İman ve islam hakkinda



Yüklə 5,12 Mb.
səhifə54/129
tarix24.10.2017
ölçüsü5,12 Mb.
#12281
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   129

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Her Sarhoş Edici Haramdır|buharimüslimebu davudnesai|Ebu Musa|Resulullah'a "Ey Allah'ın Resulü," dedim, "Yemen'de yapmakta olduğumuz şu iki şarap hakkında bize fetva ver: Bit'; bu baldandır, şiddetleninceye kadar nebiz yapılır. İkincisi mizr'dir, bu mısırdan ve arpadan yapılır, bu da şiddetleninceye kadar nebiz yapılır." Resulullah (sav): "Ben her sarhoşluk veren şeyi yasaklıyorum" buyurdular. |Buhari, Megazi 60, Cihad 164, Edeb 80, Ahkam 22; Müslim, Cihad 7, (1733), Eşribe 70; Ebu Davud, Eşribe 5, (3684); Nesai, Eşribe 23, 24, (8, 298, 299)|2265

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Her Sarhoş Edici Haramdır|nesai|İbnu Ömer|Bir adam Resulullah (sav)'a içeceklerden sormuştu. Efendimiz: "Kaynayan sarhoş edicilerin hepsinden az da olsa çok da olsa kaçın" cevabını verdi. |Nesai, Eşribe 24, (8, 300), 48, (8, 324)|2266

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Her Sarhoş Edici Haramdır|ebu davud|Abdullah İbnu Amr İbni'l-As|Resulullah (sav) hamr'dan, kumardan, davuldan, mısır şarabından yasakladı ve dedi ki: "Her sarhoş edici haramdır." |Ebu Davud, Eşribe 5, (3685)|2267

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Alkollü İçkilerin Tahrimi İçenlerin Zemmi|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizinesai|İbnu Ömer|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Her sarhoş edici hamrdır. Ve her sarhoş edici haramdır. Kim dünyada hamr içer ve tevbe etmeden, onun tiryakisi olduğu halde, ölürse, ahirette şarab içemez." |Buhari, Eşribe 1; Müslim, Eşribe 73, (2003); Muvatta, Eşribe 11, (2, 846); Ebu Davud, Eşribe 5, (3679); Tirmizi, Eşribe 1, (1862); Nesai, Eşribe 22, 46, (8, 296, 297, 318)|2268

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Alkollü İçkilerin Tahrimi İçenlerin Zemmi|buharimüslimnesaiebu davudtirmizi|İbnu Ömer|Ömer (ra), Resulullah (sav)'ın minberinde şu açıklamayı yaptı: "Emma ba'd, Ey insanlar! Hamr'ın haram olduğu hükmü inmiştir. Bilesiniz ki hamr (günümüzde ve çevremizde) beş şeyden yapılmaktadır: Üzümden, hurmadan, baldan, buğdaydan, arpadan. Hamr, aklı örten (her) şeydir." |Buhari, Eşribe 2, 5, Tefsir, Maide 10; Müslim, Tefsir 32, (3032); Nesai, Eşribe 20, (8,295); Ebu Davud, Eşribe 1, (3669); Tirmizi, Eşribe 8, (1873)|2269

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Alkollü İçkilerin Tahrimi İçenlerin Zemmi|müslimnesai|Cabir|Allah, sarhoş ediciyi içen kimseye tinetul-habal içirmeye ahdetmiştir. "Tinetu'l-Habal nedir?" diye sorulunca: "Cehennemliklerin (vücudlarından, çıkan) terleridir!" diye cevap verdi. |Müslim, Eşribe 72, (2002); Nesai, Eşribe 49, (8, 327)|2270

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Alkollü İçkilerin Tahrimi İçenlerin Zemmi|tirmiziİbnu mace|Enes|Resulullah (sav) hamrla ilgili olarak on kişiye lanet etti: "(Hammaddesinden şarap yapmak maksadıyla) sıkana ve sıktırana, içene ve sakilik yapana, (imalathaneden veya depodan, toptancıdan perakendeciye veya müstehlike kadar) taşıyana ve taşıtana, satana ve satın alana, bağışlayana, bunun parasını yiyene." |Tirmizi, Büyu 59, (1295); İbnu Mace, Eşribe 6, (3381)|2271

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Alkollü İçkilerin Tahrimi İçenlerin Zemmi|nesai|Ebu Musa|Bana göre, ha hamr içmişim, ha Allah'ı bırakarak şu sütuna tapmışım, ikisi de birdir. |Nesai, Eşribe 42, (8, 314)|2272

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Hamrın Tahrimi Ve Yapıldığı Maddeler|nesai|İbnu Abbas|Hamr aynı ile haram edilmiştir, (bu sebeple) azı da haramdır, çoğu da; keza her içkiden hasıl olan sarhoşluk da (haramdır). |Nesai, Eşribe 48, (8, 320,321)|2273

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Hamrın Tahrimi Ve Yapıldığı Maddeler|ebu davudtirmizi|en-Numan İbnu Beşir|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Üzümden hamr yapılır, hurmadan hamr yapılır, baldan hamr yapılır, buğdaydan hamr yapılır, arpadan hamr yapılır. Ben sizi bütün sarhoş edicilerden yasaklıyorum." |Ebu Davud, Eşribe 4, (3676); Tirmizi, Eşribe 8, (1873)|2274

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Hamrın Tahrimi Ve Yapıldığı Maddeler|müslimtirmiziebu davudnesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hamr şu iki ağaçtandır: Hurma ve asma." |Müslim, Eşribe 13, (1985); Tirmizi, Eşribe 8, (1876); Ebu Davud, Eşribe 4 (3678); Nesai, Eşribe 19, (8, 294)|2275

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Hamrın Tahrimi Ve Yapıldığı Maddeler|buhari|İbnu Ömer|Hamr haram edildiği zaman Medine'de mevcut beş çeşit içki arasında üzümden yapılan şarap yoktu. |Buhari, Eşribe 2, Tefsir, Maide 10,3|2276

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Hamrın Tahrimi Ve Yapıldığı Maddeler|müslim|Ebu Said|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah Teala Hazretleri, hamrı mevzubahis etmektedir. Muhtemelen onun hakkında bir emir indirecektir. Şu halde, kimin yanında hamr varsa, onu satsın ve ondan istifade etsin." Aradan çok geçmedi. Resulullah (sav) şunu söyledi: "Allah Teala Hazretleri hamrı haram kılmıştır. Öyle ise, bu ayet kendisine ulaşan herkes, yanında hamr olduğu takdirde, onu ne satın alsın, ne satsın, ne de ondan istifade etsin." Bu emirden sonra halk, hamr olarak evinde ne varsa Medine sokaklarına götürüp döktüler. |Müslim, Musakat 67, (1578)|2277

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Hamrın Tahrimi Ve Yapıldığı Maddeler|buharimüslimebu davud|Hasan İbnu Ali|Hasan İbnu Ali (ra) babasından naklen anlatıyor: "Bedir savaşı ganimetinden hisseme düşen yaşlı bir devem vardı. Resulullah (sav) da humus'dan (o gün) bana yaşlı bir deve daha verdi. Develerim, Ensar'dan bir zatın hücresinde ıhmış dururken (yanlarına) geldim. Bir de ne göreyim, develerimin hörgüçleri kesilmiş, böğürleri oyulmuş, ciğerleri de sökülmüştü. Bu manzarayı görünce kendimi tutamayıp, ağladım. "Bunu kim yaptı?" diye sordum. "Hamza yaptı. Şu anda, falanca evde, Ensardan birinin içki meclisindedir. Şarkıcı cariye ona şarkı okumuş, şarkısında şunları söylemişti" dediler: "Ey Hamza! Şişman yaşlı develere dikkat et, onlar avluda bağlıdırlar, bıçağı onların sinesine vur, pirzola veya benzerini çabuk yap!" Bu şarkı üzerinde Hamza (ra) fırlayıp, kılıcı kapıp develerin hörgüçlerini kesmiş, karınlarını yarmış, ciğerlerini sökmüş." Hz. Ali (ra) devamla şunları söyledi: "Ben hemen gidip Resulullah (sav)'ın huzuruna çıktım. Yanında Zeyd İbnu Harise vardı. Beni görünce, başımdan geçenleri yüzümden okudu. "Neyin var?" diye sordu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Bugünkü gibi (dehşetli bir manzara) görmedim. Hamza iki deveme saldırıp hörgüçlerini kesmiş, böğürlerini yarmış. Hemencecik şurada, bir içki meclisinde!" dedim. Bunun üzerine Resulullah (sav) ridasını istedi, getirdiler, giyip yayan gitti. Biz de arkasına düştük. Hamza'nın bulunduğu eve kadar geldi. İzin istedi, buyur ettiler. Girince bir içki meclisiyle karşılaştı. Resulullah (sav) fiilinden dolayı Hamza'yı ayıplamaya başladı. Hamza sarhoştu, gözleri kızarmıştı. Resulullah (sav)'a baktı, sonra nazar edip aşağıdan dizlerine kadar süzdü, tekrar ayağından başlayıp beline kadar süzdü, sonra tekrar bakışlarıyla süzerek yüzüne kadar geldi ve: "Siz benim babamın kölelerinden başka bir şey misiniz?" dedi. Resulullah (sav) onun sarhoş olduğunu anladı. Hemen izinin üstüne geri döndü, çıkıp gitti. Peşinden biz de çıktık. Bu vak'a hamr'ın haram edilmesinden önce idi." |Buhari, Hums 1, Büyu 28, Şirb 13, Meğazi 11, Libas 7; Müslim, Eşribe 2, (1979); Ebu Davud, Haraç 20, (2986)|2278

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|nesai|İbnu Abbas|Bir rivayette; "Kim Allah'ın haram kıldığını haram kılmaktan hoşlanırsa nebiz'i haram kılsın." dedi. Diğer bir rivayette, Kays İbnu Vehb ona: "Benim bir küpcüğüm var, içerisine şıra koyuyor, şıra kaynayıp durulunca içiyorum" dedi. (İbnu Abbas) cevaben: "Bu söylediğin şey ne zamandan beri içeceğini teşkil etmekte?" diye sordu. Kays: "Yirmi yıldan beri" deyince, İbnu Abbas: "Öyleyse uzun zamandır, damarların su ihtiyacını pislikten gördü" dedi. |Nesai, Eşribe 48, (8, 322-323)|2279

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|ebu davudnesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) oruç tutuyordu. Orucunu açacağı vakti kolladım. Kabaktan mamul bir kap içerisinde yaptığım nebizi getirdim. Nebiz kaynayıp kabarıyordu. Resulullah (sav): "Bunu şu duvara çal. Zira artık bu, Allaha ve ahirete inanmayanların içkisidir" buyurdu. |Ebu Davud, Eşribe 12, (3716); Nesai, Eşribe 25, (8,301)|2280

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|nesai|İbnu Ömer|Bir adam, Resulullah (sav)'a içerisinde nebiz bulunan bir kadeh getirdi. Efendimiz bu sırada (Hacerul-Esved) rüknunun yanında idi. Bardağı ona sundu. Efendimiz, ağzına kadar götürdü. Ancak nebizin (keskinleşip ekşiliğinin) şiddetlendiğini gördü ve bardağı sahibine geri çevirdi. (Cemaatten) bir adam: "Bu haram mıdır ey Allah'ın Resulü?" diye sordu. Hz. Peygamber: "Bana adamı çagırın!" dedi. Ondan bardağı tekrar aldı. Sonra su istedi sudan bardağa döküp, tekrar ağzına götürdü (yine keskin bularak alnını buruşturup) kaşlarını çattı. Tekrar yine su istedi ve nebize döktü. Sonra da: "Bu kaplar, size keskinleşir ve kaynamaya başlayacak olursa, içindekinin sertliğini su ile kırın" buyurdu. [İmam Nesai, hadisi tahric ettikten sonra: "Bu hadis meşhur değildir (fukahaca pek bilinmiyor), biz bununla ihticac (edip amel) etmeyiz" demiştir.] |Nesai, Eşribe 82, (8, 323, 324)|2281

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|ebu davudtirmizinesai|Aişe|Biz Resulullah (sav) için sabahleyin tuluk içerisine nebiz kurardık, efendimiz onu akşamleyin içerdi, akşamdan kurardık sabahleyin içerdi." Hz. Aişe devamla der ki: "Biz su kabını, biri sabah, biri akşam olmak üzere günde iki kere yıkardık." |Ebu Davud, Eşribe 10, (3711, 3712); Tirmizi, Eşribe 7, (1872); Nesai, Eşribe 48, (8, 320)|2282

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|müslimebu davudnesai|İbnu Abbas|Resulullah (sav) için kuru üzümden şıra kurulanca, o gün, ertesi gün ve daha sonraki gün yani üçüncü günün akşamına kadar onu içer, sonra, kalanının hizmetçilere içirilmesini veya dökülmesini emrederdi. |Müslim, Eşribe 79, (2004); Ebu Davud, Eşribe 10, (3713); Nesai, Eşribe 56, (8, 333)|2283

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|buharimüslimebu davudtirmizinesai|Cabir|Resulullah (sav) kuru üzümle hurmanın, taze hurma ile hurmanın karıştırılmasını yasakladı ve dedi ki: "Kuru üzümle hurmayı, koruk hurma ile olgun hurmayı karıştırarak birlikte nebiz kurmayın." |Buhari, Eşribe 11; Müslim, Eşribe 16, (1286); Ebu Davud, Eşribe 8, (3703); Tirmizi, Eşribe 9, (1877); Nesai, Eşribe 8, (8, 290)|2284

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|müslimmuvattaebu davudnesaibuhari|Ebu Katade|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Çağala hurma ile olgun hurmadan beraber nebiz yapmayın. Olgun hurma ile kuru üzümden de beraber nebiz yapmayın. Herbirinden ayrı ayrı nebiz yapın." |Müslim, Eşribe 25, (1988); Muvatta, Eşribe 7, (2,844); Ebu Davud, Eşribe 8, (3704); Nesai, Eşribe 6, (8, 289); Buhari, Eşribe 11|2285

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|müslimnesai|Enes İbnu Malik|Resulullah (sav) çağala hurma ile olmuş hurmanın karıştırılıp (nebiz yapılmasını) sonra da bunun içilmesini yasakladı. Şarap haram edildiği zaman (Arapların) içeceklerinin tamamını nerdeyse bu teşkil ediyordu. |Müslim, Eşribe 8, (1981); Nesai, Eşribe 13, (8, 291, 292)|2286

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|ebu davud|Cabir İbnu Zeyd ve İkrime|Rivayete göre, her ikisi de olgun hurmadan tek başına (da olsa yapılan nebizi) mekruh addediyorlardı ve bu hükmü İbnu Abbas (ra)'tan alıyorlardı. İbnu Abbas: "Nebizin, Abdülkays'a yasaklanan müzza olmasından korkuyorum" derdi. Ben, Katade'ye: "Müzza nedir?" diye sordum da bana "Hantem (sırlı seramik) ve müzeffet (ziftlenmiş) denen kaplarda kurulmuş nebiz" diye cevap verdi. |Ebu Davud, Eşribe 9, (3709)|2287

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|ebu davud|Aişe|Biz, Resulullah (sav) için kuru üzümden nebiz kurardık, içerisine de hurma atardık. |Ebu Davud, Eşribe 8, (3707)|2288

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|ebu davud|Aişe|Ben bir avuç kuru üzüm, bir avuç da hurma alıyor, bunları bir kaba koyuyor, parmaklarımla ovup sonra da (elde edilen şırayı) Resulullah'a içiriyordum. |Ebu Davud, Eşribe 8, (3708)|2289

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|nesai|Süveyd İbnu Gafle|Hz. Ömer'in Ebu Musa (ra)'ya yazdığı mektubu okudum, diyordu ki: "Emma ba'd! Bilesin bana deve katranı gibi siyah, sert bir şarap taşıyan bir kervan Şam'dan geldi. Ben onlara bunun kaynatılarak ne kadarının buharlaştırılacağını sordum. Bana üçte ikisi uçuncaya kadar kaynatacaklarını söylediler, yani pis olan üçte ikisi gidiyor. Şöyle ki üçte biri pis kokulu kısım, üçte biri bozuk kısım (geriye kalan üçte bir temiz kısım kalıyor). Sen yanındakilere, emret, bu kalan üçte biri içsinler." |Nesai, Eşribe 53, (8, 328-330)|2290

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|nesai|Abdullah İbnu Yezid el-Hutami|Hz. Ömer (ra) bize şunu yazdı: "Emma ba'd: Şarabınızı ondaki şeytanın hissesi gidinceye kadar kaynatın. Zira onda şeytanın iki, sizin de bir hisseniz vardır." |Nesai, Eşribe 53, (8, 329)|2291

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Şıralar|nesai|İbnu Abbas|Bir adam kendisine şıradan sual etti. İbnu Abbas: "Taze oldukça iç" dedi. Adam: "Ben onu kaynatıyorum, ancak yine de içimde bir şüphe var" deyince, İbnu Abbas: "Yani sen onu kaynatmadan önce içiyor muydun?" diye sordu. Adam: "Hayır!" dedi. İbnu Abbas: "Ateş, haram olan hiçbirşeyi helal kılmaz!" dedi. |Nesai, Eşribe 54, (8,331)|2292

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Kaplar|müslimmuvattaebu davudtirmizinesai|İbnu Ömer|Resulullah (sav), çömlekte, kabak ve ziftli kaplarda yapılan nebizi(n içilmesini) yasakladı. |Müslim, Eşribe 48, (1997); Muvatta, Eşribe 5, (2, 843); Ebu Davud, Eşribe 7, (3690, 3691); Tirmizi, Eşribe 4, (1868, 1869); Nesai, Eşribe 28, 33, 36, (8, 303, 306, 308)|2293

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Kaplar|müslim||Müslim'in bir rivayetinde şöyle denmiştir: "(Resulullah) hantemi yasakladı, bu (topraktan mamul her çeşit) küptür. Dübbayı yasakladı. Bu su kabağıdır. Müzeffeti yasakladı, bu ziftlenmiş kaptır. Nakiri yasakladı, bu kabuğu soyulup, içi oyulmuş hurma ağacıdır. Efendimiz, şırayı tuluklarda kurmamızı emretti." |Müslim, Eşribe 57, (1997)|2294

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|Haram Ve Helal Olan Kaplar|müslimebu davudtirmizinesai|Büreyde|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ben size kapları yasaklamış, sadece deri kaplardan (nebiz) içmenizi söylemiştim. Artık her kaptan içebilirsiniz, yeter ki, sarhoş edici içmeyin." |Müslim, Eşribe 64, 65, 66; Ebu Davud, Eşribe 7, (3698); Tirmizi, Eşribe 6, (1870); Nesai, Eşribe 40, 48|2295

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|İçecekler Hakkında İlave Hadisler|müslimtirmizi|Enes|Resulullah (sav) hamr'dan sirke yapmayı yasakladı. |Müslim, Eşribe 11, (1883); Tirmizi, Büyu 59, (1294)|2296

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|İçecekler Hakkında İlave Hadisler|nesaibuharimüslim|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Miraca çıkarıldığım gece bana iki kadeh getirildi, birinde şarap diğerinde de süt vardı. Ben sütü aldım. Melek: "Seni fitrata irşad eden Allah'a hamd olsun. Eğer şarabı alsaydın ümmetin azmıştı" dedi." |Nesai, Eşribe 41, (8, 312); Buhari, Eşribe 1; Müslim, İman 272, (168)|2297

İÇECEKLER BÖLÜMÜ|İçecekler Hakkında İlave Hadisler|tirmizi|Aişe|Resulullah'a "içeceklerin en iyisi hangisi?" diye sorulmuştur. "Soğuk olan tatlı!" diye cevap verdi. |Tirmizi, Eşribe 21, (1897)|2298

ŞİRKET BÖLÜMÜ|Şirket Hakkında|ebu davud|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allahu Zülcelal hazretleri buyurdu ki: "Biri diğerine ihanet etmediği müddetçe iki ortağın üçüncüsü ben olurum. Biri arkadaşına ihanet etti mi ben aralarından çekilirim." (Rezin şunu ilave etmiştir: "... şeytan gelir.") |Ebu Davud, Büyu 27, (3383)|2299

ŞİRKET BÖLÜMÜ|Şirket Hakkında|ebu davudnesai|İbnu Mes'ud|Ben, Ammar ve Sa'd, üçümüz Bedir'de nasibimize düşecek ganimette ortak olduk. Derken Sa'd, iki esirle geldi, Ammar ve ben ise hiçbirşey getiremedik." |Ebu Davud, Büyu 30, (3388); Nesai, Büyu 109, (7, 319)|2300

ŞİRKET BÖLÜMÜ|Şirket Hakkında|buhari|Zühre İbnu Ma'bed|Zühre İbnu Ma'bed, ceddi Abdullah İbnu Hişam'dan naklen anlatıyor: "Abdullah Resulullah (sav)'ı görmüş idi. Annesi Zeyneb Bintu Humeyd onu (Abdullah'ı) Resulullah'a götürüp şöyle dedi: "Ey Allah'ın Resulü; bundan biat al!" Aleyhissalatu vesselam efendimiz: "O henüz küçük!" deyip başını okşadı, bereketle dua etti. Onu (Zühre İbnu Ma'bed'i) ceddi Abdullah İbnu Hişam çarşıya çıkarır, yiyecek satın alırdı. Bir gün, ona İbnu Ömer'le, İbnu'z-Zübeyr (ra) rastladılar: "(Satın aldıklarına) bizi de ortak kıl, zira Resulullah (sav) sana bereketle dua buyurdu!" dediler. O, (bu teklifi kabul ederek) onları ortak yaptı. (Abdullah İbnu Hişam o duanın bereketine) bazan bir deve yükü kar ederdi de olduğu gibi eve gönderirdi." |Buhari, Şirket 13, Da'avat 31, Ahkam 46,3|2301

ŞİRKET BÖLÜMÜ|Şirket Hakkında|ebu davudİbnu mace|Saib İbnu Ebi's-Saib|Resulullah (sav)'a geldim. Beni O'na zikredip hakkımda medh u senada bulun(arak tanıt)maya başladılar. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam Efendimiz: "Ben onu sizden iyi tanırım" buyurdu. Ben (hemen atılıp): "Annem, babam sana kurban olsun" dedim, "doğru söyledin, zira sen benim ticaret ortağım idin, sen ne iyi ortaktın, ne itham görmüştüm, ne de münakaşa yapmıştık!" |Ebu Davud, Edeb 20, (4836); İbnu Mace, Ticaret 63, (2287)|2302

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|buhariebu davudtirmiziİbnu mace|Übey İbnu Ka'b|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şiirde hikmet vardır" |Buhari, Edeb 90; Ebu Davud, Edeb 95, (5010); Tirmizi, Edeb 69, (2847); İbnu Mace, Edeb 41, (3755)|2303

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|ebu davudtirmizi|İbnu Abbas|Resulullah (sav)'a, bir bedevi geldi. (Dikkat çekici bir üslubla) konuşmaya başladı. Efendimiz (sav): "Şurası muhakkak ki beyanda sihir vardır, şurası da muhakkak ki şiirde de hikmetler vardır." buyurdu. |Ebu Davud, Edeb 95, (5011); Tirmizi, Edeb, 63, (2848)|2304

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|buharimüslimebu davudtirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden birinin içine onu bozacak irin dolması, şiir dolmasından hayırlıdır." (el-Hudri'den Müslim'in kaydettiği bir diğer rivayette şöyle denmiştir; "Resulullah (sav) yürümekte iken karşısına şiir irşad eden bir şair çıktı. Efendimiz: "Şeytanı tutun" veya "Şeytanı yakalayın" diye emretti.) |Buhari, Edeb, 92; Müslim, Şiir 7, (2257); Ebu Davud, Edeb 95, (5009); Tirmizi, Edeb 71, (2855)|2305

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|buhariebu davudtirmizi|Aişe|Resulullah (sav) şair Hassan İbnu Sabit (ra) için mescide hususi bir minber koymuştu. Hassan, orada kurulup mufahara yapar veya Resulullah (sav)'ın hasımlarına karşı müdafaa ederdi. Aleyhissalatu vesselam: "Allah (cc) Hassan'ı Resulullah'ı müdafaa ettiği veya onun adına mufahara yaptığı müddetçe Rühu'l-Kudüs takviye etmektedir" derdi. |Buhari, Edeb 91; Ebu Davud, Edeb 95, (5015); Tirmizi, Edeb 70, (2849)|2306

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|müslim|Amr İbnu'ş-Şerrid|Amr İbnu'ş-Şerrid, babasından [Şerrid'den naklen (ra)] anlatıyor: "Bir gün ben Resulullah'ın bineğinin arkasına binmiştim. Bir ara bana: "Hafızanda Ümeyye İbnu Ebi's'Sait'in şiirinden birşeyler var mı?" diye sordu. Ben: "Evet!" deyince: "Söyle!" dedi. Ben kendisine bir beyt okudum. O yine: "Devam et!" dedi. Ben bir beyt daha okudum. O yine, "Söyle!" emretti. Böylece kendisine yüz beyit okudum." |Müslim, Şiir 1, (2266)|2307

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|tirmizi|Cabir İbnu Semure|Ben, Resulullah (sav)'la yüz defadan fazla birlikte oturdum. Ashabı ona şiirler okuyor, cahiliye devriyle ilgili hadiseleri zikrediyorlardı. Resulullah (sav) da sakitane onları dinlerdi. Bazan (anlatılanlara) onlarla birlikte tebessüm buyurduğu olurdu." |Tirmizi, Edeb 70, (2854)|2308

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında||Enes|Resulullah (sav) Umretu'l-kaza sırasında Mekke'ye girdiği zaman şairi Abdullah İbnu Ravaha, önünde yürüyor ve şu şiiri okuyordu: "Ey kafir çocukları (Resulullah'a) yol açın! Bugün ona gelen vahiy adına, size, öyle bir vururuz ki, tepenizi yerinden uçurur, ve dostu dostuna unutturur." Bunu gören Hz. Ömer: "Ey İbnu Ravaha! Sen Resulullah (sav)'ın önünde ve Allah'ın Harem bölgesinde şiir mi okuyorsun?" dedi. Ancak Resulullah: "Ey Ömer bırak onu. Onun şiirleri, Mekkeli kafirlere okdan daha çabuk tesir eder!" diyerek müdahale etti." ||2309

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|buharimüslim|Enes|Resulullah (sav)'ın (kafilenin yürüyüş temposunu ezgileriyle) canlı tutan bir kölesi vardı, adı Enceşe idi. Bu zat güzel sesli birisiydi. Resulullah (sav) ona: "Ey Enceşe ağır ol! Şişeleri kırma -veya şişeleri sevkederken ağır ol- dedi. Şişe ile zayıf kadınları kastediyordu." |Buhari, Edeb 90, 96, 111, 116; Müslim, Fezail 70, (2323)|2310

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|buhari|Heysem İbnu Ebi Sinan|Heysem İbnu Ebi Sinan'ın anlattığına göre, bu zat, Ebu Hüreyre (ra)'yı Resulullah (sav)'ı zikrettiği kıssalarında dinlemiştir. (Bu kıssaların birinde) Ebu Hüreyre, Efendimizin şu sözünü nakletmiştir: "O sizin bir kardeşinizdir, uygunsuz bir söz söylemez." (Ravilerden Zühri der ki), "Resulullah, burada İbnu Ravaha'yı kastetmiştir." (Abdullah İbnu Ravaha, Efendimiz hakkında şu medhiyede bulunmuştur:) "Tan yeri ağarıp fecr-i sadık yükseldiği sırada Resulullah, bize Kitabını okuyarak geldi. O bize körlükten (dalaletten) sonra hidayeti gösterdi. Kalblerimiz onun söylediklerinin hak olduğuna inanmıştır. Kafirlere yatakları ağırlık verirken, Resulümüz geceyi uyanık geçirir." |Buhari, Edeb 91, Teheccüd 21|2311

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|buharimüslim|Bera|Resulullah (sav), Kureyza günü, (şairi) Hassan İbnu Sabit'e: "Müşrikleri hicvet, zira Cebrail seninle beraberdir!" dedi. |Buhari, Edeb 91, Bed'u'l-Halk 6, Megazi 30; Müslim, Fezailu's-Sahabe 153, (2486)|2312

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|buharimüslim|Aişe|Hassan İbnu Sabit, (Mekkeli) müşrikleri hicvetmek için Hz. Peygamber (sav)'den izin istedi. Aleyhissalatu vesselam: "Benim nesebimi nasıl hariç tutacaksın?" dedi. Hassan (ra): "Senin (nesebini) sade yağdan kıl çeker gibi, onlardan çekip çıkaracağım!" cevabını verdi. (Müslim'in bir rivayetinde şu ziyade mevcuttur: "(Hassan) dedi ki: "Şerefin en yükseği Al-i Haşim'den Bintu Mahzumoğullarındandır. Senin baban ise köledir.") |Buhari, Edeb 91, Menakıb 16, Megazi 33; Müslim, Fedailu's-Sahfibe 166-157, (2489-2490)|2313

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|müslim|Aişe|Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini işittim: "Hassan onları -yani müşrikleri- hicvetti, hem şifa verdi, hem de şifa bulduk. Hassan (ra) buyurdu ki: "Sen Muhammed'i hicvettin, ben de onun adına cevap veriyorum. Bu isimde Allah katında mükafaat vardır. Sen Muhammed'i nezih, müttaki, Resulullah vefakar, ahlaklı olduğu halde hicvettin. Sen O'na denk olmadığın halde O'nu hiciv mi ediyorsun? İkinizden hangisi kötü ise iyi olana feda olsun. Muhakkak ki, babam, babası ve ırzım, Muhammed'in ırzını sizden korumak için muhafızdır. Kızcağızımı kaybedeyim, şayet siz atlarımızı Keda'nın etrafını toz duman etmiş göremezsiniz. O atlar, üzerinize gemlerini çökerek gelirken, sırtlarında ince mızraklar vardır. Atlarımız pek hızlı koşarlarken, kadınlar başörtüleriyle tozlarını alırlar. Şayet bizden yüz çevirirseniz umre yaparız, fetih geldi mi, perde kalkar. Aksi takdirde öyle bir günün kavgasını bekleyin ki, o günde Allah dilediğini aziz kılacaktır. Allah der ki: "Ben bir kul gönderdim, o hakkı söyler, kendisinde hiçbir gizlilik yoktur." Allah der ki: "Ben bir ordu hazırladım, bu ordum emeli cihad olan Ensardır." Biz (Ensariler)e her gün Kureyş'ten ya sövmek, ya kavga, ya da hiciv vardır, öyle ise, sizden kim Resulullah'ı hicveder, veya över veya yardım ederse bizce birdir. Allah'ın Resulü Cibril aramızdadır. Ruhu'l-Kudüs'ün bir dengi yoktur." |Müslim, Fezailu's-Sahabe 157, (2490)|2314

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|buharimüslimtirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir şairin söylediği en doğru söz Lebid'in söyledi şu sözdür: "Haberiniz olsun, Allah'tan başka her şey batıldır. Ümeyye İbnu Ebi's-Sait müslüman olayazdı." |Buhari, Edeb 90, Menakıbu'l-Ensar 20, Rikak 29; Müslim, Şiir 3, (2256); Tirmizi, Edeb 70, (2853)|2315

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|tirmizi|Aişe|Anlattığına göre, kendisinden, Resulullah (sav)'ın şiirden birşeyler terennüm edip etmediği sorulmuştur da şu cevabı vermiştir: "Evet, İbnu Ravaha'nın şiirini terennüm eder ve şu mısraı okurdu: "Kendisine azık vermediğin kimseler sana haber getirecek." |Tirmizi, Edeb 70, (2852)|2316

ŞİİR BÖLÜMÜ|Şiir Hakkında|buharimüslim|Cündeb İbnu Abdullah|Biz Resulullah (sav) ile beraber olduğumuz bir anda kendilerine bir taş isabet etti, kaydı ve parmağı kanadı. Bunun üzerine: "(Parmağım ne sızlarsın?) Sen ancak kanayan bir parmak değil misin? (Bu kazaya da, boşa değil) Allah yolunda uğradın" buyurdu. |Buhari, Edeb 90, Cihad 9; Müslim, Cihad 112, (1796)|2317

NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Fazileti|buharimüslimtirmizinesaimuvatta|Ebu Hureyre|Hz. Peygamber (sav)'in şöyle söylediğini işittim: "Sizden birinizin kapısının önünden bir nehir aksa ve bu nehirde hergün beş kere yıkansa, acaba üzerinde hiç kir kalır mi, ne dersiniz?" "Bu hal," dediler, "onun kirlerinden hiçbir şey bırakmaz!" Aleyhissalatu vesselam: "İşte bu, beş vakit namazın misalidir. Allah onlar sayesinde bütün hataları siler" buyurdu. |Buhari, Mevakit 6; Müslim, Mesacid 282, (666); Tirmizi, Emsal 5, (2872); Nesai, Salat 7, (1, 231); Muvatta, Sefer 91, (1, 174)|2318


Yüklə 5,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   129




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin