İBNÜ's-sayrafi, HÜseyin b. MÜbarek 6 ibnu's-sayrafi el-hatib 6


İBNÜ'Ş-ŞIHNE, EBÜ'L-VELÎD



Yüklə 1,49 Mb.
səhifə15/50
tarix17.11.2018
ölçüsü1,49 Mb.
#83308
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   50

İBNÜ'Ş-ŞIHNE, EBÜ'L-VELÎD

Ebü'l-Velîd Muhibbüddîn Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd es-Sekafî el-Halebî (ö. 815/1412) Hanefî fakihi, tarihçi.

749'da (1348) Halep'te doğdu. Türk asıllıdır. Atalarından Hüsâmeddin Mah-mûd'un. Eyyûbî Sultanı el-Melikü'1-Azîz Gryâseddin döneminde 616 (1219) yılı civarında Halep şıhnesi olması dolayısıyla aile fertleri daha sonra İbnü'ş-Şıhne diye anılmıştır. Ebü'l-Velîd İbnü'ş-Şıhne'nin babası Ebü'l-Fazl Kemâleddin Halep'te Hanefiler'in üstadı konumunda idi.222 Kardeşi Abdurrah-man ise önce Hama Hanefî kadılığı yap­mış, Mâiikî mezhebine geçmesinin ar­dından Halep Mâliki kadılığına getiril­miştir.

Oğlu Ebü'l-Fazl Muhammed'den ayrı­labilmesi için İbnü'ş-Şihne e!-Kebîr diye anılan Ebü'l-Velîd ilk derslerini Halep'te babasından aldı. Kur'an'ı ve muhtelif ilim­lere dair birçok metni ezberledi. Daha sonra öğrenimini Dımaşk ve Kahire'de sürdürdü; başta fıkıh ve edebiyat olmak üzere çeşitli alanlarda kendini yetiştirdi. Genç yaşta iken hocaları Kahire Kadısı Şe-refeddin İbn Mansûr ve Halep Kadısı Emî-nüddin Muhammed b. Ali el-Enefî'den fetva ve ders verme icazeti aldı. 777'de (1375) tekrar gittiği Kahire'de ilim çev­relerinde adını duyurdu. Ertesi yıl Ömer b. Raslân el-Bulkinî ve Ekmeleddin el-Bâ-bertî'nin tavsiyeleriyle. Sultan el-Melikü'l-Eşref Şa'bân tarafından görevden alınan Cemâleddİn İbnü'l-Adîm'İn yerine Halep kadılığına ve Halâviyye Medresesi müder­risliğine tayin edildi. Kısa aralıklarla bu görev kendisiyle İbnü'l-Adîm arasında el değiştirdi. 787'de (1385) İbnü'l-Adîm'İn vefatı üzerine dördüncü defa Halep kadı­lığına getirildikten sonra da iki defa bu görevden alındı ve tekrar iade edildi. Sul­tan Berkuk'a karşı ayaklanan Yelboğa en-Nâsirî'yi desteklediği için Berkuk Halep'e gelince onu azledip öldürmek istediyse de üstâdüddâr Cemâleddİn Mahmûd b. Aii'-nin araya girmesiyle bundan vazgeçerek malını müsadere ettirdi ve kendisini Ka­hire'de ikamete mecbur tuttu.223 Kahire'de Cemâleddİn Mahmûd'un evine yerleşti­rilen İbnü'ş-Şıhne ondan büyük destek gördü. Üç yıl sonra Halep'e dönerek ders okutmak ve kitap yazmakla meşgul oldu. el - Mel ikü'n-Nasır Ferec'in Halep'e ilk ge­lişinde tekrar kadı oldu (802/1400). Ha­lep naibi Cekem. el-Melikü'l-Âdİl unvanıy­la saltanatını ilân edinceye kadar (809/ 1407) bu görevini sürdürdü. Bu isyanda, kendisine çok saygı gösteren Cekem'İn yanında yer alan İbnü'ş-Şıhne, Ferec'in Halep'i ele geçirmesinin ardından yaka-landıysa da kaçmayı başardı. Ancak Fe-rec onu affedip Halep kadılığına tayin et­ti (809/1407).

İbnü'ş-Şıhne, Şam bölgesinde iktidarı ele geçirip Ferec İle mücadele eden el-Melikü'l-Müeyyed Şeyh el-Mahmûdî ta­rafından Dımaşk Hanefî kadılığına getiril­diyse de 224 Şeyh el-Mahmûdî isyanının bastı­rılması üzerine Halep'te yakalanarak Dı-maşk'a götürüldü, Emîr Nevrûz'un huzu­runa çıkarıldı ve kaleye hapsedildi.225 Buradan Kahi-re'ye götürülen tutuklularla birlikte Fe­rec tarafından tekrar affedilip serbest bırakıldı. Kahire'de sır kâtibi Fethullah et-Tebrîzî ile yakınlık kuran İbnü'ş-Şıhne, Cemâüyye Medresesi'ne müderris oldu. Zamanla Ferec'in güven ve saygısını ka­zandı. 814 (1411) yılında Şeyh el-Mah­mûdî ile savaşmak üzere Dımaşk'a yürü­yen Ferec'in maiyetinde yer aldı. Leccûn Savaşı'nı kaybedip Dımaşk'a giden Ferec, kuşatma sırasında Mısır Başkadısı Nâsı-rüddin İbnü'l-Adîm. Şeyh el-Mahmûdî'-nin saflarında yer alınca İbnü'ş-Şıhne'yi onun yerine Mısır Hanefî başkadılığına ta­yin etti.226 Ancak İbnü'ş-Şıhne göreve başlamadığı gibi nâib de göndermeyerek Dımaşk'ta ders verdi. Ferec iktidarı kaybedip öldü­rülünce İbnü'l-Adîm Mısır başkadılığına iade edildi. İbnü'ş-Şıhne, kendisine büyük saygı duyan Dımaşk naibi Nevruz tarafın­dan Arîş'ten Fırat'a kadar olan bölgenin kadılığına getirildiyse de kendisi memle­keti olan Halep kadılığı ile yetindi ve Nev­rûz'un maiyetinde oraya ulaştıktan kısa bir süre sonra vefat etti.227

Özellikle fıkıhta otorite olan İbnü'ş-Şıh­ne mezhep imamının usul ve kaideleri çerçevesinde ictihad yapmış, tahrîc ve tercihlerde bulunmuştur.228 803 (1400) yılında Timur Halep'i alınca şehrin âlimlerini huzuruna getirtip onla­ra bazı sorular sorduğunda âlimlerin tem­silcisi sıfatıyla İbnü'ş-Şıhne bu sorulara cevap vermiştir. İki taraftan Ölenlerden hangilerinin şehid olduğu sorusuna, "Al­lah'ın adı en yüce olsun diye savaşan Al­lah yolundadır" mealindeki hadisle karşı­lık vermesinden çok memnun olan Timur ona ve arkadaşlarına iyi muamele edil­mesini emretmiştir.

Şairliği yanında hat sanatında da kabili­yeti olan İbnü'ş-Şıhne'nin öğrencileri ara­sında Ebü'I-Bekâ İzzeddin Muhammed b. Halîl el-Hâdırî, Bedreddin İbn Selâme, Ta-kıyyüddin İbn KâdîŞühbe, İbnü'l-Ezraî. Kemâleddin İbnü'l-Hümâm, İbnü't-Tene-sî, İbn Hatîb en-Nâsıriyye, Veliyyüddin Mu­hammed b. Ahmed es-Seftî ve İbn Ubey-

dullah gibi âlimler vardır. 813 (1410) yı­lında İbnü'ş-Şthne Kahire'ye geldiğinde İbnü'l-Hümâm onun derslerine katılmış, Halep'e dönünce de birlikte gitmiş ve vefatına kadar yanından ayrılmamıştır. Oğullarından Abdüllatîf, Safed kadılığı ve Kahire kadı nâibliği, Muhammed ise Ha­lep ve Kahire başkadılığı yapmıştır. Diğer oğlu Ebü'l-Fazl İbnü'ş-Şıhne, babasının biyografisine dair bir eser yazmayı plan­ladığını belirtmekle beraber 229 bu eseri yazıp yazmadığı bilinmemekte­dir.



Eserleri.



1. Ravzü (raüzatü)'!-menâ-zır iVilmi'l-eva'ii ve-evâhir.230 Eserde müellif, Ebü'l-Fidâ'nın 729 (1329) yılına kadar gelen el-Muhta-şar ü târîhi'l-beşer adlı umumi tarihini özetleyerek 806 (1403) yılına kadar mey­dana gelen olayları İlâve etmiştir. Timur'­la olan hâtıralarını genişçe anlattığı bö­lüm, kendi biyografisini ve Timur'un Ha­lep'i ele geçirmesi hakkında önemli bilgi­leri içeren birinci elden kaynak değeri ta­şımaktadır. Eserinin sonlarında, 806'da (1403) Halep ve çevresinde meydana ge­len büyük depremden de söz edilmekte­dir. İbn Hacer bu kitapta birçok hata bu­lunduğunu kaydeder.231 Müellifin oğlu Ebü'l-Fazl İbnü'ş-Şıh-ne, Nüzhetü 'n-nevâzır fî Ravzi'1-menâ-7AT ve İktitâfü-ezâhir fî zeyli Ravzi'l-menazır adıyla esere iki zeyil yazmış ve torunu Celâleddin Muhammed en-Nusay-bînî son zeyli Nûrü'l-hiiâf fî münteha-bi'S-İktitâf ismiyle ihtisar etmiştir. 232

2. El-fiyye fi'l-'uJûmi'S-'aşere. Tasavvuf, usûl-i fıkıh, nahiv, man­tık, belagat, ferâiz. tıp, usûlü'd-dîn, icmâ ve sîretü'r-resul olmak üzere on ilmi ko­nu alan recez vezninde 1000 beyitlik bir manzumedir. Tamamı Berlin Staatsbib-liothek nüshasında,233 bazı bölümleri ise çeşitli mecmualarda günümüze intikal etmiş­tir.234 Eserin bazı bölümleri­ne şerhler yazılmıştır:

a) Ferâiz bölü­mü Ebü'1-Fazl İbnü'ş-Şıhne 235 ve İbn Halel el-Basrî diye tanınan Ah-med b. Abdullah el-Heyâbî 236 tarafından şerhedilmiştir,

b) Manzume fî "Hmİ'l-beîâğa 237 adlı bölümün 238 şerhleri de şunlardır: Muhibbüddin Muhammed b. Dâvûd el-Ulvânî el-Hamevî, Şerhu Man-zûmeti İhni'ş-Şıhne el-Halebîfî 'İlmi'l-mecânî ve'1-beyân 239 Şemsed-din Muhammed b. Mahmûd el-Ömerî et-Trabiusî, Dürerü'l-ferâ'idi'l-müstahse-ne fî şerhi Manzümeti İbni'ş-Şıhne 240 Necmeddin el-Gazzî, Me-vâhibü'r-rahmân calâ Mfeti'l-me'ânî ve'1-beyân 241 Mansûr b. Ali es-Sütûhî el-Ezherî, ed-Dürerü'1-müderve-ze fî şerhi'l-Urcûze 242 İbn Kennân, Lisânü'n-ni-zâm fî şerhi manzümeti Îbni'ş-Şıhne-ti'1-hümâm (imâm) İbn Kennân bu şerhini Zeynü'r-rebf rı'ilmi'l-me'ânî ue'l-beyân ue'l-bedf adıyla ihtisar etmiştir.243

c) Siyer bölü­mü torunu Seriyyüddin İbnü'ş-Şıhne ta­rafından Şerhu'1-Manzûmeti'l-Hale-biyye fi's-sîreti'n-nebeviyye adıyla şer-hedilmiştir. 244

3. Sîretü'n-nebî. Eîfiyye fi'l-'ulûmi'l-'aşere içindeki siyer manzume­sinden ayrıdır.245

İbnü'ş-Şıhne'nin kaynaklarda zikredilen diğer eserleri de şunlardır: Tefsir, Dürre-tü'1-eşdâf 246 Evzahu'd-delîl ve'l-ebhâş fîmâ yehıllü bihi'l-mutallakati'ş-şelâş, Muhtasar fi'l-fıkh, Muhtaşaru Manzûmeti'n-Nesefî 247 er-Rihletü'l-kaşriy-ye bi'd-diyân'1-Mışriyye. Lisânüddin Lisânü'l-hükkâm fî ma'-rifeti'l-ahkâm adlı eseri bazı kaynaklar­da yanlışlıkla Ebü'l-Velîd'e nisbet edilmiş­tir.248



Bibliyografya :

Ebü'l-Velîd İbnü'ş-Şıhne. Rauzü't-menâzır fi ahbârl'l-euâ'Ü ve't-euâhtr (nşr. Seyyid Muham­med Mühennâ). Beyrut 1997, s. 1 5, 289-290, 294, 299-303; Makrizî, es-Sülûk,Vl], 294, 325; VIII, 519, 537, 554, 586, 665, 737-738, 764; X, 108, 114, 157, 213, 254; İbn Hacer. İnbâ'ü'l-ğumr, VI, 165, 223; VII, 52, 95-97; a.mlf., ef-Mecma'u 7-mü'esses li '[• mu ccem i 'l-müfehres (nşr. Yûsuf Abdurrahman el-Mar'aşlî), Beyrut 1414/1994, IH, 232-234; a.mlf.. Zeyiü'd-Düre-ri'S-kâmİne (nşr. Adnan Derviş), Kahire 1412/ 1992, s. 225-226; Ebü'1-Fazl İbnü'ş-Şihne. Ni-hayeLü'n-nihâye fi tahriri takrîri'l-Hidâye, Sü­leymaniye Ktp., Âşir Efendi, nr. 108, vr. 26b-27b; a.mlf., Nüzhetü'n-nevâzır fîRauzı'l-menâ-ztr, Süleymaniye Ktp., Hekimoğlu, nr. 814, vr, lb,4b-5a, 122b-124a; a.mlf., Şerhu'l-Manzüme fi'i-ferâHz, Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr, 1316, vr. lb-3a; İbn Tağrîberdî. ed-Delîtû'ş-şâft (nşr. Fehîm M. Şeltût), Kahire 1403/1983, II, 699; Se-hâvî, ed-Dau>ü7-/âfn£<, X, 3-6; a.mlf., ez-Zeyl 'alâ RefH'l-işrinşr. Cûde Hilâl - Muhammed Mah­mûd Subh), Kahire 1966, s. 357-360, 406-428; İbn iyâs. Beda'i'u'z-zühûr, 1/2, s, 824, 826; Ra-diyyüddin İbnü'l-Hanbelî. ez-Zebed ue'd-darab fi târihi Haleb (nşr. Muhammed Altûncî), Ku­veyt 1409, s. 41-42; Temîmî, et-Tabakâtü's-se-niyye, I, 231-232; Keşfü'z-zunûn, I, 157, 202, 920-921; II, 1868; Şevkânî. el-Bedrü't-tâli', «, 264-265; Leknevî. el-Feüâ'idü'l-behıyye, s. 51; Ahlwardt, Verzeichnls, II, 358; III, 90; IV, 31, 203, 284, 475; V, 566; VI, 158, 400-403, 454; IX, 64-65, 157; Fihristü'l-küLübİ'l-'Arabiyyetrt-mahfûza bi'!-KütCtbhâneü'i-Hidtviyye, Kahire 1307-1308, IV, 136, 142, 155; V, 63; VII, 454, 475, 483, 488, 493, 639; Muhammed Râgıb et-Tabbâh, i'iâmü'n-nübeiâ' b't-târih\i Halebi'ş-şehbâ1, Halep 1342-44/1923-25, I, 58-60, 64; IV, 401-402; V, 161-164, 328-329; Serkîs, Mu'-cem, 1,37, 136-137;Brockelmann, GAL,II, 178-179;Supp/.,ll, 176-177; Fuâd Seyyid, Fihristü'l-mahlûLât, Kahire 1382/1962,11, 44; Fihristi mahtûlâti Câmİ'aÜ Ümmi'l-kurâ, Mekke 1403/ 1983,1,98,311,314,357; Fihrisü mahLûtâti Câmlcatİ'l-Meük es-Su'ûd, Riyad 1404/1984, VI, 278, 316; el-Müntehab min mahLûtâti Darİ'L-kütübi'l-KaLariyue, Beyrut 1986, s. 97; Abdul­lah b, Abdurrahman el-Muallîmî, Mu'cemü mü-^eüifı mahtûtâti Mektebeü't-Haremi'l-Mekkiy-yi'ş-şerîf, Riyad 1416/1996, s. 58, 76; Meryem Sâdıkl, "İbn Şıhne", DMBİ, IV, 69-71.




Yüklə 1,49 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   11   12   13   14   15   16   17   18   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin