Örneğin,yer adlarında vurgu genellikle ilk hecelerde bulunur. Vurgu sayesinde mesaj belirginleşir.
4-KONUŞMANIN İÇERİĞİ:
Etkili sözel iletişim için,daima açık sözcükler kullanılmalıdır.Fazla teknik veya farklı cümleler kullanılmamalıdır.Dinleyicinin yaş,eğitim,kültür seviyesine mutlaka dikkat edilmeli ve uygun konuşma içeriği hazırlanmalıdır. Eğer dinleyiciler konuya yabancı iseler,örnek olay ve detaylar verilerek anlamaları sağlanabilir.
5-SİMGESEL DİLİN KULLANILMASI:
5-SİMGESEL DİLİN KULLANILMASI:
Mecaz,teşbih(benzetme),abartma,alay ve buna benzer simgeler konuşmaya renk katar ve anlamı kuvvetlendirir.Mecaz,bir sözcüğü gerçek anlamı dışında kullanmaktır.Kültürle yakından ilişkilidir.Örneğin,Türk kültüründe kızılan bir insana “domuz” demek bir başka kültürde aynı değerlendirmeyi vurgulamaz.
6-KONUŞMADA MİZAHIN KULLANILMASI:
Konuşmadaki espriler dinleyenlerin dikkatlerini toplayabilir ve konuşmaya renk katar. Ama zorla yapılmış,dinleyenlere uymayan veya onların anlamadığı bir mizah konuşmanın tüm etkisini yok edebilir. Bu nedenle mizah kullanılacağı zaman dinleyicilerin durumu,konuşmanın içeriği dikkate alınmalıdır.
7-KONUŞMA HIZI:
7-KONUŞMA HIZI:
Konuşmada farklı hız kullanılarak dinleyenlerin dikkatlerini sürdürmeleri sağlanabilir.
Etkili bir konuşmada,konuşma hızının dakikada 140-150 kelimeyi geçmemesi gerekir.
Bundan daha hızlı konuşmada,insanlar söyleneni anlamak yerine konuşmacının ne kadar hızlı konuştuğuna yoğunlaşırlar.Ancak etkili bir konuşma biçiminde ana mesajın verilmesine doğru,hız biraz artırılır.Ana mesaj verilir verilmez,hız kesilerek birkaç saniye bu mesajın sindirilmesine izin verilir.Konuşmada,çok hızlı konuşmak kadar,çok yavaş konuşmak da etkililiği azaltacaktır.
Ayrıca ”eeeee ” gibi sesler çıkararak veya hiç ses çıkarmadan donup kalmak gibi aralıkları doldurmayı sağlayan duraksamanın da olması dinleyiciyi sıkacaktır.
Neden vücut dili? 1.Başkaları üzerinde olumlu bir etki yaratarak amacımıza ulaşmak 2.Karşımızdakileri daha iyi anlayarak etkili bir iletişim kurmak. 3. Kendi beden hareketlerimizi denetleyerek sosyal ortamlara daha çabuk uyum sağlamak 4.Başkalarının gerçekte ne söylemek istediğini anlamak.
Göz teması iki kişinin aynı anda birbirlerinin gözlerinin içine bakmasıdır. Bir tür sözel olmayan iletişim biçimidir ve sosyal davranış üzerinde büyük etkisi olduğu düşünülmektedir. Göz temasının sıklığı ve anlamı kültürler arasında farklılık göstermektedir.
Göz teması iki kişinin aynı anda birbirlerinin gözlerinin içine bakmasıdır. Bir tür sözel olmayan iletişim biçimidir ve sosyal davranış üzerinde büyük etkisi olduğu düşünülmektedir. Göz temasının sıklığı ve anlamı kültürler arasında farklılık göstermektedir.
Bir kişiyle konuşurken dikkat edilecek en önemli noktalardan biri, nereye baktığınızdır. Doğrudan konuştuğunuz kişiye bakmak, karşınızdaki kişiye samimiyetinizi iletmenize yardımcı olur ve mesajınızın etkisini artırır. Yere bakarak veya gözlerinizi kaçırarak konuşmanız, karşınızdaki kişinin üstünlüğünü kabullenme olarak yorumlanacaktır.
Konuşurken göz temasından kaçınılması, boş boş ve sabit bir noktaya bakma, ellerle ağzın örtülmeye çalışılması kişinin büyük ihtimalle yalan söylediğinin göstergesidir.
Doğrudan göz ilişkisi kurmak ve sürdürmek konusunda aşırılığa kaçmamak gerekir. Sürekli olarak bir insanın gözlerinin içine bakmak hem o kimsede rahatsızlık doğurur, hem de gereksizdir.
2- MİMİK (YÜZ HAREKETLERİ)
2- MİMİK (YÜZ HAREKETLERİ)
Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz, ağız, yüz hareketleriyle anlatılması.