H. Fırat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)


Dünyanın bugün ulaştığı teknolojik düzey ve dolayısıyla



Yüklə 1,44 Mb.
səhifə57/111
tarix18.05.2018
ölçüsü1,44 Mb.
#50702
növüYazı
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   111

Dünyanın bugün ulaştığı teknolojik düzey ve dolayısıyla(216)onun iktisadi, sosyal ve kültürel nimetleri dünya için genelleştirilebilir. Ama sermaye tekeli buna engel, çünkü sermayenin mantığında eğer aşırı kâr varsa yatırım yapmak ya da teknolojiyi götürmek vardır. Bu yoksa eğer onu kıskançlıkla kendi elinde tutmak, kullanımını sınırlamak, ya da daha da kötüsü yıkıcı alanlara yöneltmek, yine kapitalizmin doğası gereğidir. Harvvard Üniversitesi CİA’ye düşünen kafalar ve uzmanlar üretir. Böyle bir üniversitenin en saygın öğretim üyelerinden birinin yaptığı araştırma, teknolojik gelişmelerin insanlığın yalnızca %15’ini oluşturan ülkelerin tekelinde olduğunu söylüyor.

Parti programımızda bu temel gerçeklik, demin okuduğum sade cümlelerle olduğu gibi dile getiriliyor. Çünkü bu kapitalizmin özüyle ilgili bir durum, bir veri. Ben, çok derinliğine bir gerçekliği başarıyla yakalayıp ifade etmişiz demiyorum. Hayır, tümüyle başka bir şey söylüyorum; Partimizin programında soyut teorik gerçekler olarak ifade edilen bütün temel yasallıkların gerçek hayattaki karşılığı ile her an yüzyüze bulunduğumuzu, günlük bir gelişmenin ya da sıradan bir gazete haberinin bile pekala buna tanıklık edebileceğini vurgulamak istiyorum. Birazcık dikkatle baktığımızda bunu bütün açıklığıyla görebilir ve programımızın temel hükümleriyle zorlanmaksızın gerekli bağlantısını kurabiliriz, demek istiyorum.

Tarımsal yıkım ne anlama gelir?

Batı Avrupa’da 300-400 yüzyıl önce, kapitalizmin gelişme sürecinin o başlangıç evresinde yaşanmaya başlanmış ve çoktan tarih olmuş bir süreç, yani kırsal üreticilerin ve kentsel zanaatçıların yıkımı, bugün dünya çapında uygulanan emperyalist politikaların sonuçları içinde kendini gösteriyor. Aynı dinamiklerin ürünü olmasa da, yapıcı yönden(217)benzer sonuçlar üretmese de, yıkıcı yönden yaşanan özünde aynı süreçtir. Dünyanın geri ve bağımlı toplumlarında halen yaşanıyor ve bu yıkım süreci şimdilerde şiddetlenerek sürüyor.

Türkiye’ye bakıyoruz, son 50 yıl içersinde, özellikle de ‘60’larla birlikte, alabildiğine hızlanmış bir süreçtir bu ve Dünya Bankası ile İMF’nin ağır dayatmalarının sonucu olarak, şimdilerde yeni boyutlar kazanmaktadır. Ve bu türden dayatmaların bir sonucu olarak, yaşanmakta olan son derece sağlıksız ve yıkıcı bir tasfiye sürecidir. Batı Avrupa’da kapitalizm bu süreci yüzyıllara yayarak yaşadı. Kırsal alandan mülksüzleştirdiği emekçileri kentlere sürerken, bu gelişmeye eşlik eden sanayi sayesinde de onları modern proleterler olarak yeni üretim ilişkileri içine çekti az çok. Mülksüzleşmiş yığınlar ücretli proleterlere dönüşüyorlar, kent sanayiinde iyi kötü iş buluyorlardı. Oysa güncel yıkımda tarımın çöküşüne, kırsal üreticilerin tasfiyesine kent sanayisindeki gerilemeler, istihdam daralmaları eşlik ediyor. Yıkıma uğratılan kırsal emekçi ve kent zanaatçısı kitlesi, büyük bölümüyle işsiz, iktisaden marjinal bir kitleye dönüşüyor.

Şu sıralar sık sık ülke tarımı yıkıma uğratılıyor diyoruz. Bu, kapitalist gelişmenin olağan etkisi altında geleneksel ilişkilerin çözülmesinden, bu çözülmenin bir parçası olarak da geleneksel kırsal emekçilerin tasfiyesinden farklı bir şeydir. Tarımda geleneksel ilişkilerin çözülmesi, yerini modern sınıfsal ilişkilere ve üretim tekniklerine bırakması, normalde tarihsel ölçülerle kaçınılmaz ve ilerici bir gelişmedir. Bu geniş köylü kitlelerinin sosyal yıkımı pahasına olsa bile böyledir.

Ama bugünkü gelişme bununla aynı şey değildir. Nitekim bundan dolayıdır ki, biz salt köylülüğün sosyal yıkımından değil, onu da kapsayan fakat ondan öte bir şey olan “tarımın yıkımı”nda sözediyoruz. Somali örneğini bunun için(218)verdim. Emperyalizm Somali tarımını yıkmış, bu ülkeyi bir dönem için kendi tarımsal üretim fazlasının pazarı haline getirmiş. Somali pazarına başlangıçta ucuz fiyatla, hatta hibe olarak sürdüğü hububutla, yerli tarımsal üretimi yıkıma uğratmış. Kendine bir dönemi için kârlı bir pazar haline getirmiş ve sonra da kendi kaderine terketmiş. Yani Somali örneğinde, tarımın geleneksel ilişkileri modern ilişkiler pahasına yıkılmış, tasfiye olmuş değil. Olan daha farklı bir şey; tarımın kendisi yerine yeni, daha ileri bir şey konulmaksızın yıkıma uğratılmış.

Kapitalist gelişmenin olağan bir sonucu olarak kırsal üreticinin iflası, tarımı çökertme anlamına gelmez; tam tersine, bu tarımsal üretici güçlerin gelişmesinin getirdiği kaçınılmaz ve iktisadi açıdan ilerici bir tarihsel gelişmedir. Çözülen ve çöken kırsal üreticidir. Ama ne olur? Topraklar, daha ileri teknoloji ve sermaye birikimi sayesinde, tarım kapitalistlerinin eline geçer. Yani köylüler sosyal yıkıma uğrayıp, mülksüzleşmiş proleterler olarak kentlere sürülürken, onların bıraktığı ortamda kapitalist tarım ilişkileri yerleşir ve daha ileri bir teknolojiyle, daha gelişmiş yöntemlerle daha çok tarımsal üretim gerçekleşir.

Ama bugün yaşanan bu olmuyor, yaşanan şey kelimenin tüm negatif anlamıyla bir yıkım, kırsal emekçilerle birlikte tarımsal üretimin kendisinin de yıkımı oluyor. Karşılığı olmayan, kendinde daha ileri bir gelişmeye hizmet etmeyen bir yıkım oluyor. Sorun tarımda modern kapitalist ilişkilerin, yani gelişmekte olan modern tekniğin, traktörün, daha ileri tarımsal üretim yöntemlerinin ilkel tarımsal işletmeyi ve onunla birlikte küçük köylüyü yıkıma sürüklemesi değil. Yaşanan bu olsaydı, biz bunun yıkıcı sosyal sonuçlarıyla, kırsal üreticilere ödettiği fatura ve çektirdiği acılarla yakından ilgilenmekle birlikte, iktisadi olarak yaşananı yine de olağan karşılardık. Köylülük için yarattığı sosyal(219)yıkıma, sosyal acılara gene sahip çıkardık, ama bu tarihsel olarak da kaçınılmaz bir şeydir, kapitalizmin sınırları içinde bunu engellemenin bir yolu yoktur derdik. Ama halihazırda yaşanan bu değil.


Yüklə 1,44 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   111




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin