İman ve islam hakkinda



Yüklə 5,12 Mb.
səhifə46/129
tarix24.10.2017
ölçüsü5,12 Mb.
#12281
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   129

DUA BÖLÜMÜ|Gök Gürleyince; Rüzgar Esince; Bulut Çıkınca Okunacak Dua|buharimüslimtirmizi|Aişe|Resulullah (sav) rüzgar estiği zaman şu duayı okurdu: "Allah'ım, senden bunun hayrını ve bunda olan (menfaatların da) hayrını ve bunun gönderiliş maksadındaki hayrı da istiyorum. Bunun şerrinden, bunda olanın şerrinden, bununla gönderilen şeyin şerrinden de sana sığınıyorum." |Buhari, Bed'ül-Halk 5, Tefsir, Ahkaf 2, Edeb, 68; Müslim, İstiska 14, (899); Tirmizi, Da'avat 50, (3445)|1861

DUA BÖLÜMÜ|Gök Gürleyince; Rüzgar Esince; Bulut Çıkınca Okunacak Dua|tirmizi|Ubey İbnu Ka'b|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Rüzgara küfretmeyin. Hoşunuza gitmeyen bir rüzgar görünce: "Allah'ım, senden bunun hayrını taleb ediyorum" deyin." |Tirmizi, Fiten 64, (2253)|1862

DUA BÖLÜMÜ|Arefe Günü Ve Kadir Gecesi Duası|muvattatirmizi|Amr İbnu Şuayb an Ebihi an Ceddihi|Hz. Peygamber (sav) buyurdular ki: "Duaların en faziletlisi arefe günü yapılan duadır. Ben ve benden önceki peygamberlerin söyledikleri en faziletli söz, la ilahe illallahu vahdehu la şerike leh lehü'l'mülkü ve lehü'l-hamdü ve hüve ala külli şey'in kadir. (Allah'tan başka ilah yoktur, O tektir, O'nun ortağı yoktur, mülk O'nundur, hamd O'na aittir. O, herşeye kadirdir) sözüdür." |Muvatta, Kur'an 32, (1, 214, 215); Tirmizi, Da'avat 133, (3579)|1863

DUA BÖLÜMÜ|Arefe Günü Ve Kadir Gecesi Duası|tirmizi|Aişe|"Ey Allah'ın Resulü," dedim, "şayet Kadir gecesine tevafuk edersem nasıl dua edeyim?" Şu duayı okumamı söyledi: "Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-afve fa'fu anni. (Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet.) |Tirmizi, Da'avat 89, (3508)|1864

DUA BÖLÜMÜ|Hapşıranın Duası|ebu davudtirmizibuharimuvattanesai|Amr İbnu Rebia|Resulullah (sav)'ın arkasında namaz kılan birisi, namazda hapşırdı ve şu duayı okudu: "Mübarek (hayrı bol), ihlaslı ve çok hamdle Allah'a hamdederiz, ta Rabbimiz razı oluncaya kadar; dünya ve ahiret işindeki rızasından sonra da (hamdimize devam ederiz)." Resulullah (sav) namazdan çıktıktan sonra: "Namazda dua okuyan kimdi?" diye sordu. Ancak okuyan kişi sükut etti. Resulullah (sav) tekrar sordu: "Duayı kim okudu? Zira fena bir şey söylemedi" Bunun üzerine adam: "Bendim, bu dua ile sadece hayır murad ettim" dedi. Efendimiz: "(Duanız) Rahmanın Arşına kadar yükseldi" buyurdu. |Ebu Davud, Salat 121, (770, 774); Tirmizi, Salat 296, (404); Buhari, Ezan 115, (muhtasaran); Muvatta, Kur'an 25, (1, 212); Nesai, İftitah 112 (2, 196)|1865

DUA BÖLÜMÜ|Hapşıranın Duası|buhariebu davud|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden biri hapşırınca "Elhamdülillah ala külli hal" (Her hal için elhamdülillah) desin. Kardeşi de -yahut arkadaşı da- ona ''Yerhamükallah" diye cevap versin. (Kardeşi bunu) kendisi için söyleyince, hapşıran da Yehdikümullah ve yuslih baleküm (Allah size de hidayet versin ve işinizi düzeltsin) desin." |Buhari, Edeb 126; Ebu Davud, Edeb 99, (5033)|1866

DUA BÖLÜMÜ|Hz. Davud (as)'un Duası|tirmizi|Ebu'd-Derda|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hz. Davud (as)'un duaları arasında şu da vardır: "Allahım! Senden sevgini ve seni sevenlerin sevgisini ve senin sevgine beni ulaştıracak ameli taleb ediyorum. Allah'ım! Senin sevgini nefsimden, ailemden, malımdan, soğuk sudan daha sevgili kıl." Ebu'd-Derda der ki: "Resulullah (sav) Hz. Davud'u zikredince, onu "insanların en abidi (yani çok ve en ihlaslı ibadet yapanı) olarak tavsif ederdi." |Tirmizi, Da'avat 74, (3485)|1867

DUA BÖLÜMÜ|Hz. Yunus (as) Kavminin Duası|rezin|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav)'a ref ederek demiştir ki: "Yunus kavminin duaları arasında şu da vardı: "Ey diri olan, ey (mahlukata) kıyam veren, ey hiçbir hayat sahibinin olmadığı zamanda hayat sahibi olan, ey hayat veren, ey ölüm veren, ey celal ve ikram sahibi!" [Rezin ilavesidir.] |Rezin|1868

DUA BÖLÜMÜ|Belaya Uğrayanı Görünce Okunacak Dua|tirmiziİbnu mace|Hz. Ömer ve Hz. Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim bir belaya uğrayanı görünce şu duayı okursa: "Seni imtihan ettiği şeyde bana afiyet veren ve birçok yarattığından beni üstün kılan Allah'a hamdolsun!" Artık yaşadığı müddetçe bu bela ne olursa olsun ona maruz kalmaktan muaf kılınır." (Ebü Hüreyre (ra)'nin bir rivayetinde sadece: "...Bu bela ona isabet etmez" denmiştir) |Tirmizi, Da'avat 38, (3427, 3428); İbnu Mace, Dua 22, (3892)|1869

DUA BÖLÜMÜ|Sebebe Ve Vakte Bağlı Olmayan Dualar|müslim|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) dua ederken şunu söylerdi: "Allahım, dinimi doğru kıl, o benim işlerimin ismetidir, Dünyamı da doğru kıl, hayatım onda geçmektedir. Ahiretimi de doğru kıl, dönüşüm orayadır. Hayatı benim için her hayırda artma (vesilesi) kıl. Ölümü de her çeşit şerden (kurtularak) rahat(a kavuşma) kıl." |Müslim, Zikr 71, (2720)|1870

DUA BÖLÜMÜ|Sebebe Ve Vakte Bağlı Olmayan Dualar|buharimüslimebu davud|Enes|Resulullah'ın duasının çoğu: "Allahümme atina fi'd-dünya haseneten ve fi'l-ahireti haseneten ve kına azabe'n-nar. (Allahım bize dünyada da bir hayır, ahirette de bir hayır ver, bizi cehennem azabından koru" idi. |Buhari, Da'avat 55, Tefsir, Bakara 36; Müslim, Zikr 26, (2690); Ebu Davud, Salat 381, (1519)|1871

DUA BÖLÜMÜ|Sebebe Ve Vakte Bağlı Olmayan Dualar|tirmizinesaiİbnu mace|Enes|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim cenneti üç kere isterse, cennet: "Allah'ım onu cennete koy" der. Kim Allah'tan üç sefer ateşe karşı koruma taleb ederse, cehennem: "Allah'ım onu ateşten koru" der." |Tirmizi, Cennet 27, (2575); Nesai, İstiaze 56, (8, 279); İbnu Mace, Zühd 39, (4340)|1872

DUA BÖLÜMÜ|Sebebe Ve Vakte Bağlı Olmayan Dualar|tirmizi|Ali|Anlattığına göre, "Bir mükateb ona gelerek: "Kitabet borcumu ödemekten aciz kaldım, bana yardım et" dedi. Ona şu cevabı verdi: "Sana, Resulullah (sav)'ın bana öğretmiş bulunduğu bir duayı öğreteyim. (Onu okuduğun takdirde) Sıyr dağı kadar borcun da olsa, Allah onu sana bedel öder. Şöyle diyeceksin: "Allah'ım, yeterince helalinden vererek beni haramından koru. Lütfunla ver, başkasına muhtaç etme." |Tirmizi, Da'avat 121, (3558)|1873

DUA BÖLÜMÜ|İstiaze|buharimüslimtirmiziebu davudnesai|Enes|Hz. Peygamber (sav) şöyle istiaze ederlerdi: "Allah'ım! Aczden, tembellikten, korkaklıktan, düşkünlük derecesine varan ihtiyarlıktan, cimrilikten sana sığınırım. Keza, kabir azabından sana sığınırım. Hayat ve ölüm fitnesinden sana sığınırım." |Buhari, Da'avat 38, 40, 42, Cihad 25; Müslim, Zikr 52, (2706); Tirmizi, Da'avat 71, (3480, 3481); Ebu Davud, Salat 367, (1540, 1541), Huruf 1, (3972); Nesai, İstiaze 6, (8, 257, 258)|1874

DUA BÖLÜMÜ|İstiaze|ebu davudnesai|Enes|Hz. Peygamber (sav) şu duayı okurlardı: "Allah'ım! Cüzzamdan, barastan (alaten), delilikten ve hastalıkların kötüsünden sana sığınırım." |Ebu Davud, Salat 367, (1554); Nesai, İstiaze 36, (8, 271)|1875

DUA BÖLÜMÜ|İstiaze|tirmizinesai|Abdullah İbnu Amr İbni'l-As|Resulullah (sav) şu duayı okurlardı: "Allah'ım, huşu duymaz bir kalbten sana sığınırım, dinlenmeyen bir duadan sana sığınırım, doymak bilmeyen bir nefisten, faydası olmayan bir ilimden, bu dört şeyden sana sığınırım." |Tirmizi, Da'avat 69, (3478); Nesai, İstiaze 2, (8, 255)|1876

DUA BÖLÜMÜ|İstiaze|buharimüslimnesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Belanın ezmesinden, helakin gelmesinden, kötü kazadan, düşmanların şamatasından Allah'a istiaze edin." |Buhari, Kader 13, Da'avat 28; Müslim, Zikr 53, (2707); Nesai, İstiaze 34, (8, 269, 270)|1877

DUA BÖLÜMÜ|İstiaze|ebu davudnesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Allahım, şikak ve nifaktan ve kötü ahlaktan sana sığınırım." (Bir rivayette şöyle denmiştir: "Allahım! Açlıktan sana sığınırım, çünkü o pek fena yatak arkadaşıdır. Hıyanetten de sana sığınırım, çünkü o ne kötü huydur.") |Ebu Davud, Salat 367, (1546); Nesai, İstiaze 21, (8, 264)|1878

DUA BÖLÜMÜ|İstiaze|muvatta|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mirac gecesi cinlerden bir ifrit gördüm. Elinde ateşten bir şule olduğu halde beni takip ediyordu. Nazarımı her atışımda onu görüyordum. Cibril (as) bana: "İstersen sana bir dua öğreteyim, onu okursan, şulesi söner ve ağzının üstüne düşer" dedi." Resulullah (sav): "Pekala!" dedi. Cibril (as) de "Şunu oku!" buyurdu: "Allah'ın kerim olan rızası için, eksiksiz, mükemmel kelimatullah hakkı için -ki hiç kimse muttaki olsun, facir olsun onu aşıp daha güzelini söyleyemez- (bela olarak) semadan inen, semaya yükselen, (ve ceza gerektiren) şerlerden, yeryüzünde yarattığı şerden, yer(in altın)dan çıkan şerden, gece ve gündüz fitnelerinden, gece ve gündüz gelen musibetlerden Allah'a sığınırım. Ey Rahman, hayır getiren hadiseler hariç." |Muvatta, Şi'r 10, (2, 950, 951)|1879

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|tirmiziebu davudnesai|Abdullah İbnu Amr İbni'l-As|Resulullah (sav) buyurdular ki: "İki haslet -veya iki hallet - vardır ki onları Müslüman bir kimse (devam üzere) söyleyecek olursa mutlaka cennete girer. Bu iki şey kolaydır. Kim onlarla amel ederse, azdır da... Her (farz) namazdan sonra on kere tesbih (sübhanallah), on kere tahmid (elhamdülillah), on kere tekbir (Allahu ekber) söylemekten ibarettir." (Abdullah der ki:) "Ben Resulullah (sav)'ın bunları söylerken parmaklarıyla saydığını gördüm. Resulullah devamla buyurdular: "Bunlar beş vakit itibariyle toplam olarak dilde yüzellidir. Mizanda bin beş yüzdür, "ikinci haslet" ise yatağa girince Allah'a yüz kere teşbih, tekbir ve tahmid'de bulunmanızdır. Bu da lisanda yüzdür, mizanda bindir. (Her ikisi toplam iki bin beş yüz eder.)" Resulullah (sav) sözlerine şöyle bir soru ile devam etti: "Hanginiz bir günde, gece ve gündüz iki bin beş yüz günah işler?" "Bunları niye söylemiyelim ey Allah'ın Resulü?" dediler. Şu cevabı verdi: "Şeytan, namazda iken her birinize gelir: "Şunu şunu hatırla" der, ve namazdan çıkıncaya kadar devam eder. (Bu hatırlatmaların neticesi olarak) kişi bu tesbihatı terk bile eder. Kişi yatağına girince de şeytan ona gelir, (zikir yapmasına imkan vermeden) uyutmaya çalışır ve uyutur da." |Tirmizi, Da'avat 25, (3407); Ebu Davud, Edeb 209, (5065); Nesai, Sehv 90, (3, 74)|1880

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|ebu davudnesai|İbnu Ebi Evfa|Bir adam gelerek- "Ey Allah'ın Resulü!" dedi, "ben Kur'an'dan bir parça seçip alamıyorum. Bana kifayet edecek bir şeyi siz bana öğretseniz!" "Öyleyse," buyurdu, "Sübhanallah velhamdülülah, ve lailahe illallah, vallahu ekber, vela havle vela kuvvete illa biliah. (Allah'ım seni tenzih ederim, hamdler sana mahsustur. Allah'tan başka ilah yoktur, Allah en büyüktür, güç kuvvet Allah'tandır) de!" "Ey Allah'ın Resulü!" dedi, "bu zikir Allah içindir. (O'nu senadır), kendim için dua olarak ne söyleyeyim?" "Şöyle dua et: "Allahım bana merhamet et, afiyet ver, hidayet ver, rızık ver!" Adam (dinleyip, kalkınca) ellerini sıkıp göstererek: "Şöyle (sımsıkı belledim!)" dedi, Resulullah (sav), bunun üzerine: "İşte bu adam iki elini de hayırla doldurdu!" buyurdu. (Hadis Ebu Davud'da tam olarak, Nesai'de kısmi olarak rivayet edilmiştir) |Ebu Davud, Salat 139, (832); Nesai, İftitah 32, (2, 143)|1881

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|buharimüslim|Aişe|Resulullah (sav) ölümünden önce şu duaları çok tekrar ederdi: "Sübhanallahi ve bihamdihi, estağfirullahe ve etubu ileyh. (Allahım seni hamdinle tesbih ederim, mağfiretini diler, günahlarıma tevbe ederim.)" Ben kendisinden bunun sebebini sordum. Şu açıklamayı yaptı: "Rabbim bana bildirdi ki, ben ümmetim hakkında bir alamet göreceğim. Ben onu görünce Sübhanallahi ve bihamdihi, estağfirullahe ve etubu ileyh zikrini artırdım. Bu gördüğüm, iza cae nasrullahi ve'l-fethu... süresidir." |Buhari, Tefsir, Nasr, Ezan 123,139, Megazi 50; Müslim, Salat 220, (484)|1882

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|müslimtirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sübhanallahi, velhamdu lillahi, veld ilahe illallahu vallahu ekber (Allah'ı tesbih ederim, hamdler Allah'adır, Allah'tan, başka ilah yoktur. Allah en büyüktür) demem, bana, üzerine güneşin doğduğu şeyden (dünyadan) daha sevgilidir." |Müslim, Zikr 32, (2696); Tirmizi, Da'avat 139, (3591)|1883

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|tirmizi|İbnu Mes'ud|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mirac sırasında İbrahim (as)'le karşılaştım. Bana: "Ey Muhammed, ümmetine benden selam söyle. Ve haber ver ki: Cennetin toprağı temiz, suyu tatlıdır. Burası (suyu tutacak şekilde) düz ve boştur. Oraya atılacak tohum da sübhanallah, velhamdülillah, ve lailahe illallah, vallahu ekber cümlesidir." |Tirmizi, Da'avat 60, (3458)|1884

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|tirmiziebu davud|Yüseyre|Ebu Bekri's-Sıddik'ın azadlısı Yüseyre (ra) -ki ilk muhacirlerden idi- anlatıyor: "Resulullah (sav) bize dedi ki: "Size tesbih, tehlil, takdis, tekbir çekmenizi tavsiye ederim. Bunları parmaklarla sayın. Zira parmaklar (Kıyamet günü nelerde kullanıldıklarından) suale maruz kalacaklar ve konuşturulacaklardır." |Tirmizi, Da'avat 131, (3577); Ebu Davud, Salat 359, (1501)|1885

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|tirmiziebu davud|Ebu Bekri's-Sıddik|Resulullah (sav) buyurdular ki: "İstiğfar eden kimse günde yetmiş kere de tevbesinden dönse günahta musır sayılmaz." |Tirmizi, Da'avat 119, (3554); Ebu Davud, Salat 361, (1514)|1886

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|müslim|el-Eğarru'l-Müzeni|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şurası muhakkak ki, bazan kalbime gaflet çöker. Ancak ben Allah'a günde yüz sefer istiğfar eder (affımı dilerim)." |Müslim, Zikr 41, (2702); Ebu Davud, Salat 361, (1515)|1887

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|müslim|Eğarru'l-Müzeni|Resulullah (sav)'ın şöyle dediğini nakletmiştir: "Ey insanlar! Rabbinize tevbe edin. Allah'a kasem olsun ben Rabbim Tebarek ve Teala hazretlerine günde yüz kere tevbe ederim." |Müslim, Zikr 42, (2702)|1888

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|buharitirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav)'ı işittim, demişti ki: "Allah'a kasem olsun, ben günde Allah'a yetmiş kere istiğfar ediyorum, teubede bulunuyorum." |Buhari, Da'avat 3; Tirmizi, Tefsir, Muhammed, (3255)|1889

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|tirmiziebu davudİbnu mace|Esma İbnu'l-Hakem el-Fezari|Hazreti Ali'yi dinledim, şöyle demişti: "Resulullah (sav)'dan bir hadis dinledim mi, Allah Teala hazretlerinin faydalanmamı dilediği kadar ondan istifade ediyordum. Şayet bir adam O'andan hadis rivayet edecek olsa (gerçekten duydun mu diye) yemin ettiriyordum. Yemin edince onu tasdik edip rivayetini kabul ediyordum." Hz. Ebu Bekri's-Sıddik (ra) bana şu hadisi rivayet etti ve bu rivayetinde Ebu Bekir doğru söyledi: "Resulullah (sav)'ı dinledim, demişti ki: "Günah işleyip arkasından kalkıp abdest alarak iki rek'at namaz kılan sonra da Allah Teala hazretlerine tevbe eden her insan mutlaka mağfiret olunur." Sonra da şu ayeti okudu. (Mealen): "Onlar fena bir şey yaptıklarında veya kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı zikrederler, günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka bağışlayan kim vardır? (Al-i İmran 135). |Tirmizi, Tefsir Al-i İmran, (3009); Ebu Davud, Salat 361, (1521); İbnu Mace, İkametu's-Salat 193, (1395)|1890

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|buharimüslimmuvattatirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim: "La ilahe İllallahu vahdehu la'şerike leh, lehul mülkü ve lehu'l-hamdü ve hum ala külli şey'in kadir" duasını bir günde yüz kere söylerse, kendisine on köle azad etmiş gibi sevab verilir, ayrıca lehine yüz sevab yazılır ve yüz günahı da silinir. Bu, ayrıca üç gün akşama kadar onu şeytana karşı muhafaza eder. Bundan daha fazlasını okumayan hiçbir kimse, o adamınkinden daha efdal bir amel de getiremez. Kim de bir günde yüz kere "Sübhanallahi ve bihamdihi" derse hataları dökülür, hatta denizin köpüğü kadar (çok) olsa bile." |Buhari, Da'avat 54, Bed'ü'l-Halk 11; Müslim, Zikr 28, (2691); Muvatta, Kur'an 20, (1, 209); Tirmizi, Da'avat 61, (3464)|1891

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|tirmizi|Ömer|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim çarşıya girince La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh, lehü'l-mülkü ve lehü'l-hamdü yuhyi ve yümitü ve hüve hayyün la yemütü bi-yedihi'l-hayr ve hüve ala külli şey'in kadir. (Allah'tan başka ilah yoktur, tekdir, ortağı yoktur, mülk ve hamd ona aittir. Hayatı O verir, ölümü de O verir. Kendisi hayatlardır, ölümsüzdür. Hayırlar O'nun elindedir. O her şeye kadirdir) duasını okursa Allah ona bir milyon sevab yazar, bir milyon da günah affeder ve mertebesini bir milyon derece yüceltir." (Bir rivayette, üçüncü mükafaata bedel, "Onun için cennette bir köşk yapar" denmiştir) |Tirmizi, Da'avat 36, (3424)|1892

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|müslimtirmiziebu davudnesai|Cüveyriyye|Anlattığına göre, "Resulullah (sav) efendimiz bir gün sabah namazını kılınca, daha kendisi namazgahında iken, erkenden yanından çıkmış, gitmiş, kuşluktan sonra Cüveyriyye (aynı yerinde zikrederek) otururken geri gelmiş ve: "Bırakıp gittiğim halde duruyorsun (hiç yerinden kımıldamadın galiba?)" diye sormuştur. "Evet" cevabı üzerine şunu söylemiştir: "Ben senden ayrıldıktan sonra dört kelime(lik bir dua)yı üç kere okudum. Eğer bunlardan hasıl olan sevab tartılacak olsa, senin burada sabahtan beri okuduğun duaların sevabının ağırlığına denk olur. O dua şudur: "Sübhanallahi ve bihamdihi adede halkihi ve rıda nefsihi ve zinete arşihi ve midade kelimatihi. (Allah'ı mahlukatı sayısınca, nefsinin rızasınca, arşının ağırlığınca, kelimelerinin adedince tesbih (noksanlıklardan tenzih) ederim." |Müslim, Zikr 79, (2726); Tirmizi, Da'avat 117, (3550); Ebu Davud, Salat 359, (1503); Nesai, Sehv, 93, (4, 77)|1893

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|buharimüslimtirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "İki kelime vardır, bunlar dile hafif, terazide ağır, Rahman'a da sevgilidirler: Sübhanallahi ve bihamdihi, Sübhanallahi'l-azim (Allahım seni hamdinle tesbih ederim, yüce Allahım seni tenzih ederim) kelimeleridir." |Buhari, Da'avat 65, Eyman 19, Tevhid 58; Müslim, Zikr 31, (2694); Tirmizi, Da'avat 61, (3463)|1894

DUA BÖLÜMÜ|İstiğfar; Tesbih; Tehlil; Tekbir; Tahmid Ve Havkale|tirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "La havle ve la kuvvete illa billah. (Güç de kuvvet de ancak Allah'tandır) sözünü çok tekrar edin." Mekhul dedi ki: "Kim bunu der ve sonra da: "Allah (ın gazabın) dan ancak O (nun rahmeti)'na iltica etmekle kurtuluşa erilebilir" derse, Allah ondan yetmiş çeşit zararı kaldırır ki bunların en hafifi fakirliktir." |Tirmizi, Da'avat 141, (3596)|1895

DUA BÖLÜMÜ|Resulullah (sav)'a Salavat|buharimüslimmuvattatirmiziebu davudnesai|Ebu Mes'ud el Bedri|Biz Sa'd İbnu Ubade'nin meclisinde otururken Resulullah (sav) yanımıza geldi. Kendisine, Beşir İbnu Sa'd: "Ey Allah'ın Resulü! Bize Allah Teala Hazretleri, sana salat okumamızı emretti. Sana nasıl salat okuyabiliriz?" diye sordu. Efendimiz şu cevab verdi: "Şöyle söyleyin "Allahümme salli ala Muhammedin ve ala al-i Muhammed, kema salleyte ala İbrahime ve barik ala Muhammedin ve ala al-i Muhammedin kema barekte ala al-i İbrahime inneke hamidun mecid (Allah'ım! Muhammed'e ve Muhammed'in aline rahmet kıl tıpkı İbrahim'e rahmet kıldığın gibi. Muhammed'i ve Muhammed'in alini mübarek kıl. Tıpkı İbrahim'in alini mübarek kıldığın gibi." (Resulullah ilaveten şunu söyledi): "Selam da bildiğiniz gibi olacak" [Tirmizi dışındaki Kütüb-i Sitte kitaplarında, Ebu Humeyd es-Saidi (ra)'den gelen bir rivayet şöyle: "Ashab sordu: "Ey Allah'ın Resulü sana nasıl salat okuyalım?" Resulullah (sav): "Şöyle söyleyin," dedi: "Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ezvacihi ve zürriyyetihi kema salleyte ala İbrahime ve barik ala Muhammedin ve ala ezvacihi ve zürriyyetihi kema barekte ala İbrahime inneke hamidun mecid (Allahım! Muhammed'i zevcelerine ve zürriyetine rahmet kıl, tıpkı İbrahim'e rahmet kıldığın gibi, Muhammed'i zevcelerini ve zürriyetini mübarek kıl, tıpkı İbrahim'i mübarek kıldığın gibi. Sen övülmeye layıksın? şerefi yücesin)." Ka'b İbnu Ucre'den gelen bir rivayet de şöyle: "Resulullah (sav) yanımıza gelmişti: "Ey Allah'ın Resulü," dedik, "sana nasıl selam vereceğimizi öğrendik. Ama, sana nasıl salat okuyacağız (bilmiyoruz)?" "Şöyle söyleyin!" dedi: "Allahümme salli ala Muhammed'in ve ala al-i Muhammedin kema salleyte ala İbrahime inneke hamidun mecid, Allahümme barik ala Muhammedin ve ala al-i Muhammed, kema barekte ala ali İbrahime inneke hamidun mecid."] |Buhari, Da'avat 33, Enbiya 8; Müslim, Salat 65, 66, 69 (406, 407); Muvatta, Kasru's-Salat 66, 67, (1, 165, 166); Tirmizi, Tefsir, Ahzab, (3218), Vitr, 20, (483); Ebu Davud, Salat 183, (976, 979, 980, 981); Nesai, Sehv 49, 51, 54 (3, 45, 46, 47, 49)|1896

DUA BÖLÜMÜ|Resulullah (sav)'a Salavat|nesai|Enes|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim bana (bir kere) salat okursa Allah da ona on salat okur ve on günahını affeder, (mertebesini) on derece yükseltir." (Yine Nesai'de Ebu Talha (ra)'dan gelen bir rivayet şöyle: "Bir gün Resulullah (sav), yüzünde bir sevinç olduğu halde geldi. Kendisine: "Yüzünüzde bir sevinç görüyoruz!" dedik. "Bana melek geldi ve şu müjdeyi verdi: "Ey Muhammed! Rabbin diyor ki: "Sana salavat okuyan herkese benim on rahmette bulunmam, selam okuyan herkese de benim on selam okumam sana (ikram olarak) yetmez mi?") |Nesai, Sehv 55, (3, 50)|1897

DUA BÖLÜMÜ|Resulullah (sav)'a Salavat|tirmizi|İbnu Mes'ud|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salavat okuyandır." (Yine Tirmizi'de Hz. Ali (ra)'den kaydedilen bir rivayette şöyle denir: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "Gerçek cimri, yanında zikrim geçtiği halde bana salavat okumayandır.") |Tirmizi, Salat 357, (484), Da'avat 110, (3540)|1898

DUA BÖLÜMÜ|Resulullah (sav)'a Salavat|nesai|İbnu Mes'ud|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Yeryüzünde Allah'ın seyyah melekleri vardır. Onlar ümmetimin selamını (anında) bana tebliğ ederler." |Nesai, Sehv 46, (3, 43)|1899

DİYET BÖLÜMÜ|Nefsin (Şahsın) Diyeti|ebu davudtirmizinesai|Amr İbnu Şuayb (an ebihi an ceddihi)|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim hataen öldürülürse, diyeti yüz devedir; bunlardan otuzu bintü mehaz (iki yaşına girmiş dişi deve), otuzu bintü lebün (üç yaşına girmiş dişi deve), otuzu hıkka (dört yaşına girmiş dişi deve), on tane de ibnu lebundur (üç yaşına girmiş erkek deve)." (Tirmizi'nin rivayetinde şöyle denir: "Kim taammüden (kasıtla) öldürürse, öldürülenin velilerine teslim edilir, dilerlerse öldürürler, dilerlerse diyet alırlar. Bu 30 hıkka (dört yaşına giren dişi deve): 30 cezea (beş yaşına girmiş dişi deve); 40 aded halife (hamile deve) dir. Ayrıca ne üzerine sulh yaptıysalar bu da onlarındır, Bu, diyetin şiddetini artırmaktır.") |Ebu Davud, Diyat 18, (4541); Tirmizi, Diyat 1, (1387); Nesai, Kasame 30, (8, 43)|1900

DİYET BÖLÜMÜ|Nefsin (Şahsın) Diyeti|ebu davudtirmizinesai|İbnu Mes'ud|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hataen öldürmede diyet olarak yirmi hıkka, yirmi cezea, yirmi bintu mehaz, yirmi bintu lebün ve yirmi benu lebun vardır." |Ebu Davud, Diyat 18, (4545); Tirmizi, Diyat 1, (1386); Nesai, Kasame, 32, (8, 43-44)|1901

DİYET BÖLÜMÜ|Nefsin (Şahsın) Diyeti|ebu davudnesaiİbnu mace|Ali|Şibhul amd'in diyeti üç kısımdır. 33 adet hıkka, 33 adet cezea, 34 adet seniyye-bazil arası devedir. (Seniyye altı yaşına, bazil de dokuz yaşına basmış deveye denir. Yine Hz. Ali (ra) şunu da rivayet etmiştir: "Hataen öldürmede diyet dört kısımdır: 25 hıkka, 25 cezea, 25 bintu lebun, 25 bintu mehaz." (Abdullah İbnu Amr İbni'i-As (ra)'ın Ebu Davud ve Nesai'de merfu olarak kaydedilen bir rivayetinde şöyle denmiştir: "(Cürüm sırasında) kamçı ve değnek kullanıldığı müddetçe hata, şibhu'l amd'dir.") |Ebu Davud, Diyat 19, 20, (4651, 4553, 4547, 4665); Nesai, Kasame 42 (8, 40); İbnu Mace, Diyat 5, (2627)|1902

DİYET BÖLÜMÜ|Nefsin (Şahsın) Diyeti|nesai|Amr İbnu Şuayb (an ebihi an ceddihi)|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kadının diyeti, erkeğin diyetine, diyetin üçte bir miktarına kadar eşittir." |Nesai, Kasame 34, (8, 44, 45)|1903

DİYET BÖLÜMÜ|Nefsin (Şahsın) Diyeti|ebu davudnesaitirmizi|İbnu Abbas|Resulullah (sav) öldürülen mükateb hakkında, azad edilen miktarınca hür diyetine göre, geri kalan kısmı için de köle diyetine göre hesaplanmasına hükmetti. (Metin, Nesai'nin metnidir) |Ebu Davud, Diyat 22, (4581); Nesai, Kasame 36, (8, 46, 46); Tirmizi, Büyu, 35, (1259)|1904


Yüklə 5,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   129




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin