I raporu hazirlayanlar


Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetle İlgili Çok-Sektörlü Hizmetler ve Müdahaleler



Yüklə 376,42 Kb.
səhifə5/17
tarix18.05.2018
ölçüsü376,42 Kb.
#50681
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   17

6.2. Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetle İlgili Çok-Sektörlü Hizmetler ve Müdahaleler


Panelde yer alan panelistler; Arjantin Adalet ve İnsan Hakları Bakanlığı Şiddet Mağdurları Program Koordinatörü Eva GIBERTI, Birleşik Krallık Kadın ve Kız Çocukları Network Direktörü Akima THOMAS, BM Kadına Yönelik Şiddet, Nedenleri ve Sonuçları Özel Raportörü Rashida MANJOO, Zambia Polis Birimi Halkla İlişkiler Koordinatörü Betty TIMBA, Doğu Timor Fatin Hakmatek: Safe Room Koordinatörü Luisa MARCAL’dır.

Panelde kapsamlı ve multi-sektörel hizmetin oluşturulması, kurumlar arası işbirliğinin sağlanması, hizmet niteliğinin artırılması ve herkes için erişimin sağlanması, hizmetlerin izlenmesi gibi konular üzerinde durulmuştur.

2006 yılında başlatılan Arjantin Şiddet Mağdurları Programı; kadınların güçlendirilmesini ve yeniden toplumsal hayata katılımlarını amaçlamaktadır. Program kapsamında çalışan 200 üzerinde takım bulunmaktadır. Takımlardan biri doğrudan vaka üzerinde çalışmaktadır. Başka bir takımı acil hat oluşturmaktadır. Acil hatta gelen vakada ihtiyaç varsa başka bir takım yardıma gitmektedir. Mobil ekip olarak nitelendirilebilecek bu grupta psikolog, polis ve sosyal çalışmacı bulunmakta, acil durumlara müdahale edilmektedir. Bu kapsamda takım, kadının olduğu yere gitmekte, oradan alıp adli işlerle ilgilenen başka bir takıma yönlendirmektedir.

Aile içi şiddet olaylarında kadınlar genellikle hattı aramakta; ama dava açmaktan çekinmektedir. Bu nedenle dava açmaması halinde, olayı izleyen 20 gün boyunca kadın her gün telefonla aranarak takip edilmektedir.

Arjantin’de göçmen ve azınlık sayısı fazla olduğu için bu gruplara yönelik farklı iletişim ve müdahale yolları geliştirilmiştir.

Hizmet veren takımda 4 avukat bulunmakta, bu avukatlar telefon aracılığıyla yasal destek sağlamaktadır.

Diğer bir takım ise cinsel saldırı vakalarına bakmaktadır. Cinsel saldırı vakalarında polis öncelikle bu takımla irtibata geçmekte, takımdan iki kadın uzman görevlendirilmekte, adli süreçte ve hastanede bu uzmanlar kadına eşlik etmektedir. Gerekli durumlarda kadına ertesi gün hapı verilebildiği ifade edilmiştir. Kadının travmatize olmasını engellemek amacıyla yalnızca iki doktor tarafından muayene gerçekleştirilmektedir.

Mahkeme sürecinde saldırganın hapse girmesi için mağdurun şikayeti devam ettirmesi gerekmektedir; ancak korku nedeniyle genelde şikayet geri çekilmektedir. Bu nedenle bu süreçte kadının izole olmaması, yalnız kalmaması önem arz etmektedir.

Diğer takımlar da çocuğun cinsel istismarı ve insan ticareti konusunda çalışmaktadır.

Birleşik Krallık’ta her yıl üç milyon kadının kadına yönelik şiddetin herhangi bir türüne maruz kaldığı ve kadına yönelik şiddetin maliyetinin 40 milyar pound olduğu ifade edilmiştir. Etnik gruplarda durum daha da kötüdür. Bu alanda uzun soluklu ve sürekli müdahaleye ihtiyaç bulunmaktadır. BK’da kadın örgütlerince ulusal standartlar geliştirilerek hizmet standartları belirlenmiştir.

Belirlenen standartlarda öne çıkan ilkeler, şiddetin ve sonuçlarının farkında olmak, gizlilik, güvenlik ve insan onurunun gözetilmesi, çeşitlilik ve hizmetlere adil erişim, güçlendirme ve katılım, çok taraflı yaklaşım, hesap verilebilirliktir.

BM Kadına Yönelik Şiddet, Nedenleri ve Sonuçları Özel Raportörü Rashida MANJOO, kadına yönelik şiddetle mücadele alanında dünyada öne çıkan yöntemin yasal düzenlemeler olduğunu belirtmiştir. Adli süreç, hizmet sunumu, farkındalık çalışmaları da öne çıkan mücadele araçları arasında yer almaktadır.

Ancak şiddet sorunu halen yaygın şekilde varlığını korumaktadır. Kadın örgütlerince sorunun mevcut yöntemlerle çözülemediği ve salgın gibi yayıldığı ifade edilmektedir.

Mücadelenin etkin olamamasının nedeni asıl olarak şiddetin temel nedeninin gözden kaçırılıyor olmasıdır. Şiddetin temel nedeni eşitsizliktir ve sosyo-ekonomik durumla da doğrudan bağlantılıdır.

Temel nedene odaklanmadıkça kapsamlı ve çok yönlü bakış açısı geliştirilmedikçe yasal düzenleme ve stratejiler sorunun çözümü için yeterli olamayacaktır.

Eğitim, istihdam, gıda, su, yol, eğitim vb konular da şiddetle bağlantılı alanlardır.

Belli gruplarsa şiddete karşı çok daha kırılgan durumdadırlar. Irk, engellilik, dil, etnisite, cinsel yönelim ve yaş şiddetin ağırlığını ve türünü etkilemektedir.

Şiddetle mücadelede asıl odaklanılması gereken alan sistematik ayrımcılıktır.

Dünya genelinde polisin yaklaşımında halen sıkıntı yaşanmaktadır. Şiddet vakaları polis tarafından ciddiye alınmamakta, raporlar kapsamlı şekilde hazırlanmamakta, taraflar barıştırılmakta ya da şiddete maruz kalan suçlanmaktadır.

Özellikle cinsel suçlarda kaynak yetersizliği de polisin etkinliğini zayıflatmaktadır. Polis, kadınının sığınmaevi ve diğer birimlere götürülmesinde, güvenli transfer açısından kritik rol üstlenmektedir.

Sosyal hizmetler de genelde aile danışmanlığı çevresinde yürütülmektedir. Sosyal hizmet sunucuların uzmanlık ve eğitim düzeyi düşüktür. Risk değerlendirmesi konusunda bilgi eksikliği bulunmaktadır. Aile birliğini koruma düşüncesi de alandaki çalışmaları çok olumsuz yönde etkilemektedir. Arabuluculuk ve barıştırma kadına yönelik şiddetle mücadelede ve özellikle hizmet sunumu açısından tehlikelidir. Sivil toplumun sığınaklarını ve danışmanlıklarını devlet yasalarından bağımsız olarak devam ettirmeleri büyük önem arz etmektedir. Farklı şiddet türleri oluğu göz önünde bulundurularak farklı stratejiler geliştirilmeli, çalışanların yerelleştirilmesi gerekmektedir. Gereken özeni gösterme yükümlülüğünün tüm devletlerin yükümlülüğü olduğu unutulmamalıdır. Zambia’da tecavüz ve aile içi şiddet oldukça yaygındır. Alanda kadın örgütleri ile birlikte önemli çalışmalar yürütülmektedir. Son dönemde ceza yasasında konu ile ilgili değişikliğe gidilmiş, insan ticareti konusunda yasal düzenleme yapılmıştır. Polis ve sosyal hizmet kurumlarının da kapasitesi artırılmıştır.

Çok taraflı yaklaşım bağlamında 2006 de pilot bir uygulamaya başlanmıştır. Program kapsamında Sağlık Bakanlığı, Polis Departmanı, Sosyal Hizmet Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı birlikte çalışmakta bir sivil toplum örgütü de programı koordine etmektedir. Proje ASAZA Projesi olarak anılmaktadır. Proje kapsamında sağlık, psikolojik danışmanlık, yasal danışmanlık hizmetleri koordinasyon içinde verilmektedir. Tarafların her biri diğerlerinin sorumluluk alanlarını ve yürüttüğü hizmetleri bilmektedir. Yürütülen hizmetlerin izlenmesine de özen gösterilmektedir. Özellikle veri toplama konusunda polislere yönelik eğitim verilmiş olması dikkat çekmektedir. Programda karşılaşılan sorunlar arasında sığınmaevi sayısı yetersizliği ve transfer güvenliğinde yaşanan sıkıntılar bulunmaktadır.

Nüfusu bir milyon olan ve büyük oranda kırsal alanda yaşayan Doğu Timor’da kadına yönelik şiddet oranı yüzde 33’tür. Kırsal alanda bu oran daha da yüksektir. Eğitim düzeyi yüksek olan kadınların şiddeti ihbar etme oranı çok daha yüksektir. Doğu Timor’daki kadına yönelik şiddet konusundaki hizmet model, Fatin Hakmatek olarak anılan güvenli evdir. 2004 yılında bir hastane içinde kurulmuş olan birim temel olarak sağlık ve adli tıp hizmetleri sunulmakta, yemek-giysi vb. yardımı sağlanmakta, danışmanlık yapılmakta, 3 geceye kadar konaklama olanağı sunulmaktadır. Maddi kaynak uluslararası bir örgüt tarafından sağlanmaktadır. Hizmet sunumu yalnızca hafta içi ile sınırlıdır; ancak 24 saat esasıyla çalışan bir telefon hattı bulunmaktadır.


Yüklə 376,42 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   17




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin