H. Fırat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)


****************************************************



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə21/127
tarix15.05.2018
ölçüsü1,69 Mb.
#50469
növüYazı
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   127

****************************************************

-V-

Dünün devrimcileri ile reformistleri aynı safta

İlkelerden yoksunluk reformizmin karakteridir

Lenin bir vesileyle, gündelik siyasal yaşamda önemli ya da önemsiz hiçbir konu gösteremezsiniz ki gerisinde önemli bir ilke sorunu barındırmıyor olsun, der. İlkelerin ve ilkelere dayalı devrimci bir stratejik çizgiye bağlılığın çoktandır bir yana bırakıldığı Türkiye solunun büyük bir bölümü için böyle bir uyarının gelinen yerde fazlaca bir anlamı yok kuşkusuz. Artık revaçta olan, gündelik politikada etkin olmak adına, ilkesizliğin ve pragmatizmin dibi reformist bataklık olan kaygan zeminidir. Bu zemine oturanların sonunda işleri nerelere kadar vardırabileceği 28 Mart 2004 yerel seçimleri esnasında somut olarak görüldü. Reformist sol kitlelere “alternatif’ sunmak adı altında Murat Karayalçın gibi sicilli bir özel savaş dönemi yöneticisinin birleştirici liderliği altında siyaset sahnesine çıkmakta bir sakınca görmeyebildi. Sorun içlerinden hiç değilse bazılarının bunu ne denli içlerine sindirerek yapıp yapmadığı da değildir. Sonuçta bu yapılmıştır, önemli olan(76)budur. Devrimden, devrimci hedeflerden kopmak, düzenin icazet alanına yerleşmek ve burjuva parlamentarizmine dayalı siyaset anlayışına oturmak, sindirilmesi ilk bakışta pek de kolay görünmeyen adımların kabulünü beraberinden getirebilmiştir.

İlkelere dayalı siyasal mücadele ile devrimci konum ve kimlik arasında dolaysız bir bağ vardır. Devrim hedefinin yitirildiği ya da bilinçli bir tutumla bir yana bırakıldığı yerde ilkeler, ilkelere dayalı siyasal yaşam da biter, alan tümüyle her türlü ilke ve ölçüden yoksunlukla aynı anlama gelen burjuva pragmatizmine kalır. Devrimci bir geçmişten gelen günümüz reformistlerini özel savaş dönemi yöneticilerinin liderliği altında birleştiren de sonuçta bu aynı pragmatizm olmuştur. Normal durumda öyle kolay yapamayacakları bir şeyi, parlamenterizme endekslenmiş siyaset anlayışı gerektirdiği için yapmaktan geri duramamışlardır. Bunu yaparken başlangıçta bir parça zorlanmışlarsa eğer, bu kadarı bile hala da istismarından geri durmadıkları devrimci geçmişin ağırlığı nedeniyledir. Bunun da etkisi gitgide silinmektedir; bir yandan burjuva siyaseti doğrultusunda benimsenen ve tabana benimsetilen her yeni adımın rahatlatıcı etkisi, öte yandan bu ağırlığı dıştan etkili bir basınca dönüştürebilecek biricik güç olan devrimci hareketin mevcut zayıf ve zaaflı durumu, onları giderek böylesi bir yükten de kurtarmaktadır.

Reformizme karşı yapısal ideolojik zayıflık

Reformist akımlar, kendilerini düzenin icazet alanına boylu boyunca yerleşmekten alıkoymasa bile, devrimci hareketin bu doğrultudaki basıncını özellikle ‘90’lı yılların ilk yarısında bir biçimde hissettiler. Devrimci konumu terkederek düzenin icazet alanına sığınmış olmanın ezikliğini bir ölçüde yaşıyorlardı; ideolojik, siyasal ve moral açıdan belirgin biçimde savunma pozisyonundaydılar. Arada geçiş ve bağlantı halkaları oluşturan gruplar bulunsa da o yıllarda devrimci hareket ile reformist hareket solun(77)iki ayrı kampını oluşturmaktaydı ve devrimciler kampı, aradaki ilkesel-siyasal ayrım konusunda belli bir duyarlılığa sahipti.

90’lı yılların ikinci yarısından itibaren bu durum biribirini izleyen bir dizi gelişmenin etkisi altında köklü bir değişime uğradı. Bugün reformistler kampı belirgin biçimde güçlenmiştir ve devrimciler karşısında fazlasıyla rahattır. İmralı teslimiyeti ile birlikte devrimci konum ve iddiasını tümden terkeden Kürt hareketi bugün artık reformist kampın birleştirici ekseni ve sürükleyici gücüdür. Kendi öz, varlığı ile reformist kampa büyük bir güç kazandırmakla kalmamış, kendiyle birlikte düne kadar devrimcilikte iyi kötü tutunmaya çalışan irili ufaklı bir dizi grubu da bu kampa sürüklemiştir. Dünün devrimcilerinin bir kısmı artık süreklileşmiş, neredeyse kurumsallaşmış ilişkiler içinde reformistlerle birliktedir. Bu gelişme reformist akımı rahatlatmış, ona belli bir özgüven kazandırmış, böylece devrimcilerden gelen basıncın etkisini de en aza indirmiştir.

Önce sarsıcı etkileri ve önemli sonuçları olan İmralı teslimiyeti, ardından ise hücre saldırısına karşı gerçekleşen zindan direnişinin akibeti (daha doğrusu bunun devrimci saflardaki yaygın biçimde algılanışı) bu sonucun oluşmasında önemli bir rol oynamış olsa da, gerçek nedenler daha kapsamlıdır ve bu gelişmeleri öncelemektedir. Temelde zayıflık devrimci hareketin kendi öz yapısındadır. Büyük bir bölümüyle geleneksel küçük-burjuva devrimci-demokrat akımlardan oluşan devrimci hareket, bu sınıfsal-siyasal özelliği nedeniyle reformizme karşı ideolojik ve programatik açıdan yapısal zayıflıklara sahiptir. Bu yapısal zayıflıklardan dolayıdır ki nesnel koşullardaki her yeni ağırlaşma, bu akımlar üzerinde tasfiyeci bir basınca dönüşmekte ve her seferinde içlerinden birilerini koparıp reformist hareketin saflarına itmektedir.

Devrimci-demokrat akımların son 25 yılın tüm ters gelişmelerine ve bunun beslediği tasfiyeci süreçlere rağmen devrimcilikte iyi-kötü tutunmayı başarmaları elbette devrimci-demokrat kon(78)umlarından gelen ideolojik dayanaklara da sahiptir. Fakat bu tutunmada, derinliği olan bir ideolojik dirençten çok geçmişin mücadeleleri içinde şekillenip yerleşmiş devrimci duyarlılıkların ve reflekslerin belirleyici bir rol oynadığı da bir gerçektir. Ve nitekim, olayların akışı bu duyarlılıkları ve refleksleri günden güne zayıflattığı, herşeye rağmen korunabilen devrimci iyimserliği zaman içinde güçten düşürdüğü ölçüde sözkonusu direnç de zayıflamış, birileri şahsında ise bu tümden kırılmıştır. Geleneksel hareketin bünyesindeki tasfiyeci savrulmaların ve reformizme geçişlerin yıllardır açıklıkla izlenebilen dinamiği budur. Savrulma ve geçiş süreçleri önce fiilen yaşanmakta, ardından ideolojik ifadeler kazanmaktadır.


Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   127




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin