NUREDDİN CERRAHÎ TEKKESİ
Halvetîliğin Cerrahî kolunun âsitanesi ve pir makamı olan bu tekke Fatih İlçe-si'nde, Karagümrük'te, Derviş Ali Mahal-lesi'nde, Nurettin Tekkesi Sokağı'nda bulunmaktadır.
Cerrahîliğin piri Şeyh Seyyid Muhammed Cerrahî (ö. 1721) adına 1115/1703'te III. Ahmed tarafından inşa ettirilmiş, tekkenin açılış merasimi recep ayının 6. günü icra edilmiştir, istanbul'un önde gelen tarikat merkezlerinden olan Nureddin Cerrahî Tekkesi zaman içinde dört kere yeni baştan inşa edilmiş, ayrıca çeşitli onarımlara, değişikliklere ve ilavelere sahne olmuş, bu arada zengin vakıflarla donatılmıştır. Bu meyanda şunlar söylenebilir: Tekke, 6. postnişin Şeyh Yahya Şerafeddin Efendi'nin (ö. 1770) meşihatı (1760-1770) sırasında, halifelerinden Sadrazam Muhsin-zade Mehmed Paşa (ö. 1774) tarafından 1180/1766-67'de, eski düzeni korunarak yeniden inşa ettirilmiştir. 9. postnişin Şeyh Mehmed Emin Efendi'nin (ö. 1794) meşihatı (1779-1794) sırasında 13 Şaban 1196/ 1782'de çıkan Balat yangınında ortadan kalkmış tekkenin faaliyetleri önce Fatih'te, Kumrulu Mescit'in yanındaki Sertarikza-de (Salı) Tekkesi'ne bu tekkenin de bir yangına kurban gitmesi üzerine M. Emin Efendi'nin halifelerinden Şeyh ibrahim Edhem Efendi'nin Kariye Camii civarındaki evinde sürdürülmüş, bu arada tekke mensuplarının teberruları ile önce türbe ihya edilmiş, türbenin önüne de aynı zamanda tevhidhane olarak kullanılan bir köşk ile dervişlerin barınması için bir oda inşa edilmiş, ayrıca şeyh efendinin ileride içine gömüleceği bir halvethane-lahit hazırlanmıştır. Adı geçen şeyhin dervişlerinden Galata Voyvodası Seyyid Halil Efendi tevhidhane ile derviş hücrelerim yeniden inşa ettirmiş, inşaat 1200/1785-86'da sona ermiştir. Bu yenileme sırasında tekkenin yerleşim düzeninde önemli bir değişikliğin gerçekleştiği ve söz konusu dağılımın günümüze kadar ana hatları ile korunduğu anlaşılmaktadır. Yine bu arada tevhidhane ile türbenin sınırına bir kuyu kazılmıştır.
Nureddin Cerrahî Tekkesi günümüzdeki biçimine 19. yy'da vuku bulan yenileme ve onarım faaliyeüeri sonucunda ulaşmıştır. II. Mahmud 1234/1818-19'da tekkeyi, eskisinden daha geniş bir biçimde yemden inşa ettirmiş, 1819 yılının berat kandilinde (15 Şaban 1233) resm-i küşad icra edilmiştir. Aynı hükümdar 1835-1836 (15 Ce-maziyelevvel 1251-Rebiyülevvel 1252) tekkeyi ikinci kere yeniden yaptırmış, bu arada tekke arsası doğu yönünde genişletilerek bu kesime harem dairesi inşa edilmiş, selamlık ve harem bölümlerinin mef-
ruşatı aynı yılın (1252) sonlarına kadar sürmüştür. Yine bu sırada, 15. postnişin Şeyh Abdülaziz Zihnî Efendi'nin (ö. 1854) mensuplarından Köstendil ayanı Çelebi-ağazade Mehmed Ağa türbeyi tamir ettirmiş, çeşitli aksamım (Nureddin Cerrahî'nin sandukasını kuşatan demir şebeke, tevhidhane ile türbenin sınırında uzanan demir parmaklıklar vb) yenilemiş ve halen kullanılan mermer kuyu bileziği ile teknesini yaptırmıştır. Diğer taraftan Abdülme-cid'in 1260/1844'te tekkeyi tamir ettirdiği, bir şadırvan yaptırdığı, selamlık ve harem odalarının döşemesini yenilediği bilinmektedir. Daha sonra 1274/1857-58'de yine Abdülmecid tarafından tevhidhane-türbe ile kadınlar mahfili kısmen yenilenmiş, derviş hücreleri yıktırılıp yeniden inşa ettirilmiştir.
II. Abdülhamid döneminde 1300/1882-83'te Nureddin Cerrahî Tekkesi tekrar onarım geçirmiş, 1311/1893 yılının muharrem ayında, masrafları bizzat padişah tarafından karşılanmak üzere tevhidhane-türbe-nin çatısı elden geçirilmiş, duvarları boyanmış ve kalem işleri ile süslenmiş, derviş hücrelerinde de boya ve bezeme yapılmış, harem dairesi yıktırılarak bugünkü şekliyle yeniden yaptırılmış ve döşenmiştir. Ayrıca II. Abdülhamid'in, 17. postnişin Şeyh Mehmed Rızaeddin Yaşar Efen-di'ye (ö. 1913) mensup olan başkadını Bedrifelek Kadın Efendi 1327/1909'da tev-hidhane-türbenin zeminini keçe ile kaplattırmış, gereken yerleri tamir ettirmiş, ayrıca tekkenin dervişlerine Bayezid İmare-ti'nden günde 8 çift fodla tahsis ettirmiştir. Tekke Osmanlı döneminin sonlarında, 18. postnişin Şeyh I. Fahreddin Efendi'nin (Erenden) (ö. 1966) şeyhliği sırasında 1327/1918-19 ve 1329/1920-21'de Evkaf Nezareti'nce "cüzi tamire" tabi tutulmuş, şeyh efendi 1340/1921'de türbenin birçok aksamını yenilemiştir.
Tekkelerin kapatılmasından (1925) sonra kullanılmayan tevhidhane-türbe binası, harem dairesinde ikamet eden Şeyh İ. Fahreddin Efendi'nin sürekli gayretleri sayesinde ayakta kalabilmiştir. Bu meyanda 1940'ta Vakıflar İdaresi tevhidhane-tür-beyi atölye olarak kiraya vermeye kalkışınca şeyh efendi, akrabasından olan Ab-dülvehhab Subhi Tanrıöver'in delaletiyle söz konusu bölümün mülkiyetinin Vakıflar îdaresi'nden Müzeler Genel Müdürlü-ğü'ne devrini talep etmiş, bu arzusu ancak 1945'te gerçekleşebilmiştir. İstanbul'u Sevenler Cemiyeti'nin desteği ile 1945'te italyan asıllı mimar Pisikast'ın denetiminde tevhidhane-türbenin sokak üzerindeki güney duvarı ile Canfeda Hatun Camii'ne bakan batı duvarı kagir olarak yenilenmiş, bu arada barok üsluptaki pencere kemerleri klasik Osmanlı tarzına uygun sivri kemere dönüştürülmüş, söz konusu bölümün yıkılmaya yüz tutan çatısı yeniden yaptırılmıştır. Diğer taraftan türbenin kuzey cephesine sonradan eklenmiş olan ve "küçük türbe" olarak adlandırılan bölümün kagir malzeme ile yenilenmesi, Şeyh İ. Fahreddin Efendi için tevhidhanenin kuzeydoğu köşesinde "cennet oda" tabir edi-
Nureddin Cerrahî Tekkesi'nin içinden bir
görünüm.
Ertan Uca, 1994/TEJTV Arşivi
len türbe biriminin yapımı, selamlığın içinde yapılmış olan tadilat Cumhuriyet döneminde gerçekleştirilen diğer inşaat faaliyetleridir. Gerek Şeyh 1. Fahreddin E-fendi'nin kaleme aldığı Tabakatü'l-Cerra-bî'de, gerekse de BOA'da bulunan onarım belgelerinde tekkenin geçirmiş olduğu değişimler hakkında ayrıntılı bilgi bulunmaktadır.
Nureddin Cerrahi Tekkesi gerek istanbul'un tasavvuf kültürü, gerekse de tarikat musikisi açısından en önemli merkezlerden birisi olmuş, dönemlerinin ileri gelen mürşitleri olan postnişinleri her türlü çevreden çok sayıda insanı bu merkeze cezbetmiş, pazartesi günleri icra edilen ayinler, musiki tarihinde önemli yerleri olan zâkirbaşılar tarafından yönetilmiştir.
Tekkenin ilk postnişini Nureddin Cer-rahî'den sonra irşat görevinde bulunan şeyhler şunlardır: Nureddin Cerrahî'nin halifesi, Sultanselim'de Çeragî Hamza (Saçlı Şeyh Mustafa Efendi) Tekkesi'nin banisi Şeyh Süleyman Veliyüddin Efendi (ö. 1745); Nureddin Cerrahî'nin halifesi, Fatih-Otlukçuyokuşu'ndaki Hacegî Mescidi'ne meşihat koyan "iğci" ve "iplikçi" lakapları ile tanınan Şeyh Mehmed Hüsameddin Türabı (ö. 1754); Halvetiliğin Sivasî kolundan Sertarik Şeyh Abdullah Efendi'nin oğlu ve Nureddin Cerrahî'nin halifesi, Eyüp Nişanca'sındaki Sertarikzade (Pazar) Tekkesi'nin banisi Sertarikzade Şeyh Mehmed Emin Efendi (ö. 1758); Sertarikzade M. Emin Efendi'nin halifesi Şeyh Abdülaziz Efendi (ö. 1760); Nureddin Cerrahî'nin halifelerinden Moravî Şeyh Yahya Efendi (ö. 1770); Şeyh Yahya Efendi'nin oğlu ve halifesi Şeyh Abdüşşekûr Efendi (ö. 1773); Sertarikzade M. Emin Efendi'nin halifesi Şeyh el-Hac ibrahim Efendi (ö. 1779); Sertarikzade M. Emin Efendi'nin halifesi Moravî Şeyh Mehmed Efendi (ö. 1794); Şeyh
Dostları ilə paylaş: |