Yasama
sorumsuzluğu,
“Milletvekillerinin görevlerini yerine getirmeleri sırasında açıkladıkları düşüncelerden ve
verdikleri oylardan dolayı herhangi bir soruşturmaya uğramamalarını ifade eder.” (Gözler
2017: 242). Yasama dokunulmazlığıysa, “milletvekilleri hakkında, suç işlediklerinden bahisle,
Meclis kararı olmadan cezai takibata kalmamaları anlamına gelir.” (Gözler 2017: 244).
203
Yürütme
Devletin yürütme organı, cumhurbaşkanından ibarettir. Anayasada bu husus şu şekilde
düzenlenmiştir: “Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından, Anayasaya ve yasalara
uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.” (m. 8).
Cumhurbaşkanlığına kimlerin aday olabileceği, süresi ve seçimi Anayasanın 101.
maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:
Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme
yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir.
Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır.
Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir.
Cumhurbaşkanlığına, siyasal parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam
geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde beşini almış olan siyasal partilerle en az yüz
bin seçmen aday gösterebilir.
Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.
Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday,
cumhurbaşkanı seçilir.
İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamadığı takdirde, bu oylamayı izleyen ikinci pazar
günü ikinci oylama yapılır.
İkinci oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların
çoğunluğunu alan aday, cumhurbaşkanı seçilir.
İkinci oylamaya tek adayın kalması durumunda, bu oylama referandum şeklinde yapılır.
Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu alırsa cumhurbaşkanı seçilir.
Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece
cumhurbaşkanı seçimi yenilenir.
Herhangi bir nedenle seçimlerin tamamlanamaması durumunda, yenisi göreve
başlayıncaya kadar mevcut cumhurbaşkanının görevi devam eder.
Cumhurbaşkanına vekâlet Anayasanın 106. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:
“Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak
görevinden ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve
Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır.”
Anayasa cumhurbaşkanının cezai sorumluluğunu da düzenlemiştir.
204
-Cumhurbaşkanı TBMM, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce Divana sevk
kararı alabilir.
-Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir
defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak
tamamlanır. Anayasa koyucu bu düzenlemeyle cumhurbaşkanının durumunun bir an önce
açıklığa kavuşmasını istemiştir.
-Cumhurbaşkanına verilen seçimleri yenileme yetkisi, hakkında soruşturma açılmasına
karar verilen cumhurbaşkanınca kullanılamaz. Ciddi bir itham altında olan cumhurbaşkanın
böylesine önemli bir yetkiyi kullanması engellenmiştir.
-Yüce Divan tarafından cumhurbaşkanı seçilmesine engel bir suçtan mahkûm edilen
cumhurbaşkanının görevi sona erer.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, yukarıda da belirtildiği gibi, yürütme yetkisi ve
görevi tek başına cumhurbaşkanına aittir. Diğer bir anlatımla anayasa bu yetki ve görevi tek bir
organa hatta tek kişiye vermiştir. Anayasa, cumhurbaşkanının bu yetkileri kullanır ve
görevlerini yerine getirirken kimi kişilerden yararlanabileceğine yer vermiştir. Bu çerçevede
cumhurbaşkanı, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından cumhurbaşkanı
yardımcısı ve bakan atar ve bunları görevden alır. Milletvekilleri, cumhurbaşkanı yardımcısı
veya bakan olarak atandıkları takdirde milletvekillikleri sona erer. Cumhurbaşkanı yardımcıları
ve bakanlar, cumhurbaşkanına karşı sorumludurlar. Bu, siyasal nitelikte bir sorumluluktur.
Anayasa ayrıca cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların görevleriyle ilgili suç işlemeleri
durumunda TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle haklarında
soruşturma açılabileceğini düzenlemiştir (Anayasa, m. 106).
Anayasada yer alan cumhurbaşkanının cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakan atamasına
ilişkin düzenleme, yürütme yetki ve görevinin cumhurbaşkanına ait olduğu gerçeğini
değiştirmemektedir. Diğer bir anlatımla anayasada da açıkça belirtildiği gibi yeni hükümet
sisteminde yürütme yetkisi ve görevi tek başına cumhurbaşkanına aittir ve onun tarafından
yerine getirilir.
Cumhurbaşkanın Yetki ve Görevleri
Yasama Açısından Yetkileri
-Gerektiği takdirde TBMM’yi toplantıya çağırmak.
-Yasaları yayımlamak.
-Tekrar görüşülmek üzere yasaları TBMM’ye geri göndermek.
-Gerekli gördüğü takdirde anayasa değişikliklerine ilişkin yasaları halkoyuna sunmak.
-Yasaların ve meclis içtüzüklerinin tümünün veya kimi hükümlerinin şekil ve/veya esas
açısından anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmak.
205
-Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermek.
Yürütme Açısından Yetkileri
-Türkiye Cumhuriyetini ve Türk milletinin birliğini temsil etmek.
-Anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını
sağlamak.
-Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarmak.
-Yönetmelik çıkarmak.
-Cumhurbaşkanı yardımcılarını ve bakanları atamak ve görevlerinden almak.
-Milletlerarası antlaşmaları onaylamak ve yayımlamak.
-Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk silahlı kuvvetlerinin başkomutanlığını temsil
etmek.
-Milli Güvenlik Kuruluna başkanlık etmek.
-Üst düzey kamu görevlilerini atamak. Örneğin, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanını,
rektörleri, bakan yarımcılarını, valileri, kaymakamları… atamak.
-Türk silahlı kuvvetlerinin kullanılmasına karar vermek.
-Milli güvenlik siyasetlerini belirlemek ve gerekli önlemleri almak.
Yargıya İlişkin Yetkileri
-Anayasa Mahkemesi üyelerinin bir kısmını seçmek.
-Danıştay üyelerinin dörtte birini seçmek.
-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını ve Başsavcı Vekilini seçmek.
-Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin bir kısmını seçmek.
-Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama nedeniyle cezalarını hafifletmek veya kaldırmak.
Cumhurbaşkanın cezai sorumluluğu, Anayasanın 105. maddesinde şu şekilde
düzenlenmiştir: “Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla Türkiye Büyük Millet
Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması
istenebilir.”
206
Yargı
Yargı organı, bağımsız ve tarafsız mahkemelerden meydana gelir. Yargı organını
meydana getiren mahkemeler, devletin diğer organlarının işlemlerini ve eylemlerini denetler.
Bu kapsamda yasaların, meclis içtüzüğünün, cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin anayasaya
uygunluğu Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenir. Başta bakanlıklar olmak üzere kamu
tüzel kişilerinin işlem ve eylemleri idari yargı tarafından denetlenir. Mahkemelerin yargı
denetimini yapabilmeleri, bağımsız ve tarafsız olmalarına bağlıdır. Bu bağımsızlığı ve
tarafsızlığı sağlayabilmek için yargıç ve savcılara anayasayla güvence getirilmiştir. Bu
kapsamda yargıçlar ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikleri takdirde anayasada
belirtilen yaştan önce emekliye ayrılmaz, bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması
nedeniyle bile olsa aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun bırakılamazlar.
Anayasaya göre, yargıçlar, görevlerinde bağımsız ve tarafsızdırlar. Anayasaya, yasayaa
ve hukuka uygun olarak vicdani kanılarına göre karar verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya
kişi, yargı yetkisini kullanırken mahkemelere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez,
telkin ve tavsiyede bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında mecliste yargı yetkisinin
kullanılmasıyla ilgili soru soramaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda
bulunulamaz. Yasama ve yürütme organlarıyla idare, mahkeme kararlarını uymak zorundadır.
Adı geçen organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir biçimde değiştiremez ve bunların
yerine getirilmesini geciktiremez (Bilgili/Demirkapı 2017: 61).
Yargıdan söz ederken tabii (kanuni) hâkim/yargıç ilkesine de değinmek gerekir. Bu ilke,
bir uyuşmazlığa bakacak yargıcın, o uyuşmazlığın ortaya çıkmasından önce yasa tarafından
belli edilmesini öngörür. Diğer bir anlatımla doğal mahkeme, uyuşmazlığa konu olan olaydan
önce kurulmuş ve somut olayla kuruluş bakımından ilgili olmayan mahkeme anlamına gelir.
Doğal yargıç ilkesi, uyuşmazlığa olaydan sonra kurulacak bir mahkemece bakılmasını yasaklar
(Gözler 2018: 61).
Dostları ilə paylaş: |