Nahit Sırrı Örik
Gövsa, Türk Meşhurları
bir ıssız yöreler evini ustalıkla dile getirdiği gibi, ana mekânı Zonguldak olan bu romanda, roman kişilerinin İstanbul özlemi aracılığıyla, o yılların, 1930'lann îstan-bul'undaki sosyal hayatı dile getirme fırsatı bulmuştur. Yazarın bugün de az çok hatırlanan tek eseri Sultan Hamid Düşerken, II. Abdülhamid'i 32 yıllık bir saltanatın artık yorgun düşürdüğü, ağır hastalık geçirmiş, yıpranmış, çökmüş, bıyık ve sakalı boyalı, bitkin, fakat eşsiz portresiyle çizer. Bu romanda, saltanatlı günleri sona ermiş Mehmet Sahabettin Paşa, kızı Nimet, damadı İttihatçı Şefik üçgeni, İstanbul'un en koyu ve karanlık siyasal renklere bürün-düğü günlerdeki hayatlarıyla çizilmişlerdir. Romancı, inkılap hareketinin arka planında büyük bir programsızlık, geleceğe ilişkin öneri ve önlem eksikliği, siyasal bilgisizlikten başka bir şey görmez. Bütün İttihad ve Terakki'nin. boy gösterdiği bu eser, İttihatçıları, bir zamanlar dağa çıkmış isyankâr ihtilalciler, şimdi iktidarda kalarak varlıklı bir geçimin yolunu arar olmakla saptamıştır. Romancı, imparatorluğun çözülüşünde, İttihatçılara suç payı tanırken yine serinkanlı ve acımasız bir alaycılık içindedir.
Dostları ilə paylaş: |