2,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin