Hedefler Bu ünitenin sonunda; Avrupa Birliği’nin Tarihsel Gelişimi Avrupa Birliği Genişlemesi Avrupa Birliği sosyal politikasının tarihsel gelişimi ve ab sosyal politikasının genel görünümü hakkında bilgi sahibi olacaksınız Öneriler


AB’NİN SOSYAL POLİTİKASI ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME (SOSYAL AVRUPA’NIN GELECEĞİ)



Yüklə 166,82 Kb.
səhifə3/3
tarix16.05.2018
ölçüsü166,82 Kb.
#50587
1   2   3

AB’NİN SOSYAL POLİTİKASI ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME (SOSYAL AVRUPA’NIN GELECEĞİ)

Hedef: AB’nin sosyal politikasının genel görünümü hakkında bilgi sahibi olmak


  • ÖzBilgi

AB ortak sosyal politikası genel olarak parçalı ve zayıf bir yapı sergilemektedir.

AB sosyal politikası genel olarak parçalı ve zayıf bir yapı sergilemektedir (Aybars, 2012: 472). AB, Avrupa istihdam ve sosyal politikasıyla tek başına uğraşmadığı gibi, bu konuda tek başına sorumluluk taşımaz. 28 üye ülkenin ortak ve bağlayıcı bir sosyal politikası tam olarak henüz gelişmemiştir. Buna rağmen sosyal politika, üye devletlerin aslî bir sorumluluğudur. Yetki ikamesi ilkesine uygun olarak Avrupa sadece bir AB çözümünün daha anlamlı olduğu konularla ilgilenir. Bugüne kadar AB, sadece asgari standartlar ve asgari haklar belirlemiştir. Dolayısıyla üye devletler, Avrupa sosyal düzenlemelerinin ötesine giden kurallar ve yönetmelikler kabul edebilirler (Uyan Semerci, 2011: 215).

Kısacası, sosyal politika alanında üye devletler, Sosyal Avrupa’nın inşasında kendi yapılarına uygun sistemi seçmekte serbesttirler. Ancak ulusal sistem içerisinde yer alması gereken belirli sosyal standartların AB düzeyinde asgari düzeyde belirlendiği de görülmektedir. Elbette üye devletler daha gelişmiş sosyal standartlara sahip kanunlar kabul edebilirler (Özcüre, 2010: 151).

Günümüzün Avrupa Birliği’nde en az dört ya da beş farklı refah rejimi (sosyal politika düzeni) olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir. Bu farklı modeller, Avrupa Sosyal Modeli’ni de şekillendirmektedir. Avrupa Sosyal modeli kavramı 1980’li yılların ortalarında, özellikle ABD’nin başını çektiği serbest piyasa odaklı kapitalizme alternatif bir alan sunmak maksadıyla kullanılmaya başlanmıştır. Kavram, örtülü olarak ABD ile AB arasında bir ikiliğe işaret etmekte, bu yapıda AB’yi daha üstün görmektedir. Avrupa Sosyal Modeli kavramının dayandığı ikinci bir temel ekonomik ve sosyal ilerlemenin el ele gitmesi fikridir. Avrupa’nın ekonomik başarısı ve toplumsal kalitesi iç içe geçmiş hedefler olarak ele alınır (Aybars, 2012: 472-473).

Avrupa sosyal modelini oluşturan unsurlar, özellikle ABD’ye kıyasla, sosyal güvenliğin kapsamının daha geniş ve daha cömert olması, ücret ve gelir dağılımının daha eşitlikçi olması, işçilerin daha örgütlü, daha güçlü ve politik alanda daha etkin olması, kamu hizmetlerinin varlığı, sosyal koruma kurumlarının varlığı gibi unsurlardır (Erdoğdu, 2005: 20).

1994’te kabul edilen Beyaz Kitap2, Birliğin tüm eylemlerinin altında yatan temel değerleri belirlemiştir. Buna göre demokrasi, adalet, bireysel özgürlük sosyal diyalog, fırsat eşitliği, sosyal güvenlik, dayanışma ve yaşam kalitesi, Avrupa Sosyal Modeli’nin üzerinde yükseldiği değerlerdir. Modelin modernleşmesini hedef alan Lizbon Zirvesi ise eğitim, uyumlu beceriler, hayat boyu öğrenme, sosyal güvenlik sistemlerinin reformu, sosyal içerme hedeflerini bu temel değerleri güçlendiren etkenler olarak belirlemiştir (Aybars, 2012: 474).

AB, günümüze kadar olan genişleme dalgalarıyla farklı refah rejimlerini bünyesine dâhil etmiş, AB sosyal politikası da bu çeşitliliği yansıtacak şekilde gelişmiştir. Refah rejimleri açısından bakılacak olursa Esping-Andersen’in üç refah rejimine iki refah rejimi daha eklemek mümkündür. Şöyle ki;



  1. Liberal refah rejimi (İngiltere), piyasaların rolünün ağırlıklı olduğu, devletin yalnızca yoksulluğunu kanıtlayabilen yurttaşlar için sosyal destek ve hizmetler sağladığı modeldir. Dünyada ABD ve Avustralya örnek olarak verilebilir.

  2. Muhafazakâr refah rejimi (Kıta Avrupa’sı), sosyal korumanın istihdam piyasasındaki konumla ilişkili olduğu, devletin vatandaşlarına bakmak üzere aileyi desteklediği modeldir. Bu modelde sosyal haklar, sınıf çatışmalarını önlemek için oluşturulur.

  3. Sosyal demokrat refah rejimi (İskandinav ülkeleri), aktif sosyal devletin rolünün ağırlıklı olduğu, refah hizmetlerinin (sosyal) vatandaşlık temelinde evrensel olarak sağlandığı modeldir.

  4. Güney Avrupa refah rejimi (Yunanistan, İspanya, Portekiz gibi) muhafazakâr modelle benzerlik göstermesine rağmen, ailenin ağırlıklı olduğu, sosyal harcamaların düşüklüğü ve işgücü piyasasındaki ikili yapıyla öne çıkan modeldir.

  5. Post komünist refah rejimi (Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri) son genişleme dalgalarıyla AB’ye katılan ülkelerde görülen muhafazakâr ve sosyalist modelleri piyasalarla birleştiren karma modeldir (Aybars, 2012: 460, 461; Aykaç, 2002: 508-510).

AB’nin kurucu altı üyesi (Almanya, Fransa, İtalya, Belçika, Hollanda, Lüksemburg) farklı özellikler barındırmakla birlikte genel olarak Kıta Avrupa’sında görülen muhafazakâr modelin birer temsilcisidir. Bu ülkelerin tümü, geleneksel olarak işgücü piyasasındaki konuma göre belirlenen sosyal haklar ve gelire bağlı sosyal sigorta primlerine dayalı bir sosyal sisteme sahiptir. Ancak AB’nin geçirdiği her bir genişleme dalgası farklı bir refah modelini Birlik çatısı altına getirmiş, bu da kurucu antlaşmadaki uyumlaştırma vurgusunu zor bir hedef haline getirmiştir.

Topluluğa 1973’te katılan Danimarka, İrlanda ve İngiltere, sosyal demokrat ve liberal refah rejimlerinin temsilcisidir. 1980’li yıllardaki genişleme dalgaları ise Yunanistan, İspanya ve Portekiz’in dâhil olmasıyla sosyal sorunların çözümünde büyük ölçüde aileye ve din temelli sistemlere dayanan Güney Avrupa refah rejimi birlik içerisinde yer almaya başlamıştır. 1995’te birliğe katılan ülkeler arasında Avusturya Kıta Avrupa’sı sistemine yakın iken, İsveç ve Finlandiya sosyal demokrat modeli temsil etmektedir. Son olarak 2004 ve 2007’teki genişleme dalgalarıyla ekonomik ve sosyal sistemlerini yeniden yapılandırma sürecindeki Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine has post-komünist refah rejimi de birlik içinde temsil edilmeye başlamıştır.

Tüm bu ülkeler ve kategoriler arasında sosyal koruma, finansal mekanizmalar, sorumlulukların paylaşımı ve sosyal haklardan yararlanan nüfus kesimleri açısından önemli farklar bulunmaktadır. Her bir ülke, kendi sosyal, ekonomik ve kültürel geleneğini içeren uzun süreçler sonucu kendi özel sosyal güvenlik sistemini oluşturmuştur. Bu çeşitlilik arasında topluluğun uyumlaştırma hedefi giderek önemini kaybederken, farklı süreçler de bu hedefi bir çıkmaza sokmuştur. Ekonomik ve parasal birlik, genişleme ve derinleşme süreçleri uyumlaştırma ilkesinin giderek daha fazla sorgulanmasına yol açmıştır. Bu doğrultuda Maastricht Antlaşması’ndan itibaren uyumlaştırma yerine, yerinde hizmet ilkesinin de etkisiyle giderek ulusal pratiklerin çeşitliliği vurgulanmaya başlamıştır. Bu bağlamda AB sosyal politikasının temel dayanağı, uyumlaştırma yerine refah sistemleri arasına yakınsama, AB kurumları, üye devletler ve diğer taraflar arasında işbirliği ve istihdam, sosyal güvenlik sistemleri ile diğer sosyal politika alanları arasında koordinasyon süreçleri olarak öne çıkmaktadır (Aybars, 2012: 472-473).


http://t1.gstatic.com/images?q=tbn:and9gcqslcn6ulo3zsymry7c9kzbxc-b9h7ykdtqe1kqdngp9pi4vmpr


Bu ünitede

  • AB’nin kuruluş tarihçesi

  • AB Genişlemesi

  • AB’de sosyal politikanın tarihsel gelişimi ve

  • AB sosyal politikasının genel görünümü hakkında bilgi sahibi olduk.




DEĞERLENDİRME SORULARI

1.Avrupa Birliği’nin Tarihsel Gelişimi hakkında bilgi veriniz.

2. Avrupa Birliği’nin kuruluş nedenleri hakkında bilgi veriniz.

3. Avrupa Birliği Genişlemesi hakkında bilgi veriniz.

4. Avrupa Birliği sosyal politikasının tarihsel gelişimi hakkında bilgi veriniz.

5. AB sosyal politikasının genel görünümü hakkında bilgi sahibi olacaksınız

KAYNAKÇA

AKDEMİR, Erhan (2012), “Avrupa Bütünleşmesinin Tarihçesi”, Avrupa Birliği Tarihçe, Teoriler, Kurumlar ve Politikalar içinde, Editörler: Belgin Akçay ve İlke Göçmen, Seçkin Kitabevi, Ankara, s. 37-63.

AYBARS, Ayşe İdil (2012), “Sosyal Politika”, Avrupa Birliği Tarihçe, Teoriler, Kurumlar ve Politikalar içinde, Editörler: Belgin Akçay ve İlke Göçmen, Seçkin Yayınevi, Ankara, s. 455-477.

AYKAÇ, Mustafa (2002), “Avrupa Birliği Sosyal Politikası: Muğlak Geçmiş ve Tartışmalı Gelecek”, Tüm Yönleriyle Türkiye-AB İlişkileri içinde, Editörler: Mustafa Aykaç ve Zeki Parlak, Elif Kitabevi, İstanbul, s. 477-552.

BOZKURT, Veysel (1997), Avrupa Birliği ve Türkiye, Alfa Yayınları, İstanbul.

CEYLAN ATAMAN, Berrin (2010), “Avrupa Birliği Sosyal Politikasının Temel Prensipleri”, Türkiye’nin Adaylık Sürecinde Avrupa Birliği İstihdam ve Sosyal Politikası içinde, Derleyen: Berrin Ceylan Ataman, Genişletilmiş Yeni Baskı, Siyasal Kitabevi, Ankara, s. 15-28.

COŞKUN, Enis (2001), Bütünleşme Sürecinde Avrupa Birliği ve Türkiye, Cem Yayınları, İstanbul.

ÇELİK, Aziz (2008), AB Sosyal Politikası Uyum Sürecinin Uyumsuz Alanı,Gözden geçirilmiş ikinci basım, Kitap Yayınevi.

DARTAN, Muzaffer (2002), “Türkiye ve Avrupa Birliği İlişkileri ve Gümrük Birliği”, Tüm Yönleriyle Türkiye-AB İlişkileri içinde, Editörler: Mustafa Aykaç ve Zeki Parlak, Elif Kitabevi, İstanbul, s. 93-157.

DTM (1999), Avrupa Birliği ve Türkiye, Ankara.

ERDOĞDU, Seyhan (2005), “Avrupa Birliği ve Sosyal Politika”, Genel-İş Emek Araştırma Dergisi, 2005/1, s. 19-33.

GÜNEŞ, Ahmet (2008), “Lizbon Antlaşması Sonrasında Avrupa Birliği”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XII, Sa.1-2, s. 739-772.

http://www.abgs.gov.tr/index.php?l=1&p=105 (Erişim tarihi: 15.08.2012)

http://www.ikv.org.tr/icerik.asp?konu=abtarihce&baslik=Tarihçe (Erişim tarihi: 15.08.2012)

İNAT, Kemal (2005), “Avrupa Politik İşbirliğinin Oluşumu”, Avrupa Birliği Üzerine Notlar içinde, Editör: Oğuz Kaymakçı, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, s. 3-18.

KARLUK, Rıdvan (2003), Avrupa Birliği, Beta Yayınları, İstanbul.

KESİCİ, Mehmet Rauf (2011), “Avrupa Emek Piyasası Dinamikleri İstihdam Stratejisi Temelinde Türkiye”, Çalışma ve Toplum içinde, 2011/1, s. 75-115.

KUMRULU, Gülce (2003), “Avrupa’nın Geleceğine İlişkin Konvansiyon”, Ankara Üniversitesi Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 4, Bahar, s.163-204.

ÖZCÜRE, Gürol (2010), Avrupa Birliği’nin Sosyal Politikası ve Türkiye, Derin Yayınları: 038, İstanbul.

SERDAR, Seda (2011), “Avrupa’nın Cesur Adımları: Nice Zirvesi Kararları”, Stratejik Analiz Dergisi, Ocak, Sayı: 9, ss.20-25.

SEYYAR, Ali (2008), Sosyal Siyaset Terimleri Ansiklopedik Sözlük, Genişletilmiş ve güncellenmiş ikinci baskı, Sakarya Yayıncılık.

TONUS, Özgür (2004), “Avrupa Birliği’nin Tarihsel Gelişimi, Kurumsal Yapısı ve Düzenlemeleri”, Uluslararası Çalışma Normları içinde, Editör: Yener Şişman, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayını No: 1566, Açıköğretim Fakültesi Yayını No: 823, Eskişehir, s. 151-178.

UÇKAN, Banu (2005), “Avrupa Anayasası’nın Genel Çerçevesi ve Sosyal Politikalara İlişkin Temel Düzenlemeleri”, Çalışma ve Toplum, 2005/3, s. 107-136.

UYAN SEMERCİ, Pınar (2011), “Avrupa Birliği ve Sosyal Politika”, Avrupa Birliği’ne Giriş, Tarih, Kurumlar ve Politikalar içinde, Derleyenler: Ayhan Kaya, Senem Aydın Düzgit, Yaprak Gürsoy, Özge Onursal Beşgül, Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, s. 213-224.



1 Sosyal damping, işgücü maliyetlerini düşürmek ve iç ticarette haksız rekabet sağlamak amacıyla işçilerin sosyal haklarını (iş güvenliği, iş güvencesi, asgari ücret vb.) kısıtlamak, kaçak (sigortasız) ve ucuz işçi çalıştırmak veya çocuk işgücünden yararlanmak. Sosyal damping sonucunda uluslararası ticarette haksız rekabet oluşmaktadır (Seyyar, 2008: 414.).

2Beyaz kitaplar, Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan, belli bir konudaki topluluk eylemine yönelik somut öneriler içeren dokümanlardır.

Yüklə 166,82 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin