İman ve islam hakkinda



Yüklə 5,12 Mb.
səhifə71/129
tarix24.10.2017
ölçüsü5,12 Mb.
#12281
1   ...   67   68   69   70   71   72   73   74   ...   129

SABIR BÖLÜMÜ|Sabır Hakkında|buharimüslim|Ebu Musa|Resulullah (sav) buyurdular ki: "İşittiği şeyin verdiği ezaya aziz ve celil olan Allah'tan daha sabırlı kimse yoktur. Çünkü O'na şirk koşulur, evladlar nisbet edilir. O, yine de onlara afiyet ve rızık vermeye devam eder." |Buhari, Edeb 71, Tevhid 3; Müslim, Sıfatu'l-Münafıkin 49, (2803)|3243

SABIR BÖLÜMÜ|Sabır Hakkında|buharimüslim|İbnu Mes'ud|Ben, peygamberlerden (as) birinin acıklı bir hikayesini anlatmış olan Resulullah (sav)'ı şu anda sanki tekrar seyrediyor gibiyim. Demişti ki: "Kavmi ona şiddetle vurup yaralamıştı. O hem akan kanlarını siliyor, hem de: "Allah'ım, kavmimi mağfiret et, çünkü onlar bilmiyorlar" demişti." |Buhari, İstitabe 4, Enbiya 60; Müslim, Cihad 105, (1792)|3244

SABIR BÖLÜMÜ|Sabır Hakkında|muvatta|Abdurrahman İbnu'l-Kasım|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Benim (yokluğumdan hasıl olan) musibet, müslümanları musibetlerinde teselli etmelidir." (Bir başka rivayette şöyle denmiştir: "Kim bir musibete uğrarsa, benim yokluğum sebebiyle maruz kaldığı musibetini hatırlasın. Çünkü bu, en büyük musibettir.") |Muvatta, Cenaiz 41, (1, 236)|3245

SABIR BÖLÜMÜ|Sabır Hakkında|tirmiziİbnu mace|Yahya İbnu Vessab|Yahya İbnu Vessab, Resulullah (sav)'ın Ashabından bir yaşlıdan naklediyor: "Resulullah (sav) buyurdular ki: "İnsanlara karışıp onların ezalarına katlanan müslüman, onlara karışmayıp, ezalarına katlanmayandan hayırlıdır." |Tirmizi, Kıyamet 56, (2509); İbnu Mace, Fiten 23, (4032)|3246

SIDK (DOĞRULUK) BÖLÜMÜ|Sıdk (Doğruluk) Hakkında|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizi|İbnu Mes'ud|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sidk insanı birr'e (Allah'ı razı edecek iyiliğe) götürür, birr de cennete götürür. Kişi, doğru söyler ve doğruyu arar da sonunda Allah'ın indinde siddik (doğru sözlü) diye kaydedilir. Yalanda kişiyi haddi aşmaya götürür. Haddi aşmak da ateşe götürür. Kişi yalan söyler ve yalanı araştırır da sonunda Allah'ın indinde yalancı diye kaydedilir." |Buhari, Edeb 69; Müslim, Birr 102, 103, (2606, 2607); Muvatta, Kelam 16, (2, 989); Ebu Davud, Edeb 88, (4989); Tirmizi, Birr 46, (1972)|3247

SIDK (DOĞRULUK) BÖLÜMÜ|Sıdk (Doğruluk) Hakkında|tirmizinesai|Ebi'l-Cevzai|Hasan İbnu Ali (ra)'ye: "Resulullah (sav)'dan ne ezberledin?"diye sordum. Şu cevabı verdi: "Aleyhissalatu vesselamdan "Sana şüphe veren şeyi terket, emin olduğun şeye ulaşıncaya kadar git. Zira sidk (doğruluk) kalbin itminanıdır, yalan şüphedir." |Tirmizi, Kıyamet 61, (2520); Nesai, Eşribe 50, (8, 327, 328)|3248

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadaka Ve Nafakanın Fazileti|buharimüslimmuvattatirmizinesaiİbnu mace|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Temiz şeylerinden kim ne tasadduk ederse -ki Allah sadece temizi kabul eder- Rahman onu sağ eliyle alır -ki O'nun her iki eli de sağdır- bu sadaka bir tek hurma bile olsa. O, Rahman'ın avucunda dağdan daha iri oluncaya kadar büyür, tıpkı sizin bir tayı veya bir boduğu büyütmeniz gibi (O da sadakanızı büyütür)." |Buhari, Zekat 8; Müslim, Zekat 63, (1014); Muvatta, Sadakat 1, (2, 995); Tirmizi, Zekat 28, (661); Nesai, Zekat 48, (5, 57); İbnu Mace, 28, (1842)|3249

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadaka Ve Nafakanın Fazileti|müslim|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir adam boş bir arazide giderken bulut içinden gelen bir ses işitti: "Falancanın bahçesini sula!" diyordu. O bulut uzaklaşarak suyunu bir ketire (kayalığa) boşalttı. Derken oradaki sel yollarından biri bu suların tamamını akıtmaya başladı. Adamda suyun istikametini takiben yürüdü. Bir müddet sonra, suyu bahçesine çevirmek üzere elinde bir kürek, çalışan bir adam gördü. Ona: "Ey Allah'ın kulu ismin ne?"diye sordu. "Falan" dedi. Bu isim, adamın buluttan işittiği isimdi. Bu sefer o sordu: "Ben sana şu suyu getiren buluttan bir ses işitmiştim, senin ismini söyleyerek "Falanın bahçesini sula!" diyordu. Sen bahçede ne yapıyorsun?" "Madem ki sordun söyleyeyim. Ben bu bahçeden çıkan mahsule nezaret ederim. Ondan çıkan mahsulün, üçte birini tasadduk ederim. Üçte birini ben ve ailem yeriz, üçte birini de bahçeye iade ederim" dedi. |Müslim, Zühd 45, (2984)|3250

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadaka Ve Nafakanın Fazileti|nesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir dirhem, yüzbin dirhemi geçmiştir." "Bu nasıl olur, ey Allah'ın Resulü?" diye sordular. Şu cevabı verdi. "Bir adamın iki dirhemi vardı. Bunlardan daha iyisini tasadduk etti. Diğeri ise, malının yanına varıp, malından yüzbin dirhem çıkardı ve onu tasadduk etti." |Nesai, Zekat 49, (5, 59)|3251

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadaka Ve Nafakanın Fazileti|tirmizi|İbnu Abbas|Ravinin anlattığına göre, kendisine bir dilenci gelmiş o da dilenciye sormuştur: "Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed (sav)'in O'nun elçisi olduğuna şehadet ediyor musun?" Adam, "Evet!" deyince tekrar sormuştur. "Oruç tutuyor musun?" Adam tekrar "Evet!" demiştir. Bunun üzerine İbnu Abbas: "Sen istedin, isteyenin bir hakkı vardır. Bizim de isteyene vermek, üzerimize vazifedir" der ve ona bir elbise verir. Sonra ilaveten der ki: "Resulullah (sav)'ı işittim şöyle demişti: "Bir müslümana elbise giydiren her müslüman mutlaka Allah'ın hıfzı altındadır, ta o giydirdiğinden bir parça onun üzerinde bulundukça." |Tirmizi, Kıyamet 42, (2485)|3252

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadaka Ve Nafakanın Fazileti|buharimüslimebu davudnesai|Ebu Said|Bir bedevi gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Bana hicretten haber ver!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Vay sana! O ağır bir iştir. Senin develerin var mı?" dedi. Adam, "Evet!" deyince: "Zekatlarını veriyor musun?" diye sordu. Adam yine "Evet!" deyince: Ö"yleyse sen o uzaklarda kal ve çalış, zira Allah senin amelinden hiçbir şeyi eksiltmeyecektir" buyurdu. |Buhari, Zekat 36, Edeb 95; Müslim, İmaret 87, (1865); Ebu Davud, Cihad 1, (2477); Nesai, Bey'a 11, (7, 144)|3253

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadaka Ve Nafakanın Fazileti|tirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sadaka Rabbin öfkesini söndürür ve kötü ölümü bertaraf eder." |Tirmizi, Zekat 28, (664)|3254

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadaka Ve Nafakanın Fazileti|buharimüslim|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kulların sabaha erdiği her günde iki melek semadan iner ve bunlardan biri şöyle dua eder: "Ey İlahımız! İnfak edene halef (devam) ver." Diğeri de şöyle dua eder: "Ey İlahımız! Cimriye de telef ver." |Buhari, Zekat 28; Müslim, Zekat 57, (1010)|3255

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadaka Ve Nafakanın Fazileti|nesai|Ebu Zerr|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Müslüman olan bir kul, sahib olduğu her bir maldan Allah yolunda bir çiftini infak öderse, cennetin kapıcıları onu mutlaka karşılar ve her biri kendi beklediği kapıdan girmesi için davet eder." "Bu nasıl olur?" diye sorulmuştu, şöyle cevap verdi; "Diyelim ki malı deve cinsindendir, iki deve; sığır cinsindendir, iki sığır (infak eder)." |Nesai, Cihad 45, (6, 48-49)|3256

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadaka Ve Nafakanın Fazileti|müslim|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir dinar var Allah yolunda harcadın, bir dinar var köle azad etmede harcadın, bir dinar var fakirler için tasadduk ettin, yine bir dinar var onu da ailen için harcadın, işte (hep hayırda harcanan) bu dinarların sana en çok sevap getirecek olanı ehlin için harcadığındır." |Müslim, Zekat 39, (995)|3257

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadaka Ve Nafakanın Fazileti|buharimüslimnesaitirmizi|Ebu Mes'ud el-Bedri|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Müslüman kişi, ailesinin nafakası için harcar ve bundan sevap umarsa bu ona sadaka olur." |Buhari, Nafakat 1, İman 41; Müslim, Zekat 48, (1002); Nesai, Zekat 60, (5, 69); Tirmizi, Birr 42, (1966)|3258

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadaka Ve Nafakanın Fazileti|rezin|İbnu Mes'ud|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim ailesine Aşura günü geniş (cömert) davranırsa Allah da ona senenin geri kalan günlerinde geniş davranır." Süfyan Sevri derki: "Biz bunu denedik ve öyle bulduk." [Rezin tahric etmiştir. (Cami'üs-Sağir (Şerhi Feyzu'l-Kadir)de mevcuttur) 6, (235).] |Rezin|3259

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|buharimüslimnesai|Harise İbnu Vehb|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sadaka verin. Kişinin eline parayı alıp sadaka olarak vermek üzere çıktığı ve fakat kendisine bağışta bulunulan kimsenin "Bunu dün getirmiş olsaydın kabul ederdim, ama şu anda ona ihtiyacım yok" diye cevap vereceği ve böylece sadakasını kabul edecek bir kimseyi bulamadan sadakası elinde olduğu halde geri döneceği zaman yakındır." |Buhari, Fiten 24, Zekat 9; Müslim, Zekat 58, (1011); Nesai, Zekat 64, (5, 77)|3260

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|buharimüslim|Ebu Musa|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Muhakkak ki insanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o vakit kişi altından sadaka ile (çarşı pazar) dolaşır da bunu kendisinden sadaka olarak kabul edecek tek kişi bulamaz. O zaman, tek bir erkeğe kırk tane kadının tabi olduğunu ve kadınların çokluğu ve erkeklerin azlığı sebebiyle ona sığındıklarını görürsün." |Buhari, Zekat 9; Müslim, Zekat 69, (1012)|3261

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|rezin|Ali|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sadaka vermede acele edin. Çünkü bela sadakanın önüne geçemez." [Rezin tahriç etmiştir. (Camiu's-Sagir şerhi Feyzu'l-Kadir'de mevcuttur) 3, (195)] |Rezin|3262

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|tirmizi|Enes|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah arzı yarattığı zaman, arz sallanmaya (tıpkı bir hurma ağacı gibi sağa sola) yalpalar yapmaya başladı, bunun üzerine dağlarla onu sabitleştirdi ve böylece arz istikrarını buldu. Melekler dağların şiddetine hayrette kaldılar. "Ey Rabbimiz!" dediler, "dağlardan daha şiddetli bir mahluk yarattın mı?" "Evet," buyurdu. "Demiri yarattım." "Demirden daha şiddetli bir şey yarattın mı?" dediler. Hak Teala: Evet" dedi. "Ateşi yarattım" "Ateşten daha ağır bir şey yarattın mı?" diye yine sordular. Hak Teala: "Evet," dedi, "suyu yarattım!" "Sudan daha şiddetli bir şey yarattın mı?" dediler. Hak Teala tekrar cevap verdi: "Evet, rüzgarı yarattım." "Rüzgardan daha şiddetli birşey yarattın mı?" diye yine sordular. Hak Teala: "Evet insanoğlunu yarattım" dedi ve devam etti: "Eğer o, sağ eliyle sadaka verir, sol eli görmeyecek kadar gizlerse (daha şiddetlidir)." |Tirmizi, Tefsir, Muavvizateyn 2, (3366)|3263

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|buharimüslimmuvattaebu davudnesai|İbnu Ömer|Resulullah (sav) minberde, sadakadan ve dilenmeye tevessül etmemekten bahsettiği sırada: "Üstteki el, alttaki elden hayırlıdır!" buyurdu. "Üstteki" infak eden, "alttaki" de dilenen demektir." |Buhari, Zekat 18; Müslim, Zekat 94, (1033); Muvatta, Sadaka 8, (2, 998); Ebu Davud, Zekat 28, (1648); Nesai, Zekat 52, (5, 61)|3264

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik||Adiyy İbnu Hatim|Resulullah (sav): "Yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun" buyurdu. ||3265

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|buharimüslimnesai||Bir rivayette de: "Sizden kim, bir yarım hurma ile de olsa ateşten korunabilirse, bunu yapsın" buyurmuştur. |Buhari, Zekat 10, 9, Menakıb 25, Edeb 34, Rikak 49, 51, Tevhid 24, 36; Müslim, Zekat 66-67, (1016); Nesai, 63, (5, 74-75)|3266

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|ebu davud|Ebu Hüreyre|Bir gün: "Ey Allah'ın Resulü! dendi, "hangi sadaka daha üstündür?" "Fakirin cömertliğidir. Sen bakımıyla mükellef olduklarından başla." |Ebu Davud, Zekat 40, (1677)|3267

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|ebu davud|Said İbnu'l Müseyyeb|Sa'd İbnu Ubade (ra), Resulullah (sav)'a gelerek sordu: "Senin hoşuna giden sadaka hangisidir." "Su!" cevabını verdi. |Ebu Davud, Zekat 41, (1679-1680)|3268

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|muvatta|Zeyd İbni Eşlem|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Dilenci at üzerinde de gelse ona sadaka verin." |Muvatta, Sadaka 3, (2, 992)|3269

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|ebu davud|Zeyd İbni Eşlem|Ebu Davud'daki bir rivayette: "Dilenci için bir hak vardır, at üzerinde gelse bile" buyurmuştur. |Ebu Davud, Zekat 33, (1666)|3270

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|müslimtirmizimuvatta|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: 1. "Mal sadaka ile eksilmez." 2. "Allah affı sebebiyle kulun izzetini artırır," 3. "Allah için mütevazi olan bir kimseyi Allah yüceltir." |Müslim, Birr, 69, (2588); Tirmizi, Birr 82, (2030); Muvatta, Sadaka 12, (2,1000)|3271

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|ebu davud|Cabir|Resulullah (sav), hurma mahsulünden her on vask miktara, fakirler için, bir salkım hurmanın mescide asılmasını emretti. |Ebu Davud, Zekat 32,(1662)|3272

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|ebu davud|Avf İbnu Malik|Resulullah (sav), bir gün elinde asası olduğu halde çıktı. Adamın biri çürüklü bir hurma salkımı asmış idi. Aleyhissalatu vesselam salkıma değneğini dürtüyor ve: "Bu sadakanın sahibi, keşke bundan daha iyisini tasadduk etmek isteseydi. Bu sadakanın sahibi, Kıyamet günü çürük hurma yiyecek" diyordu. |Ebu Davud, Zekat 16, (1608); Nesai, Zekat 27, (5, 43, 44)|3273

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|müslimnesai|Cerir|Resulullah (sav)'a üstü başı yok, ayakları çıplak, sadece kaplan postu gibi çizgili bedevi peştamalı -veya abalarına- sarınmış, kılıçları boyunlarında asılı oldukları halde hepsi de Mudarlı olan bir grup geldi. Onların bu fakir ve sefil halini görmekten Resulullah (sav)'ın yüzü değişti. Odasına girdi, tekrar geri geldi. Hz. Bilal'e ezan okumasını söyledi. O da ezan okudu, sonra ikamet getirdi. Namaz kılındı. Aleyhissalatu vesselam namazdan sonra cemaate hitabetti ve: "Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratıp, ondan zevcesini halk eden ve ikisinden de pek çok erkek ve kadın var eden Rabbinizden korkun. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'ın ve akrabanın haklarına riayetsizlikten de sakının. Allah şüphesiz görüp gözetmektedir." (Nisa 1) ayetini okudu. Bundan sonra Haşir süresindeki şu ayeti okudu: "Ey insanlar, Allah'tan korkun. Herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allah'tan korkun, çünkü Allah işlediklerinizden haberdardır" (Haşr 18). Resulullah sözüne devamla: "Kişi dinarından, dirheminden, giyeceğinden, bir sa' buğdayından, bir sa' hurmasından tasaddukta bulunsun. Hiçbir şeyi olmayan, yarım hurma da olsa mutlaka bir bağışta bulunmaya gayret etsin" buyurdu. Derken Ensar'dan bir zat, nerdeyse taşıyamayacağı kadar ağır bir bohça ile geldi. Sonra halk sökün ediverdi (herkes bir şey getirmeye başladı). Öyle ki, az sonra biri yiyecek, diğeri giyecek maddesinden müteşekkil iki yığının meydana geldiğini gördüm. Resulullah (sav) memnun kalmıştı, yüzünün yaldızlanmış gibi parladığını gördüm. Şöyle buyurdular: "İslam'da kim bir hayırlı yol açarsa, ona bu hayrın ecri ile, kendisinden sonra o hayrı işleyenlerin ecrinin bir misli verilir. Bu, onların ecrinden hiçbir şey eksiltmez de. Kimde İslam'da kötü bir yol açarsa, ona bunun günahı ile, kendinden sonra onu işleyenlerin günahı da verilir. Bu da onların günahından hiçbir eksilmeye sebep olmaz." |Müslim, Zekat 69, (1017); Nesai, Zekat 64, (5, 75-76)|3274

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Tasadduk Ve İnfaka Teşvik|buharimüslimnesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir adam: "Bu gece mutlaka bir sadaka vereceğim!" deyip, sadakasıyla çıktı. Fakat (farkına varmadan) onu bir hırsızın avucuna sıkıştırdı. Sabah olunca herkes: "Bu gece bir hırsıza sadaka verilmiş!" diye dedikodu yaptı. Adam: "Ya Rabbi bir hırsıza sadaka verdiğim için sana hamdediyorum" dedi ve ilave etti: "Ancak mutlaka bir sadaka daha vereceğim!" Yine sadakasıyla çıktı. (Gece karanlığından bu sefer de) bir zaniyenin avucuna sıkıştırdı, Sabahleyin herkes: "Bu gece bir zaniyeye sadaka verilmiş!"diye dedikodu yaptı. Adam: "Allah'ım bir hırsız ve zaniyeye sadaka verdiğim için sana hamdolsun! Ancak yine de bir sadakada bulunacağım!" dedi, Sadakasıyla birlikte sokağa çıktı. (Karanlıkta) bu sefer de bir zenginin eline sıkıştırdı, Sabahleyin herkes: "Bu gece bir zengine sadaka verilmiş!" diye dedikodu yaptı. Adam: "Allah'ım, bir hırsız, bir zaniye ve bir zengine sadaka verdiğim için sana hamdediyorum" dedi. (Bilahare rüyasında ona gelip şöyle denildi): "Senin sadakaların kabul edildi. Şöyle ki: (İhlasla yani Allah rızası için vermen sebebiyle) hırsızın hırsızlıktan vazgeçip iffete gelmesi, zaniyenin zinadan vazgeçmesin zenginin ibret alıp Allah'ın kendine verdiklerinden tasadduk etmesi umulur." |Buhari, Zekat 14; Müslim, Zekat 78, (1022); Nesai, Zekat 47, (5, 55-66)|3275

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadakanın Ahkamı|buhariebu davudnesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sadakanın en hayırlısı zenginlik halinde verilendir. Nafakasını vermek zorunda olduklarından başlar." |Buhari, Zekat 18, Nafakat 2; Ebu Davud, Zekat 39, (1676); Nesai, Zekat 63, (6, 62)|3276

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadakanın Ahkamı|ebu davudnesai|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) bir gün sadaka (nafaka) vermeyi emretmişti. Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü," dedi "yanımda bir dinarım var!" "Onu kendine tasadduk et (kendi nafakan için harca)!" buyurdu. Adam: "Yanımda bir dinar daha var(sav)?" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Onu da çocuklarına tasadduk et" buyurdular. Adam tekrar: "Bir başka dinarım daha var(sav)?" deyince: "Onu da zevcene tasaddduk et!" emrettiler. Adam bu sefer: "Başka bir dinarım daha var(sav)?" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Onu da hizmetçine tasadduk et!" deyince, adam tekrar atıldı: "Bir başka dinarım var(sav)?" Aleyhissalatu vesselam: "Onun nereye verileceğini sen daha iyi bilirsin" cevabını verdi. |Ebu Davud, Zekat 45, (1691); Nesai, Zekat 54, (5, 62)|3277

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadakanın Ahkamı|ebu davudnesai|Ebu Saidi'l-Hudri|Resulullah (sav) sadaka vermeyi emrettiği sırada mescide, düşük kıyafetli bir adam girdi. Halk bağışta bulundu. Resulullah (sav) adama iki parça giyecek verdi. Sonra halka tekrar: "Sadaka verin!" diye hitabetti. Derken o adam üzerindeki iki parçalık elbisenin bir parçasını çıkarıp (sadaka olarak) attı. Resulullah (sav): "Benim kılık kıyafetim düşük görerek iki parça giyecek verdiğim şu adamı siz de görüyor musunuz? "Sadaka verin!" dediğim zaman, kendisine az önce verdiğim iki parçadan birini çıkanp (sadaka olarak) attı. "(Resulullah adama yönelip): "Elbiseni al!" dedi ve adamı (niye böyle yapıyorsun? diye) azarladı. |Ebu Davud, Zekat 39, (1575); Nesai, Cuma 26, (3,106), Zekat 59, (5, 63)|3278

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadakanın Ahkamı|ebu davud|Cabir|Adamın biri yumurta büyüklüğünde bir altın getirip: "Ey Allah'ın Resulü, şunu bir madende ele geçirdim, bunu alın, tasadduk ediyorum! Bundan başka birşeyim de yok" dedi. Aleyhissalatu vesselam (memnuniyetsizliğini ifade için) ondan yüzünü çevirdi. Sonra adam Resulullah'ın sağ tarafından yaklaşıp aynı şeyleri söyledi. Efendimiz yine adamdan yüzünü çevirdi. Adam bu sefer sol tarafından yaklaştı, aynı şeyleri söyledi. Resulullah yine adamdan yüzünü çevirdi, sonra adam arka cihetinden yine yaklaşıp önceki sözlerini aynen tekrar etti. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam onu aldı ve adama attı. Eğer değseydi canını yakacaktı. Buyurdular ki: "Biriniz bütün sahib olduğu serveti getirip: "Bunu sadaka olarak veriyorum" diyor ve sonra da oturup halka avuç açıyor! Hayır. Sadakanın hayırlısı zengilikten sonrakidir." |Ebu Davud, Zekat 39, (1673)|3279

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadakanın Ahkamı|buharimüslimebu davudtirmizinesai|Aişe|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Eğer kadın, evin yiyeceğinden zarar vermeyecek şekilde infak ederse, kadın infak ettiği için, erkek de kazandığı için sevaba kavuşurlar, malı koruyan vekilharç için de aynı şekilde sevab vardır. Bunlardan birinin sevabı diğerinin sevabından hiçbir şey noksanlaştırmaz." |Buhari, Zekat 26, 17, 25, Büyu 12; Müslim, Zekat 80, (1024); Ebu Davud, Zekat 44, (1685); Tirmizi, Zekat 34, (671, 672); Nesai, Zekat 57, (5, 65)|3280

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadakanın Ahkamı|tirmizi|Ebu Ümame|Resulullah (sav): "Kadın kocasının evinden, onun izni olmadan infak edemez!" buyurmuştu ki sordular: "Ey Allah'ın Resulü! yiyecek de mi veremez?" "Evet" buyurdular, "o mallarımızın en kıymetlisidir." |Tirmizi, Zekat 34, (670)|3281

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadakanın Ahkamı||Abdullah İbnu Amr İbni'l-As|Resulullah (sav): "Kadının ihsanda bulunması, ancak kocasının izniyle caizdir!" buyurdular. ||3282

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadakanın Ahkamı|ebu davudnesai|Abdullah İbnu Amr İbni'l-As|Bir rivayette şöyle buyurmuştur: "Koca, kadının ismetine (nikahına) sahipse, kadının kendi malında da tasarrufu caiz olmaz." |Ebu Davud, Büyu 86, (3546, 3547); Nesai, Zekat 58, (5, 65, 66)|3283

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadakanın Ahkamı|buharimüslim|Ebu Musa|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Müslüman emin vekilharç, kendisine emredilen malı, gönül hoşluğu ile verdiği takdirde tasadduk edenlerden biri olur (ve sevaba iştirak eder)." |Buhari, Zekat 25; Müslim, Zekat 79, (1023)|3284

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadakanın Ahkamı|buharimüslimmuvattaebu davudtirmizinesai|Ömer|Ben Allah yolunda bir at tasadduk etmiş idim. Ona sahip olan kişi, hayvanın bakımını ihmal etti. Bunun üzerine atı satın almak istedim. Biraz ucuza satar diye düşünüyordum. Önce Resulullah (sav) 'a bir sorayım dedim: "Sakın ha!" buyurdu, "ne onu satın al ne de sadakana dön, hatta onu sana bir dirheme verse bile. Zira sadakasına dönen, kustuğuna dönen gibidir!" buyurdular. (Muvatta'nın bir rivayetinde şu ziyade vardır: "...(Sadakasına dönen) kusmuğuna dönen köpek gibidir.") |Buhari, Zekat 59, Vesaya 31, Cihad 119, 137; Müslim, Hibat 3, (1621); Muvatta, Zekat 50, (1, 282); Ebu Davud, Zekat 9, (1793); Tirmizi, Zekat 23, (668); Nesai, Zekat 100, (5, 108, 109)|3285

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadakanın Ahkamı|buhariebu davudtirmizinesai|İbnu Abbas|Bir adam gelerek: "Ey Allah'ın Resulü, annem vefat etti. Ben onun için tasaddukta bulunsam ona faydası olur mu?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Evet" deyince, adam: "Benim bir meyveliğim var. Sizi şahid kılıyorum, onu annem için tasadduk ediyorum!" dedi. |Buhari, Vesaya 15, 20, 26; Ebu Davud, Vesaya 15, (2882); Tirmizi, Zekat 33, (669); Nesai, Vesaya 8, (6, 252, 253)|3286

SADAKA VE NAFAKA BÖLÜMÜ|Sadakanın Ahkamı|ebu davudnesai|Sa'd İbnu Ubade|"Ey Allah'ın Resulü" dedim, "annem vefat etti, (onun adına) yapacağım sadakanın hangisi efdaldir?" "Su" buyurdular. Bu cevap üzerine Sa'd bir kuyu kazdı ve: "Bu kuyu Sa'd'in annesi için" dedi. |Ebu Davud, Zekat 42, (1679, 1680, 1681); Nesai, Vesayl 9, (6, 254, 255)|3287

SILA-İ RAHM BÖLÜMÜ|Sıla-i Rahm Hakkında|buhari|Aişe|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Rahim Arş'a asılıdır, der ki: "Kim beni sıla öderse Allah da ona sıla etsin. Kim benden koparsa Allah da ondan kopsun." |Buhari, Edeb 13; Müslim, Birr 17, (2555)|3288

SILA-İ RAHM BÖLÜMÜ|Sıla-i Rahm Hakkında|buhari|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim, rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahim yapsın." |Buhari, Edeb 12|3289

SILA-İ RAHM BÖLÜMÜ|Sıla-i Rahm Hakkında|tirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Nesebinizden sıla-i rahm yapacaklarınızı öğrenin. Zira sıla-i rahim akrabalarda sevgi, malda bolluk, ömürde uzamadır." |Tirmizi, Birr 49, (1980)|3290

SILA-İ RAHM BÖLÜMÜ|Sıla-i Rahm Hakkında|buharimüslimebu davud|Meymüne|Resulullah (sav) 'dan izin almadan bir cariye azad ettim. Resulullah'ın benimle kalma günü gelip, beraber olduğumuz zaman: "Ey Allah'ın Resulü, cariyemi azad ettim, farkettiniz mi?" dedim. "(Sahi mi söylüyorsun), bunu yaptın mı?" dedi. Ben, "Evet!" deyince: "Keşke onu dayılarına verseydin, senin için daha hayırlı olacaktı!" buyurdular. |Buhari, Hibe 15; Müslim, Zekat 44, (999); Ebu Davud, Zekat 45, (1690)|3291

SILA-İ RAHM BÖLÜMÜ|Sıla-i Rahm Hakkında|nesaitirmiziİbnu mace|Selman İbnu Amir|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Fakirlere yapılan tasadduk bir sadakadır, ama zi-rahm'a (yani akrabaya) yapılan ikidir; Biri sıla-i rahim, diğeri sadaka." |Nesai, Zekat 82, (5, 92); Tirmizi, Zekat 26, (658); İbnu Mace, Zekat28, (1844)|3292

SOHBET BÖLÜMÜ|Erkeğin Hanımı Üzerindeki Hakları|tirmizi|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şayet ben bir insanın başka bir insana secde etmesini emredecek olsaydım, kadına, kocasına secde etmesini emrederdim." |Tirmizi, Rada' 10, (1159)|3293

SOHBET BÖLÜMÜ|Erkeğin Hanımı Üzerindeki Hakları|tirmizi|Ümmü Seleme|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Hangi kadın, kocası kendisinden razı olarak vefat ederse, cennete girer." |Tirmizi, Rada' 10, (1161)|3294

SOHBET BÖLÜMÜ|Erkeğin Hanımı Üzerindeki Hakları|buharimüslimebu davud|Ebu Hüreyre|Resulullah (sav) buyurdular ki: "Nefsim kudret dinde olan Zat-ı Zülcelal'e yemin ederim, bir erkek hanımını yatağa davet ettiginde kadın imtina edip gelmezse, kocası ondan razı oluncaya kadar semada olan (melekler) ona gadab ederler." |Buhari, Nikah 86, Bed'ü'l-Halk 6; Müslim, Nikah 120-122 (1436); Ebu Davud, Nikah 41, (2141)|3295


Yüklə 5,12 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   67   68   69   70   71   72   73   74   ...   129




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin