NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|nesai|Cabir|Nesai'nin Hz.Cabir (ra)'den yaptığı bir rivayette şöyle denmiştir: "Sonra O'na (Cibril), Fecr (uzayıp ) sabah olunca daha yıldızlar parlak ve cıvıl cıvıl iken geldi. Dünkü yaptığını aynen yaptı, sabah namazını kıldı. Sonra da: "Namaz vakti, işte gördüğünüz bu iki namaz arasıdır" dedi." |Nesai, Mevakit 10, (1, 256)|2365
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|nesai||Bir diğer rivayette şöyle denmiştir: "...öğleyi, güneş (tepeden batıya) meyledince kıldı. (Bu sırada) gölge ayakkabı bağı kadardı. Sonra ikindiyi, gölge ayakkabı bağının misli ve adam boyu olunca kıldı. Sonra akşamı, güneş batınca kıldı. Sonra yatsıyı, ufuktaki aydınlık kaybolunca kıldı. Sonra, sabahı, şafak sökünce kıldı. Sonra ertesi günün öğlesini, gölge, adam boyu olunca kıldı. Sonra ikindiyi, kişinin gölgesi iki misli olunca kıldı. Sonra akşamı, güneş batınca kıldı. Sonra yatsıyı, gecenin üçte birine veya yarısına doğru kıldı. Sonra sabahı kıldı ve ortalık ağardı." |Nesai, Mevakit 15, 7, 10, 17, (1, 251, 255, 261, 263)|2366
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|tirmizimüslim|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bilesiniz, namazın bir ilk vakti bir de son vakti vardır. Öğle vaktinin evveli güneşin tepe noktasından batıya meyil (zeval) anıdır. Son vakti de ikindinin girdiği andır, ikindi vaktinin evveli, vaktinin girdiği andır. Vaktin sonu da güneşin sarardığı andır. Akşam vaktinin evveli, güneşin battığı andır. Vaktin sonu da ufuktaki aydınlığın (şafak) kaybolduğu andır. Yatsı vaktinin evveli, ufuğun kaybolduğu andır. Vaktin sonu da gecenin yarısıdır. Sabah vaktinin evveli fecrin (aydınlığı) doğmasıdır. Vaktin sonu da güneşin doğmasıdır." |Tirmizi, Salat 114, (151); Müslim, Mevakit 6, (1, 249, 250)|2367
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|muvatta|Abdullah İbnu Rafi' Mevla Ümmü Beleme|Abdullah İbnu Rafi, Ebu Hüreyre'ye namazların vaktini sormuştu. Ebü Hüreyre kendisine şu açıklamayı yaptı: "Ben sana haber vereyim: Gölgen kendi mislin kadarken öğleyi kıl. İkindiyi gölgen iki mislin olunca kıl. Akşamı güneş batınca kıl. Yatsıyı seninle arana gecenin üçte biri girince kıl. Sabahı da alaca karanlıkta kıl." |Muvatta, Vukutu's-Salat 9, (1, 8)|2368
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|muvatta||İmam Malik'in anlattığına göre, Hz. Ömer valilerine şöyle yazdı: "Nazarımda işlerinizin en ehemmiyetlisi namazdır. Kim onu (farz, vacib, sünnet ve vaktine riayetle) korur ve (tam zamanında kılmaya) devam ederse dinini korumuş olur. Kim de onu(n zamanını tehir suretiyle) zayi ederse, onun dışındakileri daha çok zayi eder." Hz. Ömer yazısına şöyle devam etti: "Öğleyi gölge bir ziralıktan birinizin gölgesi misli oluncaya kadar kılınız, ikindiyi, güneş yüksekte, beyaz, parlak iken, hayvan binicisinin, güneş batmazdan önce iki veya üç fersahlık yol alacağı müddet içerisinde; akşamı güneş batınca; yatsıyı ufuktaki aydınlık battımı gecenin üçte birine kadar kılınız. -Kim (yatsıyı kılmadan) uyursa gözüne uyku düşmesin, kim (yatsıyı kılmadan) uyursa gözüne uyku düşmesin, kim (yatsıyı kılmadan) uyursa gözüne uyku düşmesin- Sabahı da yıldızlar parlak ve cıvıldarken kılınız." |Muvatta, Mevakit 6, (1,6-7)|2369
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|muvatta||Muvatta'nın diğer bir rivayetinde şöyle gelmiştir: "Hz. Ömer (ra), Ebu Musa el-Eş'ari hazretlerine yazdığı bir mektupta aynı şeyi hatırlattı ve (ilaveten) şunu yazdı: "Onda -yani sabah namazında- mufassal surelerden iki uzun süre oku." |Muvatta, Mevakit 7, (1, 7)|2370
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|muvatta||Yine benzer bir diğer rivayette şu ifade mevcuttur: Hz. Ömer, Ebu Musa (ra)'ya şöyle yazdı: "...Yatsıyı seninle (akşam namazıyla) arana gecenin üçte biri girince kıl. Geciktirirsen gecenin yarısına kadar olsun. Sakın gafillerden olma." |Muvatta, 8, (1, 7)|2371
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|müslimebu davudnesai|Abdullah İbnu Amr İbni'l-As|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Öğlenin (başlama) vakti, güneşin (tepe noktasından batıya) meylettiği zamandır. Kişinin gölgesi kendi uzunluğunda olduğu müddetçe öğle vakti devam eder, yani ikindi vakti girmedikçe. İkindi vakti ise güneş sararmadıkça devam eder. Akşam vakti ufuktaki aydınlık (şafak) kaybolmadığı müddetçe devam eder. Yatsı namazının vakti orta uzunluktaki gecenin yarısına kadardır. Sabah namazının vakti ise fecrin doğmasından (yani şafağın sökmesinden) başlar, güneş doğuncaya kadar devam eder. Güneş doğdumu namazdan vazgeç. Çünkü o, şeytanın iki boynuzu arasından doğar." |Müslim, Mesacid, 173, (612); Ebu Davud, Salat 2, (396); Nesai, Mevakit 15, (1, 260)|2372
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimebu davudnesai|Ebu'l-Minhal Seyyar İbnu Selame|Ben ve babam birlikte Ebu Berze el-Eslemi (ra)'nin yanına girdik. Babam ona: "Resulullah (sav) farz namazları nasıl kılardı?" diye sordu. Şu cevabı verdi: "Efendimiz sizin "el-Evvel" dediğiniz öğle namazını güneş (tepe noktasından) batıya kayınca kılardı. Birimiz ikindiyi kıınca, Medine'nin en uzak yerindeki evine dönerdi de güneş hala canlılığını korurdu. Akşam namazı hakkında ne söylediğini unuttum. Sizin atame dediğiniz yatsıyı geciktirmeyi iyi bulurdu (müstehap addederdi). Yatsıdan önce uyumayı, sonra da konuşmayı mekruh addederdi. Kişi (yanında beraber oturduğu) arkadaşını tanıyınca sabah namazından ayrılırdı. Namazda altmış-yüz ayet miktarınca Kur'an okurdu." |Buhari, Mevakit 11, 13, 39, Ezan 104; Müslim, Mesacid 237, (647); Ebu Davud, Salat 3, (398); Nesai, Mevakit 2, (1, 246), 20, (1, 265)|2373
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimebu davudnesai|Muhammed İbnu Amr İbni'l Hasen İbni Ali İbnu Ebi Talib|Haccac, Medine'ye geldiğinde namazı mutad vaktinden tehir ediyordu. Bunun üzerine Cabir İbnu Abdillah (ra)'a (namazların vakti hakkında) sorduk. Bize şu açıklamayı yaptı: "Resulullah (sav) öğleyi hararetin şiddetli olduğu zamanda (hacire vaktinde) kılardı. İkindiyi de güneş parlakken kılardı. Akşamı, güneş batınca, yatsıyı bazan geciktirir, bazen de öne alırdı. Halkın toplandığını görünce tacil eder, onları ağır görünce de tehir ederdi. Sabahı da alaca karanlıkta kılardı." |Buhari, Mevakit 18, 21; Müslim, Mesacid 234, (646); Ebu Davud, Salat 3, (397); Nesai, Mevakit 18, (1, 264)|2374
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|nesai|Enes|Nesai'nin Enes (ra)'ten yaptığı rivayette şöyle denmiştir: "Sabahı, göz(ün görme ufku) genişleyinceye kadar kılardı." |Nesai, 29, (1, 273)|2375
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|ebu davud|İbnu Mes'ud|Resulullah (sav) öğle namazı kıldığı zaman (gölgenin) miktarı, yazda üç ayaktan beş ayağa kadar idi. Kışta da beş ayaktan yedi ayağa kadardır. |Ebu Davud, Salat 4, (400); Nesai, Mevakit 6, (1, 251)|2376
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizinesai|Aişe|Mü'min kadınlar Resulullah (sav)'la birlikte sabah namazlarını, bürgülerine sarılmış olarak kılarlardı. Sonra, namazlarını kılınca evlerine dönerlerdi de bu esnada karanlıktan dolayı kimse de onları tanıyamazdı. |Buhari, Mevakit 13, 27, Ezan 162, 165; Müslim, Mesacid 231, (645); Muvatta, Vukut 4, (1, 6); Ebu Davud, Salat 8, (423); Tirmizi, Salat 116, (153); Nesai, Mevakit 25, (1, 271)|2377
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|tirmizi|Aişe|Ben öğle namazını, ne Resulullah (sav) kadar, ne de Ebu Bekr ve Ömer kadar tacil edip geciktirmeyen bir başka insan tanımıyorum. |Tirmizi, Salat, 118|2378
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri||Ümmü Seleme|Öğleyi tacilde Resulullah (sav) sizden daha titizdi. Siz de ikindiyi tacilde ondan daha titizsiniz. ||2379
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|müslimnesai|Habbab|Resulullah (sav)'a (secde edilen) yerin sıcaklığından şikayet ettik, ancak şikayetimizi dinlemedi. Züheyr, Ebu İshak'a: "Şikayetiniz öğle vaktinden miydi?" diye sordu. Öbürü: "Evet!" dedi. Ben: "Vakit girer girmez, (yani ortalık çok sıcakken) kılınmasından mı?" diye sordum. O yine: "Evet!" dedi. |Müslim, Mesacid, 189, (619); Nesai, Mevakit 2, (1, 247)|2380
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|ebu davudnesai|Enes|"Resulullah (sav) (yolculuk sırasında) bir yere inecek olsa, öğleyi kılmadan orayı terketmezdi" demişti. Bir adam sordu: "Yani gün ortasında olsa da mı?" "Evet," dedi Enes, "gün ortasında olsa da!" |Ebu Davud, Salat 273, (1205); Nesai, Mevakit 3, (1, 248)|2381
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimebu davudtirmizinesai|Aişe|Resulullah (sav) güneş odama vurduğu sırada ikindiyi kılardı. Ebu Davud'un rivayetinde şu ziyade var: "... (güneş) odamdan yükselmezden önce..." |Buhari, Mevakit 13, Humus 4; Müslim, Mesacid 169, (611); Ebu Davud, Salat 5, (407); Tirmizi, Salat 120, (159); Nesai, Mevakit 8,(1,252)|2382
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimmuvattaebu davudnesai|Enes|Resulullah (sav) güneş yüksekte ve canlı iken ikindiyi kılardı. Bu esnada kişi avali'ye (dış semtlere) gider, oraya varırdı ve hala güneş yüksekliğini muhafaza ederdi. Gidilen bu avali'den bazıları Medine'ye dört mil uzaklıkta idi." (Kaynaklar müteakip 2 hadisi de kapsarlar) |Buhari, Mevakit 13, İtisam 16; Müslim, Mesacid 192-197, (621-624); Muvatta, Vukut 11, (1, 8-9); Ebu Davud, Salat 5, (404-406); Nesai, Mevakit 8, (1, 252-254)|2383
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimmuvattaebu davudnesai|Es'ad İbnu Sehl İbnu Huneyf|Biz Ömer İbnu Ahdilaziz (ra) ile öğleyi kıldık. Sonra çıkıp Hz. Enes İbnu Malik (ra)'in yanına gittik. Varınca onu ikindiyi kılıyor bulduk. Ben kendisine: "Ey amcacığım! Kıldığın bu namaz da ne?" diye sordum. Bana: "Bu, ikindi namazıdır. Ve bu Resulullah (sav)'la beraber kıldığımız namazdır" dedi. (Kaynaklar önceki ve müteakip 1'er hadisi de kapsarlar) |Buhari, Mevakit 13, İtisam 16; Müslim, Mesacid 192-197, (621-624); Muvatta, Vukut 11, (1, 8-9); Ebu Davud, Salat 5, (404-406); Nesai, Mevakit 8, (1, 252-254)|2384
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimmuvattaebu davudnesai||Bir diğer rivayette de şöyle gelmiştir: "Resulullah (sav) bize ikindiyi kıldırdı. Namazdan çıkınca Efendimizin yanına Beni Seleme'den birisi geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü!" dedi. "Biz, bir deve kesmek istiyor ve sizin de kesimde hazır bulunmanızı arzu ediyoruz." Efendimiz "Pekala" deyip gitti. Biz de onunla gittik. Varınca, devenin henüz kesilmediğini gördük. Kestiler, parçaladılar. Bir miktarını pişirdiler. Güneş batmadan o eti yedik." (Kaynaklar önceki 2 hadisi de kapsarlar) |Buhari, Mevakit 13, İtisam 16; Müslim, Mesacid 192-197, (621-624); Muvatta, Vukut 11, (1, 8-9); Ebu Davud, Salat 5, (404-406); Nesai, Mevakit 8, (1, 252-254)|2385
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimebu davudtirmizi|Seleme İbnu'l-Ekva|Resullullah (sav) akşamı, güneş batıp perdeye bürününce kılıyordu. (Ebu Davud'un bir rivayetinde şöyle denir: "Resulullah (sav) akşamı, güneşin battığı vakitte, güneş (kursunun son) izi de ufukta kaybolunca kılıyordu.") |Buhari, Mevakit 18; Müslim, Mesacid 216, (636); Ebu Davud, Salat 6, (417); Tirmizi, Salat 122, (164)|2386
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslim|Rafi İbnu Hadic|Biz akşamı, Resulullah (sav) ile birlikte kılınca, cemaatten aynlıp (ok atışı yapanımız olurdu da) attığı okun düştüğü yerleri rahat görebilirdik. |Buhari, Mevakit 18; Müslim, Mesacid 217, (637)|2387
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|nesai||Nesai'nin bu hususta Eşlem kabilesine mensup ashabtan bir kimseden kaydettiği beyan şöyledir: "Onlar Resulullah (sav) ile birlikte akşamı kılarlar, sonra da Medine'nin (Mescid'e) en uzak yerinde olan ailelerine dönüp ok atışı yaparlar ve de oklarının düştüğü yerleri görürlerdi." |Nesai, Mevakit 13, (1, 259)|2388
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri||Mersed İbnu Abdillah el-Müzeni|Ebu Eyyüb, gazi (mücahid) olarak yanımıza geldi. Bu sırada Ukbe İbnu Amir de Mısırda vali idi. Ukbe, akşam namazını tehir etti. Ebu Eyyüb ona yönelerek: "Ey Ukbe!" dedi. "Bu kıldırdığın namaz ne namazıdır?" Ukbe, hatasını anlayarak: "Meşguliyetimiz vardı" diye özür beyan etti. Ebu Eyyüb: "Sen Resulullah (sav)'ın şu sözünü işitmedin mi? Buyurmuştu ki: "Ümmetim, akşam namazını, yıldızlar cıvıldayana kadar geciktirmedikçe hayır üzere -veya fıtrat üzere demişti- olmaktan geri kalmaz." ||2389
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|tirmizi|Ali|Resulullah (sav) bana şu tembihte bulundu: "Ey Ali, üç şey vardır, sakın onları geciktirme: Vakti girince namaz, (hemen kıl!), hazır olunca cenaze, (hemen defnet!), kendisine denk birini bulduğun bekar kadın, (hemen evlendir." |Tirmizi, Salat, 127 (171)|2390
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|müslimmuvattatirmiziebu davud|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim sabah namazından bir rek'ati güneş doğmazdan önce kılabilirse, sabah namazına yetişmiş demektir. Kim ikindi namazından bir rek'ati güneş batmadan önce kılabilirse ikindi namazına yetişmiş demektir." |Müslim, Mesacid 163, (608); Muvatta, Vukut 5, (1, 6); Tirmizi, Salat 137, (186); Ebu Davud, Salat 5, (412)|2391
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharinesai|Ebu Hüreyre|Sizden kim, ikindi namazının bir secdesini güneş batmazdan önce kılabilirse, namazını tamamlasın, sabah namazının da bir secdesini güneş doğmazdan önce kılabilen, namazını tamamlasın. (Ancak Nesai (bir rivayetinde de) şöyle der: "..ilk rek'atinde kılarsa...") |Buhari, Mevakit 28, 17; Nesai, Mevakit 11, (1, 257, 258), 28, (1, 273)|2392
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimmuvattaebu davudtirmiziİbnu macenesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hararet şiddetlenince namazı (vakit) biraz serinleyince kılın. Çünkü, şiddetli hararet cehennemden bir kabarmadır." |Buhari, Mevakit 9, Bed'ü'l-Halk 10; Müslim, Mesacid 180, (616); Muvatta, Vukut 28, (1, 16); Ebu Davud, Salat 4, (402); Tirmizi, Salat 7, (157); İbnu Mace, Salat 4, (677); Nesai, Mevakit 5 (1, 248-249)|2393
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimuvatta||İmam Malik'in bir rivayetinde (Resulullah'ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir): "Cehennem, Rabbine (ey Rabbim! bir kısmım, diğer bir kısmımı yiyor diye) şikayet etti. Bunun üzerine Rab Teala ona yılda iki kere teneffüs etmesine izin verdi: Kışta bir nefes, yazda bir nefes. (İşte, hararetten en şiddetli hissedilen ve soğuktan en şiddetli hissedilen şey bu soluklardır)." |Buhari, Mevakit 8; Muvatta, Vukut 27, (1, 15)|2394
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimebu davudtirmizi|Ebu Zerr|Biz bir sefer sırasında Resulullah (sav) ile beraberdik. Müezzinimiz öğle namazı için ezan okumak istedi. Resulullah (sav) ona: "Serinlemeyi bekle!" dedi. Bir müddet geçince müezzin ezan okumak istemişti, yine ikinci ve hatta üçüncü defa: "Serinlemeyi bekle!" dedi. (Bekledik), hatta tümseklerin (doğu cihetindeki) gölgelerini gördük. O zaman aleyhissalatu vesselam: "Şiddetli hararet cehennemin bir kabarmasıdır. Öyleyse, hararet şiddetlenince öğle namazını (vakit) serinleyince kılın" dedi. |Buhari, Mevakit 9,10, Ezan 18, Bed'ü'l-Halk 10; Müslim, Mesacid 184, (616); Ebu Davud, Salat 4, (401); Tirmizi, Salat 119, (1, 58)|2395
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|muvatta|Kasım İbnu Muhammed|Ben, Ashab'ı öğle namazını aşiyy'de kılar gördüm. |Muvatta, Vukut 13, (1, 9)|2396
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|nesai|Enes İbnu Malik|Resulullah (sav) hava sıcaksa öğleyi serinleyince kılıyordu, hava serinse ta'cil (edip ilk vaktinde) kılıyordu. |Nesai, Mevakit 4, (1, 248)|2397
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|ebu davud|Ali İbnu Seyhan|Resulullah (sav)'ın yanına geldik, ikindi namazını, güneş gökte beyaz ve (sarılıktan arı ve) parlak olduğu müddetçe tehir ediyordu. |Ebu Davud, Salat 5, (408)|2398
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimtirmizinesai|Enes|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Akşam yemeği hazırlanmış ise, yemeğe namazdan önce başlayın. Yemeğinizi aceleye de getirmeyin." |Buhari, Et'ime 58, Ezan 42; Müslim, Mesacid 64, (557); Tirmizi, Salat 262, (353); Nesai, İmamet 67, (2, 111)|2399
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslim|Aişe|Resulullah (sav) şöyle buyurdular: "Namaz başlar ve akşam yemeği de hazır olursa akşam yemeğiyle başlayın." |Buhari, Et'ime 58, Ezan 42; Müslim, Mesacid 66, (558)|2400
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri||İbnu Ömer|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Birinizin akşam yemeği konur, (bu sırada) namaz da başlarsa, siz akşam yemeği ile başlayın. Ondan boşalıncaya kadar acele de etmeyin." İbnu Ömer (ra) için yemek konunca namazın başladığı olurdu. O, yemekten boşalmadıkça namaza gelmezdi. Ancak o, imamın kıraatini dinlerdi. ||2401
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizi|Abdullah İbnu Ubeyd İbni Umeyr|İbnu'z-Zübeyr zamanında, ben Abdullah İbnu Ömer (ra)'in yanında babamla birlikte bulunuyordum. Abbad İbnu Abdillah İbni'z-Zübeyr sordu: "Biz işittik ki, akşam yemeğine namazdan önce başlanırmış, (doğru mu?)" Abdullah İbnu Ömer (ra) şu cevabı verdi: "Bak hele! Onların akşam yemekleri nasıldı? Zanneder misin ki, bu, babanın akşam yemeği gibiydi?" |Buhari, Ezan 42; Müslim, Mesacid 66, (559); Muvatta, İsti'zan 19, (2, 971); Ebu Davud, Et'ime 10, (3757, 3759); Tirmizi, Salat 262, (363,354)|2402
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|ebu davud|Cabir|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Yemek veya bir başka şey için namazınızı tehir etmeyin." |Ebu Davud, Et'ime 10, (3758)|2403
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimnesai|İbnu Abbas|Resulullah (sav) (bir gün) yatsıyı tehir etmişti. Ömer (ra) çıkıp: "Ey Allah'ın Resulü, namazı kılalım. Kadınlar ve çocuklar yattılar" dedi. Aleyhissalatu vesselam başı su damlıyor olduğu halde çıkıp: "Ümmetime meşakkat vermemiş olsam yatsıyı bu vakitte kılmalarını emrederdim!" buyurdu." |Buhari, Mevakit 24; Müslim, Mesacid 225, (642); Nesai, Mevakit 20, (1,265)|2404
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimnesai|Enes|Kendisine: "Resulullah (sav) yüzük kullandı mı?" diye sorulmuştur da şu cevabı vermiştir: "Bir gece, yatsıyı gece yarısına kadar (şatru'l-leyl) tehir etti. Sonra yüzü bize dönmüş olarak yanımıza geldi -sanki şu anda yüzüğünün parıltısını görüyor gibiyim- ve şöyle dedi: "İnsanlar namazlarını kıldılar ve yattılar. Siz ise, namazı beklediğiniz müddetçe namaz kılma(sevabını alma)ktasınız." |Buhari, Mevakit 25, 40, Ezan 36, 156, Libas 48; Müslim, Mesacid, 223, (640); Nesai, Mevakit 21, (1, 268)|2405
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimebu davudtirmizinesai|Enes|Yatsı namazı için ikamet okunmuştu ki bir adam: "Benim bir işim var!" diyerek araya girdi. Resulullah (sav) (farzı kıldırmazdan önce) kalktı, adamla hususi şekilde konuşmaya başladı, insanlar -veya bir kısmı- uyuyuncaya kadar konuşma uzadı. Namazı sonra kıldılar. |Buhari, Ezan 27, 28, İstizan 48; Müslim, Hayz 126, (376); Ebu Davud, Salat 46, (542); Tirmizi, Salat 373, (517, 518); Nesai, İmamet 13, (2, 81)|2406
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|ebu davud|Muaz İbnu Cebel|(Bir gece) Resulullah (sav)'ı yatsı namazı için uzun müddet bekledik, ama gecikti. O kadar ki, bazıları (hane-i saadetinden) çıkmayacağı zannına düştü, içimizden: "Namazını (evinde) kılmıştır" diyen bile oldu. İşte biz bu hal üzere iken Resulullah (sav) çıktı ve kendisine önceden tahminen söylediklerini tekrar ettiler. Bunun üzerine: "Geceye bu namazla girin. (Bilin ki) siz bu namaz sayesinde diğer ümmetlere üstün kılındınız. Bunu sizden önceki ümmetlerden hiçbiri kılmadı" buyurdu. |Ebu Davud, Salat 7, (421)|2407
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslim|Ebu Musa|[Resulullah (sav) bir gün] yatsı namazını geciktirdi. Hatta gecenin çoğu gitti. Sonra çıktı ve cemaate namazlarını kıldırdı. Namazı bitirince Resulullah (sav) orada hazır bulunan cemaate: "(Buradan ayrılmakta) acele etmeyin, size bir husus haber vereyim de sevinin: Bilesiniz, üzerinizdeki Allah'ın nimetlerinden biri de şudur: Şu saatte namaz kılan sizden başka hiç kimse yok -veya sizden başka kimse şu saatte namaz kılmamıştır.-" Bu iki sözden hangisini söylemişti bilemiyoruz." (Ebu Musa ilaveten dedi ki: "Resulullah (sav)'tan işittiklerimize sevinerek evlerimize döndük.") |Buhari, Mevakit 22; Müslim, Mesacid 224, (641)|2408
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizinesaiİbnu mace|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Namazdan bir rekate yetişen, namazın tamamına yetişmiş sayılır." |Buhari, Mevakit 28, 17; Müslim, Mesacid, 161, (607); Muvatta, Vukut 16, (1, 10); Ebu Davud, Salat 241, (1121); Tirmizi, Salat 377, (524); Nesai, Mevakit 30, (1, 274); İbnu Mace, İkamet 91, (1122)|2409
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|nesai|İbnu Ömer|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Namazlardan herhangi bir namazın bir rekatine yetişen, o namaza yetişmiş demektir. Ancak, kaçırdığını kaza eder." |Nesai, Mevakit 30, (1, 275)|2410
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|tirmizi|Aişe|Resulullah (sav) ölünceye kadar, hiçbir namazı son vaktinde iki kere kılmış değildir. |Tirmizi, Salat 127, (174)|2411
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|tirmizi|İbnu Ömer|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Namazın ilk vaktinde Allah'ın rızası vardır. Son vaktinde de affı vardır." |Tirmizi, Salat 127, (172)|2412
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|tirmiziebu davudnesai|Rafi' İbnu Hadic|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sabah namazını aydınlıkta kılın." |Tirmizi, Salat 117, (154); Ebu Davud, Salat 8, (424); Nesai, Mevakit 27, (1, 272)|2413
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|muvatta|Yahya İbnu Said|Musalli, (farz) namazı vakti çıkmış olan namazları da kılar. Onun vaktinde kılamayıp kaçırdığı, ehlinden de malından da daha mühim (bir kayıp)dir." |Muvatta, Vukut 23, (1, 12)|2414
NAMAZ BÖLÜMÜ|Namazın Vakitleri|ebu davudtirmizimüslimbuhari|Ümmü Ferve|Resulullah (sav)'a, "Hangi amel efdaldir?" diye sorulmuştu, şu cevabı verdi: "İlk vaktinde kılınan namaz!" |Ebu Davud, Salat 9, (426); Tirmizi, Salat 127, (170); Müslim, İman 137, (85); Buhari, Mevakit 5|2415
NAMAZ BÖLÜMÜ|Mekruh Vakitler|müslimebu davudtirmizinesai|Ukbe İbnu Amir|Üç vakit vardır ki, Resulullah (sav) bizi o vakitlerde namaz kılmaktan veya ölülerimizi mezara gömmekten nehyetti: 1. Güneş doğmaya başladığı andan yükselinceye kadar. 2. Öğleyin güneş tepe noktasına gelince, meyledinceye kadar. 3. Güneş batmaya meyledip batıncaya kadar. |Müslim, Müsafirin 293, (831); Ebu Davud, Cenaiz 55, (3192); Tirmizi, Cengiz 41, (1030); Nesai, Mevakit, 31, (1, 275, 26)|2416
NAMAZ BÖLÜMÜ|Mekruh Vakitler|buharimüslimmuvattanesai|İbnu Ömer|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hiç biriniz, güneşin doğması ve batması esnasında namaz kılmaya kalkmasın." |Buhari, Mevakit 31,30, Hacc 78; Müslim, Müsafirin 289, (838); Muvatta, Kur'an 47, (1, 220); Nesai, Mevakit 33, (1, 277)|2417
NAMAZ BÖLÜMÜ|Mekruh Vakitler|muvattanesai|Abdullah es-Sunabihi|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Güneş, beraberinde şeytanın boynuzu olduğu halde doğar, yükselince ondan ayrılır. Bilahare istiva edince (tepe noktasına gelince) ona tekrar mukarenet (yakınlık) peydah eder. Zevalden sonra (tepe noktasından ayrılıp batıya meylettimi) ondan yine ayrılır. Batmaya yakın tekrar ona yakınlık peydah eder, batınca ondan ayrılır." Resulullah (sav) işte bu vakitlerde namaz kılmaktan men etti. |Muvatta, Kur'an 44, (1, 219); Nesai, Mevakit 31, (1, 275)|2418
NAMAZ BÖLÜMÜ|Mekruh Vakitler|ebu davudnesaimüslim|Amr İbnu Abese es'Sülemi|Bir gün Resulullah (sav)'a: "Ey Allah'ın Resulü!" dedim, "Allah'a biri diğerinden daha yakın olan bir saat var mıdır (veya- Allah'ın zikri taleb edilen daha yakın bir saat var mıdır?)" "Evet," dedi, "vardır. Allah'ın kula en yakın olduğu zaman gecenin son kısmıdır. Eğer bu saatte Aziz ve Celil olan Allah'a zikredenlerden olabilirsen ol. Zira o saatte kılınan namaz, güneş doğuncaya kadar (meleklerin) beraberlik ve şehadetine mazhardır. Çünkü güneş şeytanın iki boynuzu arasından doğar ve bu doğma anı kafirlerin ibadet vakitleridir. O esnada, güneş bir mızrak boyunu buluncaya ve (sarı, zayıf) ışıkları kayboluncaya kadar namazı bırak. Bundan sonra namaz -güneş gün ortasında mızrağın tepesine gelinceye kadar- yine (meleklerin) beraberlik ve şehadetine mazhardır. Güneşin tepe noktasına gelme saati, cehennem kapılarının açıldığı ve cehennemin coşturulduğu bir saattir; namazı (eşyaların gölgesi) doğu tarafa sarkıncaya kadar terkedin. Bundan sonra namaz -güneş batıncaya kadar- meleklerin beraberlik, ve şehadetine mazhardır. Güneş, batarken de bu beraberlik ve şehadet kalmaz, çünkü o, şeytanın iki boynuzu arasında kaybolur. O sırada yapılacak ibadet kafirlerin ibadetidir." |Ebu Davud, Salat 299, (1277); Nesai, Mevakit 35, (1, 279, 280); Müslim, Müsafirin 294, (832)|2419
NAMAZ BÖLÜMÜ|Mekruh Vakitler|buharimüslimnesai|Ebu Said|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sabah namazını kıldıktan sonra güneş yükselinceye kadar artık namaz yoktur. İkindiyi kıldıktan sonra da güneş batıncaya kadar namaz yoktur." |Buhari, Mevakit 31; Müslim, Müsafirin 288, (827); Nesai, Mevakit 35, (1, 277, 278)|2420
Dostları ilə paylaş: |