İlgili Mahkeme karan gereği yapılan incelemede


Tape :1858 06.12.2007 tarihinde Selviye..? ile görüşmesinde özetle



Yüklə 3,54 Mb.
səhifə41/50
tarix02.11.2017
ölçüsü3,54 Mb.
#26670
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   50

Tape :1858 06.12.2007 tarihinde Selviye..? ile görüşmesinde özetle; Sami HOŞTAN'm "Ne yaptın yazdırdın mı?" dediği, Selviye'nin "Yok şimdi onlarla buluşacağım şeyde Dedemamn orda." dediği, Sami HOŞTAN'm "Kimlerle?" diye sorduğu, Selviye'nin "O Recep denen adam geliyor." Dediği, Sami HOŞTAN'm "Parayı getirdin mi parayı ben şimdi onların oraya 4-5 kişi gönderdim." Dediği, Selviye'nin "He ben dedim parayı getirmiyorsanız hiç gelmeyin para getiriyorlar bakalım nasıl geliyorlar bilmiyorum." "Ben bak şimdi ben bilseydim gelmezdim şeye geldim onların ofisine 5-6 kişi gönderdim.." dediği, Selviye'nin 20-25 dakka içinde Dedeman da buluşacaklarını, gerekli evrak hazırlıklarını yaptıklarını belirtiği, Sami HOŞTAN'm "Hemen hemen şimdi..." "Ben karar aldım yani yani çünkü benim ben perişan vaziyetteyim benim paramla kimse yalılarda oturamaz." Dediği, Selviye'nin de "Tamam ben şimdi onların yanından seni arıyorum." Dediği ve görüşmenin bu şekilde sona erdiği,
Tape :1862 09.12.2007 tarihinde Selviye..? ile görüşmesinde özetle; Sami HOŞTAN'ın "Verdiniz mi şeyi?" "Verdiniz mi o ?" dediği, Selviye'nin "Ee para para tamamlayamadık verecek işte Hüsrev abi bu çocuklar getiriyorlar 10 bin 10 bin 100 küsürü vardı 130 milyarı mı ne vardı bundan gelende işte dolarlarlada onu kapatacak Cuma da gitti İhsandan belgelerini aldı." dediği, Sami HOŞTAN'ın "Aldı mı hepsini?" dediği, Selviye'nin "Aldı aldı" dediği, Sami HOŞTAN'ın "Benim yanımda benim yanımda ... şey olacak." Dediği, Selviye'nin "Senin yanında yutacakta abi.." "...ben dedimki sakın yırtma Sami beyin yanında yırtarız." Dediği, Sami HOŞTAN'ın "Hiç katiyetle. Katiyetle yırtmayacak yanımda yırtacak." dediği, sSelviye'nin "20 vereceğim dedi işte bana eve getirdiler hatta dediler ki abla biz bu cumartesi şirket kapalı sana 21 getiremiyoruz ama pazartesi telafi edeceğiz pazartesi 10 vereceklerdi 21 verecekler." Dediği, Sami HOŞTAN'm "O zaman halloluyor mu işimiz bizim?" dediği, Selviye'nin de "Hı hı tabi tabi işte 40.000 dolar olduğuna göre 40.000 dolar 44 milyar para yapar. 150 var 190 filan tutuyor işte ..." dediği, ve görüşmenin bu şekilde sona erdiği,
Tape :1863 10.12.2007 tarihinde İlknur..? ile görüşmesinde özetle; Aralarında merhabalaştıktan soma Sami HOŞTAN'm "Hiç iyi değil valla ya şimdi Ankara'ya gidiyorum belki bu öğleden soma. Sedat BUCAKla bir işimiz varda." "Yargıtay'da bir olay vardı o bitmiş gibiydi herhalde bi ufak bir canlanma var yani herhalde birisi bir parmak sokuyor herhalde bir parmak parmaklan kınlacak beyinleri pis olan birileri beyinleri kanştırmak istiyor yani." dediği, İlknur'un "Tehlikeli birşey yok değil mi?" dediği, Sami HOŞTAN'm "Yok yok ta ama yani hiç bitmiş olaylar hiç ilgimiz olmayan olaylar tekrardan tekrardan tekrardan yani moral bozukluğu başka birşey değil ama bizim moralimizi kimse bozamaz benim çünkü hiç öyle taviz verecek moralimi moralimi bozacaklar bi saçmalık yapacağım falan öyle bir şanslan yok yani." dediği, İlknur'un "Yani bu insanlar niye kaşınıyorlar ya." dediği, Saim HOŞTAN'm "Vallahi kaşınıyorlar billahi kaşınıyorlar tallahi kaşınıyorlar." dediği,
Tape .1864 10.12.2007 tarihinde Erkan..? ile görüşmesinde özetle; Erkan'ın "Abi bugün müsait misin?" dediği, Sami HOŞTAN'm "Bugün müsait dejjüim çünkü mahkeme var bugün Sedat ŞAHİN in oraya gideceğim" dediği,










Tape .1865 10.12.2007 tarihinde Yusuf..? ile görüşmesinde özetle; Yusuf un "Hah abi şimdi bu benim şey var ya rahmetlinin eşi var ya abi?" "O şimdi o düğünde bu resim mesim çekildiydi." "Onu diyor ben vereceğim mereceğim diyor bilmem ne diyor şimdi saçmalayıp duruyor abi bu yav bu durup dururken bizi.." dediği, Sami HOŞTAN'ın "Hangi kimi?" diye sorduğu, Yusuf un "Şey ya Selma abla ya" "Ne bileyim işte abi diyor ki bu birisiylen mi görüşmüş bu kanal televizyoncularla mı görüşmüş ne yapmış" dediği, Sami HOŞTAN'ın "Resmi verse ne olacak yani?" dediği, Yusuf un "Benimde canım sıkıldı şimdide dedim abla bir dakka dedim ya ne yapıyorsun dedim sen," "Tamam abi yani abi benimde canım sıkıldı dedim abla bir düşün ne demek dedim ya bu dedim gelmişiniz misafirimiz olmuşsun oturmuşsun kocanla resim çektirmişsin" dediği,
Tape :1866 12.12.2007 tarihinde İlknur..? ile görüşmesinde özetle; Sami
HOŞTAN'ın "Çok güzel bir gelişme oldu bugün saat işte beşte bir karar çıkacak ve bitti olay
bitiyor yani dün gece birileri ile beraber bir yemeğe gitmiştik." "He bugün bu akşam saat
beşte karar çıkacak." "Yani benim benimle ilgili öbür arkadaşlarla ilgili tamamen takipsizlik
alıyorum yani o olay takipsizlik alıyoruz tamam mı" "Yüz yüze geldiğimiz zaman anlatırım
yani telefonda değil de tamamen olay bitiyor tamam mı" dediği, İlknur'un "Sevgilim çok
sevindim" dediği, Sami HOŞTAN'ın "Ancak işte bugün benim kalmam lazım burda avukatta
benim yanımda artık yann uçakla geleceğim yann saat 10'da 12 uçakta böyle doğru arabayla
gelmemek lazım niye biliyor musun bir ton kaza olmuş şeyde Bolu'da. Otobüsler kaymış
birbirine girmişler bildiğin gibi değil o bi zincirleme kazalar olmuş yolda şeyde gidenler vardı
onlarda telefonla geri dönmüşler zaten bu haberi de aldılar sevindiler şimdi beşte karan
alacağız diye bir daha bitiyor yani tamamen takipsizlik yani veriyor yani." "Vallahi inan ben
çok niye çok sevindim biliyor musun yani en azından benle ilgili birde öbür arkadaşlarla da
ilgili çok önemli yani benim için onlarda kurtuldular yani çünkü onlarda onlar da
haketmemişti bu cezayı yani." Dediği ve bir süre kendi aralanndaki özel ilişkilerinden
bahsettikleri, devamında Sami HOŞTAN'ın aynı konu ile ilgili olarak ".. .biraz soma yemeğe
götüreceğiz o arkadaşlan da çok çok çok sevindim ama yani yani çok sevindim biraz
yorulduk ama en azından en az birilerine birşey yapabildik .sabaha kadar işte avukatla

bazı şeyler dosyalar mosyalar kanştırdık ... yani hepsini yani yerli yerine otutturduk ondan soma gittik yani" "...otelin şeyinde lobisinde oturduk konuştuk ettik birilerini çağırdık yani mecbur yani.." dediği, İlknur'un "Birşey söyleyeceğim geleceğe dair herhangi bir sıkıntı var mı?" diye sorduğu, Sami HOŞTAN'ın "Hiç hiç yok kalmadı." Dediği, İlknur'un "Senin cezan yok zaten değil mi?" dediği, Sami HOŞTAN'ın "Yok yok 15 sene vardı o da zamanaşımına girmişti fakat başka bir olayla hiç ilgisi olmayan bir yerde ismim geçmişti onunla ilgiliydi bu dava ve hepsi bitti yani." dediği


Tape :1867 12.12.2007 tarihinde Sedat BUCAK ile görüşmesinde özetle; Sedat BUCAK'm "Abi merhaba" şeklinde hitap ettiği, Sami HOŞTAN'ın "Merhaba ağa nasılsın" dediği ve bir şahsın askerlik hizmeti ile ilgili olaraka birliğine teslim edildiğinden bahsettikleri, Sami HOŞTAN'ın"Bir yaramazlık yok ya başka" dediği, Sedat BUCAK'm "Yok abi bana bir emrin var mı abi?" dediği ve gr8üşmenin bu şekilde son bulduğu,
Tape : 1870 18.12.2007 tarihinde Engin..? ile görüşmesinde özetle; Sami HOŞTAN'ın "Biz bunu 5 yapalım çünkü VELİ KÜÇÜK PAŞA GELİYOR ONUNLA

GÖRÜŞMEM LAZIM 5'te buluşalım biz." dediği, Engin'in "Tamam tamam tamam üstadım 5'te ordayım" dediği,









okey oynuyoruz" dediği, Sami HOŞTAN'ın "Yav senle geçen hani o 5-6 ay evvel bişey konuşmuştuk helalleştiler dedin o küçüklerle." "Hani şey vardı ya bir yer yok rahmetli şeyin öldüğü geldi" dediği, Aziz'in "O biraz şey oldu Ankara da da o şey ... gider o geçende şey aradı biraz daha ihtiyaçları vardı verdirttirdim ben onu" "O biraz daha şey vardı o senin yeğen var ya çocuk aradı" "Oraya gönderdim bide işlerini hallettirdim..." dediği, Sami HOŞTAN'ın "Yav bakacaz derken söyle at deve değil neyse işte bi tane dedim bizde aynen neyse şeyine şey yapacam dedim" "...bazen yani bunlara bişeyler yani durumları sıkışık olmasa aramazlar bunlar zaten yani..." Aziz'in "Anladım anladım " dediği ve görüşmenin bu şekilde bittiği,
Tape :1874 26.12.2007 tarihinde M.ŞEHİRLİOĞLU ile görüşmesinde özetle; M.

ŞEHİRLİOĞLU'nun "DGM de abi" "Bizim DGM de hakim Metin di değil mi Metin abiydi değil mi" diye sorduğu, Sami HOŞTAN'ın "Evet evet" dediği, M.ŞEHİRLİOĞLU'nun" Onu aldılar kim gelmişti abi" dediği, Sami HOŞTAN'ın "Vallaha başkası geldi o bize cezayı verdi o ..." dediği, M.ŞEHİRLİOĞLU'nun "Metin abi vermedi cezayı bize cezayı Metin abi mi verdi abi" dediği, Sami HOŞTAN'ın "Metin verdi Metin" "O ondan ondan evvel ki adam aslan gibiydi"dediği, M.ŞEHİRLİOĞLU'nun "Metin ÇETİNBAŞ değil mi abi he" dediği, Sami HOŞTAN'ın "Evet. Çok iyi adam vardı o bizi zaten tahliye ediyordu... Emekli oldu onu aldılar. Ne oldu ki" dediği, M.ŞEHİRLİOĞLU'nun "Ben bi savcı arkadaşımla oturuyorum da ona sordum Sedat Sedat'tı demi abi." dediği, Sami HOŞTAN'ın "Evet Sedat KARAGÜN dü Sedat KARAGÜN dü" "İyi adamdı o" dediği, M.ŞEHİRLİOĞLU'nun "He o iyi adamdı o şeydi ama bu Metin operasyona geldi" dediği, Sami HOŞTAN'ın "Onu Reisi onu Reisicumhur gönderdi ya" "Ya dosyayı bilmiyordu ya dosyayı bilmiyordu adam dosyadan haberi yoktu 9 tane dosyadan ceza verdi ya Allah ın cezası mı diye sordum yok dedi devletin cezası dedi şey dedi adalet dedi öyle istiyor dedi." dediği, M.ŞEHİRLİOĞLU'nun "Şimdi bi şey bu Barby operasyonunda da o şeylere 26 şar yıl vermiş bi tane şey hakim. O da bi Sultanahmet teki şey bu cezalan veren. 11 .Asliye Ceza Mahkemesinde yapılmış pezevenklere 20 şer 6 yıl vermiş." dediği, Sami HOŞTAN'ın "Neyse geçti" dediği ve görüşmenin bu şekilde sona erdiği,


Tape: 1431 03.01.2008 tarihinde Adnan..? ile görüşmesinde özetle; ADNAN'm "Şimdi bu Komserlen ben burda muhabbet etimde" "Diyorki biz diyo mühürlüyecez polisi çağıracağız polisde görecek diyo ondan soma biz evraklan alıp geri dönecez yanlız diyo evraklan bizde öyle yaptık evrakları diyo mahkemeye yollamamak için diyo biz mahkemeye yollarsak diyo bu şey için Murat için mahkeme ceza verir diyo biz diyo dosyayı şeyde tutuyoruz yollamayız diyo içerdeki çocuklara bir şey vermek lazım diyo yani o şeye yollamayacaklar mahkemeye" dediği, SAMİ'nin "Ne verilecekmiş Adnan ?" dediği, ADNAN'm "Bu şeylere bir sakal işte ya" dediği, SAMİ'nin "Tamam ben Muratı gönder Muratı Muratı gönderdim beklesinler orda bir yere gitmesinler" "Bunu açma durumu nasıl oluyor peki Adnan ikinci bir kontratmı oluyor?" dediği, ADNAN'm "Onu işte ben sonra konuşuruz onu" dediği,

Şüphelinin İfadesinde bu görüşmeyi hatırlamadığını beyan ettiği



Tape: 1432 03.01.2008 tarihinde Murat..?/Ayhan ÇARKIN ile görüşmesinde özetle; SAMİ'nin "Şu Çarkmi bağlasana bana" dediği, telefon bağlanırken X ŞAHSIN "Nihat Vural senedi imzalattıran bu" dediği, X BAYAN'm "... imzalatmış Oflumu imzalattırmış" dediği, SAMİ HOŞTAN'ın "Ya bu benden benim kontrolümdeki bir adam benden habersiz bişey olmazya zaten böyle şeyler yapmaz yapmaz yapamaz yapamaz çünkü Nihat ne bu Nihat ?" dediği, telefonun AYHAN ÇARKIN^b^ajıması ile SAMİ'nin

dediği, AYHAN'ın "İlk defa hiç tanımıyorum öyle bir isimde duymadım abi" "O şey vardır o şey vardır o şerefsiz bir tane bi Konyalı bir Ayhan vardır O eksoz Ayhan diyorlardı" "He orospu çocuğu Antalya Sidelerde oralarda onun bi isimlerimi kullanabilir o şerefsiz" dediği,



Tape: 1433 12.01.2008 tarihinde Yaşar..? ile görüşmesinde özetle; SAMİ'nin ".. .ne zaman mahkeme kağıdı?" dediği, YAŞAR'ın "Abi işte bugün yarın konuşmamız lazım yeniden ... yani ona göre ayarlamamız lazım öbür haftanın içinde pazartesi falan konuşursak iyi olur" dediği, SAMİ'nin "Pazartesi konuşacağız pazartesi yanma giderim" dediği,

Tape: 1434 15.01.2008 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle; SAMİ'nin "...cenazeye çıktım Burhanettin SARAL'm" "Burhanettin SARAL'm annesi rahmetli oldu" "Gelecemde senlede özel başka bir işimde var abi" dediği, X ŞAHSIN "E tamam ben o Hüsrevin bi 250.000 dolar borcu var işte" "Seneti de var neyse bende senedide ben aldım yanıma seneti" dediği, SAMİ'nin "... bir lira yok biliyormusun 100.000 lira geçen gün bir yerden faizle para alacaktık alamadık" dediği, X ŞAHSIN "Hani sen birde bana bi söz vermiştin Hüsrevi okşayacaktın" dediği, SAMİ'nin "Aaa Hüsrevi okşamaktan başka bir şeyler yapıldı" "Anlatırım geldiğin zaman" dediği,

Tape: 1435 16.01.2008 tarihinde Habib..? ile görüşmesinde özetle; SAMİ'nin "Ya Habib aklıma bir şey geldi" "...hani rahmetli ÇATLI'NIN HANİ BİLİYOSAN ÖLECEĞİNİ SÖYLEYEN BİR KADIN VARDI" "HANİ KAZAYI BU KADINI BİZ NASIL BULABİLİRİZ HABİP" dediği, HABİB'in "Abi bilmiyorumki onun kızı vardı ..." "Ataköydeydi en son ama bilmiyorum o bir Tuncer vardı şeyin vardiya Drejin şoförü" "Ona bi sorayım o görüyorum mu ne yapıyor" dediği, SAMİ'nin "Ya bi öğrensen ya o kadın baktıralım diyorum Habip ya bir uğursuzluktur gidiyor ya" dediği,

Tape : 001179 21.07.2004 tarihinde Gaffar KARADEMİR / Sedat PEKER ile görüşmesinde özetle; Sedat'ın "... Abi hareketin varlığından bile haberim yoktu. Gasteci söylemişti. İsmin bunlarla anıhyo diye. Ben demiştimki, benim ismim bunlarla anılcak bişey yok demiştim yani." "Bilmiyorum o yapıyı hareketi bilmiyorum işte. ...Sağ taraf toparlanacakmış. Korkut EKEN işte başa geçecekmiş yani. Neymiş nasıl olacakmış da, partiler birleşecekmiş. İşte MHP, DYP veya onlar birleşmezse şey birleşcekmiş. Bu Turan YAZGAN hoca varmış. Bilmem birileri varmış işte yani. Böyle bi ... Korkut abiyi biz tüm internet sitelerinde, tüm gastede, tüm televizyonlarda onu bunu yaptık. Onla ilgili devamlı biz bişeyler yaptık, yaptık ta..." "Yaşadıklarımız var yani. Yaşanan o kadar şey varki." "Şimdi ben de dedimki olmaz dedim. Yani Korkut abi olmaz dedim. O işi yapamaz dedim. Öyle yani Parti kuracak Partinin başına geçecek şeyapacak." "Ya böyle bişi olur mu abi. Komedi olur yani. Böyle bir hareketin içinde işte ben Mehmet AĞAR'a 2 Milyon dolar vermişim." dediği ve bir süre Korkut EKEN'in parti liderliğini yapamayacağından bahsettikleri, daha soma Sedat'ın "Şimdi bende çıkıp şöyle mi söylesem veya Sami abi işte falanca kez adama on sene evvel Korkut EKEN bana demişti ki. ...Filanca kez adamı ara. Bu adam eroin satıyo. Uyuşturucu işi PKK'lılarla da beraber hareket ediyo. PKK'ya para veriyo diyo abi. Bu adam yapmaz dedim de. Israr ettiğimde adama açıp küfür edin deyip soma iki gün soma beni arayıp ya senin dediğin doğruymuş. Adam yapmaz, işte kalbini kırdık. Bi kalbini al diyo. Biz kalbini alıyoruz. Ondan soma da Atilla abi diyoki senden önce o adam geldi diyo. Çantayıda ben taşıdım. Atilla abinin arkadaşı parayı getirdim, bıraktım diyo. Ben bi lira kimseden aldıysam Allah'ımın üzerine yemin ederim ki Sami şimdi herkez." "Şimdi bunları mı konuşalım oturalım." "Kürtlere savaş açcaz deyip, kürt Ahmet'le ortaklık yapmak nası bişey abi." "Bide Kürt Ahmet'le yaptığı ortaklıkta otopark ortaklığında bile." "150 Bin dolan ben vermiştim. O otoparkı alırken on Sami Abi." dediği, Sami'nin "...Bu anlattığın şeyler hiç bişey diğil." dediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde, Sedat'ın "Şima^m^sTfS^cmişte duyuru falan oluyodu. Sedat'çım bana arkamdan iftira atıyolar. Diy$arkr Kof&^jyfclı bi hostes kızla

1133 f*^(jf^) *1

'"7

ilişkin varmış. İşte benim hakkımda kötüleme şeyi yapıyolar. Ben Veli Paşayla Korkut abiyi barıştırmak, Yavuz ATAÇ'ı. Hepsine uğraştım. Veli abiye gidiyorum, abi diyorum Korkut EKEN böyle böyle. Ya diyoduki bana boşver filan. Be diyodum abi böyle böyle soma Korkut EKEN'e anlatıyodum. Soma onları barıştırdım. Ertesi gün abi bi konu oldu. Yavuz ATAÇ bana dediki. Diyo Veli KÜÇÜK benim için şöyle yapmış, böyle yapmış. Veli Abiyi aradım. Dediki ya ben böyle bişey yapmadım ama sana söylemedim mi dedi. Yani biz bunla görüştüğümüzde böyle olucak bu işini sonu diye yani sen bilmiyo musun dedi. Bu işin sonu ne olacağını. Yavuz bu seferde, Yavuz abiyi aradım. Dedimki abi bakın ben yaşı genç bi insanım. Siz belli yaşta, aynı..." "Benim gelecekte itibarım, haysiyetim, şerefim var. Ben sadece sizi dost yapmak isterken siz böyle böyle bi acayip olaylar oldu. Gelin yüzlesin, kim kime ne dedi abi dedim. Yani ben kaldıramam böyle şeyi dedim. Yavuz abiyede dedim. Yavuz abi üzüldü filan tamam dedi. Ben şunu bi arım Korkut abiyi aradı. Veli Paşayı aradı. Hepsi aradı ama gelmediler. Yan yana yüzleşmeye. Veli baba bana dediki. Ya nolur bırak bu işleri dedi. Ya sen işine gücüne bak. Sen saf temiz insansın dedi. Sen bak dedi işine gücüne bak. E şimdi Sami ben düşünüyom da." dediği, Sami'nin "Bize de zamanında ne söyledi biliyo musun? Bunu bize de, rahmetliyle bana da söyledi. Veli Paşa bana da söyledi. Rahmetliye de söyledi yani yani..." dediği, Sedat'ın "Ya bunlar abi bak yemin ediyorum planlayıcı filan olmadan. Bunlar olay molay yaparlar. Giderler bi kaç tane dandik dundik adama ateş mateş ederler. Bunlar Kürtçü diye. Gerçi Kürtlerle ortaklık yaparlar ama böyle saçma bide bi olay filan yaparlar abi gine..." "Ya abi düğünde Feridun ÖNCEL'i çağırma dedi. Ben dedimki Feridun Başkan iyi bi adam işte. Drej'le arası olmayabilir veya rahmetli Çatlı" dediği ve bir süre aynı konuyla ilgili görüştükten sonra Sami'nin "... kendini fazla yorma. Kendine ait diğilsin. İstediğin zaman, istediğin şeyi yapamazsın. Çünkü birileri ille gelecek. Umut olmuşun, birileri senden umut bekliyor. Bunlar için kafanı takarsan." dediği ve kısa bir süre Cumhuriyet gazetesinde çıkan bir haberin yeri hakkında konuştukları, Sedat PEKER'in "Onu okuyun abi. Onu okuduktan soma zaten inan sinir sisteminizin bozulacağını tahmin ediyorum. Abi Ayhan beyfendi demişki benim ismimin mafya babası olan Sedat PEKER'le beraber anılmasından üzüntü duyuyorum demiş ya böyle." dediği, Sami'nin "Kim demiş?" diye sorduğu, Sedat'ın "Ayhan ÇARKIN" dediği ve haberin Cumhuriyet Gazetesinin 3. sayfasında çıktığından bahsettikleri,

e) Diğer şüpheli ve tanık beyanları;

Gizli tanık 6 29.02.2008 tarihli savcılık ifadesinde

Askerliğini İzmit İl Jandarma Komutanlığında yaptığını, Veli KÜÇÜK'ün bu dönemde alay komutanı olduğunu, o dönem içerisinde Sami HOŞTAN'ın Veli KÜÇÜK'ü sık sık ziyaret ettiğini, hatta Veli KÜÇÜK'ün başka bir birliğe tayini çıktığında düzenlenen uğurlama partisine bile geldiğini, aynca o dönemde Hadi ÖZCAN' la bir kere Kriptolu telefonla görüştüğünü duyduğunu, bir kere de Sedat PEKER' ile görüştüğünü duyduğunu, aynca Veli KÜÇÜK'ün ajandasında Sedat PEKER, Ali İhsan USLUKOL ve Rahmi SEYMEN isimli şahıslann bulunduğunu ve bu şahıslann Veli KÜÇÜK ile sık sık görüşen şahıslar olduğunu,

Veli KÜÇÜK'ün Ali İhsan USLUKOL, Sami HOŞTAN ve Rahmi SEYMEN ile daha çok yüz yüze görüştüğünü, ancak Sedat PEKER' in kendisinin askerlik yaptığı bu dönemde Veli KÜÇÜK ile yüz yüze görüşmek için geldiğini hiç görmediğini, ancak Rahmi SEYMEN"in ailece geldiğini, Sami HOŞTAN' ın da yalnız geldiğini beyan etmiştir. Sami HOŞTAN' m mafya vari insan olduğunu Susurluk kazasında öğrendiğini, o dönemde ne iş



kendisinin sık sık İbrahim ÇİFTÇİ nin kumarhanesinde oyun oynadığ. Bu oyunlar esnasında arkadaşlar arasında yaptıkları sohbetlerin birinde İstanbul gayri meşrusunda önde gelen isimlerden biri olan SAMİ HOŞTAN isimli şahsın burada 3.000.000 Dolar para kaybettiğini, bu paranın ödenmesi noktasında İbrahim ÇİFTÇİ ile aralarında bir husumetin oluştuğunu duyduğunu.

Aynca Sami HOŞTAN isimli şahsın İzmir bölgesinde kumar işi yaptırmak istediğini, ancak İbrahim ÇİFTÇİ nin Ege bölgesinde, diğer bölgelerden gelerek kumar oynatmak isteyen şahıslara engel olduğunu, bu sebepten dolayı Sami HOŞTAN' ın İzmir ve çevresinde kumar oynatmasına izin vermediğini duyduğunu. Beyan ettiği,

Gizli Tanık 17 beyanında

Mehmet Fikri KARADAĞ' ın derneğe gelen kişilere ekip kurmaları yönünde talimat verdiğini duyduğunu, MEHMET FİKRİ KARADAĞ'ın bir seferinde NİYAZİ KIYAK' a zarf verip SAMİ HOŞTAN' a gönderdiğini, SAMİ HOŞTAN' ın da NİYAZİ KIYAK ile MEHMET FİKRİ KARADAĞ' a para gönderdiğini duyduğunu, bunların hepsinin dernekte konuşulduğunu,

Şüpheli murat çağlar beyanında ,

Kuvayı Milliye Derneği (1919) derneğine gelen kişi olarak Arnavut sami kod Sami HOŞTAN ı resminden teşhis ettiği,

Şüpheli Ali YASAK alınan ifadesinde;

Sami HOŞTAN'ı tanıyıp tanımadığı sorulduğunda; Sami HOŞTAN'ı kardeşi Mehmet YASAKin düğününe geldiğinde tanıdığım, bayramlarda ve özel günlerde kendisi ile ara sıra telefonla görüştüğünü,

3 Kasım 1996 tarihinde meydana gelen Susurluk Kazası sorulduğunda; Hatırlamadığı birinin telefonla aradığını ve kazanın olduğunu söylediğini, bunun üzerine Tuncer..? isimli şoförü ile birlikte Susurluk'a gittiğini, cenazelerin alınıp Susurluk Adliyesine götürüldüğünü duyunca adliyeye gittiğini, adliyeye gittiğinde Sami HOŞTAN, Ayhan ÇARKIN ve şu an isimlerini hatırlayamadığı kalabalık bir grubun orda olduğunu beyan etmiştir.

Şüpheli Veli KÜÇÜK alman ifadesinde;

Sami HOŞTAN'ı tanıyıp tanımadığı sorulduğunda; 1983 yılında Edirne İl Jandarma Komutanı iken daha önce Edirne'de ticari faaliyetlerde bulunan ve rahmetli olan arkadaşı Mustafa BİLGİN'in yanında tanıdığını, daha soma bir iki kez daha ziyarete geldiğini, Mustafa BİLGİN'den Sami HOŞTAN'ı sorduğunda Hollanda'da otel çalıştırdığını ve ticaret yaptığını söylediğini, Edirne kritik bir bölge olması dolayısıyla, Sami HOŞTAN'dan hudut bölgesinde istihbarat elde edebileceğini düşündüğünü, ancak düşündüğü gibi istifade edemediğini, Hollanda da DHKP-C örgütüyle çatışmaya girdiğini haricen öğrendiğini, İstanbul'da gazino çalıştırdığını, bu gazinoyu öldürülen Ömer Lütfı TOPAL ile çalıştırdığım öğrendiğini, bu gazinonun kumarhane şeklinde çalıştınldığı şeklinde bilgiler alınca Sami HOŞTAN'dan uzak durduğunu beyan etmiştir.



Sami HOŞTAN ile yapmış olduğu telefon görüşmeleri sorulduğunda; Sami HOŞTAN'ın görüşmek için kendisini aradığını, amacının ne olduğunu bilmediğim, kendisi ile görüşme talebini reddederek görüşmediğini, yine Sami HOŞTANJtn Jşlerinin bozulduğu yönünde kendisini aradığını, Sami HOŞTAN'ın kendisinin Gp^smd|r^s^fade etmek için yaklaştığını tahmin ettiğini beyan etmiştir.
1135

Susurluk Kazası sorulduğunda; Olayın olduğu zaman Giresun Bölge Komutanı olduğunu, olay günü Sami HOŞTAN'm telefonla arayarak kazanın olduğunu bildirdiğini, kaza yerine gitmeleri için kimseye herhangi bir şey söylemediğini, basında ve kamuoyunda Abdullah ÇATLI'nın cesedini almak üzere Sami HOŞTAN' ı gönderdiği yönünde haberler çıktığım beyan etimiştir.

Şüpheli Emin GÜRSES alman ifadesinde;

22.01.2008 tarihli saat: 11.52 deki görüşme sorulduğunda; Kendisinin tersanecilik yapan yeğenlerinin olduğunu, SAMİ HOŞTAN ve berber YAŞAR denilen şahsın Kilis' li bir iş adamı adına yeğenlerinden para istediklerini duyduğunu, bunun üzerine kendisinin Veli Paşaya durumu söylediğini, Veli KÜÇÜK'ün de sinirlendiğini ve bir daha adamların yeğenlerini aramadığını beyan etmiştir.

Şüpheli Anotoli MADJAR'in alman ifadesinde;

Sami HOŞTAN'm Beykoz'daki villasında bekçi olarak çalıştığını, Sami HOŞTAN'm şoförü ve Etiler semtinde kumarhane ile ilgili bir yerin sorumlusu olarak bildiği Murat'ın yaklaşık altı ay önce kendisine güvenliği sağlaması için bir silah bıraktığını, Sami HOŞTAN'm Murat'ın kendisine silah verdiğini bilmediğini, Sami HOŞTAN'm üzerinde hiç silah taşımadığını, evde yapılan aramada ele geçirilen ve üzerinde Savcı Fevzi YILMAZ'm isminin yazılı bulunduğu kağıdın Sami HOŞTAN'm odasında bulunduğunu, video kasetler ve sabit bilgisayarın Sami HOŞTAN'a ait olduğunu, Sami HOŞTAN'ı iş sahibi olarak bildiğini, ancak ne iş yaptığını ve iş yerini bilmediğini, Sami HOŞTAN'm her hangi bir örgüt ile ilgisi olduğunu bilmediğini beyan etmiştir.

f) Şüphelinin hukuki durumunun değerlendirilmesi;

Şüpheli Veli KÜÇÜK, savcılık ifadesinde; "Arnavut Sami HOŞTAN'ı 1983 yılında Edirne' de binbaşı olarak görev yaptığı sırada tanıdığını, zaman zaman görüştüklerini, ancak bu kişinin kendi adını kullanarak Azarbeycan'da iş çevirmek istediğini hissedince görüşme talebinde bulunmasına rağmen bir daha kendisi ile görüşmediğini, 2 senedir ise telefonla dahi görüşmediğini..." beyan etmiş ise de; dosyada mevcut 22.11.2007 ve 16.11.2007 tarihli iletişim tespit tutunaklarnda, beyanında dediği hususun gerçek olmadığı, Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN ile çok samimi görüştükleri, hem yurt dışı hem yurt içi konulan görüştükleri, Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN nm "bi işlere girdim Bir buçuk milyon dolar gitti bi de 600 bin dolar da borçlandım paşam" "... o .. sattım bi işhamm vardı ya benim Güneşli'de o da gitti yani bi bi tersliktir gidiyor paşam" dediği, şüpheli Veli KÜÇÜK'ün "Bi oturalım bi konuşalım ne yapacaz ne edecez ya bi bakalım hele" "... kafanı bozma dur bakayım" "Ben bardayım bi görüşelim bi oturalım bi konuşalım ..." diyerek birlikteliklerini telefonda beyan ettiği. Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün beyanının aksine Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN ile çok samimi görüştükleri ve Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN'ı para kaybetmesinden ötürü teselli edip ben daha buradayım bi görüşelim diyerekte kaybettiği paralann kurtanlmasmda yardımcı olacağını taahhüt ettiği anlaşılmaktadır.

Şüpheli Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN ifadesinde; "bir süper market ile bir otoparkın geliri ile geçindiğini" beyan etmesine rağmen hatırlamadığını beyan ettiği görüşme içeriklerinde yaklaşık 20 milyon euroluk bir parasının Ali AVŞAR isimli şahısta kaldığını ve bu şahsın da ölmesi sebebiyle parayı başka türlü tahsil edebilmenin yollanna baktığı, anlaşılmaktadır. Yine kendisinden çıkan senetler ve çeklerin kiracılannca verildiğini beyan etmesine rağmen yaptığı işler itibanyla legal olarak bu kadar paranın kira ilişkisine dayalı olarak borçlanılması hayatın olağan akışına uygun düşmediği dgğefl^alrömiştir.

Ancak dosyada mevcut gizli tanık beyanlarında "Veli KÜÇÜK İzmit'te görevli olduğu dönemde Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN ile çok samimi oldukları mangal partileri düzenledikleri, hatta veda yemeğine bile Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN'ın geldiğini" beyan etmiştir.

Yine gizli Tanık C olarak ifade veren tanığın beyanında "Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN'ın İbrahim ÇİFTÇİ'ye kumarda 3 milyon dolar borcunun bulunduğu, bu sebepten aralarında husumet oluştuğunu bildiğini, Aynca Sami HOŞTAN isimli şahsın izmir bölgesinde kumar işi yaptırmak istediğini, ancak İbrahim ÇİFTÇİ'nin Ege bölgesinde, diğer bölgelerden gelerek kumar oynatmak isteyen şahıslara engel olduğunu, bu sebepten dolayı Sami HOŞTAN'ın İzmir ve çevresinde kumar oynatmasına izin vermediğini duyduğunu" beyan etmiştir. Buradan da Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN sadece İstanbul'da değil Ege bölgesinde de kumar oynatmak için faaliyetlerde bulunduğu, bu hususun İbrahim ÇİFTÇİ ile aralannı açtığı anlaşılmaktadır.

Şüpheli Veli KÜÇÜK'ten elde edilen M AFİ ANIN Yeniden Yapılanması (reorganizasyonu) dokümanında;

"... Şu halde Türk MAFİA'nm çökertilmesi, yok edilmesi yerine, MAFİA'nm re organize edilebilmesinin getireceği yararlar küçümsenebilecek veya vazgeçilebilecek ölçekte değildir. Bir başka ifade ile Türkiye'nin çıkarlan MAFİA'nm re organize edilmesi gerektiği gerçeğini ortaya çıkartmaktadır.

Şu halde öncelikle yapılması gereken, bir zamanlar Pentagon'un yaptığı gibi Türk Genelkurmay'mm denetiminde yepyeni bir MAFİA örgütlenmesinin gerçekleştirilmesidir.

Türkiye'de MAFİA'nm yeniden yapılandmlabilmesi mutlaka 'askeri' bir girişim olarak ele alınmalıdır.

Bu uluslararası savaş alanında konuşlandınlacak Türk MAFİA'sı dağılan Sovyet Rusya'sı örneğinde görüldüğü gibi istihbaratçılardan oluşturulması halinde zarar görecek olan yine Türkiye'nin kendisi olacaktır

Türkiye'de istihbarat birimlerince kurulan tüm örgütler başansız kalmıştır. İstihbarat birimlerinin naylon örgüt kurulması, denetim ve yönetiminde başansız kaldıklan belgeler ve adli arşiv dosyalan ile açığa çıkmış ve tüm dünya literatürlerinde yer almıştır.

Türkiye'de yapılması gerekli ve zorunlu olan doğrudan "Genelkurmay"a bağlı "sivil" bir kurul tarafından oluşturulacak MAFİA yapılanmasıdır. Neden sivil kurul? Sorusunun yanıtı şudur: Sivil kurul gizli bir operasyonun süzgeci, örtüsü olmakla kalmayıp "inisiyatif kullanımı ve yaratıcı özgür düşünce teorilerinin üretimi ile bunlann yaşama geçirilmesinde çok daha uygun bir yapı ortaya koyar. İllegal dünyanın yeniden yapılandmlmasmda bilinen kurallar değil, yepyeni metotlara ihtiyaç olduğu kesindir. Asker, Polis, İstihbaratçı veya kamu kurum ve kuruluşlannda "memur" olarak koşullanmış beyinlerin üretimleri ile özgür ve yaratıcı beyinlerin yaşama ve insanlara uyum sağlayabilme ve dünya insanlığına entegrasyonu çok büyük farklılıklar ortaya koyar. Bu nedenle mevcut MAFİA yapılanmasının tasfiyesi ile yeni MAFİA örgütlenmesinin gerçekleştirilmesinde mutlaka "sivil kurul" oluşturulmalı ve bu kurul tarafından yönetilmedi*^.





Burada en önemli problem, bu 'sivil kurul'un kimlerden oluşacağı ve kaç kişiden ibaret olması gerektiğidir. Bir başka problem de belirlenerek seçilecek bu kişilerin böylesine 'bulaşık' ve 'riskli' bir işte 'neden' yer almak isteyecekleridir. Aklı başında hiçbir sivil, doğrudan Genelkurmay'a bağlı, son derece gizli ve illegal bir yapılanmanın sorumlusu olmak istemez.

Oluşturulacak sivil kurulun üye sayısı üç kişiden oluşmalıdır. Bu üyelerden birisi 'kurye', ikincisi 'teorisyen' üçüncüsü ise, Amerikan kriminoloji tarihinde önemli bir yeri olan Luciano örneğinde olduğu gibi, ulusal MAFİA liderliği rolünü üstlenecek kişi olmalıdır. Bu kişi kısa zamanda uluslararası MAFİA ailesinde yer alabilmelidir." şeklinde olup,

ERGENEKON ve MAFİANIN Yeniden Yapılanması(reorganizasyonu) dokümanlarında mafyanın çökertilmesi yerine konrol altına alınıp başına da uluslar arası mafyayala irtibata geçebilecek bir Türk'ün getirilmesinin kararlaştırıldığı, şüphelinin konumu ve sürekli yurt dışına gidip gelmesi ve yurt dışındaki irtibatları, REİS (Kod) Sedat PEKER ile olan diyalogları, mafya grupları arasındaki husumetlerde araya girip barıştırma rolünü üstlenmesi, Susurluk döneminden ve o davada yargılananlar ile hem geçmişte hem de şu anki irtibattan, bir çok çek senet tahsilatı işlerinde kendisine müracat edildiğine ilişkin bir çoğunun içeriğini hatırlamadığım beyan ettiği telefon görüşmeleri ve kendi mal varlığına ilişkin olarak yaptığı görüşmeler, gizli hesaplannda milyon dolarlık paralann bulunduğuna ilişkin görüşmeler ve beyanında belirttiği küçük çaplı kumar işi yaptığını beyan etmesine rağmen kaybettiğini söylediği rakamlann yüzbin dolarla ifade edilmesi hususlan göz önüne alındığında,

Gizli Tanık 17'nin beyanlanna göre Paşa (Kod) M. Fikri KARADAĞ'm yönetimindeki Kuvayi Milliye Derneği (1919) ne para yardımı yaptığı ve bazı dernek toplantılanna katıldığı anlaşılmıştır.

Şüpheli Murat ÇAĞLAR da fotoğraf teşhisinde, Arnavut sami kod Sami HOŞTAN ı dernek toplantılannda gördüğünü, beyan etmiştir.

Şüpheli Sami HOŞTAN, her ne kadar savunmasında ikametinde bulunan biri GLOCK diğeri HECKLER marka iki adet ruhsatsız tabanca ve mermilerin kendisine ait olmadığını, soyismini bilmediği Murat isimli şoförüne ait olduğunu beyan etmiş ise de, silahların sıradan tabancalar olmadığı piyasa fiatlan yüksek olan tabancalardan olması ve şüphelinin ikametinden elde edilmesi hususları göz önüne alındığında her iki tabancanın da şüpheliye ait olduğunun kabulünde zorunluluk bulunduğu anlaşılmaktadır. Yine şüpheliden elde edilen 2 adet kuru sıkıdan çevrilmiş tabancanın elde edildiği,

Şüpheli Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN'm ERGENEKON terör örgütünün mafya ile irtibatlannı sağlayan ve şüpheli Veli KÜÇÜK'e bağlı olarak bu ilişkilerini sürdüren ilişklerin uluslar arası düzeyde sürdürülmesinden de sorumlu örgüt üyesi olduğu, hem yurt içi hem yurt dışı irtibatlannm bulunduğu, mevcut telefon görüşmelerine göre büyük para işleri ve tahsilat işleriyle uğraştığı, aramalarda birsürü çek ve senet ile bazı tapılann bulunduğu, kazandığı paralan Veli KÜÇÜK'ün talimatlan doğrultusunda ERGENEKON terör örgütünün amaçlan doğrultusunda kullanılması için harcadığı, Arnavut Sami (Kod) admı kullandığı ve ruhsatsız (Glock) tabanca bulundurma suçlannı işlediği anlaşılmış olmakla,


Yüklə 3,54 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin