Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə939/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   935   936   937   938   939   940   941   942   ...   980
SEYYİD NİZAM TEKKESİ

Zeytinburnu llçesi'nde, Silivrikapı dışında, Balıklı semtinde, Kazlıçeşme Mahalle-si'nde, Seyit Nizam Caddesi ile Seyit Nizam Balıklı Yolu'nun kavşağında yer almaktadır.

Banisi, I. Selim (Yavuz) döneminde (1512-1520) Bağdat'tan İstanbul'a gelip yerleşen, ulemadan ve Nakşibendî tarikatı şeyhlerinden Seyyid Nizameddin (Nizam) Efendi'dir (ö. 1550). Hayatı hakkında sınırlı bilgi bulunan Seyyid Nizamın İmam Zeynelabidin neslinden Seyyid Şahabed-din Ahmed adında bir kimsenin oğlu olduğu, 957/1550 yılının Muharrem ayında, 63 yaşında vefat ettiği, cenaze namazının Fatih Camii'nde, dönemin ileri gelen sufîle-rinden, "Merkez Efendi" lakaplı Şeyh Merkez Musa Musliheddin Efendi (ö. 1552) tarafından kıldırıldığı rivayet olunur. Silivrikapı dahilinde, kendi adıyla anılan tekkede gömülü olan oğlu Seyyid Seyfullah Kasım Efendi (ö. 1601) Halvetî-Sinanî piri Şeyh İbrahim Ümmî Sinan'ın (ö. 1568) halifelerinden, "Seyyid Nizamoğlu" mahlasını kullanan ünlü bir tasavvuf şairidir.

Tekkenin kuruluş tarihi kesin olarak tespit edilemiyorsa da 16, yy'm ikinci çeyreğinde içinde yer aldığı tahmin edilebilir. Tekke binalarının zaman içinde geçirmiş olduğu onarım ve değişimler de bilinmemektedir. Geçen yüzyılın birinci yarısına ait tekke listelerinde adı geçmediğinden bu dönemde ortadan kalktığı düşünülebilir. 1267/1850'de vakfedilmiş olan bir abdest teknesi tekkenin 19. yy'm ortalarında faal olduğunu kanıtlamaktadır. Harem-i Hümayun Başkâtibi Râyetkeşân Kalfa'mn kızı Ebrûnigâr Kalfa 1289/1872'de Seyyid Nizam Tekkesi'ni yeni baştan inşa ettirmiş, II. Mahmud'un kızlarından Âdile Sultan (ö. 1899) 1307/1890'da tekkeye su getirtmiştir. Cumhuriyet döneminde tevhidhane-türbe binası cami olarak kullanılmaya başlamış, meşruta ise cami görevlilerine tahsis edilmiştir. 1974'te Ahmet İpan adında bir hayırsever tarafından avlu girişi ile çevre duvarı klasik üsluba uygun biçimde yenilenmiş, 1980'lerde avluda yeni bir şadırvan inşa edilmiştir.

Kuruluşunda muhtemelen Nakşibendîliğe bağlı olan, daha sonra hangi tarikatlara bağlandığı tespit edilemeyen Seyyid Nizam Tekkesi, 1872'de ihya edildikten sonra Halvetîliğin Sabam koluna bağlı Ku-şadavî (İbrahimî) şubesine intikal etmiş-

Seyyid


Nizam

Tekkesi'nde

cami-

tevhidhane-



türbenin

planı.


M. Baha

Tamnan, 1981

tir. Seyyid Nizam'dan sonra, hiç değilse 17. yy'm ikinci yarısına kadar meşihat görevinin kendi neslinden gelenler tarafından sürdürüldüğü tahmin edilebilir. Nitekim şadırvan avlusunun güneybatı köşesinde, Rebiyülevvel 1077/1666'da vefat eden Seyyid Nizamzade Şeyh Ahmed Mürteza Efen-di'nin kabri bulunmaktadır. Son dönemde posta geçen şeyhler, manevi silsileleri Kuşadavî kolunun piri Kuşadalı Şeyh İbrahim Efendi'ye (ö. 1845) ulaşan Şeyh Seyyid Şuaeddin Efendi (ö. 1918) ile Şeyh Seyyid Mahmud Celaleddin Efendi'dir (ö. 1918). Türbede gömülü olan Şeyh Ali Efen-di'nin Şuaeddin Efendi'nin babası olduğu, her ikisinin de aynı zamanda Halvetîliğin Sinanî koluna bağlı bulundukları bilinmektedir. Ayrıca yine türbede, Şeyh Ali Efendi' nin önceki postnişinlerden Şeyh Mustafa Efendi'nin de sandukası yer almaktadır.

Seyyid Nizam Tekkesi kara surlarını çevreleyen mezarlık kuşağı içinde yer almakta, arsasını güneyde Seyit Nizam Caddesi, doğuda Seyit Nizam Balıklı Yolu sınırlandırmaktadır. Çevre duvarı ile Seyit Nizam Caddesi'ne açılan cümle kapısı, tekkenin ilk olarak inşa edildiği 16. yy'm klasik üslubuna uygun biçimde, kesme kü-feki taşı ile inşa edilmiştir. Kapının basık kemeri üzerinde sülüs hatlı bir besmele ile Latin harfli "Seyyid Nizam Camii Şerifi" ibaresi okunur. Harpuştalı çevre duvarında dikdörtgen açıklıklı ve demir parmaklıklı pencereler sıralanır. Bütünüyle mermer kaplı olan şadırvan, on iki köşeli haznesi, onikigen prizma biçimindeki çatısı ve haznenin yüzlerinde, sülüs hatla yazılmış On İki İmam'ın isimleri ile günümüzde tarikat sembollerini yaşatan bir tasarım sergiler. Arka bahçede duran, mermerden yontulmuş, dikdörtgen prizma biçimindeki abdest teknesinin üzerinde Muharrem 1267/ 1850'de Seyyid Ebubekir Şamî tarafından vakfedildiği yazılıdır. Ayrıca bu kitabenin altında, benzerine çok az rastlanan, "Taşçı Celaleddin" şeklinde bir usta imzası teşhis edilmektedir.

Dikdörtgen (14,20x12 m) bir alanı kaplayan cami-tevhidhane, moloz taş ve tuğla örgülü duvarlarla kuşatılmış, bir kırma

çatı ile örtülmüştür. Yapının doğu kesimini işgal eden ibadet mekânı, girişin bulunduğu kuzeydoğu köşesinde ufak bir çıkıntı yapmakta, doğu cephesinin caddeye yakın olan kesiminde, kötü bir talikle ve birtakım cümle düşüklükleri ile yazılmış olan, 15 Saf er 1289/1872 tarihli ihya kitabesi görülmektedir. Yine aynı cephenin çıkıntı^ yapan kesiminde, pencereler arasında, Âdile Sultan tarafından 1307/1890'da tekkeye su getirildiğini belgeleyen diğer bir kitabe yerleştirilmiştir. Beyzi bir madalyona bozuk bir ta'likle yazılmış olan kitabe metni, üslubunun acemiliği ile dikkati çeker.

Cami-tevhidhanede ayinlere tahsis edilmiş olan, dikdörtgen planlı (8,75x6,50 m) alan doğu, batı ve kuzey yönlerinde, toplam yedi adet daire kesitli ahşap sütunla kuşatılmıştır. Aralarına basit ahşap parmaklıkların konulmuş olduğu bu sütunlar ayin alanım doğu ve kuzey yönlerinde, erkeklere mahsus mahfillerden, batıda ise türbe alanından ayırır. Güney duvarının ekseninde, yarım daire planlı ve basık kemerli mihrap nişi, bunun yanlarında birer pencere, ayrıca doğu duvarında dört pencere bulunmaktadır. Kuzey duvarındaki iki pencere sonradan örülerek kapatılmıştır. Bütün pencereler basık kemerlidir. Zemindeki mahfillerin üzerinde, kadınlara mahsus, kafesli mahfiller uzanmakta, bu mahfilin kuzey kanadı yarım daire biçiminde bir çıkma ile genişletilmiş bulunmaktadır. Seyyid Nizam ile kendisinden sonraki tekke şeyhlerinden üçünün ahşap sandukalarını barındıran türbeden güney yönüne üç adet pencere açılmış, bunlardan ortadaki dışarıdan basamaklı bir sahanlıkla donatılmak suretiyle niyaz (ziyaret) penceresi olarak değerlendirilmiştir. Türbenin güney kesiminde niyaz penceresinin önünde bulunan, diğerlerinden daha büyük boyutlu ve çevresi demir parmaklıklı olan sanduka, Seyyid Nizam'a aittir. Türbenin çubuklu tavanı içine, söz konusu sandukanın üzerine gelen yere, ufak boyutlu bir ahşap kubbe yerleştirilerek altında gömülü olanın ayrıcalığı vurgulanmıştır. Yapının kuzeybatı köşesinde yükselen minare sonradan eklenmiştir. Dışa taşkın, kare planlı ve kesme küfeki taşı örgülü bir kaideye oturan minare, silindir biçimindeki gövdesi ile sıradan bir görünüm arz eder. Arsanın güneydoğu köşesinde yer alan iki katlı, kagir harem binası da alelade bir mesken niteliğindedir.



Bibi. Kut, Dergehname, 235, no. 80; Ayvan-sarayî, Mecmuâ-i Tevârih, 230, 313; Münib, Mecmua-i Tekâyâ, 5; İhsaiyatlI, 22; Vassaf, 5e-fîne, IV, 100; Öz, İstanbul Camileri, I, 121; Bayrı, İstanbul Folkloru, 176; Behcetî ismail Hakkı el-Üsküdarî, Merâkid-i Mu 'tebere-i Üsküdar, (yay. B. N. Şehsuvaroğlu), ist., 1976, s. 71; A. A. Atalay, Seyyid Nizamoğlu. Haya-tı-Eserleri-Divanı, ist., 1976; Y. N. Öztürk, Büyük Türk Mutasavvıfı Muhammed Tevfîk Bos-nevî(.Hayatı, Mektuptan, Halîfeleri), ist., 1981, s. 29-30, dipnotu 63 ve 68; M. B. Tanman, "Set-tings for the Veneration of Saints", TheDervish Lodge-Architecture, Art and Sufism in Otto-man Turkey, Berkeley, 1992, s. 154; M. Öz-damar, Dersaadet Dergâhları, İst. 1994 s 149-150.

M. BAHA TANMAN

Seyyid Ömer Camii ve haziresi. Zekeriya Tavşancıl, 1994


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   935   936   937   938   939   940   941   942   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin