SADEDDİN EFENDİ SEBİLİ VE ÇEŞMESİ
Üsküdar'da, Nuhkuyusu Caddesi ile Gün-doğumu Caddesi'nin kavşağında Ahmed Ağa Camii(->) karşısındaki Karaca Ahmed Türbesi yanında yer alır. Üç pencereli sebil, çeşme ve nazireden oluşan bir kompleks olarak dikkati çeken yapı aynı zamanda iki sulukla bezenmiş çeşmesi, incir tabağı motifleri ile süslenmiş kitabesinin ya-nısıra haziresindeki Zübeyde Hanım kabrinin şahidesi ile de önemlidir.
Yapılardaki kitabeler 1154/1741'de Kazasker Feyzullah Efendi'nin oğlu Sadeddin Efendi'nin, sebili Üsküdar'a su sağlamak amacıyla, çeşmeyi ise kızı Zübeyde Hanım için inşa ettirdiğini ortaya koymaktadır.
Sebil yatay oturtulmuş bir dikdörtgenin önüne yerleştirilmiş, dışa doğru taşan
dört ayaktan gelişen bir planla tasarlanmıştır. Arkasındaki hazneye yuvarlak kör bir kemerle bağlanan yapı ön cephede aralan pencere boşlukları bırakılarak, örülerek kapatılmış dört- pilastr ayağın üstüne oturmuş bir kubbe ile örtülüdür. Arkada karşılıklı birer tromp, önde ise bir kasnağın üstüne giydirilmiş kubbe sonradan onarım görmüştür.
Ön cephesi beyaz mermerle kaplanmış, sebilin önünde dışa doğru taşan pilastr ayakların ikisi iyice öne çekilmiş, diğer ikisi ise dikdörtgenin geniş tarafının iki yanında yapışık ayaklara dönüşmüştür. Bir podyum üzerinde yükselen yapının ayaklarının aralarına beyzi duvarlar örülerek bir kaide oluşturulmuştur. Bu kaide yatay kuşak biçiminde yan yana sıralanan pencere boşluklarıyla son bulmaktadır. Her pilastr ayağın üstüne bir sütun yerleştirilmiştir. Birbirine dilimli kemerlerle bağlanan sütunların arası üç şebekeli pencere olarak değerlendirilmiştir. Şebekeleri yenilenmiş pencerelerin aralarında kompozit sütun başlıkları vardır. Kilit taşı birer çiçekten oluşan kabara ile belirlenmiş kemerlerin üstünde beşer mısralık kitabe panolarıyla taçlanmış geniş alınlıklar bulunmaktadır. Sütun başlıklarının üstünde yeniden pilastr ayaklara dönüşen desteklerle sınırlanmış alınlıkların daha da üstünde korniş, genişçe bir saçak ve sonradan onarım görmüş, Dolmabahçe'deki Mehmed Emin Ağa Sebili'nin örtü sistemini akla getiren yüksekçe tanburlu bir külah görülmektedir.
Çeşme sağ taraftan sebile, sol taraftan hazire duvarına bitişiktir. Arkasında hazne bulunmaktadır. Ön cephesi mermerle kaplanmış yapının haznesinin görülebilen sol yan cephesi ise küfeki taşından örülmüş, üstü tonozla örtülmüş örtü sistemi sonradan onarım görmüştür.
Üç üniteden oluşan eserin ön cephesi bir çeşme ve yanlarda iki suluktan meydana gelmiştir. Ortada iki yönde birer sü-tunçeyle sınırlanmış iki ayak arasına oturtulmuş, sepet kulpu biçimindeki kemer gözü içine aynataşı ve önünde dinlenme taşları ile sınırlanmış tekne yer almaktadır. Aynataşı iki tarafında diyagonal oturtulmuş volütlü, "C" kıvrımlı bir silmeyle sepet kulpu kemere bağlanmaktadır. Dinlenme taşlarının üstünden başlayarak yükselen çift başlıklı sütunçeler üstündeki kemerin tablası "C" kıvrımlı dallar ve yapraklarla bezenmiştir. İki yönde birer silme ile sınırlanmış tablanın daha da üzerinde kitabe vardır.
Sonradan yeşile boyanmış kitabe beyaz mermerdendir. 14 mısradan oluşan kitabe beş satır şeklinde yerleştirilmiştir. Dört sırada üçe ayrılmış yazı şeritleri, en alt sırada ikiye bölünmüş ve iki tarafı yedi incir oturtulmuş, yayvan, birer tabak motifiyle bezenmiştir. İncir tabaklarını yanda ve altta aşırı "C" kıvrımlı yapraklarla süslenmiş dallardan oluşan bir bordur kuşatmaktadır.
Kitabenin üstünde dıştaki sütunçelerin kompozit başlıklarıyla son bulan silme, onun da üstünde saçağa geçiş sağlayan korniş ve genişçe bir saçak görülmektedir.
Bartlett'in çizgileriyle Sadeddin Efendi Çeşmesi, 19. yy.
Pardoe, Bosphorus/TETTVArşivi
Yan üniteler simetrik olarak birer sulukla süslenmiştir. Kasımpaşa'daki Süleyman Kaptan Çeşmesi'ni akla getiren suluklar, bir palmetle son bulan, yatay silmelerle hareketlendirilmiş, ağzı dilimli kâseler üzerine oturtulmuş, küçük boyutlu ay-nataşlarıyla bezenmiştir. Yanlarda volütler-le son bulan aşırı kıvrımlı dallarla birbirine bağlanan birer sütunçeyle sınırlanmış, çeşme aynaları, iki baba arasına oturtulmuş barok eğilimli yapraklardan tasarlanmış bir alınlıkla taçlandırılmıştır.
Çeşmenin sol tarafına yapışık inşa edilmiş hazire dikdörtgen planlıdır. Yapının gövdesi kesme taşla örülmüş yan cepheleri küfeki taşıyla, ön cephesi ise beyaz mermerle kaplanmıştır. Ön cephe, ikisi yan duvarlara bitişik beş sütun arasına oturtulmuş dört sivri kemerle taçlanmış, dört şebekeli pencereyle önündeki yola açılmaktadır. Arka cephede sağ köşede hazi-reye girişi sağlayan bir kapı bulunmaktadır. Hazirede biri tarihsiz, üçü 1172/1758, 1209/1794, 1247/1831 tarihlerini veren dört kabir ve Zübeyde Hanım'a ait 1154/1741 tarihli kabrin şahidesinin yamsıra 1175/ 1761 tarihini taşıyan bir şahide daha vardır. Bu kabirler arasında dönemin süsleme özelliklerini yansıtan ve "Nâgehan etti veda nazlı Zübeydem safa" şeklinde yazı şeridi ile başlayan kırılmış mezarın şahidesi, adına babası tarafından çeşme yaptırılan Zübeyde Hanım'a ait olması açısından önemlidir.
Hazirenin önünde kitabesiz küçük bir çeşme daha gözlenmektedir. Barok üslupla bezenmiş bir aynataşı ve önünde üç yönde yarı yuvarlak, yonca yaprağına benzeyen gelişme gösteren bir kurnadan oluşan bu çeşmenin yanında "Bu dünya bir sofradır. Arzular gelir geçer. Eğer bizi buldun ise başka murat isteme içilir, 1970",
şeklinde yazılı bir pano vardır. Bu yazı 1970'li yıllarda yapıda bir onarım gerçekleştirildiğini ve dışarı su verildiğini ortaya koymaktadır.
Bibi. Tanışık, İstanbul Çeşmeleri, 11, 348; Kumbaracılar, Sebiller, 36; A. Egemen, istanbul Çeşme ve Sebilleri, ist., 1993, s. 715, 716, 717; Çeçen, Üsküdar, 115.
H. ÖRGÜN BARIŞTA
Dostları ilə paylaş: |