SEYYİD NİZAM TEKKESİ
544
545
SEZAİ
tadır. Üst kat bir sıra taş, üç sıra tuğla ile inşa edilmiştir. Beş medrese hücresini barındıran sol yan cephe on adet pencere ile dışa açılır. Bu pencereler düz mermer atkılı olup, dikdörtgen ve demir parmaklıklıdır. Sağ yan cephe, dershane-mescit ve pencere ile dışarıya açılır. Bütün külliyeyi iki sıra kirpi saçak baştan başa dolanmaktadır.
Medresenin içinde dershane bölümünün trompları ve kubbe süslemesi dışında fazla göze çarpan bir tezyinat yoktur. Yivli trompların üzerindeki kalem işi süslemeler Türk barok zevkinin bir ifadesi olarak yansımaktadır. Cephede ise, yalnız bu yapıda görülen ve tuğlaların alternatif şekillerde dizilmesiyle meydana gelen cephe dekorasyonu görülür.
Sıbyan Mektebi: Cephenin sol tarafında, yine bir çıkma şeklinde yerleştirilmiş olan sıbyan mektebi de kare planlı olup, tromp-lu bir kubbe ile örtülüdür. Dört adet penceresi dershane pencerelerinin düzeninde-dir. Bu bölüm, hemen yanındaki küçük bir hücre ile bağlantılıdır. Osmanlı sıbyan mekteplerinin genel özellikleri bu yapı için de aynen geçerlidir.
Sebil ve Çeşme: Sebil ve çeşmede ise mimari elemanlarla oluşturulan ve aynı dönemin sebillerinden farklı olmayan bir süsleme göze çarpar. Sebilin cephesi barok üslupta içbükey ve dışbükey olarak uygulanmıştır. İç ve dış bölümlerin kavuşma yerlerinde taşıyıcı sistemin pilastrları vardır. Değişik aralıklı kornişler bu düşey hareketi abartır. Çeşmede yer alan sütun başlıkları bu dönemde sıkça rastlanan stilize deniz kabuğu motiflerini içerir. Bu sütunların altta saksı şeklindeki kaideleri, konstrüktif yerine dekoratif bir anlayışın yerleşmekte olduğunu gösterir. Henüz tamamen dolmayan orta saha, büyük bir deniz kabuğu ve musluğun etrafında ince bir çelenkle süslüdür. Çeşme kemeri de "C" ve "S" kıvrımlarıyla teşkil edilmiştir. Sebilin üst tarafında Şair Nimet'in söyleyip, hattat Hocazade Seyyid Ahmed'in yazdığı, 20 mısralık, ta'lik hatlı kitabe yer almaktadır.
Sebile bitişik olarak mermerden yapılmış çeşmenin, yeşil zemin üzerine altın yaldızla yazılmış kitabesi de, hayır sahibinin Sadrazam Seyyid Hasan Paşa olduğunu vurgulamaktadır.
Medresenin güneye bakan duvarının üst köşesinde, cami şeklinde, ilgi çekici, zarif taş işçiliğine sahip kuş köşkü vardır. Dantel gibi işlenmiş ince hatlarıyla Türklerin kuş sevgisini gösterdiği gibi duvarı da süslemektedir. Köşkün zamanla bozulan kısımları çimento ile sıvanmışsa da, eser ihtişamından bir şey kaybetmemiştir.
Bibi. Ö. Aksoy, Osmanlı Devri Sıbyan Mektepleri Üzerine Bir İnceleme, İst., 1968; A. Arel, 18. Yüzyıl İstanbul Mimarisinde Batılılaşma Süreci, ist., 1975; Kuban, Barok.
DOĞAN YAVAŞ
Dostları ilə paylaş: |