H. Fırat (Not 1: Parentez içindeki rakamlar kitabın orjinal sayfa numarasıdır. Sayfa numaraları o sayfanın sonunu işaretler)



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə43/127
tarix15.05.2018
ölçüsü1,69 Mb.
#50469
növüYazı
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   127

(Atılım) SHP’yle ittifaka genel olarak sosyal demokratlarla ittifak yapılmaz gibi bir görüş açısıyla değil, somut bir durumda Kürt ve Türk halklarının burjuva çözüme (çözümsüzlüğü) yedeklenmesinin önünü açtığı için karşıdır ve gazetemiz sayfalarında defalarca yazılmıştır. Bu yazıları okuduğu anlaşılan Özgür Gündem Editörü, bu noktaları inatla yok sayıyor.” (“Gerçeklere Saygı!”, Atılım, Sayı: 72, 14 Şubat ‘04)

Günümüz Türkiye’sinin gerçek sosyal-demokratları

Tarih içinde “sosyal-demokrasi” denilen akım, ideolojide Marksizme ve toplumsal planda ise işçi sınıfı hareketine dayanan partilerin zaman içinde bozulup yozlaşarak reformcu burjuva düzen partilerine dönüşmesi ile ortaya çıktı. İşçi aristokrasisi ve sendika bürokrasisi üzerinden düzene bağlanan bu akımın kendine özgü konumu, kapitalizmin aşırılıklarını törpüleme ve emekçi kitleler için iktisadi ve siyasal refomlar elde etme çizgisinde ifadesini buluyordu. İşçi kitleleri üzerindeki etki ve denetimini de temelde buna borçluydu. II. Enternasyonal’in çöküşüyle gerçek konumu ve kimliği tüm boyutlarıyla açığa çıkan ve artık bir düzen partisi haline gelen sosyal-demokrasi, 1950’li yıllarda Marksizme dayalı sosya(145)list geçmişiyle bağlarını resmen de kopardı ve bundan böyle tekelci burjuvaziyi dolaysız olarak temsil eden gerici düzen partilerinden biri haline geldi. Bu akım bugün artık ilerici-solcu geçmişiyle hiçbir bağı kalmamış gerici bir burjuva akımdır. (Uzun zamandan beridir bir çok ülkede, emekçilerin geçmiş kazanımlarını neo-liberal saldırılarla tırpanlayan saldırılar, aynı zamanda, “sosyal-demokrat” etiketi taşıyan hükümetler eliyle yürütülmektedir). Ondan boşalan yeri ise ‘60’lı yıllardan itibaren fiilen ve ‘70’li yıllarda ise resmen, eski komünist işçi partilerinin revizyonist yozlaşmasının ürünü euro-komünist partiler doldurmaya çalıştılar. Euro-komünist akım, kelimenin bilimsel ve tarihsel anlamında, eskisinin yerini alan yeni türden bir sosyal-demokrat akım oldu. Bu yeni sosyal-demokrat akımın dayandığı programın ve izlediği politikanın esasını da, kendinden önceki akım gibi, kapitalizmin reforme edilmesi ve bu çerçevede emekçiler için bazı kazanımlar elde edilmesi oluşturmaktaydı.

Sonuç olarak, sosyal-demokrasi denilen akım, tarih içinde ve dünyada, sosyalist geçmişten gelip de reformculaşan akımları anlatır. Buradan bakıldığında bu, ÖDP’den EMEP’e bugünün liberal sol akımlarına tam olarak uyan bir tanım ve kimlik demektir. Dolayısıyla günümüz Türkiye’sinin gerçek sosyal demokratları da gerçekte bu partilerdir, sosyal-demokrat akım gerçekte onlar şahsında temsil edilmektedir. Onları Kürt hareketi cephesinden ulusal refonncu bir parti olarak Kongra Gel tamamlıyor. Sosyal-demokrat tanımı, bu partilerin yalnızca herşeye rağmen “sosyalist” sayılabilecek geçmişlerine değil, fakat bugünkü reformcu program ve politikalarına da tam olarak oturuyor. “Belediye sosyalizmi”ne ile burjuva parlamentarizmine dayalı çizgileri ise bu konuda geriye en ufak bir kuşku ve tartışma alanı bırakmıyor.

Klasik sosyal-demokrat partiler ile sonradan onların yerini alan euro-komünist partiler, geçmişlerinde işçi hareketi eksenine dayanan partilerdi. Bizdekilerde doğal olarak bunu göremiyoruz. Bu, tarihi ve toplumsal koşulların getirdiği anlaşılır bir farklılıktır.(146)Bizimkiler geçmişlerinde küçük-burjuva demokratik harekete dayanıyorlardı ve sosyal-demokratlaşmaları tümüyle farklı koşulların ve dinamiklerin ürünü oldu. TKİP’nin ‘80 sonrası sol harekete ilişkin kapsamlı değerlendirmeleri bu konuda yeterince açık bir fikir sunduğu için burada ayrıntılara girmemiz gereksizdir. Biz burada, bizdeki bu yeni sosyal-demokrat akımın yenilmiş ve yıldırılmış, böylece devrimden koparılmış ve düzenin icazet alanına mecbur ve mahkum edilmiş küçük-burjuva akımlara dayandığını belirtmekle yetinelim. Bizi burada ilgilendiren “sosyalist” reformizmdir ve önümüzdeki örnekler de bu bilimsel ve tarihsel tanıma tam olarak uymaktadırlar.

Oysa SHP’den CHP ve DSP’ye kadar Türkiye’nin halihazırda “sosyal-demokrat” kimlikleri salt taşıdıkları etiket üzerinden kabul gören partilerinin reformist bir program ve politik çizgi ile yakından uzaktan bir ilişkileri yoktur. Orta sınıf çıkarlarına denk düşen bir reformist eğilimin taşıyıcısı olan kadro ve üyelerin bu partilerin bünyesinde çok sayıda bulunduğu elbette bir gerçektir. Fakat bunun bu partilerin geçmişte ve bugün izledikleri çizgiyi belirleyen bir yana, etkileyen gücünden bile sözetmek olanaklı değildir. Fikri Sağlar benzeri şahsiyetler üzerinden halihazırda bu açıdan nispeten avantajlı partinin belki SHP olduğu söylenebilir. Fakat Karayalçın gibi bir şahsiyet ve onun net bir biçimde temsil ettiği çizgi üzerinden de bunun tersini söylemek aynı ölçüde olanaklıdır. Karayalçın’ın “cumhuriyetin kutsal üçlemesi” olarak nitelediği ve SHP programından aktardığı, taviz konusu etmek bir yana “asla tartıştırmayız” dediği, “Devletin tekliği, ulusun tümlüğü, yurdun bölünmez bütünlüğü” formülü, gerçekte başlıbaşına bir programdır. Böyle bir programdan ise doğal olarak herhangi bir demokratik reform projesi çıkarmak olanağı yoktur. Bugünün Türkiye’sinde güdük bir demokratik reform projesi bile, Kürtlerin hiç değilse ulusal varlığını dolaysız olarak kabul etmeyi gerektirir. Oysa Karayalçınlar bunun karşısına “ulusun tümlüğü” türünden 80 yıllık inkar rejiminden miras sağlam bir engel dikmekte, böylece de(147)mokratik nitelikteki her türlü siyasal reformu olanaksız kılmaktadırlar. Bu, bugünkü programı ve çizgisiyle, SHP’nin de herhangi bir gerici düzen partisinden farksız olduğunu gösterir. (Derin devletle bağlantılı olarak çalışan “düşünce kuruluşu” ASAM uzmanları, konuya ilişkin hayli uzun bir incelemede, mevcut güçbirliğini Kürt hareketi ve sorunu eksenli olarak şöyle değerlendiriyorlar:


Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   127




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin