Ulusal hareketin toplam süreci üzerinden baktığımızda, Kürt orta burjuvazisinin, süreç boyunca hiçbir devrimci tutum göstermediği gibi, harekete katılışının da ancak ulusal hareketin önce fiilen, giderek de “siyasal çözüm” çizgisiyle resmen, devrim hedefinden kopmasına bağlı olarak olanaklı hale geldiğini görüyoruz. Eğitimli, kültürlü, politik etki ve deneyim sahibi, temel sınıf çıkarları konusunda son derece bilinçli ve gerçekçi, tüm bunlar sayesinde emekçi kitleler üzerinde de önemli bir etki ve denetime de sahip bir burjuva katman olarak o, harekete katıldığı andan itibaren hızla içinde önemli bir yer tutmaya ve onu kendi sınıf çıkarları ve tercihlerine uygun bir rotaya çekmeye çalıştı. Türkiye genelinde sınıf mücadelesinin zayıflığı; Kürt hareketinin devrimci bir çizgide gelişimini güvenceye alacak biricik toplumsal kuvvet olarak devrimci bir işçi hareketinin yokluğu; PKK önderliğinin Türkiyeli emekçilerden alamadığı desteği bu burjuva katmandan, hatta Kürt buıjuvazisinin daha üst katmanlarından almak üzere çok bilinçli bir yeni yönelime girmesi, tüm bunlar Kürt orta burjuvazisi için toprağı düzledi, hareket içindeki etki ve konumunu günden güne daha çok güçlendirdi.